Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Umut o iki pozisyonu izlesin, nasıl bir ruh hali içinde olduğunu görüp Bülent’ten ve takım arkadaşlarından özür dilesin...

İki takımın da herhangi bir iddiası yok. Trabzonspor’un aklı on gün sonraki kupa finalinde. Eskişehirspor’un keyif alabileceği bir maç. Hani gazozuna derler ya tıpkı öyle.
Peki böyle bir maçta Umut’un yaptığına ne denir? Tam bir sorumsuzluk.
Aynı dakika içinde iki sarı kart görüp takımını 65 dakikada on kişi bırakmanın başka nasıl bir tanımlaması olabilir ki?
Önce gereksiz yere hakeme itiraz edecek ihtar alacaksın, hemen ardından rakip oyuncunun kafasını gözünü dağıtıp soyunma odasının yolunu tutacaksın.
Genç futbolcu evine gittiği vakit oturup o iki pozisyonu izlesin, nasıl bir ruh hali içinde olduğunu görüp hastanelik ettiği Bülent’ten ve takım arkadaşlarından özür dilesin.
Sonra da başta kaleci Onur olmak üzere savunmacılara Trabzonspor’u tarihi bir yenilgiden kurtardıkları için teşekkür etsin.
Kolay değil ağır sahada maçın üçte birinden fazla bölümünü rakipten bir eksik oynamak. Daha fazla koşmak, daha çok efor sarf etmek ve maçı aynı tempoda bitirmek. Son yarım saatte oyunu kendi yarı alanında kabul eden Trabzonspor yine de iyi direndi Eskişehirspor baskısına. Orta alan savunmaya yakın oynamaya başlayınca ev sahibi özellikle kanatlardan etkili gelmeye başladı. Doğa, Sezgin ve Sezer’in başlattığı ataklarda hedef sürekli Ümit Karan idi. Ümit sayısız gol pozisyonuna girdi ancak son vuruşlardaki beceriksizliği ve çokça kaleci Onur’un müthiş müdahaleleri skorun uzatma dakikalarına kadar değişmesine izin vermedi.
Tam da maç bitiyor dendiği anda Doğa’nın ölçüp biçip Ümit’in hava sahasına ortaladığı top bu kez ustaca bir kafa vuruşuyla birleşince Trabzonspor için kaçınılmaz son geldi.
Bordo-mavili ekip maçı eşit koşullarda bitirme şansı bulsaydı skor elbette farklı olabilirdi. Umarız Umut şu tabloya bakıp kendi adına gerekli dersleri çıkarır. Bu takımda kaptan olmanın ağırlığını anlar ve bundan sonra gereğini yerine getirir.