Ya sıcak başınıza vurursa!

İnsanlar acımasızca katlettikleri doğanın bir öfkesi olan küresel ısınmaya önlem almaya çalışırken, tüm ülkeler gibi Türkiye de üzerine düşen faturayı ödüyor.
Artan hava sıcaklığı, günlük yaşam kadar sporcu sağlığını da olumsuz etkiliyor.
A Milli Takım’ın Dünya Kupası şansı kağıt üzerinde devam ettiği için bu sene ligimiz erken başlayacak. Yani Ağustos sıcağında kâbus!
Peki Futbol Federasyonu, bu dönemde ne gibi önlemler alıyor? Kulüpleri, futbolcuları bilinçlendirmek için hangi çalışmaları yapıyor?
Söyleyelim: Hiçbir şey!
Üstelik bu konuda iki yıl önce büyük emeklerle gerçekleştirilen hazır bir proje varken.
Dönemin Sağlık Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Binnet ve ekibince hazırlanan, FIFA sağlık kurulunca örnek çalışma olarak desteklenme kararı verilen proje, şimdilerde sumen altı edilmiş durumda.
Sıcaklığın futbolcu performansı üzerindeki etkilerini ortaya koyan, alınacak önlemleri belirleyen, sağlığı tehdit eden unsurları asgariye indiren çalışmanın “Ulusoy’un adamı, Hasan Doğan’ın adamı” kavgasının kurbanı olduğunu düşünmek istemiyorum.
Prof. Binnet’in, sağlık kurulu başkanlığından ayrılmasından sonra projenin “bir kağıt parçası” gibi buruşturulduğunu da keza.
Ne demiş Futbol Federasyonu, Sağlık Kurulu’nun işlevini açıklarken?
“Kurulun amacı, ihtisas alanlarına giren konularda, futbolcu sağlığını korumak, futbolcu performansını değerlendirmek, geliştirmek ve yüksek tutmak için FIFA ve UEFA normlarında her türlü bilimsel veriye dayalı çalışmalar yaparak, önerilerini Federasyon Başkanı’na ve Yönetim Kurulu’na sunmaktır”.

Dosyalar nerede?
Binnet ve ekibinin hazırladıkları projeyi, Futbol Federasyonu yönetim kuruluna ilettiğini biliyoruz.
Yönetimlerde esas olan devamlılık değil miydi?
Nerede şimdi o dosya? Bilen yok. Varsa, gereğini yapmak için parmağını oynatan da!
Sayın Mahmut Özgener’in konudan haberi var mı bilmiyorum. Olmadığını varsayıyorum.
Açıkcası federasyonun böyle kritik bir dönemde bu çalışmayı kulüplerle paylaşmama sebebini merak ediyorum.
Sağlık Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sayın Ömer Taşer’e de soruyorum;
FIFA ve TFF Ortak Araştırma Projesi ile ilgili bugüne kadar ne yaptınız?
Kulüpleri, sağlık ekiplerini, futbolcuları, teknik adamları nasıl bilgilendirdiniz?
Milli maç takvimleriyle oluşan yoğun maç trafiğinin yanı sıra, sezon sürelerinin belirlenmesinde aşırı sıcak ve soğuk gibi zor koşulların, yıllardır görmezden gelindiği aşikar.
Lakin ortada temeli atılmış bir proje dururken, bundan niçin yararlanılmadığını öğrenmek istiyoruz.
Yoksa yeni bir Gökmen faciası, ya da Meduna vakası mı bekliyoruz?
Öyle ya, ancak canımız yandığında, yüreğimiz dağlandığında aklımız başımıza geliyor!
Sonrası yine aynı terane!


Hasan Şaş yol ayrımında
TRT’de yayınlanan “Stadyum” geçen sezon en başarılı spor programlarından biriydi. Hemen ardından yayına giren “Tele Lig”i de unutmayalım.
TRT’nin yeni dönemde bir atılımı daha olacak. “TRT Türk” harıl harıl hazırlıklarını sürdürüyor. Ve sürpriz bir futbol yorumcusunu ikna etmeye çalışıyor.
Büyük bir aksilik çıkmazsa, Galatasaray ile yollarını ayıran Hasan Şaş, önümüzdeki sezon TRT Türk ekranlarına çıkacak.
Sergen Yalçın, Hakan Şükür ve Hakan Ünsal gibi Şaş da futbolu bırakır bırakmaz, yorumcu kervanına katılan ünlülerden olacak.
Tek şartla; bu süreçte Hasan Şaş’a “çok cazip” bir transfer teklifi gelmez ise..

MHK’mi??Cin gibiler vallahi!
Bizim Merkez Hakem Kurulu cin gibidir! Başı sıkışınca dahice fikirler üretir. İki kelime oyunu ile kamuoyunu kandıracağını sanır.
İnsanlar saftır, yutar.
Biliyorsunuz MHK’nın geçen sezon başında aforoz ettiği, nedense gerekçesini açıklayamadığı 4 hakeme hiç görev verilmedi. Bunlardan Bülent Demirlek, Vedat Yüksel ve Hakan Sivriselvi, kurulun öngördüğü tüm koşulara ve sınavlara katıldı, başarılı oldu. Cem Deda ise tümünü es geçti.
MHK iki gün önce 2009-10 sezonunda Süper Lig ve Bank Asya’da “görev yapacak” hakemlerin isimlerini açıkladı.
Bu cümleye dikkat edin, “görev yapacak hakemler.”
Daha önce nasıldı?
Bilmem ne sezonu “Süper Lig klasman listesi.”
Demirlek, Yüksel ve Sivriselvi’nin adları açıklanan listede yoktu. Dahası klasman hakemleri arasında da isimleri geçmiyordu.
Peki nereye gitmişti bu adamlar? Buhar olup uçmuşlar mıydı?
Dedik ya Oğuz Sarvan MHK’si cin gibidir diye!
Beyler alt kategoriye indiremedikleri üç hakemi bir kelime oyunu ile “görev yapacak hakemler listesinden” çıkardı.
Aslında Süper Lig hakemi olarak kaldılar da, uydurulan “görev yapamayacak hakemler” sınıfına girdiler.
Federasyon kayıtlarında Süper Lig hakemi görünüyorlar. İl hakem kurullarına gönderilen listelerde de öyle!
O halde?
Ara sıra Türkiye’ye davet ettikleri UEFA hakem kurulu yetkilileri ansızın gelir, bu adamları sorarsa, başları derde girmesin korkusu!
Günahını almışız, hep Osman Avcı’dan şüphelenirdik bu tip ayak oyunlarını görünce.
Demek daha zekileri kalmış içeride.
Hani delikanlılığın kitabını yazanlar var ya aralarında!
Hadi çıkıp şimdi konuşun;
“Sizi bitirdik, ama önümüzde hukuk engeli var. Bir sene daha eziyet çekeceksiniz” diyebiliyor musunuz?
Diyemiyorsanız racon kesmeyecek, kendinize başka roller icat edeceksiniz!

Günün sözü
İnsanı para gibi ışığa tutun. İçinde Atatürk yoksa sahtedir.