Yoğun maç trafiğinde ligi de düşünen Şenol Güneş’in dün geceki oyuncu tercihleri yine farklıydı. Sanırız bir de deneyimli hoca ara transfer dönemi sona ermeden bazı oyuncularıyla ilgili kafasının netleşmesini istiyordu.
Bu kez aylardır forma vermediği ve kadroda düşünmediği Cech sahadaydı. Zeki, Vittek ve Emre de ilk on birde çıktı. Orta alanda Alanzinho ve Sapara’ya Aykut eşlik ederken, önde Emre, Vittek ve Olcan üçlüsüyle golü erken bulup rahatlama düşüncesi vardı ama, hücum bölgesinde beklenen üretkenlik yoktu. İlginçtir hesabı kesmek bir savunmacıya, Mustafa Yumlu’ya düştü ki, özellikle duran toplardaki takipçiliği ona unutamayacağı bir maç oynamasını sağladı.
Birlikte oynama alışkanlığı olmayan bu futbolcu topluluğundan Beşiktaş ve Antalyaspor maçlarındaki takım oyununu beklemek elbette mümkün değildi. Ancak bunca olumsuzluğa karşın mücadeleyi ön plana çıkarmak bile ibreyi lehine çevirmeye yetti. Tabii bu arada Mersin İdman Yurdu’nun da önceliğinin kupa olmaması işini kolaylaştırdı bordo-mavili ekibin. Rakibin tehlikeli olabilecek tek silahı vardı. Nobre’yi kaleye döndürmeme görevini de Celustka üstlenince, ev sahibi takımın gol şansı iyice azaldı.
Oyundan çok skorun önemli olduğu bu tip maçlarda, öne geçtikten sonra yapılacak en doğru hamle orta alandaki sayısal üstünlüğünüzü arttırmaktır. Güneş’in ikinci yarıda Emre’nin yerine Colman’ı alması da yerinde bir tercihti. Bu tercih Alanzinho’nun ofansif yönünü kullanmasını sağladı. Trabzonspor topa daha çok sahip olmaya başladı. Dolayısıyla hücumdaki etkinliği de fazlalaştı. Tek farklı üstünlüğün her zaman risk olduğu maçta ikinci kez sahneye çıkan Mustafa Yumlu hem teknik heyetini hem de takımını rahatlattı.
Trabzonspor bu sezon en büyük hedefi olan kupada gruptan çıkmayı dünkü sonuçla büyük ölçüde garantiledi. Üç maçta üç galibiyet, sıkıntılı bir süreçten geçen Karadeniz ekibi için hem moral hem de lig için iyi bir motivasyon oldu.
