28.10.2008 - 01:50 | Son Güncellenme:
Ligde ilk sekiz haftada şampiyonluğun favorisi dört büyüklerin kaybettiği puan sayısı 35’e ulaştı...
Lider ile 10. sıra arasındaki puan farkı ise sadece altı...
Bu hiçbir takımın artık çantada keklik olmadığının, rekabetin tavan yaptığının, Anadolu ayaklanmasının bir kanıtı...
Tabii ki bu tabloda İstanbul kulüplerinin hatalı transfer politikalarının, yanlış hoca atamalarının, hâlâ birkaç kulvarda yarışamamanın da rolü gözden kaçmamalı...
Bir de profesyonellik noksanlığı...
İşte Bursaspor Teknik Direktörü Samet Aybaba’nın Türkiye gerçeğini en güzel özetleyen saptaması; “İki maç iyi oynayan oyuncunun ayağı yere basmıyor.”
İstikrar hâlâ futbolumuzun kanayan yarası... Takımların bir haftasının bir haftasına asla uymaması... Aradaki uçurum farklılığı...
İşte Trabzonspor ve Olympiakos maçlarında üst düzey bir oyun çıkaran Galatasaray’ın, Eskişehir’de yaşadıkları... Disiplin, iştah, mücadele içler acısı... Üç günde şemsiyenin tersine dönmesinin bir izahı var mı! Problem nasıl olsa kazanırız mantığı, rakibi ciddiye almama vurdumduymazlığı...
Fenerbahçe’ye bir bakın... Roberto Carlos madem bu kadar iyi kademeye giriyor, Uğur bu kadar çalışabiliyor, Lugano bu kadar sağlam durabiliyor, Selçuk bu kadar verimli olabiliyor, Alex kusursuz kaptanı bu kadar iyi oynayabiliyordu da şimdiye kadar neredeydiler?
Arsenal maçından sonra uyurgezerler mangasını bir anda canlandıran sihirli bir ilaç mı, yoksa oyuncuların pabucun pahalı olmasını anlaması mı!
Aslında bugüne kadar oyunculara toz kondurmayan yönetimin, “hatalar yaptık, durumu düzelteceğiz” itirafının yarattığı korku bulutları da prangalı ayakları çözmeye yetti de arttı. İnce ayar işe yaradı...
Beşiktaş’ın yaşadığı ise takım olamama sancısı. Teknik direktör değişikliğinin de getirdiği bocalama dönemini aşarken, Sivas maçındaki gibi arızalar sıkça ortaya çıkacak. Denizli’nin soyunma odasında planlarını yeşil sahaya yansıtmak çok zaman alacak.
Trabzonspor ise adeta bir korku tüneline girdi. Ersun Yanal takımlarında sıkça görülen starttan iyi çıkıp, erken yorulma sendromuna sanki onlar da yakalandılar. Son iki haftadaki manzara hiç de iç açıcı değil. Önümüzdeki bir kaç hafta hem Yanal’ın, hem de Trabzon’un geleceğini tayin edecek gibi.
HAFTANIN TAKIMI
ESKİŞEHİRSPOR
Galatasaray karşısında cesur ve arzulu futbolunun karşılığını üç puanla almasını bildi. Maçın hiçbir anında pes etmedi, galibiyet için elinden gelen gayreti gösterdi. Son haftalardaki çıkışının tesadüf olmadığını belgeledi.
HAFTANIN PORTRESİ
YOULA (Eskişehir)
Türkiye’nin en tehlikeli forvetlerinden biri. Ne zaman nereden çıkacağı belli olmadığı gibi, hızına ayak uydurmak da imkansız sanki. Hele bir de boş alan buldu mu, vay rakiplerinin haline. Galatasaray karşısındaki futbolu, golleri, asistleri ile alkışları fazlasıyla hak etti.
HAFTANIN HOCASI
RIZA ÇALIMBAY
Lige kötü başlayan takımında sorunları çabuk buldu, taşları yerli yerine oturttu. Galatasaray zaferinde de başrol onundu. Rakibinin zaaflarını çok iyi analiz ederken, taktiği tamamen kazanmak üzerine kuruluydu.
HAFTANIN HAKEMİ
KUDDUSİ MÜFTÜOĞLU
Ankaragücü - Kayserispor maçında sonuca tesir edecek önemli bir hata yapmadı. Kararlarında objektif kalmayı başardı. Pozisyonları yakından izlerken, oyunun tempo kazanması için elinden gelen çabayı harcadı.