Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sarı-lacivertli futbol dünyası adına şok bir gece yaşanmaktaydı adeta Sivas’ta... Halbuki futbol oyununun doğasında olan bu beklenmeyen yenilgi pek de matemli bir sonuç olarak değerlenmemeli Fenerbahçe severlerle, bize göre... Sivasspor’un sağ ve sol kanatlardan yaptığı müthiş hücum salvoları karşısında adeta zangır zangır titreşen sarı-lacivertli takımın defans bloğu, ilk gol sayısının sahibi Eneramo’nun ve sağ kanattan girip çıkan Kıvanç’ın her dalışında birbirine giren bir defansif kargaşadan, yenilgiden başka ne beklenirdi ki dünkü yarışta?
Kıvanç isimli genç adam Ziegler’in de sakatlanıp çıkışından sonra adeta lime lime ediyordu Fenerbahçe’nin sol kanadını... Mecburen gerilerde koşuşan Caner’in çırpınışları ne işi yarardı ki, bu unutulması çok zor “Sivas depremi” yaşanırken...
Rıza Çalımbay kardeşimiz ve talebelerinin dünkü Fenerbahçe zaferini alkışlarla kutlamak gerekir. Sarı-lacivertli ekibin yapması gereken futbol oyunu adına tüm artıları da uygulayan bir 11 kenetlenmesi ve kalitesini bizlere çok iyi anlattıkları için...
Fenerbahçe cephesinde kayıp bir gece yaşandığı için matemle dolaşmanın da hiç bir anlamı yoktur bize göre... Hele Alex’in yokluğunu berbat bir oyun sonrası gündeme almanın marifetlerine sığınırsanız eğer bizce büyük bir hatanın kapılarında dolaşmış olursunuz... Alex olsa ne yazardı ki?
Fizik güç olarak-top kullanma ve pas zenginliğini yarışma boyunca zirvede yaşatarak-sahanın her bölgesinde sarı-lacivertli ayakların çok üzerinde bir futbol hakimiyeti kurarak oynayan Sivasspor’un bu güzelliklerini Alex’in varlığıyla yok edeceğinizi sanırsanız futbol oyununu biraz da inkar etmiş olma durumuna düşersiniz...
Alex’in özel bir futbolcu ve değer olduğunu bütün futbolseverler kabul eder. Ama siz Fenerbahçe olarak yorgunluk veya rakibin fevkalade bir gece yaşamasından dolayı kilitlenip kalıyorsanız oyunda o zaman futbolun gerçeklerini bir oyuncunun yokluğuna bağlamış olursunuz ki, bu hem büyük bir hata hem de çok önemli bir saygısızlık olur Sivasspor’un oynadığı mükemmel futbola...
Sevgili futbolseverler, futbol oyunu adınız ve şanınız ne olursa olsun dünyanın her yerinde böyle bir yarışmadır işte... Yıllarca, aylarca yaratıcı ve galibiyetlerle dolu 90 dakikalar yaşayıp puan milyoneri olabilirsiniz. Ama bazı maçlar gelir çatar ki önünüze, yarışmalar anında eliniz, ayağınız kesilir ve uzuvlarınızın işlemez olduğunu hissedersiniz. Ve bütün özellikleriniz donar kalır, rakibinize odaklanır ve ona uymak zorunda kalırsınız. İşte böyle bir 90 dakika yaşandı Sivas’ta... Bu maçı arşivlerdeki hatıralar albümüne koyup yeni 90 dakikalara yelken açmak kaçınılmazdır.
Bu arada “ilk gol ofsayttı” veya “Aykut hoca şunu oynatıp-bunu oynatmasaydı” gibi iğneli düşüncelere itibar edilmeyecek bir gece vardı Sivas’ta... Çünkü takım olarak “Fenerbahçe yoktu ki sahada”...