Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türk futbolunda on yıllardır varolan şike seneryolarının faturası maalesef sarı-lacivertli camiaya çıkarılmıştır.
Fenerbahçe takımının geçmiş sezon boyunca sergilediği futbolda şike kokusu veren tek 90 dakikası yokken... Şaibeli ilan edilen maçların hakem notları hiçbir lekeyi işaretlemeden maç sonuçlarını onamışken. Geçmiş Futbol Federasyonu, tüm sonuçları kabul edip 2010-2011 sezonu şampiyonu Fenerbahçe’yi ilan ettikten sonra yapılan polisiye teknik takipler sadece şahısları bağlar ve koca bir camiaya bir alt kümeye düşme cezası verilemez.
* * *
Bir futbol müsabakasının tartışılmaz hakimi hakem kararları olduğuna göre şikeyi araştıranlar saha içinde nelerin olup bittiğini, hangi futbolcuların maçta şike olduğu kanaatini uyandıracak hareketler yaptığını ya da sözler sarfettiğini o maçların hakemleri ve yardımcıları ile birlikte araştırıp soruşturmak futbol federasyonu adına doğru yolun ta kendisi değil midir. Aksi halde şike vardır veya yoktur kanaatine oturduğu yerden nasıl varacaktır ki.
* * *
Bu satırların yazarı özerk yasa öncesi rahmetliler Sebahattin Erman, Sahir Gürkan ve Kemal Ulusu ile Yılmaz Tokatlı federasyonlarında asbaşkan olarak çalışmıştır. Sahir Gürkan federasyonu zamanında İSKENDERUNSPOR-ALTINORDU ve ÇANAKKALE-FERİKÖY maçlarındaki hakemlerin ve saha komserlerinin açık şikeyi anlatan sayfalar dolusu raporları araştırıp inceledikten sonra kanaatle şike kararını vermişler ve takımların hepsini bir alt kümeye göndermişlerdir.
Demek istediğin odur ki 6222 sayılı kanun veya 58. madde ne derse desin, telefon konuşmaları hangi sivil kişilerin para yağması yaptıklarını işaretlemiş olursa olsun sahadaki yarışan futbolcuların aldım-verdim itirafları ve yazılı beyanları olmadığı sürece olayda şike yoktur ve olamaz.
Açılmış olan davalar, haklı olarak nitelikli dolandırıcılık veya hukukun bileceği suç kanallarına yönlenir ve sanırız sonuçta şike macerasının sonucuda böyle noktalanacaktır.
* * *
Futbol Federasyonu şike yoktur kararını cesaretle yukarıda özetlediğimiz saha içi teknik değerlendirme verilerine dayandırırsa UEFA’nın bu karara karşı bir tavrı oluşmaz. Yeterki futbolun içindeki müzevir kişiler kendi geçmişlerine de sakin bir şekilde baksınlar ve küçük kıvılcımların üstüne benzin dökmesinler.