Skorer Gitsin mi kalsın mı?

Gitsin mi kalsın mı?

13.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Gitsin mi kalsın mı

Lucescu'nun ayrılışından bu yana aslında eskimeyen, hep gündemde kalan derin bir soru bu .Trabzonpor maçında akıl almaz biçimde sergilediği yanlışlar öylesine ürkütücü ki, derindeki soru beklenmedik zamanda su yüzüne çıkıyor. Bilinçaltında zaptedilmeye çalışılan dürtüler, önce medyada sonra da yönetim katında tartışmalara dönüşüyor...Dahası, bir kuş aracılığıyla Daum'a haber uçurulduğu, zemin yoklandığı söyleniyor...Christoph Daum, elbette kabul eder eski gözağrısından gelen çağrıyı... Zaten aldığı tekliflerin içinde en iyileri, en kazançlı olanları hep Türkiye'den...Ama asıl sorunun yanıtı bu değil. Daha öncesinden sorulması gereken soru, ortada duruyor: "Gitsin mi kalsın mı ?"Del Bosque ve Rıza Çalımbay için ortaya çıkan yönetim iradesi, bu defa karar verirken zorlanıyor. Jean Tigana, Beşiktaş mesaisinde 1 takvim yılı dolmadan eski soruları gündeme getirdi: "Gitsin mi, kalsın mı ?" Tigana'nın kalması, tıpkı her sorunun çözümünü kendi zihninde ve kendi yardımcılarında arayan, dış seslere kulak vermeyen Del Bosque gibi ezber bozmayan davranışları yüzünden sorun yaratabilir. Sorunu büyütebilir. Çünkü Tigana da tartışmalara kapalı bir hoca... Menajer Ali Gültiken'i karşısına alıp hiç danışmadığını, fikrini sormayı gereksiz saydığını biliyoruz... Bu alışkanlığını terk eder mi? Hiç sanmıyoruz... Peki kendi yaralarını sarıp, yanlışlarından vazgeçer mi ? Umalım ki öyle olsun... Tigana iyi bir futbol adamı. İlkeleri var... Onlardan asla ödün vermiyor. Ama inatçı, sadece kendine inanan kişiliğinden de ödün vermeye hiç yanaşmıyor.Geçen yıl, zirveden kopmuş, Türkiye Kupası ve UEFA'ya katılma hakkı gibi ikincil hedefleri taşımak, daha kolaydı. Başlangıçta sorumluluğunu üstlenmediği bir kadro ile kazandığı her maç kredisini yükseltiyordu.Bu yıl öyle değil!Transferin tamamı bilgisi dahilinde yapıldı. Çoğu futbolcunun doğrudan onun tercihleriyle alındığını biliyoruz. Yenilenmiş ve "vaat edici" bir kimlik kazanmış bu takımın yeri artık zirvedir... Beşiktaş taraftarları şampiyonluk şarkıları söylemekte, yönetim en azından Şampiyonlar Ligi'ne katılabilme (ikincilik) hesapları yapmaktadır. Beşiktaş yönetimi sırf zirveden düşmemek, bu yılı yakalamak uğruna finansal anlamda kulübün geleceğine ipotek koyabilecek radikal kararlar almıştır.İşin bir de siyaset yanı var : Yıldırım Demirören, Aziz Yıldırım'a açıktan meydan okumuş ve Fenerbahçe'nin 100. yılında Beşiktaş'ın şampiyon olması için her şeyi yaptıklarını söylemiştir... Amaç, Beşiktaş'ı tarih sahnesinde "100. yılında şampiyon olan tek Türk takımı" olarak yalnız ve erişilmez bir konumda tutmaktır. Sorun yaratabilir Demirören, belki gereksiz, belki abartılı konuşmuş, şampiyonluk isteğine bir de ihtiras katmıştır. Artık geri dönemez. Bu kavgayı ya kazanacak, ya da son dakikaya kadar ayakta duracak, asla teslim olmayacaktır.Tigana bu ağır yükü taşıyabilir mi ?Beşiktaş'la sözleşmesi bittikten sonra kendine bağcılık şarapçılık ve Malili çocuklara yardım etkinlikleriyle dolu bir emeklilik hayal eden bir Fransız için biraz fazla değil mi ?Bir başka açıdan... Beşiktaş yönetimi Tigana'yı da gönderirse, hiç kuşkunuz olmasın Avrupa'da "kıyıcı" bir şöhretin sahibi olur.... Yöneticilerin, sürekli yeni oyuncaklar isteyen şımarık çocuklardan da farkı kalmaz... Gelecekte Beşiktaş'a yabancı bir teknik adam çağırmak - her zaman bir Daum bulamazsınız- daha da pahalıya patlayabilir.Böyle bakınca Tigana'nın gitmesi de kalması da sorundur.Yöneticilik, hep ezberlediğimiz bir doğruyla elindeki personelden en doğru biçimde yararlanma sanatıysa, Yıldırım Demirören ve arkadaşları Tigana'yı uyararak, yanlış tutum ve davranışlarını dizginleyip düzeltecek yeni bir organizasyon şeması oluşturarak bu sorunu çözebilirler...CSKA Sofya ve Galatasaray maçları böyle çözümler bekliyor.Aksi halde Tigana'nın gidişi dahi sorunu çözmez. Yönetimi çözer! Yükü taşıyabilir mi? Gökhan'a evet, yalana hayır! Beşiktaşlı Gökhan, Trabzonspor yenilgisinden sonra sıcağı sıcağına verdiği röportajda, "Fabio Cannavaro dahil, dünyanın en iyi stoperlerini de getirseniz, takım savunması olmayınca yenilgi kaçınılmazdır. Goller de peşpeşe gelir" dedi...Takımının içinde bulunduğu gerçekleri dürüstçe dile getirdi.Vay sen misin söyleyen...Efendim, takımı ve arkadaşlarını zor durumda bırakan bu demeç nedeniyle savunması alınacak, gerekirse ceza verilecekmiş!Böyle bir şey yaparlarsa ayıp etmiş olurlar... Gökhan Zan, artık önümüzdeki maçlara bakma ya da hakeme çamur atma yalanlarının dışına çıktığı için tam bir Beşiktaşlı duruşu sergilemiş, oradan da arkadaşlarını açıkça uyarmıştır.Keşke hepsi Gökhan gibi açık konuşsalar da kimsenin kafası karışmasa maçlardan sonra.Ağzına sağlık Gökhan... Seni anlıyor ve destekliyorum.Yalnız değilsin! Çanakkale Dardanel, Süper Lig'in en hoş kulüplerinden biriydi. Orada insanlar futbolu bir oyun olarak seviyor ve seyrediyor, maçtan olabildiğince keyif almaya çalışıyordu... Kimbilir, belki de bu iddiasız ve sportmen tutum, Süper Lig'i arenaya çeviren endüstriyel futbol karşısında dayanamadı.Çanakkale Dardanel, önce 2.Lig A'ya, sonra da B kategorisine düştü. Şimdi sessiz ve sakin bir dönüş sürecini başlattılar...Ama yine de Dardanel'in övünülecek bir yanı var...Okan Koç, Gökhan Zan, Hasan Kabze'den sonra şimdi de Mehmet Topal'ı gönderdiler İstanbul'a. Meçhul gençleri yetiştirip yıldız adayı olarak pazarlıyorlar.Niyazi Önen ve arkadaşları, transferde resmen Brezilya ile rekabet ediyorlar...Halil Özer'in söylediğine göre, sırada en az üç futbolcu daha varmış... Merakla bekliyoruz.Dardanel'lerin çoğalmasını diliyoruz. Akıllı Dardanel Kulüpler Birliği Başkanı Özhan Canaydın, Galatasaray - Bordeaux Şampiyonlar Ligi maçına tüm kulüp başkanlarını davet ederken, Aziz Yıldırım'ı liste dışında tutmuş...Gerekçe belli... Yıldırım, Kulüpler Birliği'ni dışlıyor, ciddiye almıyor...Kendisine yapılan her türlü daveti de çoğunlukla reddettiğini, yanıt bile vermediğini çok iyi biliyoruz.Yine de davet etmeliydi.Önce o eşsiz nezaketinin bir gereği olarak...Sonra belki de Aziz Başkan'a barışçı bir adım atma fırsatı vermek adına.Keşke! agokce@milliyet.com.tr Canaydın'ın daveti