Skorer Hakemin öylesi, reklamın böylesi

Hakemin öylesi, reklamın böylesi

07.06.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Hakemin öylesi, reklamın böylesi

Hani Benin ve hakemi. O reklam, bu reklam işte. Altı - üstü, sağı - solu bir er kişi... Koreye Japonyaya giden. Hadi belki federasyon başkanı, bir - iki ilgilisi veya bir - iki bilgilisi daha. Fondan - mondan da değil, cepten ödesek veya hepten, gidişi - dönüşü oteli - yemeği memeği, duşu muşu kahvaltısı hatta çocuğa oyuncak, hanıma bir iki dandik Rolex. Kısaca Beninle Uzak Doğu arası hepsi hepsi 30 bin bile tutmaz Amerikan parası.Benini çiziyoruz artık hepimiz. Haritada öğrendik de, öğretiyoruz bile yerini. Yok Togonun, Gananın yakınında, Yok Nijerin altı, yok Nijeryanın üstü... Mermeri, petrolü, hatta nüfusun 6.5 milyonu, üstelik yüzde 3 AİDSlisi yok şusu yok busu... Ne demişler... Belki de dememişler. Hakemin olsun Beninden olsun. Benini bırakıp, Burkina Fasoya geçelim. O en acayibi. Hatta en tuhafı. Hadi Benin 30 bin dolar iyi kötü masraf etmiş. Peki Burkina Faso... Hiç vermeden, kimseyi göndermeden reklamın kralını o yaptı. Ne diyoruz veya demiyoruz. Benin mi? Burkina Fasonun yanında işte canım... Neymiş milyarlarca dolara yapılamıyacak reklammış. Şimdi herkesin dilinde ya bu iki cümle, ya da bir başkası... O artık bir Türk markası. İşte o zaman perde arkası... Cuk diye böyle oturuyor belki de... Köyün Delisinden Ne demiştim... Belki de dememiştim... Gerçi dememiştim, demiştim de... Ama bugüne kadar dememiştim hiç dememiştim. Saçma gibi gelse de size veya gelmese de önemli de değil zaten. Alıştınız bu tip sözlere, hoş ve boş, hatta çekik bakan gözlere. Anlatılamayan, anlaşılamayan özetlere özlere. Siz bunları da anlarsınız. En azından alışın veya alışmaya çalışın. Biz Brezilyayı yenmeyi deneriz, Kosta Rikayı, Çini de yeneriz. Evet demiştimse, demişim zaten... Yok dememişsem de, şimdi diyorum. Gerçi yenmeyi deneriz dedim... Denemeyi bırakın istemedik bile. Ama bu 23 kişinin herhangi 11i ile ikisini de yeneriz. En azından vallahi de billahi de bu sefer yenmeyi deneriz. Korede ismi Abdi İpekçide cismi İsimleri Korede, Japonyada en önlerde yer alsa da, cisimleri şampiyon oldukları halde arkada kalsa da... Efesli basketbolcuları kutlayalım... Ve Kerem Tunçeriye bağlayalım... Ülkere karşı hep iyi oynadı. Ama finalde basketbola da doymadı... Galiba da kendine geldi. İş artık Aydın Örs ve ekibinin makyajına kaldı. Eğer derseniz ki, Kerem, Köyün Delisinde neden Efesten çok yer aldı... Oniki dev adam derim bende... İndianapoliste oynayacak oyuncu çoktu da... Oynatacak yoktu... Şimdi var galiba... Efes Pilsen iki takımlı ligin birincisi. Ülker de aynı ligin ikincisi... Ya o, ya o yani... Ya da bir o, bir o... Ne derseniz deyin. Efes Pilsen... Milli Takımın ana sponsorlarından biri onlar. Ülkeleriniz sizinle gurur duyuyor Hoca da Beninliyle bozdu vallahi... Yıldırayı çıkarması, harcanan parayı helal ettirdi bile. Çıkarmasaydı Leverkusenli Türkü, kimse ilgilenmeyecekti belki. Çıkarttı olay oldu... Fransız, Alman, İtalyan, İngiliz gazete ve televizyonları, Onun ismiyle doldu. Koreli hakemin tuhaf penaltısıyla Koreyi tanıtması, Beninlinin herkesin elinde harita Benini aratması, Güneşin anlaşılmayan futbol değişiklikleri yaratması... Onlar sayesinde ülkeleri de gündeme geliyor. Hepsi için son bir cümle; ülkeleri onlarla gurur duyuyor. Fotoğraflarda cismi, manşetlerde ismi var. Birinci isminin, hatta ikincisinin adı yani soyadı manşetlerin de tadı... Şenoldan girip, Güneşten üretmek, "Şenolun gölgesi, Şenol tutulması, Güneş çarpması veya Şenola güneş şenola" diye türetmek... Lesson: XX Hakem - refreeYan Hakem - Lines manDiğer yan hakem - Diğer Lines manYan hakemler - Lines menKart - CardKartlar - CardsSarı Kart - Yellow CardKırmızı Kart - Red CardHer dersten sonraki klasik cümlemizle bitirelim. Turizme olmasa da sayın Bakanına ufakta olsa bir katkımız olsun.NOT: Sayın Bakan tekrar hatırlatalım.. Unutmayın lütfen zamanımız dar ve 26. haftada yazılı var.Haftaya Lesson XXI Sayın Turizm Bakanına... 52 hafta 52 cümle kampanyasında bu hafta hakem ve kartları var. BBG Oteli Konu Japonyadaki BBG evinin, Uzakdoğudaki tipi... Reyting acayip,... Evi de seviyorlar, Küçük Devi de... Ne diyelim... Eskiden o evdeki veya şimdi bilmem neredeki... Adamları - madamları, matta Coşkun beyin en büyük rakibi.. Kore - Japonyada olanlar.. Yani futboldan çok dedikodu veya demedi komadı ile manşetlere dolanlar... Bir jüri eksik galiba... Hani her hafta birini evden atan. Onu da seçsek, sonra kadroyu oralardan buralara faksla geçsek, kim oynamalı kim oynamamalı... Evde, pardon otelde... Kim kalmalı, kim kalmamalı. Hatta evden, pardon otelden kim çıkmalı kim çıkmamalı. Hani aklıma tuhaf şeyler geliyor. Evde kazananlar belli... Sağa sola çok bakan, herkese kafayı takan, ya da durup dururken ona - buna bulaşan, görüşme odasına ilk ulaşan... Tayfun, Serhat mesela. Keşke BBG jürisi karar verseydi. Herkes de rahatlayıp hidayete erseydi. Biri Bizi Gözetliyor... Ya da Made In Benden bir cümle; Köyün Delisi özetliyor. Veya BBG evi... Ya da Milli Takımın küçük devi, hani Interlisi... Öbür Interlinin biraz daha toplusu. Hadi baş harfi O diyelim, sonu da N, isim vermeyelim. Ya da Güneşin ateşi... Veya Bülent Kaptanın Köşkü, köşkün tavrı. Kim dedi, ne dedi? Kime, niçin, nasıl dedi? Nerde, ne dedi?.. SERİ İLANLAR Cumaları ise Milliyetteyiz (Başka şubemiz yoktur.) Pazartesi - Çarşamba 09.30 - 10.00 Radyo Dde bilgingokberk@mail.com İmza: Köyün Delisi