Halil Özer

Halil Özer

Tüm Yazıları

“Futbolcuların sahaya çıkabilmeleri için güvende ve emniyette olmaları gerekir. İlgili makamları, buna her düzeyde saygı gösterilmesini sağlamaya ve Trabzon’daki şok edici olayların faillerini yaptıklarından sorumlu tutmaya çağırıyorum. Bu maçta yaşanan şiddet kesinlikle kabul edilemez. Bu insanların saha içinde ve dışında toplumumuzda yeri yoktur. Dünyada pek çok insana keyif veren bu oyunu oynamak için sahaya çıkan futbolcular güvende ve emniyette olmalıdır.”
Bu sözleri Dünya futbolunun patronu İnfantino, Trabzonspor-Fenerbahçe maçından sonra sıcağı sıcağına söyledi. Bu sözler, daha biz bile ne olduğunu çözemeden geldi.
Ve federasyonda bazı üyeler arasında sıkıntı yarattı. “Ne gerek var?” yorumu yapıldı. Açıkça rahatsız oldular.
TFF de karar alırken İnfantino’nun tepkisi yüzünden olaylara sadece futbolcu odaklı bakmak zorunda kaldı.
Adam kısaca şunu diyor:
“Kardeşim ben onu bunu bilmem. Sen o futbolcuların güvenliğini sağlayacaksın. Bunu sağlayamadın. O çocukları koruyacaksın. Koruyamadın...”
Türkiye’ye resmen muhtıra verdi hala kimse farkında değil.
Bunu niye mi yazdım? Hani futbolculara neredeyse hapis cezası isteyenler vardı ya onlar için yazdım. FİFA o gün sahada olan Livakoviç, Tadiç, Dzeko, Mert Müldür ya da Uğurcan Çakır, Eren, Visca tümünün annesi babası.
Buradaki insanların kendi çıkarları için koparttıkları yaygaranın onlar için hiçbir önemi yok. Onların derdi futbolcu kovalayan mızraklı adamlar.
O yüzden TFF’nin kararına bu gözle bakın.

Haberin Devamı

Düşürün şu maskeyi!

Yaklaşık 20 gündür, yani Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sırası ve sonrasında yaşanan olaylar, gelişmeler ve tartışmalarda kilit sorular var. Bu soruların cevabı bulunmadığı sürece sonuca varamayacağız.
Halil Umut Meler maç oynanırken bir iletişim trafiği yaşandı. Orta hakemden dördüncü hakeme, temsilci falan filan... Meler’in maçı tatil etmeye niyeti açık bir şekilde vardı. Peki son noktayı kim koydu? Hakeme “hayır maçı oynat, bitir” kim dedi?
İlk yarıda yaşananlar belli. Trabzon küçük bir şehir. Neden polis devre arasında tribünlerin önüne çevik kuvveti yerleştirmedi? Bir gün önceki güvenlik toplantısında sadece çay kahve mi içildi?
Olayların başlangıcı olan maskeli şahıs nasıl oluyor da oralara kadar girdi. Çünkü bu şahsın tribüne bile maskeye geldiği belirtiliyor. Hatta içeri girerken bile maskeyi çıkarmadığı öğrenildi. Bu kayıtlarda belli. Bu adam TFF’nin kararlarında etkili oldu. Tek başına tribünleri indirdi, futbolcuları kavgaya dahil etti. O adama ya da futbol teröristine nasıl izin verildi? İçeri nasıl sokuldu, Niye kimse dur demedi? Kim bu adam? Gözü dönmüş bir şekilde futbolculara tek başına ilk yumruğu atma cesaretini nasıl buldu?
Daha çok sorum var. Bu olay öyle hemen unutulacak bir olay değil. Her konu ayrı sıkıntı. Her hafta farklı sorular getirmeye çalışacağım. Türk futbolunun geleceği için bu olayda hiç kimse kulağının üstüne yatmamalı. Özellikle Trabzonlu gazeteciler. Bizden daha yakınlar ve bizden daha kolay çözebilirler. Ama önemli olan renk rekabeti mi yoksa Türk futbolunun geleceği mi ona karar vermeliler.