İki eski dost

       İKİ eski dosttular. Başlarını hiç çevirmediler karşılaştıklarında. Hep paylaştılar kozlarını. Bu elde Amokachi, Oktay, Ayhan ve sinek yediliydi Beşiktaş'ın kozları. Fenerbahçe ise Grand Shlem diyordu.
       İlk yarıda lider gibi oynadı Beşiktaş. İkinci yarıda Fener biraz toparlar gibi oldu. İki takım da yeteri kadar pozisyona giremediler. Ertuğrul biraz orta sahaya gelerek istediği rahatlığı ve pasları buldu. Ayhan ışık vermeye başladı. Ama voltajı düşük. Doksan dakikaya yayamıyor gücünü. Amokachi güçlenince Beşiktaş da güçlü. Kötü takıma karşı kötü, iyi takıma karşı iyi oynuyor Beşiktaş. Küçükse küçük, büyükse büyük oluyor. Baba takım.
       Fenerbahçe defansında Högh'ün garip bir telaşı var. Kendine güvenen ve güven veren günlerine dönmesi lazım. Diğerleri güvenli defanstan yana. Kemalettin ve Erol, Murat Yakın'dan daha çok mücadele ediyorlar. Ama onun kadar iyi oyun kurucu değiller. Dimas iyi transfer. Ofansta da başarılı, defansta da. Attığı goldeki ortayı Balic'ten başkası yapamazdı. Ama bu gece Balic başka birşey yapmadı.
       Fener ve Beşiktaş ikinci yarının ortalarında ihtiyaç duydukları adamları sahaya sürdüler. Fener'de Metin Diyadin, Kartal'da ise Şifo. Bu ne şanssızlık Oktay. Böbrek taşını döktün, bir de kurşun döktür. Moshoeu'yi de profesör olarak yollamışlar Dünya'ya. Ama o topçu olmuş.
       Dinlenmiş Şifo takımını galibiyete taşıdı. Kolay değil. İki yıldır sırtında taşıyor Beşiktaş'ı. Sen Allah'ın bir lütfusun Şifo. Kim ne derse desin iki eski dosttular Beşiktaş ve Fenerbahçe.