Skorer İsyan bayrağı hiç inmedi

İsyan bayrağı hiç inmedi

27.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Teknik Direktör Vicente Del Bosque oylamasında 16 yöneticinin değil 3 yöneticinin dediği olunca, ilk kıvılcım yönetime düştü. Parma maçının ardından bu kıvılcım yangına dönüştü, istifalar ardı ardına patladı

İsyan bayrağı hiç inmedi

Beşiktaş yönetimi, koskoca ilk yarı boyunca bir türlü huzuru bulamadı axspo011.jpg Yıldırım Demirören ve ekibinin önünde bir DUVAR gibiydi zaman... Transfer politikasını belirleyecek, gerekli alt yapıyı hazırlayacak süre yoktu. Sağda, solda ne kadar "fason" oyuncu varsa almak zorunda kaldılar. Tam tamına 11 yerli ve iki yabancıyla transferi noktaladılar. Yapılan transferlerde Okan Buruk, Ali Güneş camiada olumlu oy topladılar. Juanfran ve Tayfun Korkut hariç Del Bosquenin ne fikri, ne de zikri vardı. Kartalın önce Ankaraspor yenilgisi, ardından da Parmaya elenişi bardağı taşıran son damlalardı. Hele hele Ümraniyede bir Del Bosque "oylaması" vardı ki, kokusu bugünlerde çıkmaya başlıyordu. Ankaraspor yenilgisi sonrası Ümraniyedeki Del Bosque "isyanına" sadece üç kişi katılmadı. Kıvanç Oktay, Reha Muhtar ve Kemal Gençer, İspanyol hocanın kalmasından yana oy kullandılar. Asiller ve de yedekler dahil toplam 19 yöneticinin yer aldığı "oylamada" Başkan Yıldırım Demirörenin de isyancıların yanında yer aldığı, ancak kesin tavrını ortaya koymadığı kulaktan kulağa dolaşıyor. Bazı yöneticiler, "O zaman neden oylama yapıldı ? Çoğunluk gönderilmesini istedi, karar yine sümen altı edildi. Çoğunluk karar alıyorsa, uygulanmalıydı" diyerek isyan bayrağını indirmediklerini belgeliyorlardı. Oyladılar, uygulamadılar! Yaklaşık dört saat süren toplantıda Del Bosquenin yerine getirilecek hoca da belirlendi, adres Trabzonsporu çalıştıran Ziya Doğandı. Ne var ki, Beşiktaşın UEFA Kupasındaki Bodo maçı buna en büyük engeldi. Demirörenin toplantıda, "Bodo maçını bekleyelim, daha sonra Ziya Doğan konusunda düğmeye basalım" görüşü benimsendi, isyan bastırıldı. Toplantı çıkışında yönetimin, Del Bosqueye "destek" açıklamaları hiç de gerçeği yansıtmıyordu. Bir yanda "destek" diyorlar, diğer yandan Ziya Doğannın kulağına kar suyu kaçırıyorlar, el altından teklif götürüyorlardı. Demirörenin özel uçağı Ziya Doğan için havalimanında bekletiliyordu. Ama Beşiktaşın Trabzonspor ile aynı hafta oynayacak olması, iki yönetimi Ziya Doğan yüzünden karşı karşıya getiriyordu. Doğan gerginliği, Beşiktaş takımını da etkiliyor, Avni Aker Stadından mağlup ve eli boş dönüyordu. Bu kararlar, açıklamalar başkanlık koltuğuna oturan Yıldırım Demirörenin ne denli tecrübesiz olduğunun en büyük göstergesiydi. Doğan çabası Parma maçı sonrası Beşiktaştaki fırtına, kasırgaya dönüştü. Reha Muhtar ve Hakan Kalkavan, Parma maçı sonrası gece geç saatlerde istifalarını verdiler. İsyan büyüyordu, istifacıları Adnan Demir ve Latif Ayaz izledi, Kemal Gençer "direkten" döndü. Kemal Gençeri ikna etmek için, Yeniköyde inanılmaz bir pres uygulandı. Bu presin temelinde de Gençerin Basketbol Şubesindeki başarılı yönetimi ön plandaydı. Diğer faktör ise yıpranmamış, rafine bir isim olmasıydı. Başkan Demirörenin İtalyadan bir istifacıyı arayıp, "Sakın istifa etme... Şu anda İtalyada, hoca olayını çözüyorum" sözleri ile bugün yaşananlar müthiş bir çelişki değil de, nedir?Kıvanç Oktayın "Giden gider, kalan sağlar bizimdir" açıklaması dönme olasılığı bulunan istifacıları "çileden" çıkardı. Birçoğu, "Kulüpte alınan kararlardan hiç haberimiz yok. Çalışanlar bizden daha iyi biliyorlar, onlardan öğreniyoruz" diyerek, Demirören - Oktay - Aksu üçlüsünü "tek adam" olmakla, kararları vermekle suçluyorlar. Üçlü komite Başkan Demirörenin seçildiği günlerin devamında yapılan bir toplantıda, "Arkadaşlar transfer 24 saat yaşanan bir olaydır. Bunun gecesi, gündüzü olmaz. Kaldı ki transfer olayları gizli yapılır. Yapılacak her transferi yönetimde konuşmak doğru değil. Özellikle hoca ve transferler konusunda yetki istiyorum "dediği de Akaretlerden kulağımıza gelen bir başka gerçek.Şimdi, isyancılara ya da kapalı - kapılar ardında Demirören - Oktay - Aksu üçlüsünü suçlayan diğer yöneticilere sormak gerekir; Madem yetki veriyorsunuz, niye ayağa kalkıyor, isyan ediyorsunuz ?Yöneticilerin diğer yakındığı bir konu ise sezon başından bu yana kötü giden futbol takımının yönetim kurulu toplantılarında tartışılmamasıydı. Bir yöneticinin, "Takımda yolunda gitmeyen birçok sorun var. Ne var ki takım, bir günün dışında hiç konuşulmadı, sorunlar hiç, ama hiç masaya yatırılmadı. Sadece bir gün gündeme geldi, o da Ümraniyede Ankaraspor maçı sonrası Del Bosque oylamasında gerçekleşti, hepsi o kadar... Konuşan, tartışan sadece üç kişi... Kararları da onlar alıyorlar, bizim malesef alınan kararlardan haberimiz olmuyor" sözleri yönetimdeki kopukluğun en büyük belgesiydi.Başkan Demirören, Kıvanç Oktay ve Murat Aksu istifacılara öfkeliydiler... Bazı yöneticilerin, "Bir lidere inanıyorsunuz, onunla yola çıkıyorsunuz, sonra işinize gelmedi mi çekip gidiyorsunuz. Etik değil" yorumları Başkan Demiröreni kararlılığa itti, istifacılara Kemal Gençer hariç taviz vermedi. Taviz vermedi YILDIRIM Demirören ve arkadaşları yedeklerden asilliğe çekilecek isimler için kura çekmeyi kararlaştırmışlardı. Ancak Murat Ürünsak ile İlhan Durusoy, "Önemli olan hizmet. Yedek, asil farketmez" diyerek yöneticilik dersi veriyorlar ve torbaya girmeyi reddediyorlardı. Bu çıkış da, asil olmak için yanıp tutuşan Süleyman Eren ile Bülent Derişe yarıyor, kura rafa kalkınca hayallerini gerçekleştiriyorlardı. Ders verdiler ! DEMİRÖREN, seçim kitapçığında yer verdiği "Gerekirse şampiyonluklardan ve türlü başarıdan ödün verilebilir, ama değerlerden asla" sözünü de yerine getirdi. Başkan, sportif açıdan kara günlerin yaşandığı dönemde, nisan ayında kazma vurmayı düşündüğü Fulya İş Merkezine, Efsane Başkan Süleyman Sebanın adını vereceklerini açıklamasıyla alkışları topladı. Alkışlanacak adım YÖNETİM tutarsız transfer politikasından ders almamıştı. Buna en son ve iyi örnek, İlhan Mansızı yuvaya döndürme çabalarıydı. Ümraniyede sürekli sorun çıkaran, takımın huzurunu bozan, maçlarda kırmızı kartlarla boğuşan Mansızı "şartlı" olarak geri döndürme çabaları yönetimsel açıdan bir başka hataydı. Ancak birçok futbolcu "İyi futbolcu olmak başka, iyi insan olmak başka. Mansız hep bize zarar verdi" diye tepki verince, yönetim son anda yanlıştan döndü.*** Takım istemedi Etekteki taşlar döküldü! En sorunlu, futbol BEŞİKTAŞ Yönetimi, Ümraniye Tesislerinde iki gün kamp yaptı, tüm idareciler perde arkasında yaptığı konuşmaları Başkan Yıldırım Demirörene iletme imkanı buldu. Saatler boyu süren toplantılarda "Hedef adam", Asbaşkan ve Futbol Şube Sorumlusu Kıvanç Oktaydı. Sinan Vardarın başını çektiği ekip, en sorunlu olan branşın futbol olduğunu, ancak yönetim toplantılarında bunun masaya bile getirilmediğini ifade etti. OKTAYIN iyiniyetinden şüphe etmediklerini belirten yöneticiler, bu yükün altından bir kişinin kalkamayacağını savundu. Transferin sadece Ahmet Bulut ve Ceylan Çalışkan adlı iki menajerle yapıldığına dikkat çeken Siyah - Beyazlılar, Sinan Enginin de takımın yanında bulunmasını eleştirdi. Futbolla ilgili son kararı yönetimin vermesi gerektiğini vurgulayan idareciler, Del Bosqueye Türk yardımcı gerektiğini söyledi. Yönetim karar versin İSPANYOL teknik adamın, bazı oyuncuları yanlış yerde oynattığı konusunda tartışma yaşanırken, Real Madridin alt yapısından gelen bir çalıştırıcının, Beşiktaşın gençleriyle hiç ilgilenmediği de tenkit edildi. Yöneticiler, bu konuda Fenerbahçenin örnek alınması gerektiğine dikkat çekip, "Genç ve geleceğe yönelik bir takım yaratalım" önerisini ortaya attı. Başkan Yıldırım Demirören bunları tek tek not aldı. Fenerbahçe örneği ELEŞTİRİLERDEN, Futbol Federasyonunda Beşiktaşı temsil eden Hasan Doğan da nasibini aldı. Murat Aksunun isteğiyle göreve gelen Doğanın bu işi başaramadığı ifade edildi. Siyah - Beyazlıların bugün yapılacak yönetim kurulu toplantısında, Latif Ayazın da istifasının kabul edileceği öğrenildi. Reha Muhtarın gitmesiyle boşalan basın sözcülüğü görevine de Fikret Ercanın getirileceği vurgulandı. Muhtarın yerine Ercan KARTAL, John Carew için gelen teklifleri değerlendirmeye aldı. Siyah - Beyazlılar, 8 milyon Euroya malolan Norveçli golcü için 6 milyon Euro fiyat biçti. Bu parayı veren kulübe satılacak olan Carewin de ayrılmaya sıcak baktığı ifade edildi. Öte yandan Barcelona, Beşiktaşın baş belası oldu. Katalanların, Kartalın ilgilendiği Panathinaikoslu Basinasa da teklif yaptığı öğrenildi. 2 milyon Euro zarara razılar SİYAH - Beyazlılarda beklenen oldu, Teknik Direktör Vicente del Bosquenin yanına bir Türk yardımcı görevlendirildi. Türkiyeyi ve ligi yeteri kadar tanımadığı konusunda eleştirilen İspanyol hoca, artık Ulvi Güveneroğlu ile birlikte çalışacak. Trabzonsporda Samet Aybabanın yardımcılığını yapan Güveneroğlu, futbolcu olarak uzun süre Beşiktaş formasını giymişti. Yeni yardımcı Güveneroğlu İBRAHİM Toraman, yönetim tarafından son kez uyarıldı. Gece hayatına dikkat etmediği gerekçesiyle daha önce ikaz edilen genç futbolcunun kulağını çeken Siyah - Beyazlılar, "Bosque performansından memnun değil. Özel yaşamına çeki düzen ver. Aksi taktirde durumunu gözden geçireceğiz" dedi. İbrahimin ise özür dileyerek söz verdiği, ağlamaklı bir şekilde ayrıldığı öğrenildi. Toramana gece hayatı uyarısı

Yazarlar