Skorer Kartal'ın derdi Kartal

Kartal'ın derdi Kartal

29.12.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kartal'ın derdi Kartal

Kartalın derdi Kartal

       1 - Yönetim kurulu, maddi sıkıntı çekti
       sürekli takımı ve Toshack'ı eleştirdi

       2 - Toshack da buna karşılık hem yönetimi
       hem de futbolcuları yerden yere vurdu

       3 - Yine de 17 haftanın tam 9'unda lider
       kaldı, şansını ikinci yarıya bıraktı

       Beşiktaş, ligin ilk yarısında skor olarak iyi, futbol olarak kötü bir görüntü çizdi. Siyah - Beyazlı takım, 17 maçın 11'ini kazanıp, 5'inde berabere kalırken, topladığı 38 puanla averajla ikinci sırada yer aldı ama yine de kimse memnun kalmadı. İstifalarla sarsılan, maddi sıkıntı yaşayan yönetim, Toshack'ı sürekli eleştirdi. Toshack, hem yöneticileri, hem de futbolcularını yerdi. Oyuncular, birlik, beraberlik içinde olmayı hiç beceremedi
       Siyah - Beyazlı takım, 17 haftanın her anında sorunlar, sıkıntılar yaşadı. Sakatlıklar, cezalılar birbirini izledi. Her maçta onbir değişti. Haftalar ilerledikçe yönetimdeki maddi sıkıntılar da su yüzüne çıktı. Bu Fulya'yı da etkiledi. Bursaspor maçı öncesi futbolcular idmana çıkmayarak, ilginç bir grev yöntemi uyguladı. Paralar ödendi, yine de huzur gelmedi. Yine de Toshacklı Beşiktaş, ilk kez liderlik koltuğuna oturmayı başardı
       Liderlik bile kimseyi susturmaya yetmedi. Hele hele G.Saray yenilgisinden sonra yönetim - Toshack kavgası iyice su yüzüne çıktı. Sonuçta yenilgisizlik bitti, liderlik gitti. Şimdi Beşiktaş'ın önünde ikinci yarı var. Kartal, elele vermeli, hedefe kenetlenmeli. Ama nerede! Devre arasında da tartışmalar bitmiyor. Her kulüpte ikinci yarı için umut dolu mesajlar veriliyor ama Beşiktaş'la hala Toshack'ın gönderilip, gönderilmeyeceği tartışılıyor

       ÖNCE geçen sezonu hatırlayalım... 17 maçlık ilk yarının sonunu... Beşiktaş, dördüncü sırada. 8 galibiyet almış, 6 kez berabere kalmış, 3 defa da sahadan yenik ayrılmış. Puanı 30.
       Gelelim bugüne... 17 maç sonunda Kartal bu kez liderliği averajla kaptırmış, ikinci sırada... 11 galibiyet, 5 beraberlik, 1 mağlubiyeti var.
       O halde, rakamlar diyor ki; Beşiktaş geçen yıla oranla bu kez çok başarılı.
       Evet... Sahası iki maç kapatılan, sürekli sakatlarla uğraşan, üstüne üstlük kart cezalılarıyla zor durumlarda kalan Siyah - Beyazlı takım - rakamlara göre - başarılı bir ilk yarıyı geride bıraktı.
       Sezon başına dönelim yine... Transfer dönemine bir göz atalım.
       Toshack, yönetimden Trabzonsporlu Ogün ve Abdullah, Gaziantepsporlu Ayhan, Samsunsporlu Serkan'ı istedi. Ardından da ekledi: "Hakan Şükür ve Tugay'ın da Galatasaray'la sorunları varmış. Alırsanız hayır demem."
       Yönetim istekleri dinledi. Ama fiyatları duyunca şaşırdı, çaresiz kaldı. Sadece Ayhan'ı alabildi. O'na da tam 9 milyon dolar saydı.
       Toshack, Ayhan'a ödenen parayı duyunca küplere bindi!.. Ve yönetimle Toshack arasındaki ilk sürtüşme işte o zaman yaşandı. Toshack, "Bu kadar para nasıl verilir?" dedi, yöneticiler, "O istedi, biz aldık. Parası O'nu ilgilendirmez" yanıtını verdi.

       TOSHACK, yabancı kontenjanının kalede kullanılmasına karşıydı. Bu nedenle Mrmiç'e yol gösterildi. Ardından da Yankov gönderildi. Her zaman olduğu gibi Beşiktaş, yine bu göndermelerden de büyük maddi kayıplara girdi. Toshack, Recep'i de istemedi. Beşiktaş'ın emektarı da Trabzon'un yolunu tuttu.
       Toshack yabancı arıyordu. İspanya'daki görüşmelere bizzat kendisi katılıyor, futbolculara teklifler yapılıyordu. Hatta Galli hocayı ünlü Bulgar Stoichkov'un aradığı ve gelmek istediği, Toshack'ın ise "Olmaz. Ben gençlere örnek olacak oyuncu arıyorum" dediği de iddia edildi.
       Toshack her gün ortaya yeni bir isim çıkardı. Karpin, Galca, Nauma gibi futbolcular, "Fiyatları pahalı" diye alınmadı. Nikiforov'a yönetim "evet" dedi, bu kez de Galli hoca, "O kadar para etmez, almayın" diye karşı çıktı. Ve bu kadar arayıştan sonra Beşiktaş istediği (!) yabancılara kavuştu: Faslı Sellami, Perulu Del Solar, Nijeryalı Ohen.
       Beşiktaş klasiği!
       VALERENGA, tam bir şok oldu Beşiktaş için.
       Norveç'te rakibine 1 - 0 yenilen, İstanbul'da ilk 45 dakikayı 3 - 0 önde bitiren Beşiktaş, ikinci yarıda Valerenga'nın 3 gol birden atmasına seyirci kaldı. Ve bu maç ta Stegul Roşu, Malmö, Rosenborg karşılaşmaları gibi Kartal klasikleri arasındaki yerini aldı.
       Toshack, sezon başında takıma yeni bir sistem yerleştirmenin peşindeydi. Sezona 4 - 2 - 3 - 1'le başlayan Toshack, bu sistemi bir türlü oturtamadı. Başkan Süleyman Seba, Galli hoca ile yaptığı gizli görüşmelerde Türk futbolcusunun bu sistemde başarılı olamayacağını ve 4 - 4 - 2 sistemiyle şampiyonlukların kazanıldığını söyledi, uyardı. Nitekim Galli hoca, 17 maçlık maratonda 3 - 5 - 2, 4 - 4 -2 sistemlerini de denedi.
       17 maçlık maratonda yaşanan sıkıntılar Toshack'ın en büyük handikapı oldu. Daha sezon başlamadan Ayhan ile Hikmet hazırlık maçlarında gördükleri kırmızı kart nedeniyle ikişer maç ceza aldılar.
       Toshack'ın en büyük dezavantajı Amokachi idi. Nijeryalı futbolcu yıldızdı, yetenekliydi, ama bir maç var, beş maç yoktu... Toshack bu konudaki görüşlerini medyaya açıkca söylemiyor, ama sohbetlerde, "devamlılığı yok" diyerek dert yanıyor, öyle ki yönetimden satılmasını isteme noktasına dahi geliyordu. Nijeryalı futbolcunun Dünya Kupası'ndaki sürpriz sakatlığı ve uzun süre sahalardan uzak kalması bardağı taşıran en büyük damla oldu. Yönetim de sıkıntılıydı, dertliydi. "Sözleşmemiz var, sakal, bıyık örneği" diyerek köşeye sıkışmıştı. Hatta Galli hocaya, "Amokachi'yi oynat, belki alıcı buluruz" gibi öneriler de götürmek zorunda kaldılar.
       Sıkıntılar bu kadarla da kalmadı. Gaziantepspor maçında Alpay kırmızı kart gördü, seyirci sahaya indi, orta hakem Ali Uluyol dayak yedi. İki maç saha kapatılırken, Alpay beş maç arkadaşlarını bu zorlu yarışta yalnızlığa mahkum etti. Bu kart Alpay'ı da sırat köprüsüne çıkardı. Bir kez daha disiplin kuruluna verilmesi halinde bir yıl bedava oynayacak olması Siyah - Beyazlı futbolcunun elini - ayağını bağladı.

       HAFTALAR ilerledikçe yönetim kurulunda da parasal sorunlar su üstüne çıkmaya başladı. Bu, Fulya'yı da olumsuz olarak etkiledi. Bursaspor maçı öncesinde isyan başladı ve futbolcular antrenmana çıkmayarak ilginç bir grev kararı uyguladılar. Yönetim ayağa kalktı. Toshack ise, "Önceden iptal etmiştik, ancak futbolculara söylemedik" diyerek olayı tatlıya bağlamak istedi.
       Sonra paralar ödendi. Ama para da huzur vermedi.
       Bursa'da oynanan İstanbulspor maçı öncesinde golcü futbolcu Oktay böbreğindeki taş nedeniyle saha yerine hastanenin yolunu tutttu.
       Amakochi zorunlu olarak ilk kez takımdaki yerini aldı. Sezona stoper olarak başlayan Ertuğrul da yeniden eski görevine, yani golcülüğe soyundu.

       BEŞİKTAŞ, iyi oynamadı, eleştirildi. Ama büyük nehirleri geçti. Ne var ki çayda boğuldu!
       Erzurumspor karşısında 2 - 0 öne geçtikten sonra 2 - 2'ye razı oldu. Ancak ilginçtir, bu maçta alınan bir puan Beşiktaş'ı lider yaptı. Bu Toshack'ın Türkiye'deki ilk liderliği idi.
       Liderlik, yönetimdeki huzursuzluğu örtmeye yetmedi.
       Önce Başkan Süleyman Seba'nın sağ kolu olarak bilinen Olgun Kömürcü istifa etti. Ardından yine Başkan'ın veliahtı gösterilen Recep Yazıcı görevi bıraktı. Bunlar "olağanüstü kongre" olayını da gündeme getirdi ama... Seba "Olmaz. Göreve devam ediyoruz" dedi.

       İLGİNÇTİR, bu sezon doğru, dürüst forma giymeyen Amokachi, yine de Beşiktaş'ın 2000. golünü atan futbolcu olarak tarihe geçti.
       İlk yarıdaki en iyi futbolunu Fenerbahçe'ye karşı oynayan ve sahadan 3 - 2'lik galibiyetle ayrılan Kartal'da Amokachi'nin attığı ikinci gol Beşiktaş'ın 2000. golüydü.
       Toshack, sürprizler yapmaya ilk yarı boyunca hep devam etti.
       Örneğin Gençlerbirliği maçı öncesi. Galli hoca, gerekçe bile göstermeden Kaptan Şifo Mehmet'i tribüne gönderdi. Gerekçe de ilginçti. Şöyle diyordu Toshack: "Mehmet yıldız. Ancak yaşı 33. Üç maç üst üste kaldıramıyor, eğer ısrar edersek O'nu kaybederiz."
       Amokachi bu maçta sahadaydı. Herkes "Artık tamam. Kartal Amokachi'ye kavuştu" diyordu ki... Nijeryalı yine sakatlandı, yine sahalardan uzaklaştı.

       TOSHACK, sadece takımla uğraşmıyordu. O'nun da yönetimden kaynaklanan sıkıntıları vardı. Fulya - Akaretler arasında müthiş bir diyalog kopukluğu ön plandaydı. Galli hoca sorunlarını açacak, bunlara çare bulacak yöneticilerden de yoksundu.
       Yönetim - Toshack kavgası Galatasaray derbisinden sonra su yüzüne çıktı... Siyah - beyazlı ekibin burada ortaya koyduğu futbol, Toshack'ın sahaya sürdüğü ilk 11, yöneticilerin ve de yazılı medyanın büyük tepkisine neden oldu... Maç öncesinde Toshack, Galatasaray'ın ofans ağırlıklı oynayacağını düşünüyor, "Bize saldıracaklarını biliyoruz. Bu nedenle önce durdurup, ikinci yarıda yapacağımız değişikliklerle rakibimizi yeneriz. Olmadı, beraberlik bizim işimize de gelir" diyordu. Ama bu taktik tutmadı. Rakip kaleye doğru, dürüst bir atak bile yapamayan Beşiktaş, hem 2 - 0 yenildi, hem de namağlupluğunu yitirdi.
       Bu maçtan sonra karşılıklı suçlamalar iyice çoğaldı. Hatta Toshack, yönetici Hasan Arat'a "İstemiyorsanız giderim, tazminat da istemem" diyecek duruma bile geldi.Ama yöneticiler, bunu "blöf" olarak değerlendirdiler, eleştirilerine devam ettiler.

       FUTBOL, sonuç oyunu olduğuna göre... Beşiktaş, ligin ilk yarısını başarılı bir grafikle kapattı. Ancak futbol açısından taraftarını hiç de mutlu edemedi.
       Şimdi Beşiktaş'ın önünde 17 maçlık ikinci yarı var. Kartal, elele vermeli, hedefe kenetlenmeli... Ama nerede!.. Devre arasında da tartışmalar bitmiyor.
       Toshack İspanya'da... Kulüp aradığı iddia ediliyor.
       Yöneticiler ise burada... Eleştiriler bitmiyor.
       Taraftar güvenmiyor. Del Solar, biraz belki ama... Diğer yabancılar Sellami ve Ohen hiç de umut vermiyor.
       Her kulüpte ikinci yarı için şampiyonluk mesajları veriliyor. Ne var ki Beşiktaş'la hala Toshack'ın gönderilip, gönderilmeyeceği tartışılıyor.
       Yönetim bir yana... Toshack'ın da teknik direktör olarak katkısı yüzde 30 olsa... Gerisi yine futbolculara kalıyor.
       Eğer bu tartışma ortamında Beşiktaş zirve yarışını sürdürebilirse ne ala... Yoksa karanlık günler yakında.


       Beşiktaş'ın istikrar sembolu, savaşcısı, centilmeni. 16 maçta doksan dakika oynadı, bir kez sarı kart cezasına takıldı. Tam bir görev adamı. Forvette oynadı, goller attı, attırdı. Asıl görevi orta saha olmasına karşın, savunmaya çekildi, sesini çıkarmadı. Toshack'la birlikte Milli Takım Teknik Direktörü Mustafa Denizli'nin de vazgeçilmez savaşcısı. Futbolda olduğu kadar özel yaşamında da tam bir profesyonel. Medyada şov yapmayan, sahada sadece işiyle uğraşan bir yetenek

       Futbolcularla diyaloğu zaman zaman iyi, zaman zaman kötü. Medya ile hiç barışık olmadı. İstediği zaman basın toplantısı yaptı, istediği zaman çekip gitti. Buna karşın görsel medya içinde bulunmayan bir yetenek! Karakter olarak fazla yumuşak olduğunu söylemek zor, sertliği tercih ediyor. Kendisine olan özgüveni oldukça fazla. Bulunduğu yer konumuyla patronluğunu hissetiren bir yapıya sahip. Gençlere sarılması en büyük özelliği. Antrenör Fuat Yaman'a çok güveniyor. O'nun görüşlerini alıyor

       Beşiktaş'ta sekizinci döneme imzasını koyan Süleyman Seba yönetimi parasal açıdan büyük sıkıntılar yaşıyor. Olgun Kömürcü'nün ardından tek paralı yönetici Recep Yazıcı'nın da istifası Seba ve yönetimi zor durumda bırakırken, zaman zaman olağanüstü kongre söylentileri gündeme geldi. Başta Başkan Süleyman Seba olmak üzere bazı yöneticiler teknik direktör John Toshack'a cephe aldı. Akaretler - Fulya arasında adeta bir soğuk savaş var. Yönetim, ikinci yarıya takımın sorunlardan arındırılması için yoğun bir çalışma başlattı

       Yenilgiyi unuttu
       Yenilgiyi adeta unuttu. 17 maçta sadece bir kez yenildi. İlk yarıda en az mağlup olan takım oldu. En çok berabere kalan Dardanel'in ardından 5 kez berabere kalarak ikinci sırada yer aldı

       Ortalama 1.88 gol
       17 maçta rakip ağları 32 kez havalandırdı. Maç başına 1.88'lik gol ortalaması tutturdu. Buna karşılık kalesinde 13 gol gördü. Ligin en az gol yiyen ikinci takımı oldu

       En farklı 4 - 1
       İlk yarıdaki en farklı galibiyetlerini üç farklı skorlarla aldı. İlk maçta Ankaragücü karşısında 4 - 1 galip gelirken, ikinci haftada deplasmanda Antalyaspor'u, 12.haftada da Samsunspor'u 3 - 0 mağlup etti

       Zirvede 9 hafta
       Erzurumspor'la berabere kaldıktan sonra zirveye çıktı. Liderliği son haftada kaptırırken, 9 hafta birinci sırada kaldı

       En golcü Ohen
       İlk yarıda en çok golü Ohen attı. 7 gollü Nijeryalı futbolcuyu 6 golle Oktay ve 4'er golle Mehmet ile Nihat takip etti

       31 sarı, 3 kırmızı
       Siyah - Beyazlılar, 17 maçta 31 sarı, 3 kırmızı kart gördüler. Sellami, 5 sarı ve 1 kırmızı kartla en hırçın oyuncu olurken, kendisini 1 kırmızı kartla Alpay ve Hikmet izledi



Yazarlar