Kola içti, hayatı değişti

Yasağa uymadı, altı ay kadro dışı kaldı. Kartal heykeline vuruldu, Beşiktaşlı oldu. MHP sempatizanı. Rivaldo ile Hakan hayranı. Saha dışında sessiz, utangaç... Ama içinde, Ahmet Dursun tam başbelası

Osieck'e teşekkür

       Çabuk, süratli, etkili... Gol yollarında becerili ve rakip savunmalar için tam bir başbelası. Bir kola içmiş, hayatı değişmiş. Osieck Kocaelispor'u çalıştırırken enselenmiş. Tam altı ay kadro dışı cezası. "Bu bana büyük tecrübe kazandırdı. Osieck'e teşekkür borçluyum. Bu olay benim profesyonel yaşamımın başlangıç noktası oldu" diyor.

Kebap düşkünü

       Masa tenisi ve bilardoyu seviyor. MHP sempatizanı. Rivaldo ile Hakan Şükür hayranı. Öz be öz Türk genci, ama Türkiye'de uyum sorunu yaşıyor. Çünkü iki ayrı kültürün arasına sıkışmış... Yeni yeni ülkesine alışıyor. Kebabçı... Adana ve Urfa kebaplarına bayılıyor. Şener Şen favorisi, Ebru Gündeş ile Hülya Avşar'ı da beğeniyor.

Kral'ın adı Ahmet

       Fenerbahçe maçında oynayamamasına çok üzülüyor, bir anlık hata sonucu kart gördüğünü belirtiyor ve taraftardan özür diliyor. "11 yaşındaydım... Dayımın evine gittim. Bir kartal heykeli gördüm... Çok etkilendim. O günden beri Beşiktaşlıyım" diye konuşuyor ve ekliyor: "Bu sene gol kralı bizden çıkar." Kral'ın adı mı ? Tabii ki Ahmet Dursun.

Kartal'a dev bütçe

       Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu, 13 Şubat tarihinde yapılacak olağan mali kongre çalışmalarını sürdürüyor. Süleyman Seba yönetimi tarafından hazırlanan ve 50 milyon dolar olarak belirlenmesi planlanan (yaklaşık 28 trilyon lira) 2000 yılı bütçesi üyelerin onayına sunulacak. Seba başkanlığında yarın toplanacak olan yönetim, bütçenin detaylarını görüşecek.

Ohen'e özel program

       Beşiktaş Teknik Direktörü Briegel, Ohen'e özel program uygulayacak. Alt yapıdaki idmanlara düzenli katılmayan Nijeryalı oyuncunun şu aşamada A takımla çalışmasının yanlış olacağını belirten Alman hoca, "Antrenman eksiği var. Bu haliyle sakatlık riski fazla olur" dedi. Ohen'in antrenmana alınmaması bazı yöneticiler tarafından eleştirildi. Bu arada, bayramlaşma törenine antrenmanda bulunan futbolcuların katılmaması yöneticilerin tepkisine neden oldu.

       Çabukluğu, çarpraz koşuları, tekniği ve gol yollarındaki becerisiyle rakip savunmaların başbelası.
       Beşiktaş'ta herkes onun son vuruşlarına bel bağlamış... Hem gol atıyor, hem asist yapıyor
       Kartal'ın gözbebeği, tribünlerin sevgilisi. Sosyal yaşamında çok sessiz ve utangaç. Maçlarda ise tam tersi. Arsız, yırtıcı. Kartal'ın gol makinesi ve pençesi.
       Meşin yuvarlakla altı yaşında Almanya'da tanışan, burada geçen 17 yılın ardından Osieck'li Kocaelispor'la Türkiye serüvenine başlayan Ahmet Dursun, ardından soluğu "11 yaşından beri Beşiktaşlıyım" dediği Kartal yuvasında aldı.
       Yaşamı, görüşleri, geleceğe bakış açısı ile ilginç bir kişiliği var.
       "Sütten ağzı yanan, yoğurtu üfleyerek yermiş" sözü tam Ahmet Dursun'a göre... Kocaelispor'da üç sezon top oynayan Ahmet Dursun, bu süre içinde 19 gol attı. Daha fazlasını da atabilirdi... Ama atamadı. Çünkü onu "kola" yaktı. Osieck'in yasakları arasında bulunan "kolayı" içtiği için tam tamına altı ay kadro dışı bırakıldı:
       "Bu süreye zaman zaman oynatılmadığımı da eklerseniz bir sezon top oynamadım. Kola içtim, kadro dışı bırakıldım. Bir kez de antrenmana geç geldim, uzun süre oynatılmadım. Osieck haklıydı. Ama ceza biraz fazlaydı galiba" diyen Ahmet Dursun, bu olayın kendisine bir "ders" olduğunu söylemekten de kaçınmıyor:
       "İyi ki genç yaşımda bu tür olayları yaşadım. Osieck'e bu anlamda teşekkür borçluyum. Bu benim için çok büyük tecrübe oldu. Şimdi yasaklara uyuyorum, saatinde işimin başında oluyorum, kolanın yanından geçmiyorum. Bu olay benim profesyonelce yaşamamın başlangıç noktası oldu."
       Ahmet Dursun'un yaşamında içki, sigara kumar "yoklar" arasında... Onun için varsa futbol yoksa futbol... Ahmet'in, "Peki futbolu noktaladıktan sonrası" şeklindeki hatırlatmamıza yanıtı da ilginç:
       "Liseyi bitirdim. Sonra özel bir bilgisayar okuluna gittim. Ancak futbolda tempo artınca bu özel okulu bitiremedim. Futbolu bırakınca kesinlikle içinde yer almayacağım, ne antrenör olarak ne de hakem olarak. Bankada para biriktiriyorum. Ne kadar olduğunu bilmiyorum. Futbolum biter, iş dünyasına atılırım."
       Sıkıntıları, özlem duydukları, Almanya ile Türkiye arasındaki kültür farklılıklarından doğan sorunları da var Ahmet Dursun'un...
       "İki ülke arasında özellikle sosyal yaşamda büyük farklılıklar var. İlk etapta yemeklere henüz alışamadım. Ne zaman yemeğe çıksam, kebap. Hem Adana işi. Şu anda beğendiğim iki kebab var. Biri Adana, diğeri Urfa. Aile özlemi çekiyorum. Almanya'da rahatsınız, ama aynı rahatlığı burada bulmak çok zor. Örneğin, Almanya'da kız arkadaşınızla gezip, tozabiliyorsunuz. Ama burada mümkün değil. Nereye gitseniz, karşınızda medyayı buluyorsunuz. En çok beni rahatsız eden de gazeteciler. Bırakın beraber olduğunuz insanı, oturmadığınız, yüzünü ve ismini bilmediğiniz insanlarla size yakıştırmalar yapılıyor. Türkiye'de hele hele ünlüyseniz başınız dertte demektir. Medyanın asıl işlevi o futbolcunun yaptığı işle orantılı olmalı. Özele hiç saygı yok. Bir kız arkadaşımla dolaşamıyorum, istediğim gibi davranamıyorum."
       Ahmet Dursun'un ailesi tepeden - tırnağa Beşiktaşlı:
       "Bir kız, diğeri erkek iki kardeşim var. Ailece Beşiktaşlıyız. Sadece kız kardeşim hariç. O Galatasaraylı... Beni dayım Beşiktaşlı yaptı. Hiç unutmuyorum, 11 yaşındaydım. Dayımın evine gittim, bir Kartal heykeli gördüm. Çok etkilendim ve o günden beri Beşiktaşlıyım."
       Türk filmi izlemiyor Ahmet Dursun... Sadece bir kez Şener Şen'in oynadığı "Eşkiya" filmine gitmiş. Şener Şen'in dışında Kemal Sunal ve Tarık Akın'ı beğeniyor. Bayan sanatçılar arasında ise Ebru Gündeş ve Hülya Avşar ilk sırayı alıyor.
       Politikadan fazla anlamıyor, MHP'ye sempati duyuyor. Futbolun dışında iki uğraşı var. Biri masa tenisi, diğeri bilardo oynamak.
       Türkiye liglerinde Hakan Şükür, Sergen, Dünya'da ise Rivaldo, Ahmet Dursun'un bir numarası.
       "En büyük hedefim Hakan Şükür gibi kalıcı olmak. Hem golcü hem de asist. Sergen'i de çok beğeniyorum. Özellikle iki üç kişi arasından sıyrılan, sağ gösterip, çarpraza yüzde yüzlük gol pasları atan bir yetenek."
       En büyük sorununun ise "uyum" olduğuna dikkat çekiyor. Beşiktaş'ta orta alanda tüm yükün kaptan Şifo Mehmet'in üzerinde olduğunu hatırlatıyor.
       "Şifo yaşına rağmen müthiş bir yetenek. Maçlarda en çok o eleştiriliyor, ama en çok yine o koşuyor. Bu eleştirileri haketmiyor. Bizim maçlarda sıkıntı yaşamamızın sistemle uzaktan yakından ilgisi yok. Sadece çok adamla hücuma çıkamıyoruz. Sorun burada yatıyor. Defans, orta saha, forvet arasında büyük boşluklar var. Defans ileri çıkmadığı zaman, orta saha da çıkamıyor. İşte Galatasaray'ın başarısı da burada yatıyor. Emre, Hasan, Okan, Arif, Hakan Şükür. Hepsi birlikte hücuma çıkıyorlar, golleri de buluyorlar. Orta alanda maalesef istediğim topları alamıyorum. Örneğin ben sağa hareketlenirken, top sol tarafa atılıyor. Bu adaptasyon olayıdır, birbirine alışma olayıdır. Bunu da kısa sürede çözeceğimize inanıyorum."
       Üç puanlı sistemde her şeyin olabileceğine de inanıyor, gol krallığında ise iddialı konuşuyor Ahmet Dursun.
       "Biz puan kaptırmazsak, rakiplerimiz puan bırakabilir. Bu da bizi yarışa sokar. Bizim bu şansımız hala var. Çok iyi bir ekibiz. Özellikle kendi sahamızda sıkıntılar yaşıyoruz. Maça başlar başlamaz golü bulup, farka gitmek istiyoruz. Bulamadığımız zaman da strese giriyoruz."
       "Markajı hiçbir futbolcu sevmez. Benim için ise farketmez. Çünkü süratliyim. Markajdan çabuk çıkıyorum. Gollerim takımın başarısı için. Ancak şunu söyleyeyim; gol kralı bu sezon bizden çıkar. Bunun adı da Ahmet Dursun olur."
       Ahmet söyleşimizin sonunda ise sözü sarı kart cezası nedeniyle Fenerbahçe maçında oynayamayacak olmasına getiriyor. "Bir anlık hata. Refleks olayı. Kendimi o an tutamadım. Ama şunu biliyorum ki, bunu yapmamalıydım" diyerek son noktayı koyuyor:
       "Taraftarlardan özür diliyorum".