KREDİMİZ BİTTİ

Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, 1 - 1’lik İsveç maçından sonra Stegnengsund Baden Quality Otel’deki özel bölümün kapılarını Milliyet ekibine açtı ve “Kredimiz bitti. Artık Milli Takım puan kaybedemez. Hedefimiz de yolumuz da değişmedi. Hedefimize ilerliyoruz. İstikamet Tokyo" dedi.
Güneş, İsveç maçına değişik koşullar altında çıktıklarını, çok rastlanmamış bir karşılaşma yaşadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“İlk yarı iyi mücadele ettik. Ancak, yeterli sayıda pozisyon üretemedik. İkinci yarıda oyunumuzun daha verimli ve daha güzel olması gerekirdi. İlk yirmi dakikada bocaladık. Suat üst üste top kaybetmeye başladı. Mustafa İzzet ve Ergün gerekli hamleleri yapamadıkları için oyundan düştüler. Kaptırdığımız toplar rakibe avantaj olarak döndü. Bunun yanı sıra takımda gereksiz paniklemeler başladı. Gol geleceğini belli etti. O arada Tayfur’u oyuna aldım. Ancak Tayfur ısınana kadar golü yedik."
Golü “Tuhaftı" diye yorumlayan Güneş, “O ana kadar dili bir karış dışarda, nefes nefese oynamaya çalışan ve başaramayan Larsson, frikikten gelen topa kafayla vurma şansını elde etti. Başarılı kalecimiz Rüştü, çok iyi anladığım bir talihsizlikle kayarak yerini kaybetti ve tutacağı topu elinden kaçırdı. Bu gol oyunumuza yakışmadı. Özellikle Larsson’un böyle bir gol atmasından rahatsızlık duydum. Yüksek toplarda başarılı olan Andersson ya da Mjallby atsa normal karşılardım" ifadelerini kullandı.
Güneş, daha sonra şunları söyledi:
“Golden sonra Milli Takım, oyunu kurtarmak için olağanüstü çaba sarfetti. Hatta bir ara oyun disiplini de bozuldu. İşte futbolun garipliği burada. Oyun disiplinini kaybediyorsunuz ve pozisyonlar kazanıyorsunuz."

‘Ünal bile sakatlandı’
İstanbul’dan yola çıkarken talihsiz sakatlıklarla baş başa kaldıklarını vurgulayan Güneş, “Hakan Şükür’ün oynayıp, oynamayacağı son ana kadar belli değildi. Taktik çalışmamızı ancak maçtan bir gün önce yapabildik. Hatta yardımcım Ünal Karaman bile sakatlandı" dedi.
Bütün bunlara rağmen şikayete gerçek duymadıklarını belirten Milli Takım’ın hocası, daha sonra şunları söyledi:
“Şimdi bu koşullara bakarak Alpay’ın da yokluğunu dikkate aldığımda savunması eksik, orta alanı sorunlu, ileri ucu da Hakan Şükür’ün hastalığı nedeniyle etkisiz ve yetersiz olan bir takımla Göteborg’dan puan çıkarmışsak bu bir başarıdır. Ancak bütün bu tablo bizim gerçeğimizi de değiştirmemeli. Bizi yolumuzdan alıkoyacak bir aldanışa yol açmamalı."

‘Beş maç 15 puan’
Şenol Güneş, şöyle devam etti:
“Bu grupta yaptığımız hesaplara göre en fazla altı puan kaybetme hakkımız vardı. İkisini burada bıraktık. Şimdi önümüzde haziran sonuna kadar oynayacağımız beş maç var. Bunların hiçbirinde puan kaybetme lüksümüz olamaz. Beşini de kazanmak zorundayız. Bu maçta kaybettiğimiz iki puandan sonra grupta stratejimiz değişti. Slovakya öne çıkmaya başladı. Bizim grubumuz birçok değişime gebe. En az puan kaybeden hedefine en erken ulaşan takım olur. Biz Azerbaycan’dan başlayarak sırasıyla önümüzdeki beş maçı puan kaybına uğramadan bitirmek zorundayız."

‘Bakü’de üçlü forvet’
Azerbaycan sınavına kadroda bazı değişiklikler yaparak çıkacaklarını belirten Güneş, “İsveç maçını rakibin gücünü de dikkate alıp, daha çok savunma ağırlıklı bir taktik anlayışıyla oynadık. Azerbaycan’da daha önde ve daha atak olmak zorundayız" diye konuştu.
Sahaya üçlü forvetle çıkabileceklerini anlatan Güneş, “Hakan Şükür, Arif, Nihat, Cenk dörtlüsünden üçünü hücumda kullanabilirim. Böyle bir olasılık halinde Fatih’i sağ kanada çeker, belki Ogün’ü orta sahaya sürebilirim. Alpay çok iyi durumda. Savunmamız için önemli bir zenginlik. Bu durumda İsveç kadrosundan bir oyuncuyu kenara çekeceğim. Ayrıca Abdullah’tan da yararlanabiliriz" ifadelerini kullandı.

Muzzy’e geçer not
Şenol Güneş, Avrupa Şampiyonası Finalleri’nde yine İsveç maçında on birde yer alan ancak başarılı olamayan Mustafa İzzet’in Göteborg’da çok daha verimli oynadığını söyledi.
Güneş, “Arkadaşlarıyla daha uyumluydu ve benden geçer not aldı. O artık sürekli yararlanabileceğimiz bir oyuncu. Banko demek istemiyorum ama her zaman kadromuzda olacak. Genç Nihat ise ilk kez A Milli Takım’da oynamanın tedirginliğini yaşadı. Onda zaman zaman hücumda hamle yetersizliği ve seçim yanlışları gördüm. Ancak umutluyum. Bunları kısa zamanda giderebilir ve arzuladığımız yere gelebilir" dedi.

Tecrübeli ustalar
Güneş, Suat, Ogün ve Bülent’in ilerleyen yaşlarına rağmen mevkilerinin Türkiye’de en iyileri olduğunu, profesyonel başarı örneği sergilediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim formalarımız hak edenin giyeceği formalardır. Suat, Ogün ve Bülent nasıl hakediyorsa, Nihat ve Emre gibi gibi gençler de ağabeylerinin verimlilik düzeyine geldikleri için bu takımdalar. Bu kadro, eğer çok yetenekli oyuncular bulursak finallere giderken takviye edilir. Aksi taktirde elimizdeki bu oyuncular finalleri de taşıyabilecek yeterliliğe sahipler. Ogün varken şu an Tugay’ı çağırmam. Tugay, Glasgow’da çok başarılı. Form durumu beni memnun ediyor. Çağırırsam ilk on birde oynatmak için çağırırım. Sergen zaten bu kadronun içerisinde. Sakat olduğu için bu maçlara davet etmedik."
Futbolcularına teşekkür borçlu olduğunu belirten Güneş, “Onlar giydikleri formanın hakkını vererek ülkelerine hizmet ediyorlar. Milli Takım, hem yürek, hem beden, hem de beyin işidir. Sevecekler, savaşacaklar ve kazanacaklar. Zaten onlar da iyi yapıyorlar. Bizim hadi aslanım, hadi koçum, ‘vatan millet Sakarya’ gibi edebiyatla işimiz yok. Bu bir profesyonel bir görev. Herkes sorumluluğunu bilecek. Ve onlar da bunu yapıyor" dedi.

İsveç basını

‘Ullevi’de şok’

‘Günah keçisi’
İSVEÇ’in önde gelen gazetelerinden Afton Bladet, maçı “Ullevi’de şok", “Galibiyeti uzatmada yitirdik", “Günah keçisi", “Söderberg’in yanlış kadrosu" ve “Gol sevinci boşuna" başlıkları altında verdi. Haberde, “Dünya kupası elemelerinde başarılı olmanın reçetesi oldukça basit. Evinde kazanacak, deplasmanda berabere oynayacaksın" denildi.

‘Ogün cezalandırdı’
GAZETE ayrıca “Herkes Alman hakem Krug’u suçluyor. Bırakın bunları. Yine yanlış kadroyla oynadık. Sağ ve sol kanatta bu mevkilerin en iyi adamları A.Svensson ve Osmanovski’yi yedek tutmak akıllıca değil. Kenneth Andersson yine bir milli maçtan gol atamadan ayrıldı. Ama takım arkadaşı Ogün hem İsveç’i hem de Andersson’u cezalandırdı" diye yazdı.

‘Penaltı doğru’
AYNI gazetede yayınlanan penaltı pozisyonu ile ilgili İsveçli üç hakem otoritesinin yorumunda ise “Doğru karar" ifadesi kullanıldı. Yazıda “İlk bakışta zor gözüküyor. Ama televizyonda tekrar seyredilince net penaltı olduğu ortaya çıkıyor. Zaten Corneliusson, formadan çektiğini itiraf ediyor. Bu tartışmasız penaltı" ifadelerine yer verildi.

‘Kaybetmiş gibiyiz’
GÖTEBORG Posten gazetesi ise, İsveç’te gol atma sorunu olduğunu dikkat çekti ve “Andersson takım arakadaşlarının sevincini seyretti", “Kaybetmiş gibiyiz", “Marjinaller İsveç’ten yana değildi" gibi başlıklar attı. Gazete, “Andersson artık büyük golcü değil. Hücumda topu alacak bu adamın yanına yeni bir partner bulmalıyız. Larsson yeterli değil. Beceriksiz" yorumunu yaptı.

‘Andersson zorlamadı’
ANDERSSON’u eleştiren gazete, “Bülent ve Fatih, Andersson’u marke etmekte zorlanmadılar. Tek hataları Larsson’a kafa golünü attırmaları oldu. Andersson 82 ve 87. dakikalarda onu milli takımda popüler duruma getiren klasına yakışır iki şut çıkardı. İkisi de takım arkadaşı Rüştü’nün koruduğu kalenin direklerinin yakınından dışarı gitti" ifadelerine yer verdi.

‘Ogün rol yapmaz’
EXPRESSEN gazetesi ise Andersson’un maçtan sonra penaltı pozisyonu ile ilgili yaptığı açıklamada “Ogün rol yapacak biri değil" sözüne yayınladı. “Corneliusson’un kabusu" ve “Baş aktör Ogün" başlıklarını kullanan gazetede “Kafa golü ile kahraman olmaya hazırlanan Larsson’un bu sevincinden sonra şok ve penaltıyla sarsıldık. Bu sonuç aynı kaybetmek gibi bir şey" diye yazıldı.