Skorer Misafir bulduğunu yer

Misafir bulduğunu yer

24.03.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Misafir bulduğunu yer

Misafir bulduğunu yer


Togay Bayatlı


       Bizde bir atasözü vardır; "Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer." Ve de Mallorca, Galatasaray'dan 180 dakikada tam altı gol yedi. Böylece Cim - Bom, UEFA Kupası'nda resmen yarı finalist oldu.
       Maçın nasıl sonuçlanacağını en iyi tahmin eden dört İspanyol radyo spikeriydi. Kendilerine bedava karşılaşmanın nakli izni verilmeyince onlar da biletlerini Kapalı Çarşı'da sattılar. Çünkü maçı seyretmek ihtiyacını bile duymadılar. Demek ki, neticeyi biliyorlardı.
       Türkiye ilginç ülke. Galatasaray sahaya Turizm Bakanlığı'nca hazırlanan lale amblemli bir pankartla çıktı. Oysa lale iki asırdır Hollanda'nın simgesi. Şişli Belediyesi, temiz şehir pankartıyla maçın devresinde şov yapıyor. Ancak Ali Sami Yen Stadı pislik içinde. Üç haftadır temizlenmiyor. Yabancıların da bulunduğu Basın Tribünü'nün hali tam anlamıyla rezalet. Galatasaray şu anda UEFA Kupası'nın yarı finalinde. Biz her yazımızda Cim - Bom için bir Dünya takımı diyoruz. Oysa bir kısım taraftar, hala Edirne'den dışarı çıkamamış. Evrenselliğe isyan edercesine içerideki rakiplerine küfür ediyor. Büyük çoğunluğun olgun bir davranışla bunu protesto ettiğini de ifade edelim ve onları kutlayalım.
       Gelelim maça... Adeta Borussia Dortmund'un Ali Sami Yen ziyaretinin bir kopyası gibiydi ilk yarım saat. Hepimiz bu filmi gördük dedik. Ve de Fatih Terim'in akıllı, mantıklı, hiç abartmadan ve zekice hazırlanan tuzaklarla dolu taktik anlayışı içinde takımını yönlendirdiğini gördük. Capone'nin golünde duran bir topta Hagi'nin her zaman yaptığı gibi arka direğe ortasında önceden hazırlanan bir emek vardı. Hakan'ın iki kez kaçırdığı gol fırsatları için sadece futbolun cilvesi demek istiyoruz. Ve de Hakan, ikinci yarının hemen başında attığı golle kendini affetirdi. Dağılan, bozulan, morali çöken Mallorca karşısında iki golden sonra Galatasaray daha çok fırsat yakaladı ama, biraz da konsantrasyonunu kaybetti. Bunun neticesi olarak da kalesinde bir gol gördü. Bu gol Sarı - Kırmızılı ekibi yeniden toparladı. Yine sık sık rakip sahada göründüler. Devamlı gol için çabaladılar. Maçın son bölümü ise bu şekilde geçti. Belki hepimiz, bu maçta pek fazla sevinmedik. Çünkü Cim - Bom'un zaten yarı finale çıkacağından emindik. Bunu olağan bir olay olarak kabul ettik. Ama dostlar, bu bizim tarihimizin en önemli futbol başarılarından biridir. Bunu unutmayalım. Ve de bu başarının tüm mimarlarını candan kutlayalım.

Yazarlar