Necip Fazıl sendromu

Ercan Güven


       Olmadı sayın Hıncal Uluç, size hiç yakışmadı...
       Neresinden tutulsa elde kalan, buram buram "haset" kokan bir yazıyla Milliyet'e ve meslekdaşlarınıza saldırmak, "medyanın bir bilen"i rolüne soyunan ve popülerliği "sataşma"da arayan sizin için bile fazlaydı.
       Bu ruh haline, büyüklerimiz "Necip Fazıl sendromu" derler.
       Malum, Rahmetli muhteşem bir şairdi, ama içinde yer almadığı her olaydan nefret eder, çok sert eleştirir, işin aslını kendisinin bildiğini iddia ederdi... Ama o, büyük şairdi... Siz ne demek istediğimizi anladınız Sayın Uluç... Ama sözümüz ortada kalmasın, bilmeyenler de anlasın...
       28 Mart tarihli Milliyet'in manşeti, Fatih Terim'in Faruk Süren'e Galatasaray'dan gideceğini bildirdiği idi...
       Uluç diyor ki, "Fatih Terim, Ali Kırca ile benim de katıldığım bir atv Avrupa kanalındaki canlı yayında üstüne basa basa" aynı şeyleri dile getirmişti.
       Sonra Terim'in söylediklerini yazıyor.
       Karşılaştırıyorsunuz: Biri "kırgınım", diğeri "gidiyorum"...En dişe dokunan cümlesi: "Gelecek sezon Avrupa'da çalışmak istiyorum"...
       "Niyet" ile "eylem" arasındaki farkı birileri anlatmalı Sayın Uluç'a.
       Evet, Terim'in bu niyeti hep vardı. Ama Faruk Süren'e bildirdiği kesin kararı ve "Önümüzdeki sezon yokum" lafı, Sayın Uluç'un gazetesi dahil kimsede yoktu ve onun için manşet oldu.
       Bu nasıl manşet olurmuş?.. Nedenini, tüm gazetelerin 28 Mart'tan beri bu haberi takip ettiğinden anlayabilirdi Sayın Uluç... Önce yalanlama peşinde olanlar, Fatih Terim basın toplantısında "Milliyet'in haberi doğrudur" dedikten sonra "rotayı" doğal olarak dümen suyuna kırdılar.
       Zaten Sayın Uluç'un bu bilgiye dört ay önce sahip olduğu ve "Önümüzdeki sezon yokum" lafını kulaklarıyla duyduğu düşünülürse, adama sorarlar; "Yeni kongre olmuş, madem Terim'in gideceğini biliyorsun, niye bize de söylemiyorsun da Milliyet'e atlatıyorsun"... İnanmıyorsanız gazetenizin yöneticilerine bir sorun Sayın Uluç. "Fatih Terim, Faruk Süren'e ben önümüzdeki sezon yokum dedi. Ben de bunu dört aydır sır gibi saklıyorum, işinize yarar mıydı" deyiverin.
       Bakalım, "Boşver abi, Ertekin'deki sabah kahvaltını yazıver" mi diyecekler ?
       "Yanıtlasalar reklam olur, reklamın da kötüsü olmaz" düsturundan mı nedir; Sayın Uluç, son derece doğal olan "gazetecilerin haber atlama kıskançlığı"nın, medeni insan prensiplerini, beynin korteks tabakasından içerle çekmesine de engel olamıyor:
       "Halil Özer, hocasının tam güvenini kazanmış bir Fenerbahçe orijinli Galatasaray muhabiridir."diyor. Halil Özer iyi ki zenci değil...
       Biraz sonra , "içeriğinde yeni bir şey bulamadığı" haberi Terim'in Halil Özer'e "yazdırdığını" söylüyor.
       Evet, çok ayıp oluyor. Ne demek yazdırıyor... Namusu ve prensipleriyle çalışan insanlara bu tür suçlamalar yapılırsa, mağdur durumdakilere da aynı soruyu sorma hakkı doğar, işin içinden siz de çıkamazsınız Sayın Uluç ...