Hakem Çağatay Şahan’ın, Trabzon’da yaşadıkları milat olmalı. Kulüp yönetmek sorumluluk ister. ‘Ben asarım, keserim’ diyerek yöneticilik yapılmamalı. Bu tür şiddetin önü kapanmalı.
Bakın yıllar önce Türkiye’de senede 2-3 banka batardı. Her isteyen bankadan kredi çeker, hatta krediyi aldıktan sonra helikopterle balık tutmaya gidenler bile olurdu! Milyonlarca insanın bankada batan parasının haddi hesabı yok. Daha sonra AK Parti iktidara geldi. O zamanki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı ilk iş bankalar yasasını çıkarmak oldu. Genel müdürleri, şube müdürlerinin yedi sülalesini sorumluluk altına soktu. Ve bugün geldiğimiz nokta Türkiye’de en güvenilir kurumların başında bankalar geliyor.
Futbolumuzda da kulüpler yasası mutlaka ve çok acele çıkarılmalı. Ve bu yasanın maddeleri ağır olmalı. Kulüpleri batıranlar, fuzuli transfer yapanlar, hakemleri stat içindeki odaya kitleyenler çok büyük ceza görmeli. TFF Disiplin Kurulu, Çağatay Şahan’a yapılanlardan dolayı para cezası ve hak mahrumiyeti verdi. Bu yapılan olayları önlemez. TFF’nin vereceği başka ceza da yok. Her isteyen yönetici aklına geleni konuşamamalı. Kulüpleri batma noktasına getirmemeli. Bankalarımız nasıl en güvenilir kurumlar olduysa, bu yasa çıktığı zaman futbolumuzun her biriminin kalitesi de artacak.
Basketbolumuz fark atıyor
Ülkemizde basketbol diğer sporlara fark atmaya başladı. Euroleague olsun, EuroCup olsun burada oynayan takımlarımızın hepsi kapasitelerinin üzerine çıkıyor. Sebebi ne biliyor musunuz? Yapılan transferlerin sorumluluğunu bu işi bilenler alıyor. Fenerbahçe’de Obradovic, Galatasaray’da Ergin Ataman, Darüşşafaka Doğuş’ta İbrahim Kutluay, Karşıyaka’da Ufuk Sarıca, Anadolu Efes’te Ivkovic... Bakın hepsi basketbolun içinde olan insanlar. Futbol takımlarımızda ise maalesef başkan ve yöneticiler bu transferleri yapıyor. Aradaki fark bu. Fenerbahçe Euroleague’de final four oynadı. Galatasaray’ın kızları Avrupa şampiyonu oldu. Eminim bu sene de potada mutlaka bir Avrupa kupası gelecek.
Sorumsuzluk
Galatasaray’ın, Benfica’ya yenilmesini bir türlü içime sindiremiyorum. Bu maçta kaybedilen para 1.5 milyon euro. Astana beraberliğinde de 1 milyon euro kaybedilmişti. Gruplardan çıkan takımın aldığı para 5,5 milyon euro. Sarı-kırmızılılar şu sıkışık günlerinde 8 milyon euroyu resmen laubalilikten kaybetti. Burak Yılmaz’ı yere göğe koymuyoruz. Benfica maçında bakıyorum. Cambazlar gibi topu parmağına almış döndürüyor ve Atletico Madrid maçında oynayamayacak. Portekiz’deki maçın da en kötüsüydü. Resmen Galatasaray 10 kişi oynadı. Burak’ın böyle sorumsuzluk yapmaya hakkı yok. Yönetim futbolcuların aldığı yüksek ücretleri günü gününe ödüyor. Kulübün para kazanması lazım. Para kazanmak için de maç kazanması gerek. İnanın kendisine hiç yakıştıramadım.
