Dürüstlüğü, mali konulardaki başarısı herkes tarafından konuşulan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, sarı-kırmızılıların büyükleri tarafından yine topa tutuluyor. Neden? Duygun Yarsuvat, ‘Benden sonra kulübü yönetecek en iyi ve bilgili insan Dursun Özbek’ demiyor muydu? Son Divan Kurulu’ndaki konuşmaları dinledim. Hem de üzülerek. Batmış, hortumlanmış bir kulübün en masum kişisi yerden yere vuruluyor. Hoş olmadı.
Aklıma ister istemez bazı şeyler takılıyor. Ben Başkan’ın mali konularda çok başarılı olacağını, kulübü düzlüğe çıkaracağını, Mustafa Deinizli’nin de sportif anlamda çok büyük başarılara imza atacağını düşünüyorum. Bu kadar kini, nefreti bir araya toplayarak, Galatasaray Başkanı salondan kaçırılmamalı. Camia dik durucaksa Özbek’e karşı değil, kulüp menfaatleri için dik durmalı.
Ne Fenerbahçe ne Beşiktaş’ın divan kurulu her doğruyu konuşarak başkanını bu kadar yıpratmaya uğraşmıyor. Evet divan toplandıysa ilk konusu Fenerbahçe Başkanı’nın ‘sahtekarlar’ lafı olmalıydı. Divan bundan neden hiç bahsetmiyor. Aziz Yıldırım orada kollarını açmış duruyor. Kendisine cevap verecek bir tek kişi yok mu? Aynı şekilde eski başkanlar, başkana muhtıra veriyorlar. Neyin muhtırası? Kulübü yavaş yavaş düzlüğe çıkarıyor, sahte 15 milyon dolarlık stat projesine para vermedi. AIG projesi gibi düşüncelerle kulübü riske sokmadı diye hesap mı sorulmak isteniyor?
Camianın büyüklerine saygılıyım ama ilk konuları Aziz Yıldırım olmalıydı. Bu cesareti göstermeliydiler. Kulübü 1 milyar lira borca sokanlar ‘kahraman’ gibi sokaklarda geziyor. Neden onlardan hesap sorulmuyor? Efendim başkanın kardeşi Sportif AŞ’nin başına geçmiş, nasıl geçermiş? Evet tabii geçecek, en kritik yer orası. Kulübün başına ne geldiyse o Sportif AŞ yüzünden geldi. Ben de olsam en güvendiğim adamı oranın başına getiririm.
Mehmet Özbek yönetici değilmiş. Peki geçen sene Ali Dürüst oradaydı. Kendisi yönetici miydi? İnanın yüreğim darlanıyor. Galatasaray’ın rahatlayıp tek vücut olduğunu görmeye benim ömrüm yetişmez. Zaten olamaz da, bırakmazlar. Biraz başarılı olursan ayağından tutup çekerler.
Yönetim hatalı
Galatasaray, Fenerbahçe’ye karşı bildiri yayınlıyor. Bu bildiriyi kimin kaleme aldığını bilmiyorum. Böyle bir bildiri yayınlanırken, daha dikkatli olmak lazım. Galatasaray’da medya direktörü var. 24 saat uyumamalı, cin gibi olmalı. Böyle bir bildiri yayınlarken de yanında mutlaka bir avukat olmalı. Metne net olmayan şeyleri yazmak büyük bir kulüp için hoş değil. Ben soruyorum Galatasaray Kulübü’nde doğru dürüst bir avukat yok mu?
İkinci konu Galatasaray’ın basketçi kızları... Fenerbahçe ile deplasmanda oynuyor. Basketbola bakan yönetici nerede? Tribünde yok. Kızlar orada yapayalnız. Sarı-lacivertli yöneticilere bakıyorum. Mahmut Uslu başta hepsi orada. Oyunculara mesaj veriyorlar, ‘Biz sizin yanınızdayız’. Galatasaraylı yönetici nerede? Neden maça giderek takıma destek vermiyorlar?
Çok ayıp
Mustafa Denizli nasıl Galatasaray’ın başına geldi? Hamzaoğlu neden gönderildi? Bunu hâlâ içine sindiremeyenler var. Bir anda herkes ‘Hamzacı’ oldu. Sanki gerçek anlamda kendisini çok iyi tanıyıp, çok seviyorlar. Bırakacaklar bu işleri. Hamzaoğlu benim evladım gibi. Yüreğimden bir parça. Kalmış olsaydı, belki de antrenörlük hayatı bitecekti. İsmail Kartal gibi olacaktı. Gidişi onun kurtuluşu oldu. Çünkü Florya’yı ancak tecrübeli bir hoca toparlardı.
Denizli doğru isim ama gel gelelim Dursun Özbek Denizli’yi getirdi ya... Efendim, Mustafa hocaya kaç para nakit vermiş! Böyle şeylerin konuşulması bile hoş değil. Halbuki bu eleştiriler olacağına Denizli’yi getirenler takdir edilse de insanların çalışma motivasyonu artar.
