Diğer ÖZEL | Mete Gazoz: Arkamda büyük bir aile var!

ÖZEL | Mete Gazoz: Arkamda büyük bir aile var!

13.08.2023 - 07:01 | Son Güncellenme:

Olimpiyat altınının ardından, Dünya Şampiyonu olarak bir ilki daha başaran milli okçumuz Mete Gazoz, “Başarılara ferdi olarak bakmayı sevmiyorum. Evet oku ben atıyorum ama arkamda büyük bir ekip, aile var. Dünya Şampiyonluğu bu ailenin emeklerine çok yakıştı” dedi.

ÖZEL | Mete Gazoz: Arkamda büyük bir aile var

Okçuluk denildiğinde akla ilk gelen isim Mete Gazoz... Önce 2020 Tokyo Olimpiyatları’ndaki altın madalyası, şimdi ise Dünya Şampiyonası’ndaki birinciliği... Hep ilki başaran isim o. Mete Gazoz, şampiyonluğunu, Türk okçuluğunun bugünlere nasıl geldiğini, Paris’teki hedeflerini ve zirvede nasıl kaldığını MİLLİYET’e anlattı.

Haberin Devamı

- Öncelikle Olimpiyatlar’dan sonra, Dünya Şampiyonası’nda da zirveye çıktın, bir ilki başardın. Duygularını alabilir miyiz?

"İlk röportajımda ‘Çok da iyi oldu, çok da güzel oldu’ diye başlamıştım sözlere. Bugün de o şekilde başlayayım. Çok iyi oldu çok güzel oldu. Bu şampiyonanın önemini daha iyi anlamak için filmi biraz daha başa sarmamız gerek. Benim Dünya Şampiyonluğumdan önce erkek takım olarak kazandığımız Olimpiyat kotası da en az bu altın madalya kadar değerli. Tarihte ilk kez takım olarak Dünya Şampiyonası madalyası kazandık. Bu başarıyla takım olarak da olimpiyatlarda olacağız. Tüm bunları düşündüğümüzde Türk okçuluğu için harika bir yarışmayı geride bıraktı. Koca bir camia olarak verdiğimiz emeklerin karşılığını aldığımız, yaşadığımız gururdan geceleri uyuyamadığımız bir yarışma oldu. Bu başarılara ferdi olarak bakmayı pek sevmiyorum açıkçası. Evet oku ben atıyorum ama arkamda büyük bir ekip, aile var. Olimpiyatlar’dan sonra Dünya Şampiyonluğu’nu kazanmak bu ailenin emeklerine çok yakıştı."

Haberin Devamı

- Berlin aslında sadece senin için değil milli takım için de çok başarılı geçti. Takım olarak da olimpiyatlara kota aldınız...

"Hep söylüyorum, Berlin bize iyi geliyor. Yarışma için Berlin’e ilk gittiğimizde antrenörüm Göktuğ Ergin ile konuşuyorduk. ‘Burası bizim şehrimiz, en iyisini yapalım ve buradan zaferlerle ayrılalım’ dedik. Bunun neticesinde önce tarihte ilk kez Türkiye Klasik Yay Okçuluk Erkek Milli takımı olarak madalya aldık. Tarih yazdık, o an ne kadar mutlu olduğumuzu anlatamam. Tarifinin imkanı yok. Ulaş, Abdullah, Göktuğ Hocamız, ben… Öyle bir sarıldık ki birbirimize… Ömrüm boyunca unutmayacağım o anı. O moralle benim Dünya Şampiyonluğum geldi. Bu takım çok değerli bir takım, Olimpiyatlarda da ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."

ÖZEL | Mete Gazoz: Arkamda büyük bir aile var

- Gözler olimpiyatlara çevrildi. Paris’e hem son şampiyon, hem Dünya Şampiyonu unvanıyla gideceksin. Rakiplerin karşısında bunun baskı yarattığını düşünüyor musun?

"Rakiplerimin üstünde oluşacak baskıdan çok, orada anons edileceğim günün heyecanını yaşıyorum aslında. Olimpiyatlar’da müsabaka öncesi isim anonsları oluyor biliyorsunuz. Paris 2024’te ismim anons edilirken ‘Son Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu Mete Gazoz’ olarak anons edileceğim. Şu an bunları söylerken bile tüylerim diken diken oluyor. Kim bilir orada nasıl olacak. O anları düşünmekten rakip üzerindeki etkilerini düşünmeye daha sıra gelmedi. Tarih yaklaştıkça onu da gündeme alırız elbet."

Haberin Devamı

- Gelen şampiyonluklarla her zaman göz önünde olan bir sporcu haline geldin. Peki bu kadar ilgi varken konsantrasyonunu hep en üst seviyede tutmak zor olmuyor mu?

"Benim işim hedefe odaklanmak . Şaka bir yana, elbette konsantrasyonunuzu her zaman üst seviyede tutmanız çok zor. Hayatın doğasında inişler-çıkışlar var. Ama tüm benliğinizle inandığınız bir hedefiniz varsa ve peşinden gitmeye kararlıysanız sizi hiçbir şey durduramaz. O hedefe giderken karşınıza çıkan engelleri aşmak da düştüğünüzde kalkmak da keyifli oluyor. Ben kendimi böyle motive ediyorum. Şu ana kadar da fena gitmiyorum gibi."

Haberin Devamı

- Son olarak Paris öncesi Türk sporseverlere bir mesajın var mı?

"Paris için çok heyecanlı ve umutluyum. Orada son Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olarak yarışacağım. Hedefim yine kürsünün en üst basamağı olacak. Bu sefer bireysel hedeflerime ek olarak erkek takımımızla Olimpiyatlar’da mücadele edeceğiz. Çok güzel bir hikaye yazıyoruz. Buradan tüm Türk sporseverlere çağrım da bu hikayeye ortak olmaları. Sizlerin desteği bizim için kıymetli."

ÖZEL | Mete Gazoz: Arkamda büyük bir aile var

"BENİMLE SEVİNEN ÜZÜLENLER VAR"

- Okçuluğun Türkiye’de temelleri tabii ki çok önce atıldı. Ama bu branş seninle tanındı. Bu sana ne gibi misyonlar yükledi?

"Sizin de belirttiğiniz gibi, ülkemizde okçulukla ilgili çalışmalar aslında çok uzun yıllara dayanıyor. Ben de bu sürece dahil olmuş bir sporcuyum. Federasyonumuz ve hocalarımız yıllardan beri Türk okçuluğunu en iyi seviyeye taşımak için büyük gayret gösteriyorlar. Bizim bir sistemimiz var, teknik ekibimiz teknolojiye ve bilime dayalı bir çalışma sürdürüyor. Zaten geçmiş ve son dönem başarılara baktığınızda bu sistemin ne kadar güzel çalıştığını görebilirsiniz. Benim misyonuma gelince, üzerimdeki sorumluluğun farkındayım. Bana inanan, güvenen, benimle birlikte sevinip üzülen insanlar var. Benim amacım kişisel hedeflerimi gerçekleştirirken bana güvenen insanları da mutlu etmek."

Haberin Devamı

"BİZ DE İNSANIZ"

- Şampiyonluktan sonra ‘Gezegenin en iyi okçusuydum, öyle olmaya da devam edeceğim’ dedin. Sürekli zirvede kalmak sana ne gibi sorumluluklar yüklüyor?

"Açıkçası hep zirvede olmak, başarılı olmak bir yerden sonra insan üzerinde bir baskı yaratıyor. Yaratmıyor dersem yalan olur. Her ne kadar makine gibi bir tempomuz olsa da biz de insanız. Düştüğümüz, canımızın sıkıldığı, umutsuzluğa kapıldığımız anlar oluyor. Ama bu gibi anları iyi yönetirseniz çok daha güçlü bir insan haline geliyorsunuz. Ben bu gibi anları iyi yönettiğimi düşünüyorum. Bu yönetimin yanında halkımızdan da olumlu tepkiler alıyorum. Onlar hep benim iyi olmamı istiyor. Bu da artı bir motivasyon kaynağı elbette. Arkanızda bunca güzel insanın desteği olduğunu bilmek itici bir güç. Benim sorumluluğum bayrağımızı her zaman en üstte dalgalandırmak. Çünkü biliyorum ki o yayı çekerken tribünde, ekran başında milyonlarca insan benimle birlikte nefeslerini tutuyor."

- Paulo Coelho, Okçunun Yolu kitabını sana adadı. Bu sana neler hissettirdi?

"Tabiki inanılmaz bir gurur yaşadım. Dünya çapında bir yazarın kitabını bana adaması çok mutlu etti beni. Bir sporcu olarak sizi en çok etkileyen, besleyen ve mutlu eden şey başarılarınızın toplum tarafından takdir görmesi. Gördüğünüz bu takdir size devam etme gücünü veriyor. Dünyaca ünlü Brezilyalı bir yazarın kitabını bana adaması hem çok şaşırtıcı hem de inanılmaz gurur verici. Dünya Şampiyonluğu’mdan sonra beni tebrik etmesi de çok ince bir davranıştı."

- Verdiğin röportajlarda Berlin’in senin için farklı olduğunu söyledin. Bu farkı yaratan faktörler neler. Neden Berlin?

"Evet, Berlin benim için özel bir yer. Burada daha önce 2018 ve 2019’da olmak üzere iki Dünya Kupası kazandım. Buradaki yarışmalarım genellikle hep mutlu sonlanıyor. Güzel anılar biriktirdiğim bir şehir Berlin. Yine mutlu dönüyorum Berlin’den. Bu sefer çok daha mutlu ve gelecek için umutlu."

ÖZEL | Mete Gazoz: Arkamda büyük bir aile var

"BAKANLIĞIMIZ VE TMOK'UN DESTEĞİ ATILIMA YOL AÇTI"

- Son dönemde Türkiye sadece okçulukta değil birçok branşta başarıyı yakaladı. Sence bunun sebepleri atılan doğru adımlar ve planlama mı?

"Planlama olmadan başarılı olamazsınız. Hep söylediğim gibi sporda yetenekli olmanız başarılı olacağınız anlamına gelmiyor. Doğru şekilde çalışmadan ve başarı için fedakarlıklarda bulunmadan olmuyor maalesef. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Önümüzde Tokyo Olimpiyatları örneği var. Madalya rekoru kırdık. Okçuluk ve cimnastikte ilk olimpiyat madalyalarımızı kazandık. Bu sonuçlar ülke olarak doğru yolda olduğumuzun kanıtı aslında. Gençlik ve Spor Bakanlığımız ve TMOK iş birliğiyle yapılan yatırımlar da bu noktada önemli. Spora ve sporcuya verilen değer, ülke sporunu başka bir seviyeye getirdi. Her branştaki potansiyelimizi yavaş yavaş ortaya çıkarıyoruz. Bakanlığımızın tesisleşmeye verdiği önem, TMOK’un sporculara verdiği destek, ülkemizde büyük bir atılıma yol açtı. Hep söylüyorum, ülkemizdeki bu başarıların hiçbiri bir günde elde edilmiş değil. Hepsi sisteme sadık kalınarak elde edilen başarılar. Devamlılığının olmasının sebebi de bu. Çok bilinçli antrenörler yetenekli sporcularla bir araya geldi. Bu anlamda başarı da kaçınılmaz oldu. Umarım böyle de devam edecek."

"PLAN OLMADAN BAŞARI OLMAZ"

- Kimilerine okçuluk yorucu bir spormuş gibi gözükmüyor. Sence bunda gerçeklik payı var mı?

"Evet dışardan bakıldığında fiziksel olarak diğer birçok spora kıyasla daha az yorucu gözükmesi çok normal. Çünkü, insanlar bizi yalnızca yayı çekerken görüyor. Ancak olay öyle değil. Okçuluktaki temel mücadelenin psikolojik olduğunu düşünüyorum. Rekabette sizi ileri taşıyacak faktör de bu aslında. Bu anlamda psikolojik rekabette okçuluk hayli zor bir spor diyebilirim. İşin bir de fiziksel yanı var. Günümüzün büyük bir bölümü antrenmanla geçiyor. Atış yaptığımız antrenmanların dışında kardiyo ve ağırlık antrenmanlarımız da oluyor. Daha önce bahsettiğim gibi bilime ve teknolojiye inanan iyi profesyonellerden kurulu bir ekip ile çalışıyoruz. Her şeyimiz planlı. Kısaca, yarışmalarda çektiğimiz o yayın arkasında mental ve fiziksel ağır çalışmalar var.

- Bir okçunun idman temposu, beslenme programı nasıl peki. Diğer branşlara göre daha mı serbestsin yoksa daha sıkı bir çalışma tempon mu var?

Yetenek, disiplin ve azimle anlam kazanıyor. Eğer başarılı olmak istiyorsanız çalışmalısınız ve ciddi fedakarlıklar yapmalısınız. Bu durum okçuluk içinde geçerli. Kazandığım şampiyonlukların arkasında ciddi emekler var. Doğru planlamayla oluşturulan antrenman programları, beslenme ve dinlenme rutinleri de bunun bir parçası. Tabiki her sporun kendine özel antrenman teknikleri mevcut. Benim antrenman programımda oldukça planlı ve düzenli oluyor. Zaten başarıyı da bu planlama sayesinde yakalıyorsunuz."

ÖZEL | Mete Gazoz: Arkamda büyük bir aile var

"BİR ÇOCUK BİLE İLHAM ALSA YETER"

- 24 yaşındasın ve daha önünde çok uzun bir sporculuk hayatın var. Paris’ten sonra yeni hedeflerin neler olacak?

"22 yaşında Olimpiyat, 24 yaşında Dünya Şampiyonu oldum. Bu kadar genç yaşta bu denli büyük unvanlara sahip olmak gurur verici. Şimdi önümüzde Paris’te gerçekleşecek Olimpiyat Oyunları var. Paris’ten sonrasını konuşmak için daha erken. Önce Paris’te takım ve bireysel olarak yapacaklarımıza odaklanmamız gerekiyor."

- Kariyerine nokta koyduktan sonra geleceğinle ilgili bir düşüncen var mı? Mesela yeni Mete Gazozlar yetiştirmek için antrenör olmayı düşünüyor musun?

"Henüz 24 yaşındayım ve sporcu olarak başaracak çok fazla şeyimin olduğunu düşünüyorum. Ve benim de odak noktam şu an bu. Her şeyi zamanında konuşmak lazım. Ama şunu söyleyebilirim. Benim başardıklarımdan bir çocuk bile ilham alsa ve okçuluğa başlasa bu benim için tarifsiz bir mutluluk olur."

Yazarlar