Pes etmek bize yakışmaz!

BİLAL MEŞE - MAÇIN ÖYKÜSÜ

Ay-yıldızlı ekibimiz güçlü rakibi ile ilk yarım saat başa baş mücadele etse de Morata’nın golü tüm havamızı kaçırdı. Mehmet Topal’ın hatasından yararlanan Nolito farkı ikiye çıkardı. İkinci yarının başında Morata’ya bir kez daha durduramayan millilerimiz maça havlu attı. Geriye son maçta Çek Cumhuriyeti’ni devirip en iyi 3. olarak 2. tur vizesini alabilmek kaldı.

Valla, gruptan çıkma şansımız bu futbolla mucizelere kaldı dersek, abartmış olmayız. Çekleri yener miyiz, yenemez miyiz, sıfır çekip, turnuvaya veda eder miyiz? Bu tabloda işimiz gerçekten çok zor. Hırvatistan karşısında kötü futbolun izlerini atamadan Millilerimiz, İspanya maçına çıktı. Moral-motivasyonun dibe vurduğu takımdan İspanya karşısında mucizeler beklemek hayalden öteye gitmezdi, gitmedi de! Buna bir de fizik -kondisyon eklersek tablonun sürpriz olmadığını görürüz.

İspanya bize topu göstermedi, kedinin fareyle oynadığı gibi oynadılar bizimle! Böylesi pas yüzdesi yüksek olan İspanya’ya karşılık verecek ne gücümüz ne de moralimiz vardı! Sahada iyi diyebileceğimiz bir oyuncumuzu iğneyle aradık, bulamadık! Olsun, canları sağolsun, Ay -Yıldızlı bayrağımızı Fransa’da dalgalandırmaları bile yeter.

7. dakikada Morata, soldan çarprazdan sert vurdu, kaleci Volkan uzandı, topu kornere gönderdi. 12. dakikada soldan kazanılan korner atışını Nolito, altıpasa kesti, Pique, yükseldi, kafayı vurdu, yere çarpan top üstten auta gitti.

Ve dakika 34... Bu ana kadar direnebildik, ya da direnmeye çalıştık, hepsi o kadar! Ne var ki bu kez Nolito soldan kesti, Mehmet Topal’ı geçen topa Morata şık bir kafa vurdu: 1-0. 37’de Nolito, Mehmet Topal’ın ters kafa şutunu affetmedi, önünde bulduğu topu köşeye bıraktı: 2-0.

48’de güçlü rakibimizin yoğun pas trafiği adeta başımızı döndürdü. Pres yaptık, o da işe yaramadı! Iniesta, soldan derinlemesine bir pasla Alba’yı buluşturdu, bekletmeden topu Morata’ya yuvarladı, tecrübeli futbolcuya da do kunmak kaldı: 3-0.