Rıdvan Dilmen

Rıdvan Dilmen

rdilmen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kaldı 720  dakika


Derbiler oynanırken, Bursaspor eğer puan kaybetmezse Kayserispor maçı sonrası tur atabilirler. Olur mu olmaz mı bilemem ama Ertuğrul Sağlam’ı hayranlıkla izliyorum



Bursaspor için uzatmalar hariç kaldı 720 dakika. Bu maçlar 270 dakikası dışında hep Bursa’da olacak. Yani önemli bir fırsat yakaladılar. Şans futbolda bir tek kale seçiminde vardır. Takımlar, oyuncular, hocalar, yönetimler şanslarını kendileri yaratır. Bursaspor’da da yönetim, hoca, futbolcu ve taraftar şansı kendi yarattı. Bundan sonra kendileri kaybederse kaybeder.
Şu an en avantajlı takım Bursaspor. Bursaspor şampiyonluğu hak etmiyor mu, fazlasıyla hak ediyor. Zirve yarışındaki rakipleri Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’yi yenmeyi başardı. Tabii ki kalan haftalarda artık kolay maç yok. Ancak bu işi ne kadar ciddiye aldıklarını Manisaspor maçında kontrollü oynayarak gösterdiler. Telaşa hiç kapılmadan rakibin açık vermesini beklediler.

Haberin Devamı

Taraftar da görevini yapıyor
Taraftar da iştahlıydı ama önce asıl görevini yaptı. Sabırlı davrandı. Sahadaki oyuncuların telaşa kapılmasını önledi. Derbiler oynanırken Bursaspor puan kaybetmezse Kayserispor maçı sonrası tur atabilirler. Bu uzak bir ihtimal değil. Olur mu, olmaz mı bilemem ama Ertuğrul Sağlam’ı bir futbol adamı olarak hayranlıkla izliyorum.


Sadece kazanmak yetmez
Büyük takımlar üst üste üç maç kazanamadığı zaman kötü gidişi durduramazlar. Arada kazanılan bir galibiyet toparlanmaya yetmez.
Fenerbahçe, Antalya maçından sonra Gençlerbirliği engelini de geçse yarışta yüzde yüz olurdu. Üst üste kazanamayınca inancınız da azalır. Tabii ki önlerinde daha 27 puan var. Ankaraspor’u düşerseniz sekiz maçta 24 puan. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün ambleminin sekizde sekiz yapma şansı var tabii ki... Aynı sezon başındaki gibi. Ama bununla ilgili ışık görmek lazım. Böyle bir ışık açıkcası gözükmüyor. Üstelik rakip bir değil üç tane.
Taraftar 1.5 aydır kötü sonuçlara rağmen takımına olan inancını sürdürüyor. Işık görmese de tribüne geliyor. Eğer 3’te 3 yaparlarsa yine şampiyonluk ihtimali doğacak. İhtimal diyoruz çünkü ligin mesafesi artık çok kısa.
Gençlerbirliği maçında sürekli tartışması yapılan Semih mi, Güiza mı, ya da Alex, Güiza ve Semih birlikte oynar mı durumu ortadan kalktı. Daum buyrun size Gökhan Ünal diyerek, üçünün da olmadığı bir takım sahaya sürdü. Gökhan Ünal beklediğimden iyiydi. En azından etkiliydi. Diğerlerine baktığımızda top rakipteyken görevini yapmayan yoktu. Zaten pozisyon da vermediler rakibe. Top kendilerindeyken ise bir şey yapmadılar.
Gökhan Ünal’ı forvete yerleştiren, Mehmet Topuz’u Alex’in görevine soyunduran Daum bu tür deneyler için biraz geç kaldı. Bir de sürekli “önümüzdeki maçlara bakacağız” sözü Fenerbahçe için asla geçerli olmamalı. Şimdi camianın ayakta kalıp bu işin sonunu bırakmaması lazım. Gaziantep’i yenmek değil, taraftara Galatasaray derbisi için ışık vermek önemli.


Baros önemli
Galatasaray 4-3-3’e devam ediyor. Geçen haftaki kötü sonuçtan sonra Rijkaard orta alanın şeklini değiştirdi. Üçlü baklavadaki iki oyuncu değiştirdi, Elano’nun yeri kaydı. Göbekte Mehmet Topal, sol içte Ayhan oynarken, bu kez göbekte Mustafa Sarp, sağ içte de Barış oynadı. Sağ içteki Elano, sol içe geçti. Öndeki üçlüd e sağda Keita, ileride Jo, solda Santos şeklinde oldu.
Bunları bu kadar detaylı neden yazdım; çünkü Eskişehir’de neden Santos oynatılmalı eleştirileri yapılmıştı. 4-3-3 oynayan Galatasaray’da, herhangi bir sakatlık problemi veya başka bir sorun olmadığı sürece Santos’un bu takımda yeri yok. Hep kenarda bekler.

Haberin Devamı

Pozisyon vermemeleri sevindirici
Farklı Ankaragücü galibiyeti maçın hemen başında gelen erken gol ve taktiksel değişiklik sayesinde oldu. Strateji çok doğruydu. Bireysel anlamda Keita faktörü de ön plana çıktı. Baros’un attığı golden çok sahalara dönmesi de Galatasaray adına sevindiriciydi. Fizik olarak arkadaşlarının bir hayli gerisinde olduğu belli. Rijkaard onun performansını önümüzdeki haftalarda 45 dakika kadar çıkaracaktır. Çünkü kritik dönemde Baros çok önemli.
Bir başka sevindirici olay da kalelerinde sezon başından beri ilk kez pozisyon vermemeleriydi.


Hücum da iyi olmalı
Beşiktaş ligin en az gol yiyen, en az pozisyon veren takımı. Verilen az pozisyonları da formda bir sezon geçiren Rüştü ile önlemesini biliyorlar. Ayrıca tartışmasız Türkiye’nin top rakipteyken en iyi olan takımı. Hücumda ise aynı şeyleri söyleyemiyoruz. Çünkü kalecisi ile birlikte yedi oyuncu önce savunması iyi olanlar. Denizlispor maçında savunmadaki İbrahim Kaş, Ferrari, Sivok, İbrahim Üzülmez (en fazla hücuma çıkan beklerden biri olmasına rağmen çıkmadı), orta üçlüde görev yapan İbrahim Toraman ve Fink hücumu zayıf oyuncular. Sadece ortadaki üçlünün içinde bulunan Tello gününde olursa skoru değiştirebiliyor. Diğerlerine bakıyoruz; Ekrem skor değiştiren değil ama disiplinli. Yani tabelayı değiştiricek 2.5 oyuncu var. Bobo, Holosko ve biraz Tello. İki haftadır da bunlar değiştiriyor.
Denizli’nin basın toplantısını dikkatle izledim. Şahane maç ve Beşiktaş analizi yaptı. Sorun uzun süredir devam ediyor. Rekor diyebileceğimiz kadar az gol yiyen Beşiktaş’ın, gücüne orantısız bir şekilde az gol atması da ilginç. Şampiyonluk için savunma ne kadar önemliyse, hücum da iyi olmalı.