Skorer Tahir Kıran'ın kırıp döktüğü an!

Tahir Kıran'ın kırıp döktüğü an!

01.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Tahir Kıranın kırıp döktüğü an

Oysa eleştirilerine ne güzel başlamıştı sayın Kıran:"Fenerbahçe camiasında yaşadığımız olaylar bizi Fenerbahçe'den soğuttu. Benim gibi binlerce Fenerbahçeli'yi de soğuttu. Başkan Aziz Yıldırım'ın tavırları, hareketleri, 'Geldim, gidiyorum, bırakıyorum, bırakmıyorum, kızdım oynamıyorum, misketlerimi aldım gittim' gibi hareketleri Fenerbahçe camiasına büyük yara verdi. Benim gibi çok insan, Aziz Yıldırım gitmeden Fenerbahçe'nin maçına gitmeme düşüncesinde. İnsanları bezdirdiler" diyordu...Kim itiraz edebilirdi ki...Ama gerisi:" Şimdi 3 tane futbolcu almışlar. Hızlı hızlı araştırmadan sırf transfer yapmak için transfer yaptılar. Bu sene de Fenerbahçe'den başarı beklenemez''...Kolay değil... Karadeniz'in sert dalgaları köpükler saçıyor ve öğle yemeğinde yenilen hamsiler mideyi kaynatıyordu büyük bir ihtimalle.Zurnanın "zort" dediği yerde, Futbol Federasyonu üyesi Tahir Kıran, başkanın özel hayatına tüpsüz dalışlar yapıyordu. Fikrini desteklemek için Fenerbahçe'yi eğip büküyordu.Çığrından çıkmıştı demeç. Acaba Aziz Bey'in damadıyla dargın olması kimi ne kadar ilgilendiriyordu?Belden aşağı vuran demeçteki "haklı şikayetler" de güme gitmişti artık. Mesele kişiselleşmiş, üstelik taraflardan biri Fenerbahçe Başkanı, diğeri Futbol Federasyonu üyesiydi ki, gerisi geldi. Fenerbahçe Kulübü "seviyesiz" olarak nitelediği açıklamalarından ötürü Tahir Kıran'ı istifaya davet etti. Hem Federasyon'dan, hem de kulüpten...Böylece Fenerbahçe'de bir "başkaldırı" hikayesi daha "cesur girişimci"nin eline yüzüne bulaşarak son buluyordu. Kimse hatırlamayacak Tahir Kıran'ın haklı serzenişlerini.Kalitesiz cümlelere takılacaklar. Kim kârlı ve haklı çıkacak bu isyandan sayın Tahir Kıran?Fenerbahçe mi, Federasyon mu, siz mi, Aziz Yıldırım mı? Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Tahir Kıran, memleketi Rize'den bir demeç verdi ortalık bulandı... Olmadı, olmuyor, olmayacak... Nusaybin Demirspor hayatta kalamayacak.Oysa ne kadar uğraşmıştı başkan Servet Talayhan... Tek tek, kapı kapı yalvarmıştı parası olanlara. Geçen sezon bıçak kemiğe dayandığında futbolcularıyla birlikte "açlık grevi" bile yapmıştı. Biraz dikkat çekebilmek için. Devletin, Federasyonun falan değil, Nusaybin zenginlerinin vicdanlarına seslenebilmek için...Talayhan biliyordu ki, halkın arkasında olmadığı hiçbir şey yaşamını sürdüremezdi. Hele futbol takımı. Hele Nusaybin Demirspor... Bugünlere gelmesi bile mucizeydi. Evet, pek yakında Üçüncü Futbol Ligi 1. Grupta bir eksik olacak. Nusaybin Demirspor borçlarıyla tarihe karışacak. Ama daha da önemlisi, onunla birlikte "Güneydoğu futbolu"na destek hikayelerinin aslı astarı ortaya çıkacak. Diyarbakır'daki "gücü ele geçirme" ve "gücü elden bırakmama" savaşı dışında kimin futbol için bir kuruş harcadığı var Allah aşkına?Kim düşünüyor Nusaybin'deki gençlerin formaları çıkarıp 52'lik destelerin başına oturacağını?Varsa yoksa, "Diyarbakırspor Süper Lig'de bulunsa"...Bu kadar işte milli futbol politikamız. Yarın Nusaybin, öbür gün daha doğuda kulüpler veda edecekler futbola. Yani Diyarbakırspor seyircisini kat kat aşan futbolcu gençler fiziksel olarak sahalardan kayacaklar. Artık kahveye mi giderler solaryuma mı bilinmez.Ama futbolda olmayacaklar. Sebep... Sebep herhangi bir büyük takımın, sıradan mangal partisine harcadığı kadar para.Futbol Federasyonu'nun temizlik ihalesinden az.İnsaf biraz. Nusaybin Demirspor'a ağıt Güvenlik için küçük, gelecek için büyük, vahim, elim bir hadise: Kartal ve Küçükyalı'daki Fenerium mağazalarının camları, kimlikleri belirlenemeyen kişilerce kırıldı. Bu iki mağaza 3 gün önce de taşlı saldırıya uğramıştı.Ne demek istiyor bu eylemler?Neyin habercisi?Bir tek sokağa dökülmüş taraftarlık eksikti.Duyduğunuz onun ayak sesleri. Şimdilik küçük. Ama geliyor. Kim durdurabilir?Bilinmiyor.En azından durdurma ihtimali olanlar, şu anda birbirlerinin yüzüne bile bakmıyor. Zırhlı arabası, silahlı koruması olmayan, sokakta dolaşan yöneticiler lazım bize.O camların kırılma seslerini duyan, taşın ıslığını işiten, kaosu damarlarında hisseden. Bakın o zaman oturdukları güvenlikli sitelere sıçramadan durdururlar mı durdurmazlar mı bu kavgaları? Ayak sesleri Güzel yurdumun güzel bir köşesinde güzel bir futbol turnuvası sona erdi, kazananlar ödüllerini aldı güzelce...Birinci Fırıncılarspor'a inek.İkinci Asudespor'a koyun.Üçüncü Beyaztoprakspor'a keçi...Bitmedi.En centilmen takım seçilen Kırkuyuspor oğlak kazandı.Bazılarının dudağının kenarında gülümseme görür gibiyim. Ne yapsınlar yani?Koşullar bu kadarına el verdi.Turnuvayı düzenleyen Diyarbakır Eğil ilçesi kaymakamlığı.Nedeni 30 Ağustos kutlamaları. Helal olsun hepsine... Kazananları, kazanamayanları ayrı ayrı kutlar, başarılarının devamını dilerim ve seneye tekrarlanırsa turnuvaya gitmek isterim. Lütfen haber yollayın bana da. eguven@milliyet.com.tr 30 Ağustos turnuvası

Yazarlar