Taktiğini Milliyet'e açıkladı

G.Saray'ın hocası, "Adam markajı yapmak bizim kitabımızda yazmaz" dedi ve ekledi: "İştahlıyız, kazanacağız"

Fatih Terim'le Kopenhag'daki ilk idmandan sonra birlikteyiz... Biz sorularımızı heyecanla soruyoruz... O ise sakin. Acele etmeden, yanıt veriyor. Kendine ve takımına güveniyor, bu belli...
Arsenal'i ezberlediklerini söylüyor Galatasaray'ın hocası... "Kaç kaset izlediğimizi Allah bilir. Odak noktalarını bulmaya çalıştık ve bulduk" diyor ve ekliyor:
"Bakın, her maçtan önce söylediğimi bir daha tekrarlıyorum; baskın basanındır. Herhalde bu biraz fikir verir taktiğimiz hakkında..."
Devam ediyor:
"Öncelikle Arsenal'de Henry'e atılacak uzun topları kesmemiz şart. Ama asla adam markajı yok. Bu bizim kitabımızda yazmaz. Kollektif futbolu ön plana çıkarırız. Buraya gedir geldik, bu bize yeter, diye düşünmeyiz. Hep daha büyüğünü isteyeceğiz. Adım adım geldik, şimdi sıra son adımda. İstanbul'a kupayla dönmek istiyoruz."

'Tarihe geçtik'

Kısa bir duraklamadan sonra sözlerini sürdürüyor Terim:
"Ama bir gerçek var. Bu takım artık adını tarihe yazdırdı. İnsanlar Kopenhag'da Galatasaraylı futbolcuları görebilmek için neredeyse birbirlerini çiğniyorlar. Herkes adımızı ezberlemiş. Küçük Hakan'a gidip, ismiyle imza istiyorlar. Bunlar güzel şeyler."
İştahlı olduklarını belirtiyor Terim; "Kazanacağız" diyor. Ardından da devam ediyor:
"Bizde yıllardır bir zafere susamışlık var. Bu dava bitmez. Dava kupayı alırsak da bitmez. Ölümsüzleşeceğiz. Bu takım ölümsüzleşecek."
Biraz da futbol dışına çıkıyor:
"Futboldan önemli olan şeylerin de olduğunu unutmamak lazım. Önce dostluk ve arkadaşlık. Maça gelecek taraftarlar hoşça vakit geçirmeye çalışsınlar. Dostluk için gelsinler. İki takım birden kupayı alamaz. Kaybetmek Dünya'nın sonu değil. Dostluk sonuçtan daha önemli. Bugün bütün Dünya Galatasaray'ı izleyecek. Ama bizim çocuklarda büyük bir heyecan yok. Buraya gelene kadar o kadar çok final oynadık ki... Artık alıştılar. Bu da avantaj bizim için."

Falda kupa çıktı

Galatasaray'ın Rumen futbolcusu Popescu'nun, ülkesindeki çingenelere baktırdığı faldan şampiyonluk golü çıktı. İngiltere'de yayınlanan The Guardian gazetesinde dün Popescu ile yapılan röportajda bu futbolcunun ülkesindeki çingenelere fal baktırdığı yer aldı. Falcıların Popescu'nun Arsenal'in kalecisi Seaman'dan topu çalarak, takımını şampiyon yapacağını söylediği belirtilen yazıda, Rumen futbolcu Tottenham'da beş yıl önce attığı golle takımının ilk kez Arsenal'ı yendiğinin de altını çizdi. Popescu, "Yine aynı hisler içindeyim" dedi.

'Şanslar eşit'

Wenger, "G.Saray'ın gücünü biliyoruz" dedi
Zafer Arapkirli Kopenhag
Galatasaray'ın bugünkü finaldeki rakibi Arsenal, dün Kopenhag'a geldi. Uçak korkusu nedeniyle takımdan ayrı otomobille gelen Hollandalı ünlü yıldız Bergkamp da takıma katıldı. İsveçli Ljungberg ise sakat olduğu için kadroya alınmadı.
İngiliz takımı, dün bir idman yaptı. Daha sonra basın toplantısı düzenleyen Teknik Direktör Arsene Wenger, "Galatasaray'ın gücünü biliyoruz. Şanslar eşit" dedi. Wenger şöyle devam etti:
"Finallerde her zaman şanslar yüzde 50'dir. Sadece Galatasaray değil, rakibimiz ikinci veya üçüncü lig takımı da olsa bu aynı. Dikkatli olacağız."

Arsenal'in uğuru

Galatasaray'ın rakibi Arsenal'e sonu sıfırlı yıllar Avrupa'da uğurlu geliyor.
İngiliz takımı, 1970'de UEFA Kupası'nı kazandı. 1980 yılında da Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda finali oynamasına karşın maçı penaltılarla yitirdi. Bu sezon da UEFA Kupası'nda finalist oldu.
16 yıl aradan sonra UEFA Kupası'nda final oynayacak ilk İngiliz takımı olan Arsenal, Parken Stadı'na ise hiç yabancı değil. İngiliz ordusundaki topçular tarafından kurulduğu için "Topçular" lakabıyla anılan takım, 1994 yılında bugün çıkacağı statta Parma'yı 1 - 0 yenerek Avrupa Galipleri Kupası'nı müzesine götürmüştü.

Biz de varız

Halil Özer
Kim derdi ki bir gün Kopenhag'da göğsümüz bir metre ilerde yürüyerek final düşüneceğiz. Kim derdi ki bir gün tüm Dünya, Avrupa bizden söz edecek. Kim derdi ki bir gün bu heyecanı yaşayacağız. İşte şimdi biz de varız. Rüya gibiydi, oldu. Bize bu bile yetti. Ama Galatasaraylı oyunculara yetmediğini biliyoruz. Onlar bu kupaya aç. Bugün bir kutu sakinleştiriciyle maçtayız. Rakip güçlü, biz de güçlüyüz. Silaha silahımız var. Dişe dişimiz var. Güce gücümüz var. Henry'e Hakanımız var. Seaman'a Taffarelimiz var. Wenger'e Terimimiz var. Eksiğimiz yok, artımız var.

G.Saray'ın işi zor

Ahmet Çakar
Galatasaray tarihi yazdı, şimdi de Türk futbolunda miladı ilan etmek istiyor. Ama bu kez iş hakikaten zor. Kadro kalitesi, tecrübe, sonucu değiştirebilecek oyuncuların sayısı Arsenal'de fazla. Hırs, yürek, belki de bu tür finallerde en önemlisi kazanmayı istemek Galatasaray'dan yana. Tabii rakip kim olursa olsun futbolda şans meleklerinin rolünü de unutmamak lazım. Ayrıca finallerin her türlü sonuca açık olduğunu da biliyoruz. Umarız futbol ve Tanrı da bu gece Galatasaray'ın yanında olur. Aslanların canla, başla, yürekten oynayacağına inanıyoruz.

Son durak

Togay Bayatlı
Galatasaray elinde çiçekle, Kopenhag'taki son durakta UEFA şampiyonluğu ile kucaklaşmak için adeta dakika sayıyor. Şu bir gerçek ki, Sarı - Kırmızılı ekip finale kadar gelmekle Türk futbol tarihinde büyük bir başarı elde etti. Asla bu, sonuçtan umutlu olmadığımız anlamına gelmesin. Galatasaray'ın bugünkü formu ve teknik kapasitesi Arsenal ile başa baş mücadele edebilecek güçte. Hatta bazı konularda İngiliz takımından da daha üstün. 70 milyon Türk tek bir nefes halinde bu 90 dakikalık futbol şölenini heyecan ve umutla izleyecek. Ve sonunda Galatasaray'ın başarıya ulaşmasını büyük bir sevinçle karşılayacak.

Fair - Play'e dikkat

Doğan Koloğlu
Galatasaray, İngilizlerle mi, yoksa holiganlarla mı maç yapıyor? Leeds başkanı maç günü gazetelere sayfa boyu ilan verip, "Evinize onurlu bir futbol anısı taşıyın" derken, karşılaşmaya seyircimizi sokmamıştı. Şimdi de "Antiholigan politik eksperi müfettiş Andy Smith" hüviyeti ile alışmadığımız bir kartvizitle Danimarka gazetelerinde konuşan adamın amacı nedir? Neden tarafsız Danimarka gazeteleri bile şiddete maçı etkileyecek bir etkenlik vermek istiyor ? Galatasaray futbol ustası bir takım. Hep holiganlarla işi olanları yenerek, finale çıktı. Olaysız, Fair - Play'in kazanacağı bir maç istiyoruz.

Önce top, sonra kupa

Atilla Gökçe
Galatasaray'ın onurlu finali mutlu bitirebilmesi için önce topa sahip olması gerekiyor. Futbolda bir kural var: Oynamak istiyorsan alacaksın. Arsenal'in yıldızlarından topu almak çok kolay değil. Topu ancak şutla, ya da çok etkili bir duvar pasıyla, daha da olmadı uzun kroslarla çıkarıyor. Keşke bizim yaramaz Emre de şu maçta oynasaydı. Topa sahip olma konusudaki savaşı daha etkili sürdürebilirdik. Galatasaray'ın sakatı çok. Cezalısı da var. Ama sorunlar hiç önemli değil. Yüreğimiz mangal kadar. Kupayı mı istiyorsun, önce topu al, oyna, şutla, çak golünü Aslanım. Ulusça özledik, birlikte çıldıralım.

Oyunu tutmak

Ömer Üründül
Arsenal kaliteli futbolculardan kurulu geniş kadrosu ve oturmuş sistemiyle güçlü bir takım. Seyircinin müthiş desteği Galatasaraylı futbolcuların fizik güçlerini en düzeyde zorlamalarını sağlayacaktır. Önce Arsenal'ın oyun kurgusunu işletmesine izin vermemek lazım. Bergkamp, Henry işbirliğine dikkat edilmelidir. Defans bloku geniş alanda yakalanmamalıdır. Skorda denge varken üretkenlik daha kolay olur. Galatasaray, her an Arsenal'ın çizgi defansının arkasına sarkacak varyasyonları yapabilir. İşte bu yüzden finali kazanmanın taktik anahtarı öncelikle oyunu tutabilmektir.

Daha fazlası

Zeki Çol
Bu takımla ne coşkular yaşadık... Ne zaferlere imza attık. Evet; Arsenal güçlü... Kadrosunda Bergkamp, Overmars, Adams, Henry gibi oyuncular bulunan Arsenal yıldızlar topluluğu... Arsenal çoğunluğun da favorisi. Ama Galatasaray bir dolu favoriyi devire devire UEFA Kupası'nın finaline ismini yazdırmadı mı ? Tabii ki gelinen bu nokta da büyük bir başarının göstergesi. Ancak yetmiyor. Gönül daha fazlasını istiyor. Savaşçı kimliğini sahaya yansıtması halinde... Galatasaray orta sahasının maça da ağırlık koyup, kupayı en fazla özlem çeken ülkeyle taşıyacağına yürekten inanıyorum.

Ne önemi var!

Cem Şengül
Galatasaray'ın adım adım yükselişini dün gibi hatırlayalım. Şampiyonlar Ligi maçlarını... İtalyanların ünlü takımı Milan'ı dize getirişini... Dortmund'u, Bologna'yı, Mallorca'yı, Leeds'i bir lokmada mideye indirişini unutmayalım. Ve bir şeyi daha aklımızdan çıkarmayalım; FİNAL OYNUYORUZ... Yani Dünya'nın bir çok ünlü takımının ve taraftarının kıskanç gözlerle izleyeceği bu tarihi günün tadını gelin doyasıya çıkaralım. Kopenhag'dan belki kupayla döneriz İstanbul'a... Belki de kupasız. Sizce ne kadar önemi var, bunca gururu yaşadıktan sonra...