Oradaydım

Bazen bu işi yaptığım için çok mutluluk duyduğum, “oradaydım” demenin gururunu yaşadığım günler oluyor; dün de öyle bir gündü. Dün gece, Türk futbolunun Oğuzhan’ı, Oğuzhan’ın da özgüvenini tam anlamıyla kazandığı geceydi. Gerçi Trabzon ve Kasımpaşa maçlarında da çok sağlam sinyaller vermişti ama dün bu sinyallerin en güçlülerini yaydı genç adam. Ve tribündeki 15-20 bin kişi sanırım yıllar sonra bu geceyi Ozzie ile birlikte hatırlayıp gülümseyecekler.
Hollanda alt yaş grubu takımlarının kaptanlığını yapan Ozzie, şu sıralarda Arsenal’de şans buluyor olsa büyük bir ihtimalle Van Gaal’in yenilenen Hollanda ulusal kadrosunda da yer alırdı. Arsenal’de şans bulamaması da bence tamamen mevkisinde aynı anda birçok iyi oyuncunun çıkmasıyla ilgili: O günlerde Barça’ya henüz gitmemiş olan Song, güçlü Abou Diaby, yetenekli Arteta ve Cazorla, alttan çok sağlam gelen iki Xavi adayı Ramsey ve Wilshere’den Oğuzhan’a Arsenal’de sıra gelmediği doğru. Ama Beşiktaş’ın elinde Cazorla veya Wilshere olmadığına göre Oğuzhan’ın burada oynayıp Euro’2016 için yenilenmesi gereken Türk milli takımına girmesi de bence an meselesi.

Dün talihsiz bir kırmızı kart gören Oğuzhan’ın da, sonradan giren Erkan’ın da Beşiktaş’ın FEDA sezonuna da çok uygun isimler olduğunun altını çizmek lazım tabii. Aslında İBB’den 700 bin lira alabileceği halde iki bin maaşla Beşiktaş’ta kalan Emre Özkan da siyah-beyazlı formayı giyebilecek kalibrede. Ofspor maçında herkes Erkan Kaş’a odaklandı ama o maçta Beşiktaş’ın soluna işlerlik kazandıran diğer adam da Emre idi. Samet Hoca Türkiye Kupası maçlarında sahaya “11 benzemez” yerine 5-6 as, 5-6 yedek karışımıyla çıksa hem o travmatik neticeler olmayacak; hem de Emre gibi, Erkan gibi adamlar asların yanında kendilerini daha iyi gösterecekler. Bu şartlarda herhalde Emre’nin varlığının fark edilmesi için (Oğuzhan örneğinde olduğu gibi) birilerinin sakatlanmasını/cezalı duruma düşmesini beklemek gerekecek!