Yedek anahtar

MAÇIN ÖYKÜSÜ - SERDAR SARIDAĞ

Beşiktaş ilk yarıda direnen ve iyi kapanan rakibini aşmakta, pozisyona girmekte zorlandı. Siyah-beyazlı ekip sonradan oyuna dahil olan Quaresma ile kilidi açmayı başardı, ardından önemli fırsatlar da yakaladı ancak farkı artıramadı.

İnönü Stadı yıkılmadan önce, Beşiktaş kötü oynadığı zaman oturur tribünleri seyrederdik. Sahadaki can sıkıcı futbola, siyah-beyazlı tribünler, yaptıkları tezahüratlarla adeta suni teneffüs yapardı. Fakat dünkü Beşiktaş - Çaykur Rizespor maçında, özellikle takımı ayağa kaldırabilecek pek bir tribün varyasyonu göremedik. Öğrendik ki, Beşiktaş-Fenerbahçe maçındaki Doğu ve Batı Tribünleri cezalı olduğu için, dünkü maçın tribün profili çok daha farklıymış. Belki de Şenol Güneş, 63. dakikada gol atan Ricardo Quaresma’yı, tribünleri ateşlesin diye ikinci yarıda oyuna aldı. Gerçekten de Portekizli yıldız attığı bu golle, hem Beşiktaş’ı hem de taraftarı ayağa kaldırdı.

Tribünlerden sahaya inecek olursak, Çaykur Rizespor tam da beklediğim bir futbol anlayışıyla sahaya çıktı. Sağlam bir defans anlayışıyla orta sahada Robin Yalçın ile yakaladığı üstünlük sayesinde gol arayan konuk ekip, 11. dakikada Deniz ile gole çok yaklaştı. Bu top direkten dönmese, burada çok daha farklı bir hikaye yazıyor olacaktık.

Geçit vermedi

Quaresma’nın 46’da oyuna girmesinin ardından 63’te gol bulan Beşiktaş, doğal olarak oyunun kilidini tamamen açtı. 65. dakikadaki müthiş pas kombinasyonunun ardından Sosa’nın şutu auta gitti. Mario Gomez’in, 67’deki gol vuruşunda ise Itandje çok başarılıydı. Peki Tolga Zengin’e ikinci yarıda hiç mi top gelmedi? Geldi gelmesine de tecrübeli eldiven, 69’da Viera’nın kafa vuruşunu öyle bir kurtardı ki, “ben buradayım” der gibiydi. Attığı tek golle tabi ki Quaresma maçın adamı oldu ama Gomez’in 90’da verdiği pası da gole çevirebilse, çok daha fazla konuşulurdu.