Skorer Yeni bir senaryo

Yeni bir senaryo

24.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Yeni bir  senaryo

Bu kadar olmasa da Süper Ligde ABD seyircisinin hoşlanacağı bir hikayeye şahit oluyoruz bu sezon. Ümit Özatın hikayesine...Zira, bir sporcunun kendisini bu kadar aşmasına çok az rastlanır. Bir sezon önce Bundan sadece eski tip libero olur denen bir futbolcunun 7 ayrı mevkide ortalama standardın üstüne çıkışına çok az rastlanır. Ümit Özatın gösterdiği bu performansı onun iyi bir joker olmasıyla açıklayamayız. Bir oyuncu hem sağ bek, hem sol açık, hem defansif orta saha, hem forvet arkası oynayabiliyorsa joker tanımlaması onun için yeterli değildir. Ümit Özat sezon başında Daumun sporcu kriterlerine uymayan bir futbolcuydu. Takımda yer alması neredeyse imkansızdı. Hâlâ peşinde koşulan değil, diğer Alex bunun için alınmaya çalışıldı, Tomas bunun için alındı. Ümit Özata yer yoktu. Ama o buldu. Kaptan 8 kg verdi. Savunmadaki yer için savaştı ama olmadı. İçeride sevmeyeni çoktu, çalıştı. Yerleri garanti gibi duran Erhan Albayrak, Yusuf ve Hakan Bayraktarın yapamadıklarını, hem de fazlasıyla yaptı. Savunmanın göbeğinde yer bulamadı belki. Ama o bundan da yılmadı. "Orada yer yoksa başka yerde bulunur" dedi. Ve sonuç: Diğer hemen her bölgede kendisine yer buldu. Şu ana kadar görev yapmadığı bir tek santrfor mevkii var. Ve Hustonın hoşuna gidecek bir ara final. En zor Anadolu deplasmanında 7 net gollük pozisyonun başrolündeydi, hat-trick yaptı.Bu yolculuk henüz tamamlanmış değil. Hatta henüz çok başı. Ümit henüz bir sezonu bile tamamlamış değil. Ama bir Hollywood filmine hikaye olabilecek bir başarı öyküsünü koydu kucağımıza. Hayretlerle seyrettiğimiz bir hikaye.Futbol hakkında bildiğimiz her şeyi yeniden gözden geçirmemize yol açacak bir hikaye. Ve bu hikayenin kahramanlarından biri de Hustonın filminin tersine bir Alman. Bu hikayeden çıkacak çok ders var. mdemirkol@milliyet.com.tr Sıkça anlatılır, bilmiyorum belki de bir efsane... John Hustonın Zoltan Fabrinin Cehennemde İki Devre adlı filminden apartma yapıtı Zafere Kaçışı çekerken senarist ve yapımcılarla bir hayli kapıştığı söylenir. Filmi Amerikanlaştırmanın dibine vuran aslında İrlandalı olan ama Amerikanlaşmış Huston, final sahnesini iyice abartmak peşindedir. Seyredenler bilir. Nazi karması maç 4-4 iken şaibeli bir penaltı kullanır. Her türlü sporda zor rollerin adamı Stallone kurtarır. Huston bu penaltıyı kurtaran Rambonun topu tuttuktan sonra koşup gol atmasının ABDnin interaktif seyircisini iyice coşturacağını düşünür. Ve senaryoda böyle bir değişiklik ister. Yapımın Avrupa cephesi böyle bir şeyin olamayacağını Hustona anlatana kadar çatlar. Nihayet sonunda ikna ederler. Zira futbolda öyle şeyler olmaz...

Yazarlar