Yine aynı senaryo

Bir musibet, bin nasihatten iyidir deseler de, bu söz nedense Beşiktaş için geçerli değil. Çünkü son beş sezondur yapılan hatalar görmezden geliniyor, işleri yoluna koyacak hiçbir adım atılmıyor, sorunlar sürekli halının altına süpürülüyor.
OFTAŞ maçı sona ermiş, Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın açıklaması;
“Beşiktaş’ın hedefleri doğrultusunda önemli transferler yapmamız gerekiyor. Bizim isteklerimizi yerine getirebilecek oyuncular almaya çalışacağız.”
İyi de sahada mücadele eden futbolcuları alan kim? Yabancı seçiminde sürekli yanlışa düşen kim? Başkan Yıldırım Demirören’in sürekli altını çizdiği Beşiktaşlılık duruşunu gösteremeyen kim? Kulübün marka değerine zarar veren kim? Yurt dışındaki itibarını zedeleyen kim?
Evet, Beşiktaşlı oyunculardaki takım ruhu, kazanma azmi tartışılabilir ancak fatura sadece onların üzerine yıkılamaz. Takımla yap boz tahtası gibi oynayan, sezon başından bu yana sistemini bir türlü oturtamayan teknik heyet ile bugüne kadar hiçbir olumlu icraata imza atamayan yönetim de ciddi suçludur.
Takımı sil-baştan değiştirmek yine çözüm olmayacaktır. Geçmişten ders alınmadığı apaçık ortadadır. Zaten ekonomik açıdan çok da parlak durumda gözükmeyen kulübün ses getirecek önemli transferlere imza atamayacağı aşikardır. İkinci sınıf yabancılar Beşiktaş’ı arzu ettiği hedeflere ulaştıramayacağı gibi mali tabloyu daha da kötüye götürecektir.

Galatasaray gerçeği
Türkiye’de bir de Galatasaray gerçeği vardır. Yıllarca maddi sıkıntılara rağmen takım ruhu ile her zorluğun üstesinden gelen, para almadan şampiyonluktan şampiyonluğa koşan futbolcular yeni bir mucizenin peşinde koşmaktadırlar.
Kaostan adeta güç depolayan Galatasaraylı oyuncular hocasız da bir takımın istediğinde neler yapabileceğini son iki haftadaki inanç ve iştahlarıyla kanıtladılar.
İşin kötüsü şampiyon olmaları halinde Türkiye’deki antrenör piyasasına önemli ölçüde darbe vuracaklar. Kulüpler hocalara para öderken kılı kırk yaracaklar, fiyatlar ister istemez taban yapacaktır. Nasıl olsa hocasız da bu işler oluyor artık!

HAFTANIN TAKIMI
G.BİRLİĞİ OFTAŞ
Süper Lig’e yeni çıkmalarına rağmen hiç de yabancılık yaşamadılar. Ligin en keyif veren takımlarından biri oldular. Genç kadrolarıyla rakip kim olursa olsun kazanmaya çalışıyorlar. Beşiktaş karşısında da zoru başardılar, futbollarıyla alkışları topladılar.

HAFTANIN PORTRESİ
ARDA (G.SARAY)
Trabzonspor defansının dengesini alt üst etti. Bir sağ, bir soldan indi, kıvrak çalımları, müthiş driplingleri keyifle izlendi. Baktı arkadaşları servislerini iyi değerlendiremedi, galibiyet golünü kendi kaydetti. Galatasaray’ın gerçek beyni olduğunu herkese gösterdi.

HAFTANIN HOCASIOSMAN ÖZDEMİR - G.BİRLİĞİ OFTAŞ
Yarattığı eserle ne kadar gurur duysa yeridir. Kısıtlı imkanlara rağmen, çalışma ve disiplinle oluşturduğu takımı Beşiktaş’a adeta top göstermedi. Futbolculara aşıladığı güven duygusu semeresini verdi, galibiyet aslında Osman hocanın emeklerinin eseriydi.

HAFTANIN HAKEMİ
BÜNYAMİN GEZER / KASIMPAŞA-Ç.RİZE
Haftanın en kritik maçlarından biri olan Kasımpaşa - Çaykur Rizespor maçındaki yönetimi ile tam not aldı. Yine otoritesinden prim tanımadı. Pozisyonlara sürekli yakındı. Kartlarını doğru kullandı, tartışma yaratacak kararlardan uzak kaldı.