Bursa’da üç perdeli maç izledik. Birinci perdede, yani ilk 45 dakikada Bursa’nın düşük moral değerleri ön plana çıktı...

Haberin Devamı

Bursa’da üç perdeli maç izledik. Birinci perdede, yani ilk 45 dakikada Bursa’nın düşük moral değerleri ön plana çıktı:
Aniden ayrılan N’Diaye’nin de, beklenmedik bir sakatlık geçiren Basser’in de bölgeleri, takımın alternatifsiz yerleri... Üstüne üstlük taraftarın hâlâ kalacağını umut ettiği Ozan İpek’in de sürpriz Mersin yolculuğu tatları iyice kaçırmıştı. İlk 45’teki silik görüntü, Ozan’ı affetmeyen Ertuğrul Sağlam’ı daha da zor duruma düşürecek gibiydi.
Ama belli ki, Sağlam’ın böyle bir endişesi yoktu, ikinci devrede daha fazla risk almayı tercih etti. Bence bu cesur tavrıyla da neden özel bir teknik adam olduğunu bir kez daha ispat etti. Tecrübesizliği nedeniyle ilk yarıda sırıtan Şener’i çıkarıp kenarları Hakan-Vederson yapmak şöyle dursun, sahadaki genç oyuncu sayısını artırdı. 46’da oyuna dahil olan 94’lü Okan Deniz, ikinci devredeki etkili performansıyla ikili mücadeleden kaçan Sestak’tan daha fazla dakika almayı hak ettiğini gösterdi. 45-75 arası, yani ikinci perdede Bursa için her şey yolunda gitti aslında: Rakip yarı alana yıkılan oyun meyvelerini verdi, Okan-Batuhan’ın sahaya enjekte ettikleri enerji harikaydı. Bursa’da iki gol bulundu, mevsim bir anda kıştan bahara döndü.
Son çeyrekte, yani üçüncü perdedeyse futbolun çok basit bir gerçeği ön plana çıktı: Kaliteli futbol, kaliteli futbolcuyla oynanıyordu. Ligin en kaliteli oyuncularından Kuyt’a son bölümde oyuna dahil olan Sow desteği eklendi, iki yıldız futbolcu müsabakanın rüzgarını Fenerbahçeliler lehine çevirmeye yetti. Bu maçta bir kez daha gözüktü ki Fenerbahçe’nin orta sahadaki kalitesi tartışılabilir, ama topu bir biçimde Sow’la Kuyt’a aktardıkları sürece üç cephede yarışı sonuna kadar sürdürebilirler.
Üç cepheli yarışta daha fazla dakika almasını umut ettiğimiz süper Salih’inse Türk futboluna daha büyük hizmetler verebilmesi için önemli bir sorununu, kolay top kaybı problemini çözmesi gerek. Çünkü eğer bu kadar kolay top kaybetmeyi sürdürürse, kazandıkları da, yüksek kalitede kullandıkları da gölgede kalacak.