Birbirine çok benzeyen iki teknik adamın birbirine çok benzeyen yönetimlerini izledik bu yıl. Hamzaoğlu’nun da Bilic’in de teknik adamlık stilleri bir tür “öpücük yönetimi”... Sevgi, dostluk, abilik-kardeşlik üstüne kurulmuş bir düzen. Bilic Necip’i, Hamzaoğlu Umut’u öpüp gönderiyorlar sahaya. Sevgilerine karşılık bulurlarsa oyuncudan iyi cevap alıyorlar. Ama teknik adamlığın sevgiden fazlasını istediği anlarda eksik kalıyorlar.

Dünkü gazetelerde okumuştum, Hamzaoğlu tarihi bir maç konuşması yapmış oyuncularına. Gerçekten de çok yüksek enerjiyle başladı sarı-kırmızılılar oyuna. Beklenenin aksine 4-3-3 dizilmişlerdi, orta üçlü Hamit-Melo-Selçuk da, ileri üçlünün sağında oynayan Yasin de öyle enerjik, öyle çalışkan bir ilk yarı geçirdiler ki, rakiplerine nefes aldırmadılar. Özellikle Hamit için şunu söyleyebilirim, gurbetçi oyuncunun ilk 45’teki defansif performans düzeyini en son herhalde 7 sene önce Basel’de görmüştüm. Sonrası yoktu.

Haberin Devamı

Böyle bir presle oynanan ilk yarının sonunda bazı oyuncuların pilinin biteceği, vitesinin düşeceği açıktı. Düştü de. Ama Galatasaray’ın kalesinde bir uluslararası yıldız Muslera olunca, kazanmak için bu kadarı yetti ev sahibi ekibe. Sarı-kırmızılılar, son 6 maçın dördünü 1-0, ikisini 2-0 kazanarak dördüncü yıldızı alabilirlerse, o yıldızın yarısını, bu 6 maçta kalesine duvar ören Muslera’ya borçlu olacaklar.

Hamzaoğlu’nun karşısında da oyun okuma konusunda felaket bir meslektaşı vardı doğrusu. Galatasaray’ın pilinin tükendiği 45-80 arası Beşiktaş çılgınca saldırıyor ama Bilic sahaya ikinci santrfor Cenk’i sürmeyi düşünmüyor. Çünkü alarmını kurmuş, 75’te Tolgay’ı çıkaracak, en sevdiği evladı Pektemek’i sokacak! Beşiktaş 45-80 arasında Galatasaray kalesini ablukaya almış ama çerçeveden topu içeri dürtemiyor. Bilic Cenk’i 83’te sokuyor ancak. O da Demba Ba’nın yerine.

Bazen bir sezonun kapanışı, diğer sezonun ön açılışıdır. Beşiktaş kaybetti ama bence dün 2015-16’nın açılışını yaptı TT Arena’da. Bilic’in bu Atınç’ı görmezden gelip aylarca Necip’i stoper oynattığı, kendini Messi sanan Gökhan’a iki ay sabrettiği bir sezon bıraktı geride Beşiktaş. Siyah-beyazlılar, gelecek sezonu planlarken eminim bu yılın sonundaki verilerden faydalanacaklardır.

Haberin Devamı