Cadde Yapım şirketinden Muhterem Nur'a yanıt

Yapım şirketinden Muhterem Nur'a yanıt

09.05.2016 - 15:31 | Son Güncellenme:

Müslüm Gürses'in eşi Muhterem Nur'un icra takibi başlatmasının ardından yapım şirketi açıklamada bulundu.

Yapım şirketinden Muhterem Nura yanıt

Akciğer ve kalp yetmezliğinden 2013 yılında vefat eden şarkıcı Müslüm Gürses'in eşi ve yasal tek mirasçısı Muhterem Nur, ünlü sanatçının hayatının anlatılacağı sinema filmi için Saat İçerik Danışmanlık Prodüksiyon ve Film Yapım şirketi ile sözleşme imzaladı. Gördüklerini, yaşadıklarını ve bildiklerini aktarması için yapım şirketi sözleşme gereği Nur'a 350 bin lira ödeyecekti. Nur da sözleşme gereklerini yerine getirmezse şirkete 250 bin euro ödemeyi kabul etti. Nur, Gürses'in hayatını anlatan filmin senaryosu için şirkete yaşadığı, gördüğü ve tanık olduğu her şeyi anlattı. Yapım şirketi hazırlıklara başladığını, en kısa sürede senaryonun tamamlanıp filmin çekileceğini bildirdi. Bu arada Muhterem Nur'a farklı tarihlerde ödemeler yapıldı. Ancak sözleşmenin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen senaryo tamamlanamadı ve film çekilmedi.

Haberin Devamı

"MÜSLÜM BABA’NIN UĞRUNA İCRAYA DÜŞMEK BİZE ŞEREFTİR"

Yaşanan olaylar ve çıkan haberlerden sonra yapım şirketinden şu açıklama geldi:
"Muhterem Hanımın açıklamalarını üzüntüyle okuduk. Pek çok kişi gibi Müslüm Baba bizim de canımızdı, babamızdı hala da BABA’mızdır. İstedik ki, yeri doldurulamayacak bu büyük ustaya yakışır bir film yapalım. İstedik ki, çileli hayatı, tüm sevenlerine örnek olsun. Elbette biz de pek çok yapımcı gibi birkaç ay içinde şarkılı türkülü avantür bir film yapabilirdik. Ama öyle yapmadık. Baba’ya yakışır kalitede bir film yapalım diye yıllarca emek verdik, didindik durduk. Usta yazarlara senaryolar yazdırdık. Düzeltmeler, değişiklikler yaptırdık hala da uğraşıyoruz. Uzmanlarla çalıştık, bu koşuşturma içinde sağlığımızdan olduk ama yine de yılmadık. Yeri gelmişken, futbolcu, sanatçı, politikacı gibi kişiliğini kamuya açmış insanların hayatını herkes, her isteyen film, roman, dizi vs yapabilir. Bunun için kanunen kimseden izin almaya gerek yoktur. Kişilik haklarını ihlal etmedikçe, ünlü diye bu kişilere hakaret kastıyla davranmadıkça yakınları da 'neden sen film yaptın, hikaye yazdın' diyemez. Kanun gayet açık. Korunan sizin yaptığınız çalışma, ortaya çıkardığınız eserdir. Ancak, biz hem yeri doldurulamaz kaybı nedeniyle Muhterem Hanıma küçük de olsa bir katkı olsun, hem de bir tür helallik alalım diye kendisi ile sözleşme yaptık. Anılarını dinledik. O anlattı, biz kaydettik. Neler neler konuştuk. Bunlardan halkımızla paylaşılabilecek nitelikte olanları senaristimize aktardık. Ortaya dev bir eser çıktı. Gelgelelim bütçesi de BABA’ya yakışır meblağlara ulaştı. Öyle ki, pek çok yapımcının bu filmin tek başına üstlenmesi olanaksız hale geldi. Bu yüzden filmi ortaklaşa yapabilmek için birkaç görüşme gerçekleştirdik. Bu tatsız haberin yayınlandığı şu günlerde sözünü ettiğimiz yapımcılardan en büyüğü ile tam da anlaşmak üzereydik. Dolayısıyla, Muhterem Hanım sabırsız davranışlarıyla sadece bize değil, aynı zamanda belki bu dev projeyi baltalayarak BABA’ya da zarar vermiş oldu. Günler geceler boyu anılarını dinlediğimiz için kendisi ile yakın tanışma şansımız oldu. Bu yüzden Muhterem Hanımın üç kuruş için böyle şeyler yapmayacak kadar asil bir kalbi olduğunu biliyoruz. Hakikaten icraya başvurmuşsa eminiz çevresindeki birkaç kişinin yanıltması sonucu böyle yapmıştır. Düşündüğünde pişman olup, vaz geçeceğine inanıyoruz. Çünkü ortaya çıkaracağımız eser sadece bizim, sadece onun değil fakat aynı zamanda tüm Müslüm Gürses sevenlerinin olacaktır."