Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkan Şoray için pazar günü şahane başladı... Çünkü, Türk Sineması’nın Sultanı, Eşref Kolçak Anısı’na bu yıl ilki düzenlenen Gemlik Film Festivali’nin açılışını yapacak onur konuğuydu.

Türkan Şoray’ı takip edip yolunu kestiler


Sıcağa rağmen Gemlik Sahil Zeytin Dalı İskele Meydanı’ndaki etkinlik alanı tıklım tıklımdı.

Gemlikliler önce Türkan Şoray’la Kadir İnanır’ın başrollerini paylaştığı ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ filmini izledi.

Ardından sahneye çıkan Gülay Avşar, Şoray’ın ismini anons edince Gemlik sahili alkışlar ve tezahüratlarla inledi.

Haberin Devamı

Gördüğü bu ilgi karşısında oldukça duygulanan sanatçı, alanı dolduranlara şöyle seslendi:

“Sizinle olmak dünyanın en güzel duygusu. Sizlerin sevgisi ve ilgisi o kadar değerli ki... Bu sevgi beni hayata bağlayan en güzel ve en önemli güç. Duygularımı ifade edemiyorum” dedi.

Şoray, Eşref Kolçak anısına düzenlenen Gemlik Film Festivali için emek veren herkese teşekkür ederek, “Eşref Kolçak, Türk sineması için çok değerli bir isimdi. Eminim bizi görüyor ve hissediyordur. Umarım uzun seneler boyunca devam eder bu festival” diye konuştu.

Türkan Şoray’ı takip edip yolunu kestiler

Mehmet Uğur Sertaslan

‘50 SENE ÇİLE ÇEKTİM’

Sahnedeki koltuğa oturmak için sevenlerinden izin isteyen Şoray, moderatör Gülay Avşar’ın sorularına samimi cevaplar verdi.

Türk Sineması’nın Sultanı, Hollywood’un yaşıtı kadın yıldızlarıyla dert ortağı olduğunu söyledi. Şoray, “Hollywood’da da aynı sorun var. Belli bir yaşın üstündeki erkeklere film yapılmasına rağmen kadınların aynı şansı olmuyor. Hayatımı sinema, film yapmak istiyorum, ama yaşıma uygun senaryo yok. Sizce ben ne yapmalıyım?” dedi.

Şimdiye kadar başrol oyunculuğu yaptığı 220 filmde birçok farklı karakteri canlandıran Türkan Şoray, bu konuda şunları söyledi:

“Oynadığım kadınların ayrı ayrı dramları vardı, hepsi ayrı sosyal sınıftan isimlerdi. O kadınların hepsi bendim ve onlarla özdeşleştim. Maalesef canlandırdığım kadınların hepsi çileli kadınlardı ve 50 sene çile çektim. Çoğu edilgen kadındı ama sonunda dik durmasını öğrenmişlerdi. Ben de bu filmler sayesinde dik durmayı öğrendim. O kadınların acılarını eve taşıyordum. ‘Acaba ben kendi hayatımda böyle olsa nasıl davranırdım?’ diye düşünürdüm. O acıyı yaşamış gibi yapmadım, gerçekten acı çektim. Sahtekârlık yapmadım. ‘Oynayalım, bitsin’ yapamadım, mutlaka içim acımalıydı.”

Haberin Devamı

Söyleşinin ardından sahneye çıkan Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, Türkan Şoray’a ‘Sevgi Ödülü’nü verdi.

Türkan Şoray’ı takip edip yolunu kestiler

Cavit Berkay

AKSİYON FİLMİ GİBİ

Sonra, ‘Film Müzikleri Konseri’ için Cahit Berkay ve arkadaşları sahneye çıktı. Türkan Şoray’a karşı sevgisini dile getiren Berkay, ardından eline curasını alıp, ‘Sultan’ın gözlerine bakarak, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ın müziklerini çalınca, ortaya oldukça romantik görüntüler çıktı.

Çıkarken olduğu gibi sahneden ayrılırken insanların alkışlarla uğurladığı Türkan Şoray, İstanbul’a dönmek için otomobiline bindi ve alandan ayrıldı. Gemlik’ten otoyola bağlanacakları gişelerin önüne geldiklerinde Şoray’ı şoke eden bir gelişme oldu. Gemlik’ten itibaren minibüsü takip eden bir otomobil, gişelere girerken, minibüsün önünü kesti. Sonrasında olanları şoför Cemil Mustu şöyle anlattı:

Haberin Devamı

“Dikiz aynasından bir otomobilin sürekli yakın mesafeden bizi takip ettiğini gördüm, ama tedirgin olmasın diye Türkan Hanım’a bir şey söylemedim. 10 kilometre falan böyle gittik. Otoyol gişelerinin önüne gelip, mecburen yavaşlayınca tıpkı aksiyon filmlerindeki adam ya da kız kaçırma gibi o otomobil bizi geçip, önümüze kırdı. Otomobilin içinden üç genç kız indi. Gemlik’ten beri takip etmişler bizi. Meydandaki kalabalıktan Türkan Hanım’a ulaşıp, fotoğraf çektiremedikleri için bu yolu seçtiklerini söylediler. Türkan Hanım haliyle önce şaşırdı, sonra biri evli ve anne olan 18-20’li yaşlardaki kızları kıramayıp, gişelerin olduğu meydanda minibüsten inip, onlarla sohbet etti, fotoğraf çektirdi.”

GÜNÜN SÖZÜ

“En çok üç şey yorar insanı; affetmek, içi yanarken susmak ve olmayacağını bildiği halde hayal kurmak.” (Chuck Palahniuk)