Her şey bir yana sokaktaki dostlarımız bir yana diye düşünenlerin başında geliyorum. Soğuk kış günleri özellikle sokaktaki dostlarımızı ekstra olarak düşünmemiz gereken bi süreç. Watchofroyal kurucusu Tolga Sakın, ‘Bir Kapta Mutluluk Projesi’ ile tüm Türkiye’deki sahipsiz hayvanların korunmasına katkı sağlamak, yaşam koşullarının iyileştirilmesine destek olmak amacı ve hayvan hakları ile ilgili farkındalık yaratmak için bu projeyi başlattıklarını söyledi. Sakın, "Müşterilerin destekçisi olduğu kampanyada tüm watchofroyal.’da satışa sunulan birbirinden güzel ürünlerden sipariş veren müşteriler, her siparişlerinde paket içerisinde sokaktaki minik dostlarımıza verilmesi için kedi veya köpek maması ücretsiz gönderiyor. Tek yapılması gereken sokaktaki dostlarımıza onları vermek" dedi.

"Sosyal sorumluluk projemiz devam ettiği sürece müşterilerin hayvan hakları gönüllüsü olması ve duyarlılıklarının desteklenmesi için 'Hayvan Haklarında Farkındalık Yarat, Sen de WATCHOFROYAL' sloganı ile tüm hayvanseverleri sitemize davet ediyoruz. Sosyal medya kanalarından kampanya programına tam destek verecek.

Sosyal sorumluluk projesinin ses getirmesi ve sokakta kalan tüm dostlarımıza farkındalık yaratmak için sizlere gönderilen mamalar ile kedi veya köpekleri beslerken bir fotoğraf çekip sayfanızda paylaşmanızı rica ediyoruz" diyen Tolga Sakın, tüm paylaşımların Watchofroyal İnstagram sayfası ve bütün sosyal medya hesaplarında etiket yapılarak paylaşılacağını belirtti. Bu tarz projelerin çoğalması taraftarıyım. Birimiz değil hepimiz aynı duyarlılıkta olmalıyız. Belki o zaman her şey daha güzelleşir...

Öncelikle herkese merhaba... Uzunca bir pandemi dönemini geride bıraktık gibi duruyor. Zaman geçti, alışkanlıklarımız değişti, bakış açımızda ciddi farklılıklar da oluştu. Kimi insan bu süreçte üretmeden sadece olduğu yerde bekledi, kimiyse yeniliğe doğru bir adım daha attı.

Ben bu süreçte tanıdığım, ilham aldığım ve bir çok kadının hayatına da dokunmuş biriyle tanıştım. Bu sancılı süreçte 2021 yılının ilk aylarında _k.e.n.d.i.n.y.a.p_ instagram hesabı üzerinden evdeki malzemelerden dönüştürerek yaptığı paptığı pampas çiçek tasarımı, hasır ipten dekoratif ayna ve sepet tasarımlarını paylaşan Özge Bahçetepe, günümüzde bir çok kadının takip ettiği ve ilham aldığı bir isim haline geldi.

Pandemi dönemi ile birlikte evlerde geçirilen zamanın artması ile birlikte evdeki malzemelerden yapılan dönüştürülmüş ürünler ön plana çıktı. Evdeki malzemelerden dönüştürerek yapılan tasarım fikirlerinin yer aldığı _k.e.n.d.i.n.y.a.p_ sayfası birçok kişiye ilham olmaya devam ediyor. Brezilya’da Şili’ye, Amerika’dan Tayvan’a kadar dünyanın dört bir yanında takipçileri olan Özge Bahçetepe, paylaşımlar sonrası bazı sayfaların satış yapmaya başladığını belirtirken, ‘’Psikolojisi salgından ötürü kötü etkilenen ve demotive olan kimi takipçilerimizin tekrar harekete geçmelerine aracılık etmek beni motive etti. Çalışmalarımız bu yönde sürerken aynı zamanda sayfamızda hayatı kolaylaştırıcı fikirleri, teknikleri de takipçilerimizle paylaşmaya devam ettim. İlerleyen dönemde sayfama Brezilya'dan Şili'ye, Amerika'dan Tayvan'a takipçiler gelmeye başladı. Şu an bulunduğumuz yer itibariyle; yenilikçi fikirlere, geri dönüşüm fikirlerine meraklı olan, kendin yap projelerini yaparak üretime geçmeye hevesli dünyanın dört bir yanından insanlara seslenmek, onları üretime geçmeleri için teşvik etmek benim için bir mutluluk kaynağı. Sayfanın takipçilerinden her daim yılmadan ellerinden geldiğince üretmelerini istiyorum. Çünkü üretmek insanı mutlu eder, İnsanlar artık kullanmayacakları birçok şeyi atmak yerine dönüştürüyor özellikle içinde yaşadığımız tüketim toplumunda üretime geçmek gerçekten çok değerli’’ şeklinde konuştu.

Bence de üretim çılgınlığının bu denli yoğun olduğu zamanlarda geridönüşümün önemi vurgulanmalı ve bu bir sosyal sorumluluk olmalı.

Birbirinden başarılı isimleri sezon boyunca sahnesinde misafir eden Bodrum Mandalin’de bu hafta “Jam Session Bodrum” gerçekleşiyor. 16 Eylül Perşembe günü Mandalin ‘de yapılacak olan organizasyonda sahnede yirmiyi aşkın başarılı müzisyen çıkıyor.

2011 yılından bu yana Bodrum’da Türkiye’nin en iyi müzisyenlerine ev sahipliği yapan Mandalin etkinliklerine bir yenisini ekliyor. Pandemi dönemi öncesinde yılda 200’ü aşkın etkinlik yapan bir dükkan olan Mandarin 16 Eylül Perşembe günü Müjde Kızılkan, Hera Aslan, Ozan Ünlü, Alişan Göksu, Alican Demirtaş, Ezgi Bıcılı, Elif Pıtırlı, Pınar Seli, Eyüp Karadağ, Bate, Serkan Uzunoğlu, Melisa Karakurt, Tolga Akyıldız, Eyüp Karadağ, Melis Dağ, Ceyda Mazalto, Murat Çopur, Çağlar Derdiyok, Altuğ Karakurt, Atakan Çekmece, Murat İbze, Burcu Güney, Şener Yılmaz, Güney Güvel, Aydın Karabulut, Hami Barutçu, Muzaffer Kalyoncu, Bünyas Herek, Ahmet Demirkol, Berkay Kurt, Özgür Ökte, Ahmet Sefa Yanardağ, Mehmet Aykoç, Ulaş Ünal, Ertuğrul Kırçın, Gökhan Obuz ile sahnede hem göze hem de kulaklara hitap eden bir gece yaşatacak.

Mandalin Bodrum yaz sezonu boyunca her gün farklı bir ismin sahnede olduğu akşamlarıyla dikkat çekiyor. Sevilen mekan Bodrum merkezde dört mevsim hizmet veriyor.

Her geçen gün zorlaşan hayatların yanı sıra tüm bu olayların üst üste gerçekleşmesi endişe, kaygı, duygusal travmalara yol açıyor. Geçmişimizden gelen olumsuz yaşadığımız olayları da günümüze taşımamız gerekiyor. 'Üst Seviye Yaşam Koçluğu' eğitimini Başkent Üniversitesi’nden alan Üst Düzey Yaşam Koçu Nurcan Demircioğlu, "Yaşanmış derin stres ve olumsuzluklara bağlı tüm travmalar tespit edilerek çözülmelidir. Çözülemeyen endişe ve travmalar hayatınızın kabusu olmasın. Geçmişte yaşadığımız olumsuz olayları da geride, dünde, arkamızda bırakmalıyız." diyor.



Önemli olan tek şey, şu an, şimdi olduğumuz yer ve yüreğimizde biriken duygudur. Kin ve öfke yorar. Görüyü, nefesi kapatır, kalp sevmez olur. Böylelikle her yer görünmez zifir ve karanlık olur.

Başkalarının düşüncesini, tavrını ve aklını anlamak sizin göreviniz değil. Size düşen o kişilerle hangi akıl, duruş ve doğrularınızla başa çıktığınızdır. Herkes her şey, düşen bir yaprak bile bize öğretidir, öğretmenimizdir. En ağır kayıplar, en büyük sınavlar ve derin acılar tüm yaşananlar bizi büyütür, tecrübe sahibi yapar ve tekamülümüz içindir.

'Üst Seviye Yaşam Koçluğu' eğitimini Başkent Üniversitesinden alan Üst Düzey Yaşam Koçu Nurcan Demircioğlu aldığım bir çok eğitim ve farklı kaynaklardan edindiğim bilgiler ışığında, ”rüya, bilinçaltımızın, yaşadığımız konu ve olaylarla alakalı tedbir almak, ileriyi (geleceği) anlamak mahiyetinde sembollerle uyarı vermesidir." diyor.

Rüyalardaki semboller bireyseldir. Burada mesaj rüyayı görene verilmek istendiği için, mesajı görenin bilinçaltındaki olayları anlatacak sembol ve işaretlerle işlenir. Aynı haberci rüyayı farklı iki kişi gördüğünde aynı mesajı ve aynı anlamı içermez. Bu nedenle gördüğü rüyayı, yaşadığı olaylara dikkat vererek kişi rüyasını kendi yorumlamalı veya profesyonel yardım almalıdır. Çünkü her insanın sembole verdiği anlam farklılık gösterebilir.

Örneğin, yılan bir insan için korku ve tehlike içerirken diğer bir kişi için cinsellik veya şifalanma anlamına gelebilir. Bir bale eğitmeni için yılan kıvraklık ve zarafet mesajı verirken başka bir kişi için düşman ve tehlike mesajı olarak yorumlanabilir.

Üst Düzey Yaşam Koçu Nurcan Demircioğlu, "rüyalarımızın anlamını bir araştırma motorunda bulmaya çalışmak sağlıklı bir sonuç sağlamaz. Çünkü rüyanın yorumu, gören kişinin düşünce, duygu, yaşadığı olaylar ve bulunduğu koşullara göre değişir." bilgisini veriyor.

Rüyalardaki sembollere dikkat

Üst Düzey Yaşam Koçu Nurcan Demircioğlu, "evrensel bilgi ve hakikatlerin çok basit ve sade ögelere indirgenerek ifade edilmesi olarak tanımlanabilir." diyerek sembollerin anlatmak istediği şeyi en kesin, en belirli, en doğal ve en sade işaretler olarak ifade ediyor. Sembolizm evrensel olup insanlar için ortak dildir. Çünkü semboller (rüyalar) farklı yazı ve dil sistemine sahip bütün insanlar için aynı dille hitap eder. Bir sembolü çözmeye çalışırken figürden yola çıkılmalıdır. Örneğin farklı dilleri konuşan iki ayrı kişiye bir merdiven sembolü çizdiğimizde konuştukları dil her ne kadar farklı olsa da o sembolden aynı mesajı alacaklardır. Sembollerin yorumu için yaşadığımız çağın veya ortamın koşulları da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu bize kolaylık sağlayacaktır. Sembolleri çözmemiz için her konuda olduğu gibi bilgi akıl ve sezgiye ihtiyaç duyarız.

Dünyanın 31 farklı şehrinde bulunan Museum of Illusions, Anadolu Yakası’ndaki ilk şubesini Emaar Square AVM’ de açtı. Açıldığı günden bu yana yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Museum of Illusions İstanbul, her yaştan ziyaretçide merak uyandırmaya ve illüzyonlarla büyülemeye devam ediyor.

Ziyaretçilerinin duyularını harekete geçirerek bilinmez bir yolculuğa çıkaran müze, birbirinden farklı deneyim alanlarıyla da dikkat çekiyor. Ters oda, Sonsuzluk Odası, Hologramlar, Ames Odası, Bina İllüzyonu, Vortex Tüneli gibi odalarda ziyaretçiler; optik, fotografik ve interaktif illüzyon deneyimleri yaşıyor.

Farklılık arayanlar için keyifli sosyal medya alanlarının yer aldığı müzede onlarca fotoğraf ve video çekildim. Çocuklu ailelerin, arkadaş gruplarının ve her yaştan insanın tercih ettiği müze oldukça keyifli saatler vaadediyor.

Malumunuz uzun bir pandemi süreci yaşadık. Zamanımızın çoğunu evimizde geçirdiğimiz bu süreçten sonra da hayatımızın her alanında akseuarlarımızı kullanmayı özledik.

Farklılığı, yeniliği ve özgünlüğü seven biri olarak dikkat çekici bir koleksiyonla tanışmak beni heyecanlandırdı. Asırlara meydan okuyan gölge oyunu Karagöz-Hacivat, bu defa bir takı koleksiyonuna ilham oluyor. JCM London tarafından üretilen ve Hayal Perdesi adını alan tasarımlar oldukça farklı ve hoş.

Çocukluğunun ramazanlarına bir gönderme...

Karagöz – Hacivat, JCM London tasarımcısı Cenk Esertepe’nin çocukluğunun Ramazanlarına bir gönderme olarak yeni bir koleksiyona ilham oluyor. JCM London’ın Hayal Perdesi koleksiyonu, kusursuz zanaatı ve el işçiliğini otantik tasarımlarında bir araya getiriyor. Tüm parçalarının usta Karagöz - Hacivat zanaatkarları tarafından elde yapıldığı Hayal Perdesi’nde kullanılan yüksek kalite kristal taşlar, parçalara ışıltı katıyor.

Karakterlerin orijinal versiyonları ise geleneksel şekilde deriden yapılarak özel boyalarla renklendiriliyor. Karagöz, Hacivat, Beberuhi, Tuzsuz Deli Bekir, Nigâr ve Soytarı karakterlerinin küpe ve kolyelerine satış noktalarından ve web sitesinden ulaşılıyor.

Bir dikkat çeken konu ise floral ile çiçek kokulu bahar esintileri…

JCM London’un bir başka koleksiyonu Floral ise ilkbaharı kolye ve küpelere getiriyor. Göz alıcı şıklığı ve özenli el işçiliğiyle detaylı bir çalışmanın ürünü olan tasarımlar, renkleriyle de içinde bulunduğumuz mevsimi yansıtıyor. Beyaz, sarı, kırmızı, pembe ve birçok farklı renkteki kolye ve küpeler, kimi zaman da payetlerle süslenerek farklı tarzlarda kullanılabiliyor.

JCM London tam 5 farklı noktada

JCM London’ın internet sitesinden online alışveriş yapılabiliyor. Bunun yanı sıra yeni eklenen adreslerle birlikte tam beş farklı noktada JCM London tasarımlarına ulaşılabiliyor. Gizia Gate, Galeries Lafayette, Brandroom Kanyon, Brandroom Bodrum ve Collection Point Store, JCM London’a ev sahipliği yapıyor.

Benim oldukça ilgimi çekti, sizlerle de paylaştım.ruhu olan, bir hikayesi olan her şey güzel.

Sevgiyle kalın...