SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Bir Tutam Toz, Bir Küçük Çubuk; Ama Faydaları İnanılmaz

Orta Çağ'da tıbbi amaçlarla kullanılırdı... Özellikle de mide ve sindirim sistemiyle ilgili sorunlarda. Günümüzde ise yiyeceklere tat vermekten yağ yakmaya kadar birçok alanda sofralarımızın baş tacı...

Neden mi söz ediyorum? Tarçından! Bazen toz, bazen de çubuk halinde su bardaklarından ana yemek tabaklarına kadar birçok yerde kullanılan tarçın, kelimenin tam anlamıyla bir sağlık deposu. Metabolizma hızlandırdığı için de kilo vermek isteyenlerin en büyük yardımcısı.

Şimdi gelin biraz yakından bakalım tarçının sağlık faydalarına ve kilo vermeye etkisine.

KİLO VERME KONUSUNDA BÜYÜK YARDIMCI

Tarçın, metabolizmayı hızlandırıp kilo vermeye yardımcı olan baharatların başında geliyor. Tarçının metabolizmayı nasıl hızlandırdığını kısaca anlatmak gerekirse... Vücut bir baharatı işlemden geçirmek yani sindirmek için diğer birçok besinle kıyaslandığında çok daha fazla enerji harcar. Bu da daha fazla yağ yakımı anlamına gelir.

TARÇIN BOL BOL LİF İÇERİR

Artık lifli besinler tüketmenin kilo verme ya da kilo koruma konusunda ne kadar etkili olduğunu biliyorsunuz. Tarçın da bol bol lif içerir. Herhangi bir besine ya da suyunuza katıp tükettiğinizde kendinizi uzun süre tok hissetmenize yardımcı olur.

KAN ŞEKERİNİ DENGEDE TUTAR

Tarçının son yıllarda beslenme trendleri arasında kendine önde gelen bir yer bulmasının bir nedeni de bu işte. Kan şekeriniz dengede kalmazsa çok sık açlık hissedersiniz ve bazen sağlıksız gıdalara yönelmenize neden olur bu da. Tarçın ise kan şekerini dengede tutarak beklenmedik zamanlarda ortaya çıkabilen bu açlık hissini önler.

TATLI KRİZİNİN EN BÜYÜK SİLAHI

Tarçın tüketmek özellikle regl dönemlerinde sizi köşeye sıkıştıran tatlı krizlerinin de en önemli engelleyicisi. Böyle anlarda birkaç dilim elmanın ya da birkaç dilim muzun üzerine toz tarçın döküp tüketirseniz o krizleri kontrol edebildiğinizi göreceksiniz.

BAŞ AĞRISININ İLACI

Stres nedeniyle başınız ağrıdığında ya da migren atağı yaşadığınızda tıpkı nane gibi tarçından da faydalanabilirsiniz. Ama bunun için tarçın yağı kullanmanız gerekir.

Eğer yorgunluk nedeniyle başınız ağrıyorsa da ilaçlara sarılmadan önce içine bir çubuk tarçın atılmış bir bardak suyu deneyin.

TARÇIN MİKROPLARIN YAYILMASINI ÖNLER

Yüzyıllar önce tarçının tıbbi nedenlerle kullanılmış olması boşuna değil. Tarçın hem mikropların yayılmasını hem de iltihaplanmayı önler. Üstelik bu durum modern tıbbi araştırmalarla da kanıtlanmış. Tarçının bir başkka önemli özelliği de bakterilerin ve mantarların vücutta yayılmasını önlemesi.

KAN PIHTILAŞMASI VE TARÇIN

Peki şimdi de size tarçının damar tıkanıklığını engellemeye yardımcı olduğunu söylesem... En çok kalp ve damar sağlığına olumlu etki eden tarçın, pıhtılaşan kanın damar içinde birikmesini yani damar tıkanıklığını da önler. Bunun nedeni de tarçının sinamik aldehit içermesi.

TARÇIN NASIL KULLANILIR?

Gelelim hem tadıyla hem de kokusuyla sizi etkisi altına alan tarçını nasıl kullanabileceğinize.

Eğer aceleyle işe gidecekseniz ve sabahları kahvaltı için fazla vaktiniz kalmıyorsa protein ve lif deposu olan yulaf ezmesi tüketebilirsiniz. Ama diyelim ki yulaf ezmesini çok da severek yemiyorsunuz. Zor tükettiğiniz o yulaf ezmesinin üzerine bir miktar toz tarçın ekleyin ve öyle deneyin. Ne kadar farklı bir lezzeti olduğunu göreceksiniz.

Türk kahvesinin içine şeker yerine bir miktar toz tarçın ekleyin. Belki de şekeri eksik olduğu için içemediğiniz o Türk kahvesinin tadı size eşsiz gelecektir.

Son olarak kulağa biraz tuhaf gelecek bir önerim var. Toz tarçını toz kırmızı biber ile karıştırıp salatanıza ekleyin. Böylece metabolizma hızlandıran iki baharatı birlikte kullandığınız için bir taşla iki kuş vurmuş olacaksınız.

Bu kadar faydası olan tarçını günde üç çay kaşığı kadar tüketebilirsiniz. Elbette bütün miktarı bir anda tüketmeyin.

Bir önemli not daha. Tarçın bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Tarçın kullandıktan sonra karın ağrısı, kusma, nefes darlığı gibi sorunlar hissederseniz bu baharatı tolare edemiyorsunuz demektir. Evet, birçok faydası var ama yine de tüketirken dikkatli olmak gerekir.

BERSU EKİNCİ
Bütünsel Beslenme Danışmanı
https://bersuekinci.com/
https://www.instagram.com/bersuekinci/
https://www.facebook.com/BersuEkinciileYenileKendini/

Yazının devamı...

Yumurta Akı Depresyonun İlacı

Durun bir dakika! Kendinizi ruhsal olarak kötü hissettiğinizde ne yaptığınızı bir tahmin edeyim. Çoğunuz yiyeceklerde teselli arıyorsunuz büyük olasılıkla. Hem de şekerli, karbonhidratlı yiyeceklerde. Bu şekilde ruhsal yaralarınızı iyileştirip kendinizi iyi hissedeceğinizi düşünüyorsunuz. Belki kısa bir süre için öyle de oluyor. Ama ya sonra?

Elbette bazı yiyecekler gerçekten de kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olur. Hatta bazılarının depresyon tedavisinde kullanılan bazı maddeleri içerdiğini de söyleyebilirim. O halde hem sağlığımızı hem de kilomuzu korumak varken neden hiçbir faydası olmayan şekerli ve hamurlu gıdalara yönelelim ki?

Yani eğer hangi yiceklerin kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacağını bilirseniz kendinizi şeker ve karbonhidrat bombardımanına tutmanıza da gerek kalmaz.

Şimdi size ruhsal durumunuzu iyileştirecek, kendinizi daha iyi hissettirecek bazı besinler hakkında ipuçları vereceğim.

BALIK DERTLERİN İLACI

Bu konudaki ilk önerim balık olacak. Bunun nedenini biliyorsunuz. Yapılan birçok araştırmanın da kanıtladığına göre balık tüketmek insanın kendini çok daha iyi hissetmesine yol açıyor. Bunun nedeni ise içerdiği vitamin, mineral ve yağlar.

Şöyle anlatayım... Balık artık çok iyi bilrdiğiniz gibi Omega 3 yağ asitleri içeriyor. Bu da bazı durumlarda klinik depresyon tedavisinde kullanılan kullanılan bir unsur. Ayrıca balık tüketerek vücudunuz için gereken B6 ve B13 vitaminlerini de alabilirsiniz. Bu vitaminler de vücudunuzun serotonin salgılamasını artırıyor. Biliyorsunuz serotoninin bir diğer adı da mutluluk hormonu.

KÖTÜ HİSSEDİNCE BİR TANE MUZ

Gelelim bir başka besine. Ya da bir başka deyişle tüketmesi gerçekten keyifli olan bir meyveye: Muz!

Herkesin bildiği gerçek, muzun bol miktarda potasyum içerdiği. Bu da başta kalp sağlığı olmak üzere genel sağlık açısında son derece faydalı. Ama daha az bilinen bir gerçek var ki o da muzun triptofan içerdiği. Triptofan ise insana kendini iyi hissettiren bir kimyasal. Aslına bakılırsa bunu vücut kendisi üretemiyor bu yüzden de dışarıdan besinlerle alınması gerekiyor. Bunun yanı sıra muzun B vitamini ve folik asit içerdiğini bu özelliği sayesinde de ruhsal durumu iyileştirdiğini söyleyebilirim.

Tüketince kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olan bir başka besin de kinoa. Zaten kinoanın besleyici değeri ve sağlığı katkıları saymakla bitmeyecek türden. Bu da bir başka özelliği. İçeriğindeni flavonoid ve kuersetin bir anlamda doğan antidepresan özellikleri taşıyor. İşte bu yüzden bana sorarsanız kinoaya sofranızda sık sık yer verin.

ANKSİYETEYE KARŞI İSTİRİDYE

Şimdi sırada istiridye var. Biliyorum bu besini çok geniş bir kesim sık sık tüketmiyor. Ama benim önerim ara sıra da olsa istiridye tüketmeniz yönünde. Bol miktarda çinko içeren istiridye bu sayede de sakineştirici bir özelliği sahip. Özellikle de anksiyeteye karşı faydalı oluyor.

DEPRESYONA KARŞI ZERDEÇAL

Zerdeçalın da iyi hissettirme özelliği olduğunu söylemeden geçmemem gerek. İçerdiği kurkumin sayesinde depresyonla mücadeleye yardımcı oluyor ve aynı zamanda psikolojik durumunuzu yükseltiyor.

ISPANAK İYİ HİSSETTİRİR

Ispanağın bir demir deposu olduğunu zaten biliyoruz. Ama tüketene, kendini iyi hissettirmekle ne ilgisi olduğunu merak ediyorsanız söyleyeyim. Ispanak folik asit de içeriyor aynı zamanda. Bu da depresyonu hafifletmeye yardımcı oluyor.

MANTAR HEM PROTEİN HEM MUTLULUK KAYNAĞI

Peki mantar tüketmeyi sever misiniz? Eğer pek sıcak bakmıyorsanız şimdi söyleyeceklerimden sonra bence biraz daha içiniz ısınacak mantara. İyi bir protein kaynağı olmasının yanı sıra sağlam bir D vitamini deposu mantar. Bu özelliği sayesinhde de sizi düşük bir psikolojik durumdan kurtarmaya yardımcı olur.

Şimdi gelelim cevize; Danışanlarıma ara öğün olarakbellibir miktar tüketmelerini hiç çekinmeden önerdiğim ceviz içendiği çok değerli viamin ve minerallerin yanı sıra bir de alfa linolenic asit sağlıyor tüketince. Bu da bitkisel kökenli Omega 3 yağ asitleri arasında. ıomega 3 yağ asitlerinin de psikolojik durumu destekleyip iyi hissettirdiğini söylemiştikm aha önce de.

Kendinizi depresyona yatkın hissetitğiniz zaman kendinize sadece yumurtanın beyazını kullanarak bir omlet hazırlayın ve duruma bir bakın. Neden böyle söylediğime gelince yumurtanın akında kolin bulunuyor vevbu da psikolojik durumu yükseltmekte etkili.

BERSU EKİNCİ
Bütünsel Beslenme Danışmanı
https://bersuekinci.com/
https://www.instagram.com/bersuekinci/
https://www.facebook.com/BersuEkinciileYenileKendini/

Yazının devamı...

Bir Parça Zencefili Çaydanlıkta Kaynatıp İçerseniz...

Sabah kalkıp aynaya baktınız, ama o da ne! Gözlerinizin altı sanki bütün gece uyumamışsınız gibi şiş. Ya da parmağınızdaki o yüzük bir gecede size dar gelir oldu, belki de ayakkabınızı zor giyiyorsunuz. Ne mi oluyor? Vücudunuz ödem tutuyor... Yani birçok insanın ortak sorununu siz de paylaşıyorsunuz.

Öncelikle şunu belirteyim, eğer kalp ya da dolaşım sistemiyle ilgili ciddi sağlık sorunlarından kaynaklanıyorsa, ödem tıbbi bir tedavi gerektirir. Ama eğer böyle bir sorununuz yoksa beslenmeyle ilgili bazı yanlışlar yapıyorsunuz demektir. Belki aşırı tuz tüketiyorsunuz, belki de çok fazla karbonhidrat.

Eğer ödem bu tür sebeplerden kaynaklanıyorsa bunun çözümü kolay. Beslenme düzeninizde yapacağınız bazı değişikliklerle ya da kolayca hazırlayıp tüketeceğiniz bazı çaylar yardımıyla şiş ellerden, ayaklardan, yani ödemden kurtulmak mümkün. Bugün size birkaç tane hazırlanması kolay ödem attırıcı çay tarifi vermek istiyorum. Haydi gelin bakalım...

Karanfilli elma ve limon çayı

1 tane büyük boy elma

1 orta boy limon

1 çubuk tarçın

1 çay kaşığı karanfil

1 çay kaşığı tane karabiber

2 ya da 3 litre su

Hazırlanışı: Elmayı ve limonu dört eşit parçaya bölün.

İyice yıkadığınız kabukları soymadan iki litrelik bir çaydanlığa koyun.

Bu malzemenin içine bir parça karabiber ve bir çubuk tarçın koyup kaynatın.

Çayınız iyice demlendikten sonra tüketilmeye hazır demektir.

Maydanoz çayı

1 su bardağı kıyılmış maydanoz

1 litre su

Hazırlanışı: Maydanozları iyice yıkayıp temizleyin.

Sonra da küçük küçük kıyın.

Bir litre su koyduğunuz çaydanlığa koyun.

Dilerseniz bir çay kaşığı doğal bal ekleyin.

Sonra bu malzemeyi bir güzel kaynatın.

Ödem attırıcı çayınız hazır demektir.

Zencefil çayı

Küçük bir parça zencefil

1 buçuk su bardağı su

Hazırlanışı: Bir boğum zencefili alın ve bunu küçük küçük kesin.

Bir buçuk su bardağı suyu bir demliğe koyun.

Sonra demliğin kapağını kapatıp kaynamaya bırakın.

Çayınız iyice demlenince tüketilmeye hazır demektir.

Ödem attıran çayların en etkilisi: Yeşil çay

1 çay kaşığı kadar yeşil çay ekstratı

1 bu bardağı su

Hazırlanışı: Bir demliğin içine yeteri kadar su ile birlikte yeşil çay ekstratını ekleyin.

İyice demleyin. Su kaynayınca deminin oturması için biraz bekleyin.

İşte ödem atıcı çayınız hazır.

ÖDEMDEN KURTULMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİR?

Bunlar ödem attırmaya yardımcı olan çay tarifleri. Ama bunlara ek olarak beslenmenizde bazı değişiklikler yaparak da ödem sorunundan kurtulabilirsiniz.

Şimdi 5 maddede bu konuya da bakalım

1- Susuz kalmayın: Ödem sorununuz olsa da olmasa da sağlık ve kilo kontrolü için bol bol su içmeniz gerek. Ama eğer ödem sorununuz varsa bu konuya ayrı bir önem vermelisiniz.

2- Tuz tüketimine dikkat: Belki de ödem tutmanızın nedeni fazla tuz tüketmenizdir. Bu yüzden yiyeceklerinize kattığınız tuzun miktarına dikkat edin. Hatta bana sorarsanız çok gerekmedikçe besinlerinizi tuzsuz tüketmeye çalışın.

3- Kafeine dikkat! Belki de ödem tutmanızın nedeni alkol ya da kafein tüketiminde aşırıya kaçmanızdır. Her iki içecek de sizi susuz bırakabilir. Bu yüzden kafein ve alkol tüketiminde dikkatli olu.

4- Çok mu karbonhidrat tüketiyorsunuz? Şekerden ve karbohidratlı besinlerden uzak durun.

5-Hareketsiz olmaz: Bol bol hareket edip dolaşım sisteminizin sağlıklı çalışmasına yardımcı olun.

Yazının devamı...

Yılbaşı Sofrasında Formunu Korumak İsteyenlere Özel Menü

Az kaldı, artık günleri saymaya başladık. Çok kısa bir süre sonra ailemizle, sevdiklerimizle birlikte, içimiz yeni umutlarla dolu olarak yepyeni bir yılı karşılayacağız. Elbette bir gelenek de bozulmayacak. Büyük çoğunluğumuz o gece için birbirinden lezzetli yiyeceklerle donatılmış bir sofra hazırlayacağız. İşte kilit nokta burası.

Yılbaşı sofrasından şiş ve rahatsız bir mideyle kalkmak için hangi yiyecekleri tüketeceğiz?

Daha da önemlisi o güzel sofraya oturup formumuzu nasıl koruyacağız?

O geceye kadar sürdürdüğümüz beslenme programına devam mı edeceğiz yoksa "bir geceden bir zarar gelmez" diyerek yıl boyu uzak durduğumuz yiyeceklere mi yöneleceğiz?
Birçok kişinin bu ikinci seçenekteki gibi düşündüğünü tahmin edebiliyorum. Peki ya sonra?

Ondan sonra da o gece aşırı biçimde tükettiğimiz yiyeceklerin "faturasını ödeyeceğiz."

Bence kimse buna mecbur değil. Çünkü yılbaşı gecesi de hem sağlıklı beslenip hem de o güzel sofraların keyfini çıkarmak mümkün.

Sağlıklı beslenmenin bir hayat biçimi olduğuna, insanın kendini "yemek yeme zevkinden" mahrum bırakmadan da neşeli ve lezzetli sofraların keyfini çıkarabileceğine inanan bir besleme uzmanı olarak size yılbaşı gecesi için birkaç menü önerisinde bulunacağım.

KİLO KORUYAN YILBAŞI MENÜLERİ

Üstelik bunlar o gece de sağlıklı beslenmenize ve kilonuzu korumanıza yardımcı olacak.

Nasıl? Kulağa hoş geliyor değil mi? Hem bu menüler öyle kısıtlı, tatsız- tuzsuz da değil. Hem gerekli vitamin ve mineralleri alacaksınız hem de yılbaşı gecesi ağzınız tatlanacak.

Hazırsanız başlıyorum...

BALIK DEMEK SAĞLIK DEMEK

Yılbaşı gecesi ailenize, konuklarınıza hem göze hem de damak zevkine hitap eden güzel bir ana yemek hazırlayabilirsiniz. Soframızın "baş köşe" konuğu balık.

Omega 3 başta olmak üzere vücudumuz için gerekli her türlü vitamin ve minerali içeriyor. Üstelik çok sağlıklı bir protein kaynağı. Ama balığınızı pişirirken dikkat etmeniz gereken önemli bir ayrıntı var. Kesinlikle bol yağlı kızartmayı tercih etmeyin. Bunun yerine ızgara ya da buğulama yöntemlerinden biriyle pişirin balığınızı. Yanında rengarenk sebzelerle hazırlayacağınız bir salata yılbaşı sofranızı mükemmel hale getirecektir.

DENİZ ÜRÜNLERİYLELEZZETLİ BİR YILBAŞI SOFRASI

Yılbaşı gecesi için tercih edebileceğiniz bir başka menü ise deniz ürünleri ağırlıklı olabilir. Örneğin ızgara kalamar, ızgara ahtapot, bir yemek kaşığı kadar söğüş karides tüketebilirsiniz. Dilerseniz yılbaşı sofranızı deniz börülcesiyle de renklendirebilirsiniz. Bu menünün yanında közlenmiş patlıcan ya da közlenmiş biber de iyi gider. Benden söylemesi.

MEZESİZ YAPAMAYANLARDAN MISINIZ?

Eğer yılbaşı sofrasının mezeler olmadan eksik kalacağını düşünüyorsanız onun da çaresi var. Yani sağlıklı beslenip kilonuzu koruyacaksınız diye damak zevkinizi bir kenara bırakmayacaksınız.

Yılbaşı gecesi, haydari, ezme, yoğurtlu semizotu tüketebilirsiniz. Elbette bunları birer yemek kaşığı yemeniz sizin faydanıza. Bütün bu mezelerin yanında ana yemek olarak bir porsiyon kırmızı et, tavuk ya da hindi de yemeniz mümkün. Elbette et, tavuk ve hindinin ızgara, fırında pişmiş ya da şiş olması gerekiyor.

Gördüğünüz gibi sağlıklı beslenip kilonuzu korumak için yeme zevkinizi bir kenara bırakmanıza gerek yok. Kelimenin tam anlamıyla "her şeyi" yiyerek de bunu yapabilirsiniz. Önemli olan hangi yiyeceği hangisiyle birlikte ve ne kadar tüketeceğinizi bilmek.

Diliyorum ki yılbaşı sofranız lezzetli ve neşeli olsun. Yeni yıl sağlık ve mutluluk getirsin.

BERSU EKİNCİ
Bütünsel Beslenme Danışmanı

https://bersuekinci.com/
https://www.instagram.com/bersuekinci/
https://www.facebook.com/BersuEkinciileYenileKendini/
Yazının devamı...

Yeni Yılda Sağlıklı ve Formda Kalmanın 8 Yolu

Nasıl da geçti kocaman bir yıl! Göz açıp kapayıncaya kadar 2018'in de sonuna geldik neredeyse. Şimdi geride kalmak üzere olan yılın bu son ayı ise yeni kararlar alma zamanı. Yeni yılda kendinizden yeni bir siz yaratma vakti.

Büyük olasılıkla 2019 yılında neler yapacağınızı, nelerden vazgeçeceğinizi planlıyorsunuz şu sıralarda. Tarihe karışması gereken kötü alışkanlıklar, açılacak yeni sayfalar, uygulanacak planlar.


Peki yeni yılda daha sağlıklı ve daha formda olmak için gereken planları yaptınız mı?

Beslenme konusunda bugüne kadar yaptığınız hataları not edip neleri düzeltmeniz gerektiğini biliyor musunuz?

Hayatınızın geri kalanında daha formda ve daha sağlıklı olmak için kendinize ne gibi iyilikler yapmanız gerektiğini belirlediniz mi?

Belki de bu planlar çoktan akıl defterlerine yazıldı bile. Ama gelin ben de size yeni yılda daha sağlıklı ve formda olmak için beslenmeyle ilgili bazı ipuçları vereyim.

Daha önce başlayıp yarıda bıraktıysanız bile bu yıl bu planları sonuna kadar uygulamanız dileğiyle başlıyorum yeni yılda sağlıklı ve formda kalmanın 8 yolu hakkında ipuçlarına.


1- Güne kahvaltısız başlamak yok!

Sağlıklı ve formda kalmak istiyorsanız, güne zinde başlamak ve daha ilk saatlerde enerjisiz kalmak istemiyorsanız kahvaltıyı asla ihmal etmeyin. Protein ve lif zengini bir kahvaltı hem size enerji verecek ve kan şekerinizi dengede tutacak hem de bir sonraki öğünde ölçüsüz yemenizi önleyecektir.

2- Yemek tabağındaki denge önemli

Tek çeşit beslenerek sağlıklı kalmak da formunuzu korumak da zordur. O yüzden öğünlerinizde tabağınızda yer alan yiyecekler konusunda bir denge tutturmanız gerekir. Tabağınızın yarısı sebzelerle renklensin, geri kalanın dörtte biri sağlıklı proteinlerle diğer kısmı da lifli besinlerle. Böylece yemek sofrasından ne mideniz ne gözünüz aç kalkmamış olursunuz.

3- Ara öğünleri atlamak olmaz

Sağlığınızı ve kilonuzu korumak ya da yeni yılda fazla kilolarınızdan tamamen kurtulmak istiyorsanız ana öğünler kadar ara öğünlere de özen göstermeniz gerektiğini unutmayın. Sağlıklı ara öğün seçenekleri kan şekerinizi dengede tutar, düşen enerjinizi toparlar. En önemlisi de bir sonraki ana öğünde kıtlıktan çıkmış gibi ölçüsüzce yemenizi engeller.

4- Bu yıl susuz kalmayın

Yeni yıl için beslenme planı yaparken altını kalın kalın çizerek kendinize söz verin: Bu yıl bedenimi susuz bırakmayacağım. Su, beyninizden sindirim sistemine, harika bir makine olan bedeninizin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Metabolizmanızı hızlandırır, toksinlerden arındırır. Üstelik neden yeni yılda daha sağlıklı ve ışıl ışıl bir cildiniz olmasın ki!

5- Bu yıl şekersiz bir yıl olsun

Elbette yeni başlayacak yılın sizin için tatsız bir yıl olmasını dilemiyorum. Tam tersine hem yeni yılın hem de ondan sonraki yılların daha sağlıklı geçmesi için şekerin hayatınızdan tam olarak çıkması gerekiyor. Eğer bu konuda kontrolü bir türlü elinize alamadıysanız, 2019 bunun için bir başlangıç olsun. Daha sağlıklı ve formda bir yıl için işlenmiş şekeri tamamen unutun. Hatta marketlerden alıp tükettiğiniz meyve sularını da artık tarihin sayfaları arasında bırakın.

6- Daha çok meyve ve sebze tüketin!

Yeni yıl için beslenme planınızı yaparken, zararlı atıştırmalıklar yerine daha çok taze sebze ve meyve yiyeceğiniz konusunda da söz verin kendinize. Bu besinlerden alacağınız vitamin ve mineraller, hem 2019 hem de daha sonraki yıllarınızın sağlıklı ve formda geçmesi için atılmış en önemli adım olacaktır.

7- Egzersiz hayatınıza renk getirir

Biliyorum, üzerinde en çok düşünülüp sonra da en çok vazgeçilen yeni yıl kararlarından biri de bu. Her yeni yıl öncesi milyonlarca insan "Gelecek yıl daha çok spor yapacağı" konusunda kendine sözler verir ve nedense bu hep yarıda kalır. Gelin, 2019'da bu kısır döngüyü de kıralım. Gelecek yıl, daha düzenli ve kararlı bir biçimde egzersiz yapıp, geçmişte kalan yıllardan daha sağlıklı ve formda kaldığınız bir yıl olsun!

8- Kendinizi sevin, yargılamayın

Bana kalırsa en az yukarıda saydıklarım kadar önemli bu madde de. Bugüne kadar beslenme konusunda bazı hatalara düşmüş, iradenizi yeterince kullanamamış olabilirsiniz. Ama, o artık geçmişte kaldı. Çok kısa bir süre sonra başlayacak olan yeni yıl, kararlarınızı daha büyük bir disiplin ve inançla uygulayacağınız bir yıl olsun. Geçmiş hatalarınız için kendinizi yargılamayın. Tam tersine kendinizi sevin, yeni ve sağlıklı başlangıçlara kucak açın.

Biliyorum, henüz biraz erken ama şimdiden mutlu, sağlıklı ve elbette formda bir yıl diliyorum hepinize.

BERSU EKİNCİ
Bütünsel Beslenme Danışmanı
https://bersuekinci.com/
https://www.instagram.com/bersuekinci/
https://www.facebook.com/BersuEkinciileYenileKendini/

Yazının devamı...

Kilo Verdiren Detoks Suları

Hatırlıyorsunuz değil mi, size her fırsatta bol bol su içmenin hem sağlık , hem de fazla kilolardan kurtulmak ya da formda kalmak için ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyorum. Hayatın kaynağı olan su sadece bedeninizin değil aynı zamanda cildinizin de dostu.

Peki zaten bol bol içmeniz gereken sudan, kilo vermek, yağ yakmak ve aynı zamanda bedeninizi toksinlerden temizlemek için nasıl yararlanabilirsiniz?

Gelin bugün sizinle metabolizmanızı hızlandırıp kolayca yağ yakmanızı yani kilo vermenizi sağlayacak detoks suyu tarifleri paylaşayım.

Böyle "" dediğim için hazırlanması saatler süren gizemli tarifler vereceğimi düşünmeyin. Bütün bu tarifleri mutfağınızda dakikalar içinde hazırlayıp keyifle tüketebilirsiniz.

En kolay tarifle başlayalım isterseniz...

Limonlu ve naneli detoks suyu

Limonlu su içmek metabolizmayı hızlandırmak ve kolay kilo vermek için en büyük yardımcılardan biri. Bu da hazırlanması çok basit bir tarif.

Hemen anlatayım:

- Bir limonu dilimleyin ve bir sürahi dolusu suyun içine ekleyin.

- Üzerine de birkaç tane taze nane yaprağı ekleyin. Detoks suyunuzu biraz bekletin ve gün içinde tüketin.

- Bu tarifi sadece evinizde değil bir cam şişe içinde ofise götürüp çalışırken de tüketebilirsiniz.

Güne başlangıç için detoks suyu

Güne hem zinde bir şekilde hem de metabolizmanızı hızlandırarak başlamak ister misiniz? Bana sorarsanız sabahları kahvaltıdan önce bu karışımı tüketmek kilo vermenize de büyük ölçüde yardımcı olacaktır. Buyrun o zaman tarife.

- Bir tane limonun suyunu sıkın.

- Üzerine iki tatlı kaşığı elma sirkesi ilave edin.

- Bir parça zencefil ekleyin.

- Bu malzemeyi bir sürahi suyun içine koyun ve tüketin.

Salatalıklı detoks suyu

Salatalığın kilo verme ve kilo koruma konusunda ne kadar faydalı olduğunu biliyorsunuz zaten. Çok iyi bir ara öğün seçeneği olan salatalık aynı zamanda metabolizma hızlandırma konusunda etkili olan detoks suyunun içeriğinde yer alıyor. Bakalım nasıl hazırlanıyor salatalıklı detoks suyu.

- Bir tane limonu dilimleyin.

- Salatalıkları da iyice yıkadıktan sonra kabuklarını soymadan dilimleyin.

- Bu malzemeyi bir sürahi dolusu suyun içine ekleyin.

- Üzerine de bir miktar taze nane yaprağı koyun.

İşte detoks suyunuz hazır.

Yağ yakan sirkeli detoks suyu

Şimdi böyle sirke kelimesini duyunca belki de damak tadınıza uygun olmadığı için yüzünüzü buruşturuyor olabilirsiniz. Ama bu, özellikle de sirke sayesinde etkili bir biçimde yağ yakan bir detoks suyu.

- Bir sürahi dolusu suyun içine 2 buçuk ya da 3 kaşık elma sirkesi ekleyin.

- Bir tane limonun suyunu sıkın ve bu suyun içine katın.

- Bir çay kaşığı da tarçını eklediğiniz zaman yağ yakıcı detoks suyunuz hazır demektir.

Elmalı ve tarçınlı detoks suyu

Elma ve tarçın, metabolizma hızlandırma ve yağ yakma konusunda birebir. Gelin bu detoks suyunun nasıl hazırlandığına bakalım.

- Bir elmayı dilimleyin.

- Sonra bu dilimlediğiniz elmaları bir sürahi dolusu suyun içine koyun.

- Bu karışıma damak zevkinize göre bir ya da iki tane çubuk tarçın ekleyin.

- Bu detoks suyunu özellikle yemeklerden önce tüketirseniz yağ yakmanıza katkısı büyük olur.

Greyfurtlu detoks suyu

Greyfurtun yağ yakma ve kilo verme konusunda etkili bir meyve olduğunu artık uzun süredir biliyoruz. O halde neden detoks suyu yaparken de faydalanmayalım? Bu detoks suyunu yemeklerden önce tüketmeye çalışın.

Bu arada hemen belirteyim ki bu detoks suyunun malzemesi biraz daha fazla tabii lezzeti de.

- İki litrelik bir sürahideki suyun içine dilimlenmiş yarım greyfurtu ekleyin.

- Yine iyice yıkadığınız bir salatalığın yarısını kabuklarıyla birlikte dilimleyip greyfurtlu suya ekleyin.

- Yarım limon ve bir tane de misket limonunun suyunu sıkıp bu karışıma katın.

- Küçük bir parça zencefili de rendeleyip suya katın.

İşte detoks suyunuz hazır.

Ahududu ve armutlu detoks suyu

- 5 tane yaban mersini ve aynı miktarda ahududunu bir sürahi dolusu suya koyun.

- Bir tane armudu dilimleyip bunu da ekleyin.

- Bir tane limonu dilimleyin.

- Yarım greyfurtu dilimleyin.

- Her iki meyveyi de suyunuzun içine ekleyin.

- Üzerine de birkaç tane taze nane yaprağı eklerseniz hem keyifle tüketir hem de bedeninizi temizler, fazla kilolardan da toksinlerden de kurtulursunuz.

BERSU EKİNCİ
Bütünsel Beslenme Danışmanı
https://bersuekinci.com/
https://www.instagram.com/bersuekinci/
https://www.facebook.com/BersuEkinciileYenileKendini/

Yazının devamı...

Gecenin Bir Vakti Canınız Atıştırmak İsterse...

Aslında hepimiz biliyoruz... Gecenin bir vakti aklınıza geliveren ya da bedeninizin ihtiyaç duyduğu atıştırma isteğine teslim olmamak gerekiyor. Çünkü sağlıklı kalmak, kilo korumak ya da kilo vermek için yapılması gereken bu. Ama bazen öyle anlar geliyor ki, gece ilerleyen saatlerde bir şeyler yemek gerekiyor. "" diye düşünmek ve bunu denemek de işe yaramıyor.

Peki böyle zamanlarda ne yapılmalı? Elbette kendimizi açlıkla terbiye etmeyeceğiz, bir şeyler yiyeceğiz. Peki ama gecenin bir vakti ne yiyebiliriz? Ya da işler, toplantılar yüzünden yemek bile yiyemediğimiz bir günün gecesinde hangi yiyecekleri tüketebiliriz?

İşte şimdi size bunları anlatacağım. Her ne kadar akşam yemeklerini belli bir saatte bitirmek zorunda olsak da bazen böyle uç durumlar ortaya çıkabiliyor. İşte öyle zamanlar için "can simidi" olan besinler var. Neler mi bunlar?

Rengarenk sebze tabağı

Özellikle de gece saatlerinde ağzınıza atacağınız her lokmaya olağanüstü bir dikkat göstermeniz gerekir. Bu konuda hemen imdada yetişecek olan besin grubu ise sebzeler. Havuç, kereviz, yeşillik, salatalık, domates gibi besinlerden hem rengarenk hem de hafif bir tabak hazırlayabilirsiniz kendinize. Sebzeler hem lif içerdiği için sizi uzun süre tok tutar hem de kolayca sindirilir. Dikkat etmeniz gereken en önemli nokta sebzelere fazla miktarda tuz ve yağ eklememek.

Sebzeler, kinoa ve ılık salata

Diyelim ki o gün çok yoğundunuz ve onca dikkatinize rağmen öğün atlamak zorunda kaldınız. Aslında akşam yemeğini çoktan yemiş olmanız gereken bir saatte aç hissettiniz kendinizi. İşte böyle durumlar için size kolay ve sağlıklı bir tarif vereceğim şimdi. Kinoalı ılık Akdeniz salatası. Taze ıspanağı çok kısa bir süre buharda pişirin, üzerine biraz domates ve bir miktar kinoa ilave edin. İşte size hem sağlıklı hem hafif hem de kolay sindirilebilir bir salata.

Protein kaynağı mantar

Genellikle ana yemeklerde garnitür olarak kullanılan mantar da sağlıklı bir gece atıştırmalığı. Çok besleyici ve aynı zamanda hafif bir yiyecek mantar. En önemli özelliği de bol bol protein içermesi.

Patlamış mısır sadece sinemada yenmez

Fazla zarar görmeden gece tüketebileceğiniz besinlerden biri de patlamış mısır. Ama tabii ki uymanız gereken kurallar var. Öncelikle sınırsız tüketim söz konusu değil. En fazla iki avuç tüketebilirsiniz. Üstelik patlamış mısırı evde kendiniz hazırlamalı ve içine yağ ya da tuz koymamalısınız.

Meyvelere dikkat

Gece tüketebileceğiniz sağlıklı besinler arasında meyveler de var kuşkusuz. Ama meyvelerin de şeker içerdiğini düşünürsek bunları tüketirken de dikkatli olmak gerek. Bana sorarsanız ekşi elma, çilek, yaban mersini gibi yüksek oranda şeker içermeyen meyveleri tercih etmenizde fayda var.

BERSU EKİNCİ
Bütünsel Beslenme Danışmanı
https://bersuekinci.com/
https://www.instagram.com/bersuekinci/
https://www.facebook.com/BersuEkinciileYenileKendini/

Yazının devamı...

Bir Avuç Kabak Çekirdeği ile Bu Kışı Hasta Olmadan Atlatın!

Evet, sonbaharın en hararetli günlerine geldik, kış da kapıyı çalmak üzere. Öyle bir gömlek ya da bir tişörtle dışarı çıktığımız, akşamları deniz kenarında kahve keyfi yaptığımız dönemler geride kaldı. Artık güneşi daha az görüyoruz, dışarı çıkarken iyice giyinmemiz gerekiyor ve kısa sürede sıcacık evimize dönmeyi düşünüyoruz. Elbette değişen hava koşullarının da etkisiyle soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara daha açık hale geldik. Bunu önlemek için de kendimize bakmak ve özellikle de bağışıklık sistemimizi güçlendirmek zorundayız. Bunun ön önemli koşullarından biri de doğru beslenmek.

Bugün size sonbahar ve kış aylarını sağlıklı bir biçimde atlatabilmek yani bağışıklık sisteminizi güçlendirecek besinler konusunda bazı ipuçları vereceğim. Birazdan sayacağım besinler içinde zaten yıllardır bildikleriniz olduğu gibi belki de sizi şaşırtanlar da çıkacaktır. Başlıkta da sözünü ettiğim kabak çekirdeği gibi.

Gelin isterseniz önce kabak çekirdeğinden başlayayım, kışın bağışıklık sistemini güçlendirmek için tüketilmesi gereken besinleri anlatmaya.


Kabak çekirdeği hem antioksidan hem de E vitamini zengini

Öncelikle şunu belirteyim ki kabak çekirdeğinin tuzsuz olanını tüketmek gerek. Ayrıca sınırsız tüketim gibi bir durum da söz konusu değil. Bir avuç yeterli, çünkü fazlası fayda yerine zarar getirebilir. Çok miktarda tuzlu kabak çekirdeği ödeme sebep olabilir, tansiyon dengesini bozabilir ve kilo korumanızı olumsuz yönde etkileyebilir. Bu yüzden tuzsuz kabak çekirdeğini sadece bir avuç tüketmek ve bunu her gün tekrarlamamakta fayda var.

Şimdi gelelim kabak çekirdeği ile bağışıklık sistemi arasındaki ilişkiye. Bir kere hepsinden önce kabak çekirdeği fosfor, magnezyum, B6 vitamini açısından çok zengin. Ama asıl önemi, bol miktarda E vitamini içermesi. E vitamini çok güçlü bir antioksidan. Bu da kabak çekirdeğinin bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olmasını sağlıyor.

Kabak çekirdeğini az tüketin ve bunu her gün tekrarladığınız bir alışkanlık haline getirmeyin demiştim. Peki bağışıklık sistemini güçlendirmek için kabak çekirdeğinin sağladığı faydaları başka hangi yiyecekten alabiliriz? Hemen söyleyeyim, avokadodan. Yani bir başka deyişle avokado da bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olan besinlerden biri.

Zencefil iltihapla savaşır

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için bazı baharatlardan da yararlanabilirsiniz. Zencefil de bunlardan biri. Zencefil, boğaz ağrısı başta olmak üzere iltihapla etkili biçimde savaşır. Aynı zamanda mide bulantısına da iyi gelir. Zencefilin sağladığı faydalardan biri de kronik ağrıların tedavisine ve kötü kolesterolün düşürülmesine olan katkısı.

Çiğ badem E vitamini deposu

Kış aylarında soğuk algınlığından korunmak ya da kısa sürede kurtulmak için vücuda C vitamini olduğu kadar E vitamini takviyesi de yapmak gerekir. E vitamini iltihap ile savaşmanın ve bağışıklık sistemini güçlendirmenin en etkin unsurlarından biri. Ama E vitaminin bu faydayı etkili olarak sağlayabilmesi için bir yardımcıya ihtiyacı var: Sağlıklı yağlar. İşte badem, bu konuda çok etkili bir kuruyemiş. Birçok vitamin ve antioksidan içeren bademi de bir avuç kadar tüketip bağışıklık sisteminizin güçlenmesine katkı sağlayabilirsiniz.

Bir başka C vitamini kaynağı: Papaya

Sonbahar ve kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendiren meyvelerden biri de papaya. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, günlük C vitamini ihtiyacınızı tek bir papayadan karşılayabilirsiniz. Bu meyvenin içerdiği papain adlı sindirim enzimi de kelimenin tam anlamıyla çok iyi bir iltihap savaşçısı.

Bağışıklık sisteminden tansiyona: Sarımsak

Büyük olasılıkla biliyorsunuzdur, sarımsağın çok eski çağlarda tıbbi gerekçelerle kullanıldığını. Dünyanın hemen hemen bütün mutfaklarında yemeklerin lezzetini artırmak için kullanılan sarımsak aynı zamanda vücuttaki enfeksiyonlarla savaşmakta da birebir. Bu arada sarımsağın yüksek tansiyonu dengeleme konusunda etkili olduğunu da hatırlatayım.

Bir sonbahar- kış klasiği: Narenciye ürünleri

Şimdi gelelim vazgeçilmez bir klasik olan o dörtlüye: Greyfurt, portakal, mandalina, limon içerdikleri C vitamini sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor. C vitamini, beyaz kan hücrelerinin üretimine katkı sağlıyor. Bu hücreler de vücudun enfeksiyonla savaşmasında son derece önemli.

Sözün burasında küçük bir not: Eğer midenizle ilgili sorunlarınız varsa, asit oranı yüksek olan narenciye ürünlerini tüketirken dikkatli olun.

Brokoli ve ıspanağı masadan kaldırmayın

Brokoli kelimenin tam anlamıyla bir vitamin ve mineral deposu. Birçok antioksidan ve lif de içeren brokolide A, C ve E vitaminleri var. Bir başka deyişle sofranıza koyabileceğiniz, rahatça tüketebileceğiniz en sağlıklı sebzelerden biri brokoli. Bu sebzeden olabildiğince fayda sağlamak için pişirirken içerdiği bu vitamin, mineral ve antioksidanların uçup gitmesini engellemek gerek. Yani brokoliyi mümkün olduğunca az pişirin ya da çiğ olarak tüketin.

Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olan yiyeceklerden biri de ıspanak. Bu konudaki en önemli özelliği ise içerdiği beta kerotenden geliyor. Beta keroten vücudunuza enfeksiyonla savaşma gücü verir.

Hepinize soğuk algınlığı, grip ve nezleden olabildiğince uzak sağlıklı bir kış mevsimi dilerim.

BERSU EKİNCİ
Bütünsel Beslenme Danışmanı
https://bersuekinci.com/
https://www.instagram.com/bersuekinci/
https://www.facebook.com/BersuEkinciileYenileKendini/

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.