SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Popüler Terapi: Duyu Bütünleme

Duyu bütünleme terapisi ilk kez Amerikalı bir ergoterapist olan Dr. Jean Ayres tarafından çalışmalar yapılan ve günümüzde tüm dünyada yetkin terapistler tarafından uygulanan bir terapi yöntemidir. İstek ve ihtiyaca uygun yapılandırılmış ortamlarda yaş ve cinsiyete bakılmaksızın uygulanan bu terapi yönteminde dünyada özellikle pediatri alanında yapılan çalışmalarla ön plandadır. Duyu bütünleme terapisi, özel gereksinim grubu olan otizm başta olmak üzere diğer birçok sorunun çözümünde önemli role sahip terapi yöntemleri arasına girmiştir.

Çevreyi nasıl algıladığımıza ve nasıl davranacağımıza duyu bütünleme süreci ardından karar vermekteyiz.
Bu duruma en iyi örneği şu an bulunduğunuz andan verebiliriz. Siz okurlar için bu duyusal uyarı şu anda görsel olarak verilmektedir. Bir yazı okuyorsunuz ve görsel bilgiler beyinde kavranıyor ve yorumlanıyor. Merkezi sinir sistemi aracılığı ile kortekste iletilen bu bilgiler bütünleşmenin ardından ortaya çıkan bu bilginin sizde uygun cevap (okunanı anlama) açığa çıkmasını sağlıyor. Böylece sizler bu duyusal uyarıya adapte olabiliyorsunuz.

Günlük yaşamda biz yetişkinler üzerinden verilmiş bu örnek oldukça basit görünüyor. Fakat yaşamı devam ettirebilmek için hayati bir önem taşıyan duyusal sistem, bazı çocuklarda yaşlarının getirdiği birçok aktivitede geri planda olma ve regüle olamama sorunlarını beraberinde getiriyor ve dolayısıyla bu durum günlük yaşamda bağımsız olamayan birçok çocuğu karşımıza çıkarıyor.

Duyu bütünleme terapisi doğrudan merkezi sinir sistemi aktivasyonunu arttırdığından sinir sistemi gelişimine ve bununla birlikte beyin gelişimine katkı sağlamaktadır. Klinik ortamda sekiz duyu sistemiyle çalışan uzmanlar, çocuğun istek ve ihtiyaçları doğrultusunda oyun yöntemiyle deneyerek ve keşfederek sürdürülen seanslarda, her çocuğun farklı bir birey olduğunu gözden çıkarmadan uygun terapi programını hazırlarlar. Terapi sürecinde aile multidisipliner ekibin en önemli parçasıdır. Terapi hedefleri oluşturulurken çocuğun arayışları ve gelişimsel eksikleri göz önünde bulundurulur. Aileden gerekli bilgileri bu doğrultuda alan uzmanlar çoğu zaman çocuklarını daha iyi anlamaları konusunda aileleri eğiteceklerdir.

İletişim, seanslar sırasında çocuk için birinci hedeftir. Terapistler bilir ki iletişim en temel güçtür. Çünkü iletişim halinde kalarak olumlu deneyimler kazanan çocukların günlük yaşamda da daha özgüvenli olmaları, iletişimi devam ettirmeleri ve mutlu bir şekilde edindikleri tecrübelerin kalıcı hal almasına olanak tanınacaktır.

Yazının devamı...

Sen Nereden Çıktın Ergoterapi!

Bir alanın ilk temsilcilerinden olmak çok büyük bir şansken, diğer yandan nasıl özveri istiyor bir bilinse… Mesleğin öncülerinden olmak gurur verici olduğu kadar, ciddi bir özveri ve sorumluluk gerektiriyor. Çünkü biliyoruz ki ergoterapiyi topluma en doğru şekilde taşıyacak olan da, yıkıma uğratacak olan da yine ergoterapistlerdir...

Ergoterapiyi okurlarla buluşturmayı , farkındalığın ve bilincin gelişmesine katkıda bulunmayı önemsiyorum ve geleceğin sağlık mesleklerinden olan ergoterapiyi, ergoterapist gözünden aktarmaktan ötürü şanslı hissediyorum.

Ergoterapi;
Son yıllarda birçok üniversite öğrencisi adayı tarafından tercih edilen ve ülkemizde birçok vakıf ve devlet üniversitesinde lisans eğitimi olan bir sağlık disiplinidir. Dünyada yıllardır uygulanan bir bilim dalı olmasına karşın ülkemizde yeni yeni adından söz ettiren ergoterapi, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre anlamlı ve amaçlı aktivitelerle sağlığı ve refahı geliştiren kişi merkezli bir sağlık mesleği olarak tanımlanıyor. Ergoterapi bilimi günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olmak isteyen ya da daha iyi şekilde aktivite katılımı sağlamak isteyen yaş ve cinsiyete bakmaksızın her bireyle ilgilenir.

Bir çocuğa bağımsız yemek yeme öğretilirken, çocuğun parmak ve kol kaslarının gelişmesi gerektiği düşünülmez. Anne-baba kaşık ya da çatalı çocuğun eline verir ve eyleme geçmesini bekler. Çünkü aktiviteler yapılarak, deneme-yanılma ile öğrenilir. Vücut herhangi bir eylemi yerine getiriyorken, beyin tarafından doğru ileti sağlanmalıdır. Bu iletinin ise doğru şekilde beyine aktarımı için eylemin doğru şekilde yapılması gereklidir. Ergoterapistler kişilerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda uygun aktiviteyi yaparak beynin en iyi öğrenme biçiminin oluşmasını sağlarlar.

Geniş bir yelpazede çalışan ergoterapistler kişiye ait fiziksel, duyusal, motor, bilişsel, psikolojik ve psikososyal performans; kişilerin gerçekleştirdikleri aktivite ve bulundukları çevreye yönelik ergoterapi değerlendirmelerini yaparlar. Tüm bunlardan da anlaşılacağı gibi psikiyatri, pediatri, geriatri, nöroloji, ergonomi, ortopedi, mesleki rehabilitasyon, kognitif rehabilitasyon, onkolojik rehabilitasyon, el rehabilitasyonu gibi birçok alanda rolü olan ergoterapistler engelleri ortadan kaldırmayı ve daha çok ergoterapi ihtiyacı olan bireylere ulaşmayı hedefliyorlar.

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.