Okula başlayan çocuğunuz için EKG şart!

Senim TANAY KARAKUŞ/PembeNar Özelsenim.tanay@milliyet.com.trTürkiye'de her 1000 bebekten 8'i doğumsal kalp anomalileri ile dünyaya geliyor. Bu bebeklerin yaklaşık yüzde 15'i de çoğu kez zamanında teşhis veya tedaviye ulaşamadığı için 18 yaşına gelemeden kaybediliyor. Ancak her çocuğun en azından okula başlamadan önce basit bir EKG taramasından geçirilmesiyle bu hastalıkların yaratacağı kötü sonuçların önüne geçilebilir. Çocuk Kardiyoloji ve Romatoloji Uzmanı Prof.Dr. Rukiye Nurten Eker Ömeroğlu konuyla ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu: Çocuklarda görülen kalp hastalıklarının çok büyük bir kısmı doğuştan kalp hastalıklarıdır. Bu hastalıkların ciddi olanlarını doğumdan itibaren aileler de fark edebilir. Morarma, terleme, sık nefes alma, nefes darlığı, kilo alamama, kolay yorulma, halsizlik, çarpıntı, göğüs ağrısı, bayılma gibi yakınmalar olur ve erken dönemde tanı konulabilir. Ciddi olmayan küçük delikler ve hafif darlıklar ise görünürde hiçbir bulgu vermeyebilir ancak hekim muayenesinde anormal bulgularla ortaya çıkabilir. Oldukça nadir olarak ciddi olsa bile erken çocukluk çağında ailenin de doktorun da saptayabileceği bulgular olmayan tipte kalp hastalıkları da vardır. Bunların büyük kısmı genetik geçiş gösteren kalp kası hastalıkları ve ritim bozukluklarıdır. Anne ya da baba tarafından ani, beklenmeyen ölüm öyküsü olması bu hastalıklar açısından çok uyarıcı olmalı. Doğuştan kalp hastalıkları dışından çoğu virüs ya da bakteriyel enfeksiyonlar sonucu ortaya çıkan edinsel kalp hastalıkları da kalp kasını ve kapakçıkları etkileyebilir. Bu nedenle geçmişte uzamış yüksek ateş, eklem ağrıları ve şişlikleri geçirmiş ve kalp hastalığı düşündürebilecek daha önce belirttiğimiz bulgulara sahip çocuklar da riskli gruplar arasındadır. Hareketsizlik ve sonucu obezite ile fiziksel gelişimi ve sağlığı bozan, sosyal etkileşimi engellediği için de sosyal gelişimi çok olumsuz yönde etkileyen sana bağımlılığın çocukları da vurduğu günümüzde spor, özellikle takım sporları oldukça önemlidir. Çocuklarda spora başlama yaşı en erken 4 olmalıdır. 5-7 yaşta fiziksel gelişim ve büyüme için koşma, tırmanma, yüzme, teneffüs aralarında vücut hareketleri, motor yeteneklerin gelişimi için de top atma, yakalama, ayakta topa vurma çalışmaları, denge ve hız için de folklor, dans ve ritim çalışmaları önerilebilir. 8-9 yaş grubu için çocuklar için sosyal gelişim açısından grup aktiviteleri, takım oyunları tercih edilmelidir. İlköğretim çağında atletizm, jimnastik, yüzme ve kayma uygundur. Çocuklarda genellikle dinamik sporlar, yani oksijen tüketiminin fazla olduğu kaslarda uzama, kısalma ile yapılan, kaslara basınç yükü oluşturmayan sporlar tercih edilmelidir. Koşu, voleybol, basketbol, futbol, hokey, tenis bu grup sporlardandır. Kalp hastası çocuklarda statik sporlar özellikle sakıncalıdır. Halter, vücut geliştirme gibi sporlar boy uzamasını olumsuz yönde etkiler. Hareketsizlik ve sonucu obezite ile fiziksel gelişimi ve sağlığı bozan, sosyal etkileşimi engellediği için de sosyal gelişimi çok olumsuz yönde etkileyen sana bağımlılığın çocukları da vurduğu günümüzde spor, özellikle takım sporları oldukça önemlidir. Çocuklarda spora başlama yaşı en erken 4 olmalı. 5-7 yaşta fiziksel gelişim ve büyüme için koşma, tırmanma, yüzme, teneffüs aralarında vücut hareketleri, motor yeteneklerin gelişimi için de top atma, yakalama, ayakta topa vurma çalışmaları, denge ve hız için de folklor, dans ve ritim çalışmaları önerilebilir. 8-9 yaş grubu için çocuklar için sosyal gelişim açısından grup aktiviteleri, takım oyunları tercih edilmelidir. İlköğretim çağında atletizm, jimnastik, yüzme ve kayma uygundur. Çocuklarda genellikle dinamik sporlar, yani oksijen tüketiminin fazla olduğu kaslarda uzama, kısalma ile yapılan, kaslara basınç yükü oluşturmayan sporlar tercih edilmeli. Koşu, voleybol, basketbol, futbol, hokey, tenis bu grup sporlardandır. Kalp hastası çocuklarda statik sporlar özellikle sakıncalı. Halter, vücut geliştirme gibi sporlar boy uzamasını olumsuz yönde etkiler. Profesyonel olarak spor yaparak çocuklarda öykü ve fizik muayene yanında EKO, ekokardiyografi ve efor testi yapılması uygun olur. Kalp hastası bir çocukta efor çoğu zaman zorlayıcıdır. Özellikle kan akımının önünde engellerin olduğu, doğuştan kalp hastalıklarında eforda vücudun artan kan ihtiyacının ortaya çıkması normalde belirgin bir yakınması olmayan bir kalp hastası çocuğun göğüs ağrısı, çarpıntı, baş dönmesi, bayılır gibi olma ve bayılmasına yol açabilir. Ne yazık ki bazen ilk bulgu ölüm bile olabilir. Bazı tip ritim bozuklukları da efor ile tetiklenir, benzer bulgular içerir. Bu gruptaki çocuklara yarışmalı sporlar önerilmemeli. Ancak dinamik sporlara yakın kontrol de tutarak izin verilebilir. Gelişmiş ülkelerde spor alanlarında defibrilatör yapabilen cihazlar ve onu kullanabilen eğitimli kişiler olduğu için kalp hastası çocuklara da spor yapma şansı veriliyor.

Okula başlayan çocuğunuz için EKG şart!

İlginizi Çekebilecek Haberler