SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Migrenin İlaçsız Çözümü Var mı?

Buradan sizlerle özellikle üzerinde yoğun çalıştığım baş ağrıları, migren hakkında çok farklı bilgileri paylaşmaya başladım. Bu arada özellikle çok sık baş ağrısı çeken ve ilaçlarla ağrısını durduramayan hastalar için kitabımın bilgisini vermek istiyorum. Kitabımın adı Migrene Çözüm Var. Aşağıda kitabımla ilgili bilgiler mevcut. Başı ağrıyan ya da başı ağrılı yakını olan herkesin okumasını tavsiye ederim. Ağrı hakkındaki bakışı çok değişecektir.

Küçüklüğümden itibaren migren atakları yaşamaya, baş ağrıları çekmeye başladım. Yaşadıklarım sonunda bu sorunlara ‘çözüm’ bulan bir hekim olmama vesile oldu diyebilirim. Toplumda her 10 kişiden 1’inde görülen migren arada birolup, ilaçla geçerse sorun olarak algılanmayabilir ama neredeyse her gün başınız ağrır, ilaçlara cevap vermezse bütün hayatınızı elinizden alır. Bıkkınlık, çaresizlik gelişir. Kitabımı özellikle çaresiz hastalar için yazdım.

Ayrıca bebeklikten yaşlılığa çok farklı hastaların öyküleriyle migrenin sadece baş ağrısından ibaret olmadığını göstermeye çalıştım. Her öykü kendi içinde farklı nedenler ve çözümleri içeriyor. Baş ağrısı çeken herkesin kendisine benzer bir öykü bulabileceği bu kitap, okuyucunun aynı zamanda migren dünyasına girerek çevresindeki migrenlileri daha iyi anlamasını sağlıyor.

Ağrı tedavisinde devrim sayılabilecek bu yaklaşım için son 10 yıldır klasik tıp bilgilerine integratif tıp bilgilerini de ekleyip migren ve baş ağrıları üzerine yoğun çalıştım. Geliştirdiğim tedavi algoritmasına Gökmen Yaklaşımı adını verdim. Tecrübelerimi paylaştığım bu kitapta nedeni bilinmeyen hastalıklar içinde yer alan migrenin nedenlerini ortaya koyup ‘migrenin bir beyin hastalığı olduğu’ kabulünü değiştirdim. Migrenin bedenden kaynaklandığını, bilimsel, gerçek tedavi yollarını gösterdim.

özellikle hastalara yönelik bir formatta hazırlanmış olmasına rağmen, hem klinisyen hem akademisyen hekimler ve diş hekimleri için de çok yararlı, ufuk açıcı bir kaynak oluşturmaktadır.

Gökmen Yaklaşımı Nedir?

Gökmen Yaklaşımı migren ve baş ağrılarını şu anda kabul gören anlayıştan farklı bir bakış açısıyla değerlendirerek nedenlerini ortaya koyan ve bu nedenleri geleneksel olmayan yöntemlerle çözen bir tedavi algoritmasıdır.

Migren ve baş ağrılarının bedendeki bozucu alanlardan kaynaklandığını klinik sonuçlarla ortaya koyarak ‘migrenin bir bozucu alan hastalığı’ olduğunu iddia eder. Migrenin otonom sinir sistem disfonksiyonundan kaynaklandığını görerek, bu disfonksiyonu yaratan nedenleri bulur.

İHS (Uluslararası Baş Ağrısı Derneği) sınıflamasındaki nedeni bilinmeyen baş ağrılarının (primer baş ağrıları) nedenlerini tek tek ortaya koyarak, nedenlerine göre yeniden bir sınıflama yapar. Küme baş ağrısı ve trigeminal nevraljinin tamamen diş-çene kompleksinden kaynaklanan ağrılar olduğunu ortaya koyar.

Hastada tespit edilen bozucu alanlar nöral terapi ve diş-çene kompleksine ilişkin tedavilerle düzeltilir. Bu tedaviler bir ekiple yapılır. Bu ekip tedaviyi yöneten hekim (nörolog, ağrı uzmanı ya da aile hekimi) ve diş hekimliği alanındaki uzmanlardan (endodontist, restoratif tedavi uzmanı, periodontolog, gnatoloji ve protez uzmanı, çene cerrahisi uzmanı) oluşmalıdır.

Kitabın Bölümleri

Birinci Bölüm: Tarihsel Gelişimiyle Migreni Anlamak

· Migren teorileri

· Migrenin oluşumu

İkinci Bölüm: Migren ve Baş Ağrılarının Tedavisi Nasıl Yapılmalıdır?

· Nedene yönelik, yan etkisiz tedavi yöntemi

· Hastaya yaklaşım nasıl olmalıdır?

· Tedavi sürecinde nelere dikkat edilmelidir?

· Hastalar için öneriler

Üçüncü Bölüm: Öykülerle Migreni Anlamak ve Çözümleri

· Migreni anlamanın yolu ‘bütüncül’ yaklaşımdan geçer

· Basit (aurasız) migren öyküsü

· Basit (aurasız) migren nedir? Nasıl tedavi edilir?

· Auralı (klasik) migren atakları öyküsü

· Auralı (klasik) migren nedir? Nasıl tedavi edilir?

· Komplike migren nedir? Tedavisi nasıl yapılır?

· Sessiz migren öyküsü

· Sessiz migren (baş ağrısız aura) nedir? Tedavisi nasıl yapılmalıdır?

· Çocukluk çağı migreni öyküsü

· Çocukluk çağı migreni nedir? Tedavisi nasıl yapılmalıdır?

· Çocuklarda nadir rastlanan migren çeşitleri nelerdir?

· Kusma ataklarıyla gelişen migren öyküsü

· Çocukluk döneminin tekrarlayan kusma atakları migren midir?

· Genç kızlarda ergenlik dönemi migreni öyküsü

· Ergenlik dönemi migreni ve tedavisi

· Âdet dönemi migreni öyküsü

· Menstrüel (âdet dönemi) migren ve tedavisi

· Doğum kontrol hapıyla başlayan migren öyküsü

· Hormon ilaçlarıyla başlayan migren

· Hamilelikte migren öyküsü

· Hamilelikte migren atakları devam ederse ne yapılmalıdır?

· Sezaryen sonrası başlayan migren öyküsü

· Sezaryen ile migrenin ilişkisi var mıdır?

· Doğum sonrası ilk günlerdeki migren ve baş ağrısı

· Emziren annenin migren öyküsü

· Emziren annelerde migren atakları için ne yapılmalıdır?

· Erken menopoz bulguları olan genç kızın migren öyküsü

· Nöral terapi gerektirmeyen migren ve erken menopozun tedavisi

· Menopoz ve sonrasında migrenin tedavisi

· İleri yaşta başlayan migren öyküsü

· İleri yaşlarda başlayan migren ve baş ağrılarına yaklaşım nasıl olmalıdır?

· Kronik migrenin öyküsü

· Kronik migren nedir? Tedavisi nasıl yapılmalıdır?

· Gerilim baş ağrısı öyküsü

· Gerilim baş ağrısının özellikleri nedir? Tedavisi nasıl yapılmalıdır?

· Servikojenik (boyundan gelen) baş ağrılarının migren ile ilişkisi ve tedavisi

· Baş dönmesiyle başlayan migren öyküsü

· Baş dönmeli (vertigenöz) migren nasıl olur? Tedavisi nasıl yapılır?

· Sinüzit ile migren ağrısı nasıl ayırt edilir? Tedavide nelere dikkat edilmelidir?

· Aralıksız migren atakları öyküsü

· Aralıksız migren (migren statusu) nasıl olur? Tedavisi nasıl yapılır?

· Hafta sonu migreni öyküsü

· Hafta sonunda ve mutlu anlarda ortaya çıkan migrenle nasıl baş edilir?

· Seksüel aktivite ile ortaya çıkan baş ağrısı tehlikeli midir?

· Migren ve epilepsi birbiriyle bağlantılı hastalıklar mıdır?

· Çok ağır, evden dışarı çıkmayı engelleyen migren öyküsü

· Atipik migren, çok yönlü otonom disfonksiyonlu migren ve tedavisi

Dördüncü Bölüm: Diş-Çene Kompleksine Bağlı Baş Ağrılarının Tedavisi

(Küme Baş Ağrısı, Trigeminal Nevralji ve Diğerleri)

· Küme baş ağrısı ve trigeminal nevraljinin nedeni nasıl çözüldü?

· Tipik küme baş ağrısı öyküsü

· Küme baş ağrısı (cluster headache) nedir?

· Küme baş ağrısı neden ve nasıl oluşmaktadır?

· Küme baş ağrısının tedavisi nasıl yapılır?

· Erkeklerde orta ve ileri yaş başlangıçlı küme baş ağrısı öyküsü

· Erkeklerde orta ve ileri yaş başlangıçlı küme baş ağrısının özellikleri

· Kadınlarda küme baş ağrısı öyküsü

· Kadınlarda küme baş ağrısının özellikleri

· Başlangıçtan itibaren kronik küme baş ağrısı öyküsü

· Kronik başlangıçlı küme baş ağrılarının özellikleri

· Kortizon kullanımının küme baş ağrısına etkisi

· Migrende diş-çene kompleksinin yeri

· Trigeminal nevralji nedir? Tedavisi nasıl yapılmalıdır?

· Trigeminal nevralji özellikli küme baş ağrısına yaklaşım

· Küme baş ağrısı özellikli trigeminal nevraljiye yaklaşım

· Göz bulguları ön planda olan baş ağrıları ve tedavileri

· Çene eklemi problemiyle oluşan migren ataklarının öyküsü

· Çene eklemi (temporo mandibular eklem) sorunları ile diş sıkmanın sebep olduğu migren

· Saplanıcı ağrı (stabbing headache) nedir? Nasıl tedavi edilir?

· Hypnic baş ağrısı, yaşlıları uykudan uyandıran baş ağrısı ve tedavisi

Yazının devamı...

Auralı Migrende Görüntüler

Migren Aurasında Görsel Bulgular (Halüsinasyonlar)

Migrende baş ağrısı öncesi veya baş ağrısı olmaksızın “migren aurası” olarak tanımlanan bulgular vardır. Bir çeşit halüsinasyon benzeri deneyimler yaşanır. Çok farklı olan bu bulgular içinde en çok görsel olanlar yaşanır. En basiti görme alanında parlak yıldızlar, yanıp sönen ışıklı noktalar, kıvılcımlar, şimşekler olur.

“ Daha çok bu ışıklı yanıp sönen şekiller hilal ay şeklinde baktığınız yerin ortasına asimetrik yerleşir. Öylesine bir algıdır ki bu garip görüntülerin dışındaki yerleri görme olanağınız vardır, ama göremiyor gibisinizdir. Tüm görme algısını bu şekiller gasp etmiştir. Bu ışıklı şekiller öncesi siyah noktalar olur. Aslında siyah nokta değildir, güve yeniği gibi dağılmıştır ve o alanlar yok gibidir. Kör noktalardır. Sanki uzaysal bir derinlikte yokturlar. Yine bu noktalar kadar görüntünün olduğu noktalar vardır ancak siz göremiyor gibisinizdir. Yok olanlar hakimiyeti kazanmıştır.”

Benzer görüntü Parisli ressam George Seurat’nın resimlerinde vardır. Pointilismi geliştiren Seurat’nın kullandığı noktalı teknik “Seurat Effect” olarak migrenin görsel bulgularını tanımlamada tıp terminolojisine de girmiştir.

Bu uzaysal derinliği olan noktalar büyüyüp skotom dedilen daha geniş kenarları bozuk hilal veya daire oluşturabilir. Parlak olanları daha çok hilaldir. Etrafı ışıklıdır, içinde de parlak ışık yoğunluğu vardır. Ancak yine de derin bir boşluk gibidir. İçi karanlık, negatif skotomlar daha çok gözün merkezinde yer alır. Bazende ışıklı skotomun öncesinde veya sonrasında onun yerini alır. Aura resmini yapan ressamlar daha çok hilal şeklindeki ışıklı skotomu resmetmişlerdir.

Yıldızları Aziz Hildegard görme alanının yukarısından başlayıp aşağıya inince sönüyor olarak tanımlar. Gerçekten de bu ışıklı yıldızlar, iplikler uzaydan gelip bir anda parlar ve görünür olur görme alanında hareket ederek yer değiştirir ve başka bir yerde uzay derinliğine tekrar girer gibidir. Bu metofor belki de karadelik içinde yok oluşu hissettirmektedir.

Bazen bu renkli ışıklı halüsinasyonları bir şekile benzetenler vardır. Tüm görme alanını yüzeyi titreşen suyun içinden bakmak veya ıslak ipekten bakmak olarak tanımlayanlar olmuştur (Oliver Sacks, Migraine kitabından alınmıştır)

Gözlerini kapatınca da devam eden görsel bulgular bazen çok renkli olur. Parçalara ayrılmış renkli mozaiklere benzeyebilir. Türk halısına da benzetilmiştir ancak en açıklayıcı olan benzetme kaleydoskoptur. Görüntüler kırılıp, parçalara ayrılıp ve tekrar birbirinin içine geçmiş gibi olabilir (Picasso’nun resimlerine benzer).

“Yanardağın ağzından içeri bakmak gibi. Sadece akan patlayan fokurdayan lavların büyüsünde canlı, yaşayan renklere kapılıyorsunuz” olarak tanımlayanlar, olağanüstü bir renk şölenine benzetenler de vardır.

Bu görüntüler geometrik fraktürel yapıda olabileceği gibi daireler helezonlar gibi olabilir. Nadiren görme alanın bir yarısını tamamen göremeyenler olur. Hasta o anda yediği yemeğin tabaktaki yarısını görmediği için bırakabilir. Durakta beklerken otobüse numarasının yarısını okuyamadığı için binemeyebilir.

Yazının devamı...

Küme baş ağrısı tedavisi var mıdır?

Küme baş ağrısının tedavisi

Küme baş ağrısı “Gökmen Yaklaşımı” ile tedavi edilebilir. Gökmen Yaklaşımı’nda küme baş ağrılarının sadece diş-çene kompleksine bağlı gelişen baş ağrıları olduğu belirtilir. Diş-çene kompleksinde ağrıyı tetikleyen unsurların ilgili olanları düzeltilir. Diş-çene kompleksindeki ağrıya kaynaklık eden bozucu alanları ortadan kaldırmak bazen çok kolay bazen zorlayıcı olabilir. Ama tedavi aşamaları değişmez. Öncelikle ağrının kaynaklandığı bölge tespit edilir. Sonra tüm dişler -saati böler gibi- dört kadrana ayrılarak sadece seçilen bir kadranda çalışılır. İki taraflı küme baş ağrısı ya da tedavi sırasında kadran değiştirenlere nadiren rastlanır. Kadranı belirleyince elimizde uğraşılacak 7 ya da yirmi yaş dişi duruyorsa 8 diş vardır. Bu dişlerin tedavisinde üç aşama vardır.

-Enfeksiyon odaklarının temizlenmesi

-Gerekli diş çekimleri

-Yük dağılımının dengelenmesi

Bu tedaviler bir ekiple yapılır. Tedaviyi yöneten hekim (nörolog, ağrı uzmanı ya da aile hekimi) bozucu alan yaklaşımı ve diş-çene kompleksine dair bilgiye sahip olmalıdır. Ekibin diğer hekimleri diş hekimliği alanındaki uzmanlardan (Endodontist, Restoratif tedavi uzmanı, Periodontolog, Gnatoloji ve Protez Uzmanı, Çene cerrahisi uzmanı) oluşmalıdır.

Tüm bu aşamalar uygun çalışılırsa Gökmen Yaklaşımı ile her düzeydeki küme baş ağrıları tedavi edilebilir.

Yazının devamı...

Küme baş ağrısı (cluster) nedir? Küme baş ağrısı nasıl olur?

Küme baş ağrısı (Cluster headache) nedir?

Klasik küme baş ağrısı genç erkek hastalığı olarak bilinir. Çoğunlukla 20 yaş civarı başlar. Yılın belli döneminde ataklar halinde gelir. Mevsim geçişlerini tercih eden bu dönemler 15-45 gün kadar sürer. Bu dönemde genellikle hemen her gün 30 dakika kadar süren ataklar olur. Genelde her gün aynı saatlerde tekrarlayan 1 atak olurken 8 atağa kadar çıkabilir. Ataklar dönemi bitince uzun aylar sessizlik olur. Küme baş ağrısındaki ağrı için yeryüzündeki en şiddetli ağrı olduğu söylenebilir. Sürekli şakağıma bıçak saplıyorlar, gözüm oyuluyor, demir sokuluyor benzeri tanımlamalar yapılmaktadır. Ağrının şiddeti o kadar fazladır ki hasta başını duvarlara vurur, cinnet geçirebilir, kendini öldürebilir. Bundan dolayı intihar ettiren baş ağrısı “Suicidal headache” olarak da adlandırılmaktadır. Ağrı hızlı başlayıp hızlı biter. Tek taraflı göz çevresi ve şakakta yoğundur. Ağrıyla aynı tarafta göz kızarır, yaşarır, şişer, göz kapağı düşebilir. Ağrının olduğu taraf burun deliği tıkanır. Ağrının olduğu bölge çok hassaslaşır, açık yaraya dokunulmuş ya da çürümüş gibi acıyabilir. Bulantı, kusma nadir görülür. Terleme hemen hepsinde vardır. Çoğunlukla göğüsten yukarısı su dökülmüş gibi terler. Sadece ağrılı yüz yarısı da terleyebilir. Sıcak basması, sıkıntı hissi, çarpıntı, kalpte sıkışma, kan basıncının çok yükselmesi de olabilir. Hasta çok huzursuzdur. Yatamaz, yerinde duramaz, bağırır, ağlar, sürekli dolanır. Pencereyi açarlar, kafalarını dışarıya çıkarırlar. Bazıları ellerinde buz petleri ile başına bastırır. Bazıları ise neredeyse yakacak derecede sıcak suya kafalarını tutar. Küme baş ağrısı çoğunlukla migren ile karıştırılmaktadır. Dönemsel oluşu, günün belli saatlerini seçmesi, kendi içinde bir ritminin olması ile migrenden ayrılabilir.

Küme baş ağrısı nasıl olur?

Küme baş ağrısının nedeni bilinmemekle birlikte Gökmen Yaklaşımı’nda nedeni ve oluşum mekanizması çözülmüştür. Bu yaklaşımla birçok hastada -özellikle kronik, ilaca cevapsız ağır küme baş ağrısı hastalarında bile- tedavi sağlanmıştır. Küme baş ağrısında atak sırasında trigemino-vasküler sistemin tetiklenmesini takip eden damarlarda genişleme olur. Trigeminal sinir yüzün bir yarısının duyusu ve bazı fonksiyonlarını sağlayan sinirdir. Bu sinirin olumsuz uyarılmasıyla etkilediği alanda otonom sinir sistemi çalışması bozulmakta, damarlardaki aşırı genişleme şiddetli ağrıya neden olmaktadır. Ayrıca terleme, kan basıncı yükselmesi, çarpıntı, ishal gibi şikâyetler de otonom sinir sisteminin etkilenmesine bağlı bedende gelişmektedir. Gökmen Yaklaşımı’na göre trigeminal sinirin dış etkenlere açık olduğu yer dişlerdir. Sinir sistemi hassas olan kişide dişten çıkan olumsuz uyarım trigemino-vasküler değişimi başlatır. Küme baş ağrısının nasıl oluştuğunu hastaların yarısından çoğu farkında olmadan tanımlamaktadır. Bu hastalar diş hekimine giderek dişlerinde sorun olduğunu söylemekte, hatta sağlam dişlerini bile hekimi zorlayarak çektirmektedir. Hasta ağrısını trigeminal sinirin sınırları içinde –saçlı deri alın köşesi, göz, şakak, çene- tanımlar. Nadiren bazı hastalarda atak alt çenedeki dişlerden tetiklenir (glossofaringeal sinir de etkilenir) böylece dil kökünde ve boğazda da ağrı olur. Ağrılı bölgedeki kan dolaşımı bozulduğu için doku oksijenasyonu da bozulur. Bundan dolayı ağrı çok şiddetlidir, hastada oksijen açlığı vardır. Bu hastalar pencere açarlar, kendilerini dışarı atarlar. Saf oksijen solunursa atak daha hafif atlatılır. Bu nedenle atak sırasında acil servise başvuranlara oksijen standart tedaviden yüksek (8-12 L/dk.) verilmelidir.

Yazının devamı...

Migren ve Baş Ağrıları Soruları

Migren ve Baş Ağrıları Soruları

Çok yaygın bir hastalık olan migren için sorulabilecek pek çok soru var. Bazılarını seçelim.

Migrenden tamamen olmasa da migrenli olduğunu unutacak kadar baş ağrısı hayatınızdan çıkabilir. Bu duruma nedene yönelik yaklaşımla (Gökmen Yaklaşımı) ulaşmak mümkündür. Kişiye özel olan migrenin nedenleri bulunup tedavi edilirse (nöral terapi ve/veya diş-çene kompleksine yönelik tedavilerle) migren hayatınızdan çıkabilir.

Migreni ortadan kaldırmasa da olumlu etkileri vardır. Hastanın olanakları varsa önerilir.

Stresle migren arasında ilişki vardır. Ancak migrenin nedeni değildir. Stres var olan migreni tetikler. Migrenin nedeni tamamen bio-elektrikseldir. Migrenin nedeni çözülürse stresin devam etmesine rağmen migren atakları olmaz. Stresli birçok insanda migren olmadığını düşünürsek, migrenin nedeninin stres olmadığı sonucuna varabiliriz.

Migrenin beyinle ilişkisi yoktur. Pek çok hastada beyin görüntülemesi normal çıkmaktadır. Migren otonom sinir sistemi disfonksiyonudur (çalışma aksaması). Otonom sinir sistemi bedene aittir. Migren de doğrudan bedendeki problemlerden kaynaklanır.

Migren ağrısı vücutta otonom sinir sisteminde var olan bozucu alanlar (bio-elektriksel olumsuz uyarım alanları) temelinde tetikleyici faktörlerin de katkısıyla zaman zaman otonom sinir sistemi çalışması aksar (disfonksiyon). Bu durumda özellikle damar ve barsak kontrolü de bozulur. Böylece tipik migren bulguları baş ağrısı, başta ödem, sıkışma hissi, bulantı ve kusma gerçekleşir.

Migren ağrısı başlamış ve atak ilerlemiş ise kendini tamamlayıncaya kadar etkili olabilecek tedavi azdır. Başlangıçta bazı ağrı kesiciler ve damar büzücü özellikteki migren ilaçları etkili olabilir. Ayrıca her migrenlinin bildiği sessiz, ışıksız ortam gibi düzenlemelerin, soğuk ve başı sıkıştıran uygulamaların, masajın faydaları olabilir.

Migren atakları genellikle uykuyla son bulur. Çoğunlukla atağın başlangıcında hasta istese de uyuyamaz. Atağın son evresinde baş ağrısı şiddeti düşer ve hasta uyuyabilir hale gelir. Nadiren atak başlangıcında hasta uyuyabilecek ortamı yaratırsa atağı şiddetlenmeden atlatabilir.

Migren bilinenin aksine tedavi edilebilir bir hastalıktır. İlaç tedavisi ile migrenimizi tedavi etmeye çalışırsak migrenle yaşamayı öğrenmemiz gerekir ancak nedeni bulup çözersek uzun vadeli ağrılardan kurtulabiliriz.

Yazının devamı...
Yazının devamı...
Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.