SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Bel Fıtığı Ameliyatına Kim Karar Verir?

Bel fıtığı, beldeki omur kemikleri arasında bulunan ve adeta bir amortisör gibi görev yapan bu disklerin fıtıklaşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.

Nöroşirürji uzmanı doktor kesin olarak ameliyata karar vermiş ise, artık ameliyatı geciktirmemek gerekir. Çünkü gecikme neticesinde, hele kanal da darsa bazen felce kadar giden telafisi imkânsız problemler ortaya çıkabilmektedir.

Buna karşılık zamanında yapılan, uygun ve yeterli bir cerrahi müdahale hastayı ömür boyu rahat ettirebilmektedir.

Hangi Şikayetlere Bağlı Olarak Operasyon Gerekebilir?

Doktorlar genel olarak ameliyatın zorunlu olmadığı durumlarda ameliyat seçeneğini göz önünde bulundurmazlar.

Ancak bel fıtığı olan kişilerin bir ya da her iki bacağında fıtığa bağlı güç kaybı geliştiğinde, düşük ayağa veya güç kaybına bağlı yürüme zorlukları ortaya çıktığında, inatçı bir ağrının bulunduğu fıtıklarda ya da uzun süreli tedavi sonucunda herhangi bir sonuç elde edilemediğinde operasyon gerekli olabilir.

Yaşam Kaliteniz Düşebilir

Bel fıtığının bu safhaları hastanın yaşam kalitesini oldukça düşüren, sosyal ve iş hayatını sekteye uğratan durumlardır. Hastaların istenmeyen bu durumdan kurtulabilmeleri ve sağlıklarına tekrar kavuşabilmeleri için cerrahi müdahale gerekebilir.

Gelişen teknoloji sayesinde fıtık ameliyatlarının daha kolay hale gelmesi ve ameliyat sonrası iyileşme sürecinin daha da kısalması hastaların kaybettikleri yaşam kalitesine hızlı bir şekilde geri dönmelerini sağlamaktadır.

Bel Fıtığı Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

Öyle bel fıtığı ameliyatı vardır ki yarım saat içinde biter, öylesi de vardır ki saatlerce sürer. Mesela nüks bel fıtığı ameliyatları diğerlerine göre nispeten daha uzun sürebilir.

Burada önemli olan ameliyatı gerçekleştiren cerrahın 100 metre yarışmacısı atletler gibi acele etmesi değil; operasyonu dikkatli bir şekilde, emniyetli olarak, sakince, tertemiz yapmasıdır.

Nöroşirurji Uzmanı

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan

www.ahmetyildizhan.net

Yazının devamı...

Kimler Bel Fıtığı Ameliyatı Olmalı?

Bel ağrısı şikayetlerinin yarısından fazlası kas, bağ ya da kemik kaynaklı basit veya ciddi rahatsızlıklardan kaynaklanır. Bel ağrısına ancak bacak ağrısı da dahil olduğunda bel fıtığı ihtimali artmış oluyor. Belin üzerine çok yük binenlerde, sürekli masa başında oturanlarda ve uzun süre araç kullananlarda bel fıtığı oluşma riski artar.

Çağımızın büyük sorunlarından biri olan bel ağrılarından sadece bir kısmı bel fıtığı nedeniyle oluşuyor. Bel kayması, kireçlenme, çeşitli iç organ hastalıkları, duruş ve oturuş bozuklukları gibi daha pek çok neden bel ağrısı yapabilir.

Bel fıtığı rahatsızlıklarının büyük bir çoğunluğu fizik tedavi, ilaç tedavisi ve istirahat ile giderilebiliyor. Çok az bir kısmında ise ameliyat yöntemine başvuruluyor.

Bel Fıtığı Hastalığında Hangi Durumlarda Ameliyata Başvurulur?

Bel fıtığı hastalığında öncelikle tedavide cerrahi dışı yöntemler tercih edilir. Ancak öyle hastalar vardır ki mutlaka ameliyat olmaları gerekir. Hasta bütün tedavilere rağmen bir türlü iyileşmiyorsa, dayanılmaz inatçı bir ağrıya sahipse ve bu ağrı yaşam kalitesini düşürüyorsa, bu kişi cerrahiye adaydır.

Bazı hastalar cerrahi dışı metotlarla iyileşirler fakat bir süre sonra rahatsızlıkları tekrarlar. Yani bazen iyi bazen kötü durumdadırlar. Bu şekilde senelerce ıstırap çeken hastalar vardır. Hastalık dönemlerinde iş, aile ve sosyal yaşantıları bundan ciddi şekilde etkilenir, adeta altüst olur.

Ameliyattan ciddi şekilde korkan bu hastalarda iş hayatındaki verim ve kalite ciddi boyutlarda düşer ve bu kişiler bazen haftalarca normal yaşantıdan koparlar. Bunlarda da cerrahi müdahale gündeme gelmektedir.

Bel ve bacak ağrısıyla birlikte bacaklarında uyuşma, karıncalanma, kuvvetsizlik, bacak adalelerinde zayıflama ve incelme bulunan hastalar da vardır. Zaman geçtikçe kötüye gitmektedirler. Bunların daha fazla kötüye gitmelerine izin verilmemeli, ameliyatın gerekliliği kendilerine anlatılmalıdır.

Belirtileri Nelerdir?

Bel fıtığı bulunan bir hastada idrar ve büyük abdest yapamama veya tutamama, makat ve cinsel organlar civarında hissizlik, bacaklarda felce doğru gidiş gibi belirtiler varsa o kişi acilen ameliyata alınmalıdır. Bu gibi hastalarda saatlerin hatta dakikaların bile önemi vardır.

Gece yarısında dahi olsa derhal ameliyata girilerek sinir elemanları üzerindeki bası biran önce ortadan kaldırılmalıdır. Bel fıtığında ameliyat son çaredir ancak beklendiği takdirde bel fıtığının kendiliğinden iyileşeceği fikri her hasta için geçerli değildir.

Uzun yılları kapsayan tecrübelerimiz göstermiştir ki, başarılı bir cerrahi girişim iyileşme sürecini kısaltmakta ve hastalar işlerinin başına genellikle daha kısa sürede dönmektedirler.

Süreçte Nasıl Karar Alınır?

Cerrahi dışı metotlarla iyileşmeyen hastalarda iyi ve başarılı bir cerrahi müdahalenin gerçekleştirilebilmesi için hastanın klinik bulguları ile filmleri uyum içinde olmalıdır. Doğru tanı tedavinin başarısında önemli bir faktördür.

Uygun ve yeterli bir teknikle tecrübeli doktorlar tarafından ameliyat edilen hastalarda başarı oranı %99 civarındadır. Gelişen teknoloji sayesinde kullanılan mikroteknik ve mikroendoskopik teknik ile müdahaleler ameliyatın başarını oranını yükseltirken ameliyat sonrası iyileşme sürecini de oldukça kısaltmaktadır.

Bu yöntemler sayesinde hastalar operasyondan yaklaşık 3 saat sonra yürüyebilmekte ve günler, haftalar içinde günlük yaşamlarına kaldıkları yerden devam edebilmektedirler.

Bel fıtığına yakalanan hastaların büyük çoğunluğu cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilir. Ancak bazı hastalar vardır ki, mutlaka ameliyat olmaları gerekir.

Sosyal Hayata Etkisi

Konservatif tedavi dediğimiz cerrahi dışı metotlarla tedavi edilen hasta her şeye rağmen iyileşmiyorsa, yani dayanılmaz inatçı bir ağrıya sahipse ve bu ağrı doğal olarak hayat kalitesinin düşük seyretmesine yol açıyorsa, söz konusu hasta cerrahiye aday demektir. Ne kendisinin ne de çevresinin sürekli ıstırap çekmesine gerek yoktur.

Bazı hastalar konservatif tedaviyle iyileşirler fakat bir süre sonra rahatsızlıkları yeniden nükseder. Bazen iyi, bazen kötü durumdadırlar. Hastalığı bu şekilde senelerce sürüp giden insanlar vardır. Her rahatsızlık döneminde iş, aile ve sosyal hayatları bundan ciddi şekilde etkilenir ve adeta altüst olur.

Hastalar Bilgilendirilmeli

Bunlar genelde cerrahiden çok korkan hastalardır. Bel fıtığı böyle sık nükseden ve özellikle iş hayatlarındaki verim ve kalite ciddi boyutlarda düşen, bu şekilde haftalar boyu normal yaşantıdan kopan kişilerde cerrahi müdahale gündeme gelmektedir.

Bu gruptaki hastalara rahatsızlıklarının nedeni teferruatlı olarak anlatılmalı ve ameliyat kararı kendilerine bırakılmalıdır. Bel ve bacak ağrısıyla birlikte bacaklarında uyuşma, kuvvetsizlik, bacak adalelerinde zayıflama ve incelme bulunan hastalar da vardır.

Sürekli kötüye gitmektedirler. Bunların daha fazla kötüye gitmelerine izin verilmemeli, ameliyatın gerekliliği kendilerine anlatılmalıdır.

Cerrahi Müdahale Gerektiren Durumlar

Bel fıtığı bulunan bir hastada idrar ve büyük abdest yapamama veya tutamama, makat ve cinsel organlar civarında uyuşma, bacaklarda felce gidiş gibi belirtiler varsa o kişi acilen ameliyata alınmalıdır.

Böyle bir hastada saatlerin hatta dakikaların dahi önemi vardır. Gece yarısında bile olsa derhal ameliyata girilerek sinir elemanları üzerindeki bası bir an önce ortadan kaldırılmalıdır.

Beklendiği takdirde bel fıtığının kendiliğinden iyileşeceği fikri her hasta için geçerli değildir. Bizim uzun yılları kapsayan tecrübelerimiz göstermiştir ki, başarılı bir cerrahi girişim iyileşme sürecini kısaltmakta ve hastalar işlerinin başına genellikle daha kısa sürede dönmektedirler.

Nöroşirurji Uzmanı

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan

www.ahmetyildizhan.net

Yazının devamı...

Bel Fıtığına Ne İyi Gelir?

Bel ağrısı en çok görülen ağrılardan biridir. Yetişkinlik döneminde toplumun çoğunluğu en az bir kez bel ağrısı ile tanışmıştır. Bel ağrıları bel fıtığı, dar kanal ya da diğer nedenlerle ortaya çıkar.

Bel fıtığı her ne kadar halk arasında korkutucu bir hastalık olarak görülse de uzman hekimler tarafından çoğunlukla başarılı bir şekilde kontrol altına alınabilir.

Özellikle bel fıtığı henüz başlangıç aşamasındaysa birkaç günlük yatak istirahati ile hastada önemli ölçüde rahatlama sağlanabilir. Günümüzde hemen her yaştan insanda görülebilen bel fıtığı ağrıları genellikle hareket edince artar.

Kompres Uygulamaları

Özellikle ağrının olduğu ilk 48 saat süresince bel bölgesini sıcak tutmak ağrının hafifletilmesinde yardımcı olabilir. Bu bölgeye uygulanacak sıcak kompres ile hastanın rahatlanması sağlanır.

Kas spazmı veya batma şeklinde ortaya çıkan ağrılar için, belin altını sıcak bir yastıkla desteklemek faydalıdır. Tüm bunların yanı sıra sıcak duş ve sıcak bitki çayları içmek de ağrıda önemli ölçüde azalma sağlayabilir.

Diğer Uygulamalar

Bel fıtığı olan hastaların ortopedik ve beli destekleyen yatakta dinlenmesi gerekir. Sunta veya tahtanın üzerine 3-4 kat battaniye serilirse bu da uygun bir yataktır. Yatış pozisyonu sırtüstü ve bacaklar kırık şekilde olmalı.

Yüzüstü yatmak bel ağrısının daha da kötüleşmesine sebep olmaktadır. Uzman hekim tarafından önerilen ağrı kesici, kas gevşetici krem ve ilaçlar da özellikle başlangıç safhasındaki bel fıtığı ağrılarında önemli ölçüde yarar sağlar. Uzun mesafe araç kullananların dik bir şekilde oturmaları, beli desteklemeleri ve saatte bir mola vermeleri fıtıklaşmanın daha da kötüleşmesini önler.

Aşırı kilolu hastaların ise diyet yaparak ve zayıflayarak omurgaya binen yükü hafifletmeleri bel fıtığı kaynaklı ağrıların daha da azalmasını sağlar. Uygun dönemde bel kaslarını güçlendirecek egzersizler ve spor yapmak yaşanan rahatsızlığı önemli ölçüde azaltır. Uzman hekim tarafından önerilen egzersizler bel fıtığının daha da kötüleşmesini engeller.

Bel fıtığı ile mücadele bir yaşam tarzı meselesidir. Kişi günlük yaşantısında yapması ve yapmaması gereken hareketleri iyi bilmeli. Kitabımızda bulunan “Bel Sağlığı İçin 100 Tavsiye” mutlaka okunmalı ve günlük yaşantıda aynen uygulanmalı. Bu ‘100 Tavsiye’nin içerisinde istirahatin nasıl yapılacağı dahil pek çok faydalı bilgi yer alıyor.

Nöroşirurji Uzmanı

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan

www.ahmetyildizhan.net

Yazının devamı...

Fıtık Nasıl Küçülür?

Kırılgan yönleri olsa da sonuçta insan vücudu şahane mekanizmalar içeren üstün bir makinedir. Hastalık anında vücuttaki savunma mekanizmaları hemen devreye girer.

Omurilik kanalının içine doğru uzanmış bulunan kıkırdak dokusu (bel fıtığı) zamanla içindeki sıvıyı az da olsa yitirip, adeta büzüşerek küçülebilir.

Böylece bazı hastalarda fıtığı oluşturan ve sinirleri rahatsız eden bu dokunun zaman içinde hacmi azaldığından, sonuçta iyiye doğru gidiş olabilir. Bu tip fıtıklara spontan regresyon gösteren bel fıtığı denir.

Fakat vücudun bu savunma mekanizmasına güvenerek doktorun verdiği tedavi asla ihmal edilmemelidir. Çünkü gecikme sonucu bazen telafisi mümkün olmayan kayıplar ortaya çıkabilir.

Bel Fıtığı Olan Hangi Hastalar Ameliyat Edilmelidir?

Ameliyat kararı önemli bir karardır. Bel fıtığına yakalanan hastaların büyük çoğunluğu cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilir. Ancak bazı hastalar vardır ki, mutlaka ameliyat olmaları gerekir.

Konservatif tedavi dediğimiz cerrahi dışı metotlarla tedavi edilen hasta her şeye rağmen iyileşmiyorsa, yani dayanılmaz inatçı bir ağrıya sahipse ve bu ağrı doğal olarak hayat kalitesinin düşük seyretmesine yol açıyorsa, söz konusu hasta cerrahiye aday demektir. Ne kendisinin ne de çevresinin sürekli ıstırap çekmesine gerek yoktur.

Bazı hastalar konservatif tedaviyle iyileşirler fakat bir süre sonra rahatsızlıkları yeniden nükseder. Bazen iyi, bazen kötü durumdadırlar. Hastalığı bu şekilde senelerce sürüp giden insanlar vardır. Her rahatsızlık döneminde iş, aile ve sosyal hayatları bundan ciddi şekilde etkilenir ve adeta altüst olur. Bunlar genelde cerrahiden çok korkan hastalardır.

Ameliyatın Gerekliliği Hastalara Anlatılmalı

Bel fıtığı böyle sık nükseden ve özellikle iş hayatlarındaki verim ve kalite ciddi boyutlarda düşen, bu şekilde haftalar boyu normal yaşantıdan kopan kişilerde cerrahi müdahale gündeme gelmektedir. Bu gruptaki hastalara rahatsızlıklarının nedeni teferruatlı olarak anlatılmalı ve ameliyat kararı kendilerine bırakılmalıdır.

Bel ve bacak ağrısıyla birlikte bacaklarında uyuşma, kuvvetsizlik, bacak adalelerinde zayıflama ve incelme bulunan hastalar da vardır. Sürekli kötüye gitmektedirler. Bunların daha fazla kötüye gitmelerine izin verilmemeli, ameliyatın gerekliliği kendilerine anlatılmalıdır.

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan

Nöroşirürji Uzmanı

www.ahmetyildizhan.net

Yazının devamı...

Fıtık Nedir?

Fıtık, bir organ veya organ bölümünün içinde bulunduğu boşluk duvarının zayıflama gösteren kısmından dışarıya doğru çıkıntı oluşturması veya duvarı yırtarak dışarıya çıkmasıdır.

Latince ve İngilizce ‘hernia’ denir. Değişik fıtık çeşitleri vardır. Mesela karın duvarından gelişen fıtıklara abdominal fıtık (abdominal hernia) denirken; diyafragmadaki zayıf kısımdan mide, safra kesesi gibi karın organlarının bir bölümünün göğüs boşluğuna doğru fıtık şeklinde kabartı oluşturmasına diyafragma fıtığı (diaphragmatic hernia) adı verilir.

Beldeki omur kemikleri arasında bulunan ve disk adı verilen özel yapıların iç kısmındaki ‘nükleus pulpozus’ denen yumuşak bölümün dışarıda bulunan daha sert yapıdaki -analus fibrozus- kısmından dışarıya doğru taşmasına bel fıtığı (discal hernia, herniated disc, lumbar disc herniation) adı verilir.

Bel Fıtığı Hastalığı

Bel fıtığı önemli bir hastalıktır. Belimizde 5 adet omur kemiği vardır. Bu kemikler arasında da disk adı verilen kıkırdaklar bulunur.

Disk, özel bir bağ dokusu organıdır ve omurganın dayanıklılığına, hareketliliğine ve zorlamalara karşı dirençli olmasına, omurgaya uygulanan şok şeklindeki darbelerin emilmesine ve kuvvetin çevre dokulara dengeli bir şekilde dağılmasına hizmet eder.

Bel fıtığı, beldeki omur kemikleri arasında bulunan ve adeta bir amortisör gibi görev yapan bu disklerin fıtıklaşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.

Disklerin iç kısmında ‘nükleus pulpozus’ denen jöle kıvamında yumuşak bir bölüm, bunun dışında ‘anulus fibrozus’ ismi verilen daha sert bir fibröz tabaka, omur kemiklerine bakan yüzlerde ise her iki tarafta son-plak olarak adlandırılan kıkırdak yapılar vardır.

Dıştaki tabakanın anatomik bütünlüğünün bozularak içerideki yumuşak kısmın dışarıya doğru taşmasına fıtıklaşma denir. Fıtıklaşan yani dışarıya doğru taşan disk, omurilik kanalı (spinal kanal) içinden veya kendisinin arka-yan tarafından geçmekte olan sinirleri sıkıştırır ve hastalık böylelikle kendisini belli eder.

Ayrıca fıtıklaşmış diskten ortama salınan bazı kimyasal maddeler de sinir köklerini etkileyerek ağrıya neden olurlar.

Boyun Fıtığı Hastalığı

Omurgamızın boyun kısmı 7 adet omur kemiğinden oluşur. Bunlardan birinci ve ikinci omur kemikleri arası hariç diğer omur kemikleri arasında disk adını verdiğimiz çok özel anatomik yapılar bulunur.

Boyun fıtığı, boynumuzdaki omur kemikleri arasında yer alan bu kıkırdak yapıların omurilik kanalına doğru taşması, fıtıklaşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.

Boyun fıtığı teşekkül ettikten sonra omurilik kanalının içinden geçen omuriliğe ve/veya omurilikten çıkan sinirlere bası yaparak kendini belli eder.

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan

Nöroşirürji Uzmanı

www.ahmetyildizhan.net

Yazının devamı...

Bel Fıtığında Evde Tedavi

Bel fıtığı tedavisine evde başlamadan önce o bel fıtığının hangi safhada olduğunu ve ameliyat gerektirip gerektirmediğini bilmek önemlidir.

Çünkü kesinlikle ameliyat gerektiren bir bel fıtığı evde bilimsel olmayan yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılırsa bazı hastalarda telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkabilir. En iyisi rastgele tedaviye başlamamak ve başlangıçta bir uzman doktora muayene olmaktır.

Bel Fıtığı Evde Nasıl Tedavi Edilir?

Evde bel fıtığını tedavi edebilmek için öncelikle o fıtığın ameliyat gerektirip gerektirmediği bilinmelidir. Çünkü ameliyat gerektiren bir bel fıtığını evde tedavi etmeye çalışmak bazen telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkartabilir.

Eğer ameliyat gerektirmeyen bir bel fıtığı söz konusu ise genellikle istirahat ve ilaç tedavisi iyi gelir. Ama iki günlük istirahat ve ilaç tedavisi sonucunda hiçbir iyiye gidiş belirtisi yoksa mutlaka bir uzman doktora müracaat edilmelidir. Zaten uzman doktora danışılmadan evde kendiliğinden ilaç kullanmaya başlamak da doğru değildir.

İlaç Tedavisinin Amacı Nedir?

Bel fıtığı rahatsızlıkları için ilaç tedavisinde genel olarak ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar tercih edilir. İlaç tedavisinin amacı direkt olarak bel fıtığını tedavi etmek yerine hastanın fıtıktan mümkün mertebe rahatsız olmamasını sağlamak ve olağan yaşamlarına devam edebilmelerine imkân tanımaktır.

Bu yüzden ilaç tedavisi genel olarak başlangıç aşamasındaki, istirahat ve çeşitli egzersizler ile giderilemeyen rahatsızlıklarda uygulanır. Kas gevşetici, ağrı kesici ve anti inflamatuvar ilaçların kullanımı fayda vermediğinde ise fıtığın daha ileri bir safhada olduğu anlaşılabilir ve fizik tedavi yöntemleri düşünülebilir.

Bel Fıtığında Yatak İstirahati

Nöroşirurji Uzmanı

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan

www.ahmetyildizhan.net

Yazının devamı...

Boyun Fıtığının Teşhisi ve Tedavisi

Öncelikle hastanın hikayesi iyi dinlenmeli. Muayenede kuvvet kaybı, his kaybı veya refleks değişiklikleri varsa bunlar önemle dikkate alınmalı. İyi bir muayeneden sonra manyetik rezonans görüntüleme yöntemi ile teşhis genellikle konur.

Kapalı alanlardan korkan hastalar için açık manyetik rezonans cihazları kullanılabilir. Bilgisayarlı tomografi, direkt grafiler, elektromiyografi (EMG) ve diğer bazı yöntemler ayırıcı teşhiste gerekebilir. Bu tetkikler neticesinde bazı hastalarda boyunda kireçlenme ve boyun bölgesinde omurilik kanal darlığı yani spinal stenoz da görülebilir.

Tedavileri Birbirinden Farklı

Boyunda dar kanal veya omurga kanal darlığı tabir edilen bu hastalığı boyun fıtığından ayırt etmek gerekir. Ayrıca boyun bölgesi tümörleri, sırt fıtığı, sırtta dar kanal, sırt tümörleri ve diğer hastalıklar ayırıcı teşhiste göz önünde bulundurulmalı. Çünkü tedavileri birbirinden farklıdır.

Bel ve sırt fıtığı tedavisinde olduğu gibi boyun fıtığı tedavisinde de hastanın durumu uygunsa öncelikle konservatif tedavi dediğimiz ameliyat dışı yöntemler denenmelidir. İstirahat, ilaç, kısa süreli boyunluk kullanılması, fizik tedavi ve benzer tarzdaki uygulamalar öncelikli olarak düşünülmelidir.

Ancak uzman doktor ameliyat kararı vermiş ise bunu da geciktirmemek gerekir. Çünkü gecikme neticesinde telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkabilir.

Boyun Fıtığı Olan Hangi Hastalar Ameliyat Edilmelidir?

Boyun fıtığı teşhisi konan bir hastada sadece şiddetli boyun ağrısı ve kol ağrısı bulunması o hastanın mutlak ameliyatlık bir hasta olduğunu göstermez. Ancak beraberinde his kaybı ve kuvvet kaybı da varsa ameliyatı düşünmek gerekir.

Özellikle kuvvet kaybı varsa ve bu kuvvet kaybı kötüye doğru gidiyorsa o hastanın durumu kendisine etraflıca izah edilmeli, ameliyat olmasının gerektiği anlatılmalı. Bir de boyun ve kol ağrısı çok şiddetli olan, bu yüzden yaşam kalitesi uzun süre çok düşük seyreden ve cerrahi dışı metotlarla bir türlü iyileşmeyen hastalar vardır. Dayanılmaz, inatçı bir ağrıya sahip bu hastalar da ameliyata adaydırlar.

Böyle hastalara bulundukları konum ayrıntılı bir şekilde anlatılmalı ve ameliyat kararı kendilerine bırakılmalıdır. El, kol veya omuz adalelerinde erime (atrofi) olan hastalarda da ameliyat düşünülebilir.

Dakikaların Bile Önemi Var

Boyun fıtığı bulunan bir hastada her iki kol ve her iki bacakta beraberce uyuşma, güçsüzlük, felce doğru gidiş, tüm vücudu kapsayan duyu kaybı, idrar ve büyük abdest kontrolünün bozulması gibi belirtiler varsa bu acil bir durum. Böyle bir hastada dakikaların bile önemi var.

Gece yarısında dahi olsa acilen ameliyata girilerek sinir elemanları üzerindeki bası bir an önce ortadan kaldırılmalı. Boyun fıtığı bu derece ilerlemiş hastalarda bazen ameliyata rağmen dönüşü olmayan durumlar ortaya çıkabilir. En iyisi zamanında sağduyulu bir karar verilerek gereken yapılmalı ve bütün bu olumsuz koşulların ortaya çıkması önlenmeli.

www.ahmetyildizhan.net

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.