Evren bolluk içindedir. Zengin ve bolluk içinde bir dünyada yaşayamayanlar bolluktan çok yoksunluk programına inanma düzeyindedirler henüz.

Yeterli olandan daha çok olanak ve fırsat vardır. Yeter ki zihinlerimizi bu olasılığa açabilelim.

Bir gölgeyi onunla savaşarak, sövüp sayarak, duygusal veya fiziksel herhangi bir biçimde karşı çıkarak yok edemezsiniz.

Bir gölgeyi yok etmek için ona ışık tutmanız gerekir.

O sadece ışıktan yoksunluk durumudur.

İnanç sisteminize bakın ve evrensel iyiliğe yeterince inanıp inanmadığınızı, kendinizi engelleyip engellemediğinizi araştırın..

Gözlerinizi çevrenizdeki iyilik güzellik ve bolluğa gerçekten açabiliyor musunuz?

Bu dünyanın herkesin rahatlıkla gelişebileceği mutlu refah içinde ve aydınlanmış bir dünyaya dönüşebileceğine gerçekten inanabilir bunu düşleyebilir misiniz?

Bolluk meditasyonu

Rahat pozisyonda tümüyle gevşeyin.

Kendiniz güzel bir doğal çevrede düşleyin. Bu herhangi bir yer örneğin; şirin bir ırmağın kıyısında yeşil açık bir çayır ya da okyanus kıyısında beyaz bir kumsal olabilir. Bir süre tüm güzel ayrıntıları inceleyin ve kendinizi bunların tadını çıkarırken görmeye çalışın.

Şimdi yürümeye başlayın. Dağlar, ormanlar, çöller kısacası fantezinize uygun gelişen çeşitli ve olağanüstü güzellikteki yerler bularak dolaşmaya ve araştırmaya devam edin.

Kendinizi ağaçlarla olağanüstü lezzetli meyvelerin bulunduğu bolluk içinde bir ortamda hayal edin. Görkemli bir şatoya giriyorsunuz ve burada müzikler eşliğinde çok büyük bir ziyafet sizi bekliyor. (Hayal gücünüzü kullanarak ortamda her şeyi tüm ihtişamı ile gözünüzde canlandırın)

Sonra geniş hazine dairesine götürülüyorsunuz. Burada size kullanabileceğinizden çok daha fazla değerli mücevherler, göz kamaştırıcı giysiler sunuluyor. İstediğiniz her şeyi dileyebileceğinizden çok daha büyük ölçüde elde ettiğinizi ya da bunların size sunulduğunu imgeleyin.

Bu dünyanın tam anlamıyla tadını çıkarın.

Ve şimdi şu onaylamaları tekrar edin.

Bu zengin bir evren ve onda hepimiz için her şeyi var.

Bolluk benim gerçek var olma halimdir, ben şimdi onu tümüyle ve sevinçle kabul etmeye hazırım.

Refah ve mutluluk içinde yaşamak hakkım artık refah içinde ve mutluyum.

Evren bütünüyle bolluktur.

Parasal olarak kolaylıkla kazanıyorum.

Yaşamın bana sunabileceği tüm refah ve mutluluğu kabul etmeye artık hazırım.

Sonsuz zenginlikler şimdi hayatıma özgürce akıyor.

Yaşam neşe dolu ve ben artık onun zevkini çıkarıyorum.

Her gün mali açıdan güçleniyor ve zenginleşiyorum.

Ben zengin iyi ve mutluyum.

Kaynak: Shakti Gawain/Yaratıcı imgeleme

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Zengin bir evrende yaşıyoruz ve onda hepimize yetecek her şey var.

İstediğiniz şeyi elde etmek için yalnızca bunun gerçekleşeceğine inanmanız, istediğiniz şeyi gerçekten arzulamanız ve kabul etmeye istekli olmanız gerekiyor.

İstediğiniz şey sadece talep etmenizi bekliyor.

İmgeleme de gerçekleşmesini istediğiniz şeyin olması için düş gücünüzü kullanırsınız.

Sonra, nesnel bir gerçek olana dek bir başka deyişle, düşlediğiniz şeyi elde edene dek bu fikir ya da resme düzenli bir biçimde odaklanmayı ve pozitif enerji vermeyi sürdürürsünüz.

Enerji manyetiktir. (Mıknatıs özelliğine sahiptir)

Enerjinin yasalarından biri de şudur belirli bir niteliğe ya da titreşime sahip enerji kendisine benzer bir nitelik ve titreşime sahip enerjiyi çekme eğilimindedir.

Düşünce ve duygularda manyetik enerjiye sahiptirler bunun sonucu olarak da benzer yapıdaki enerjiyi kendilerine çekerler. Bu prensibi uygulamada da görebiliriz; örneğin, bazen az önce düşünmekte olduğumuz kişiyle 'tesadüfen' burun buruna geliriz ya da 'işimiz rast gider' ve o anda gereksindiğimiz bilgiyi içeren bir kitabı elimize alırız.

Şekil fikri takip eder:

"Akşam yemeğini hazırlamam gerek" diye düşünürsünüz. Bu fikir yemeğin hazırlanmasından önce gelir.

Düşünce hızlı hafif değişken akışkan bir enerji şeklidir. Fikir bir proje gibidir; o, gerçekleşecek şeklin bir görüntüsünü yaratır; bu görüntü sonra, fiziksel enerjiyi manyetize ederek ve yönlendirerek bu şekle akmasını sağlar ve en sonunda da fiziksel dünyada onu tezahür ettirir.

Önce arzu ettiğiniz herhangi bir şeyi düşünün. Bu alıştırma için kolayca gözünüzde canlandırabileceğiniz basit bir şey seçin. Bu sahip olmak istediğiniz bir nesne, gerçekleşmesini arzuladığınız bir olay, içinde bulunmaktan hoşlanacağınız bir durum ya da geliştirmek istediğiniz bir yaşam koşulu olabilir.

Kimse tarafından rahatsız edilmeyeceğini sessiz bir yerde rahat bir biçimde oturun ya da uzanın. Tüm bedeninizi gevşetin. Ayak parmaklarından başlayarak kafanıza dek her adalemizin teker teker ve sırayla gevşediğini tüm gerginliğinizin akıp gittiğini düşünün. Yavaşça ve derin biçimde karnımızdan soluk alıp verin. Ağır 10'dan 1'e kadar sayın ve her sayışta daha derinden gevşediğinizi hissetmeye çalışın.

Kendinizi gerçekten gevşemiş hissettiğinizde arzuladığınız şeyi zihninizde canlandırmaya başlayın. Eğer bu bir obje ise kendinizi obje ile birlikteyken, onu kullanırken, arkadaşlarınıza gösterirken, onu hayranlıkla bakarken imgelerin.

Eğer bu bir durumu ya da olaysa kendinizi bu durum ya da olayın içinde görün ve her şeyin istediğiniz gibi geliştiğini hayal edin. İnsanların neler söylediklerini ya da bu sahneyi daha canlı kılacak herhangi bir ayrıntıyı imgeleyebilirsiniz.

Şimdi fikri ya da imgeyi zihninizde öylece tutarak sesli ya da sessiz kendinize son derece olumlu yapıcı bildirimlerde bulunun.

"İşte ben, harika bir hafta sonu geçiriyorum ne güzel bir tatil" ya da

"Artık ...... ile mutlu bir ilişkimiz var birbirimizi gerçekten anlamayı öğreniyoruz."

Onaylama denen bu olumlu ifadeler yaratıcı imgelemenin çok önemli bir parçası.

İmgelemenizi daima aşağıdaki gibi şu kesin bildirimle bitirin.

Bu ya da daha iyi bir şey, benim için ve ilgili herkesin en yüksek iyiliğini adına tümüyle doyum verici ile uyumlu yollarla gerçekleşiyor.

Hedefinize odaklanırken onunla ilgili olumlu yüreklendirici şeyler düşünün. Bu arada kendinize olun bu bildirimlerde bulunun; elde etmek istediğin şeyin var olduğunu size geldiğini ya da gelmekte olduğunu söyleyin. Olumlu bildirimlere "onaylamalar" denir.

Hedefinize ulaşıncaya ya da artık ulaşma arzusu duymayıncaya dek bu yöntemle çalışmayı sürdürün.

Eğer artık hedeflediğiniz şeye ilginizi yitirmişseniz bu ona yeni bir bakışla bakmanın zamanının geldiğini göstermektedir.

Kaynak: Shakti Gawain/Yaratıcı imgeleme

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Horace Mann demiştir ki; Alışkanlık, bir halata benzer. Her gün bir lifi örer ve sonunda, onu koparamayacak kadar güçlü yaparız. Her gün bu olumlamayı tekrar ettiğimizde bilincimiz ve bilinçaltımız değişecektir.

Eski yılın -hatta yılların- kirini pasını, tortularını atıp arınarak tertemiz bir bilinç ve enerji ile girelim yeni yıla...

Olumlama:

Bugünden itibaren kendimle bir anlaşma yapıyor ve bundan sonra hayatında mutlu olmayı seçiyorum.

Bilerek ya da bilmeyerek alt ve üst bilincinde oluşturduğum tüm gereksiz ve negatif düşünce kalıplarını iptal ediyorum.

Bunların yerini sevgi ile dolduruyorum içimde kötü ve negatif düşüncelere yer yok.

Farkında olarak ya da olmayarak kendinde yarattığım bütün engellemeleri iptal ediyorum.

Yolumun sevgi ile açılmasını talep ediyorum.

Ben sevgide, güvende ve dengedeyim.

İhtiyacım olan her şey bana sevgi ile sunuluyor ve ben sevgi ile şükür ederek kabul ediyorum.

Her yeni güne Neşe ve sevinçle başlıyorum.

Her yeni günün başında mutlu olmayı seçiyorum.

Bugün ve her gün sağlığım durmadan daha iyiye gidiyor.

Evrenin sonsuz bolluk ve bereketi içindeyim.

Ben kendimi tam olduğum gibi seviyor ve kabul ediyorum.

Neşeli mutlu ve özgürüm.

Zihnim ve bedenim kusursuz bir dengede

Sağlıklı ve uyumluyum.

Geçmişi affediyorum ve serbest bırakıyorum.

Bütün bunları bana yaptıran Allah'a şükrediyorum teşekkür ediyorum.

Yanlışlarım için şükrederim çünkü onlar sayesinde öğreniyorum.

Şükrettikçe sağlıklı oluyorum ve gücüm artıyor.

Şükrettikçe çevremde yüksek nitelikli bir alan yaratıyor ve bütün yüksek nitelikli araçları kendime çekiyorum.

Mutluluğu gücü, sevgiyi, neşeyi yaratacak araçları kendime çekiyorum.

Ben kendimi seviyorum.

21 gün boyunca hiç ara vermeden her gün tekrar edin.

(Tekrarlar, nöronlar arasında daha güçlü bağlantılara yol açar ve beyin bu daha derin yollara çok önem verir. Kısaca bilinçaltınıza sürekli “ben iyiyim” dediğinizde beyninizde bir dizi nöron oluşturursunuz. Bunu tekrarlayıp inanırsanız beyniniz bunu sizin için gerçekleştirebilir.)

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyip yine de sağlıklarını yitiren insanlar görmüşsünüzdür.

Aldığınız sağlığın karşılığında minnet vermek hayati önem taşır.

Sağlığınız için minnettar olduğunuzda yalnızca şimdiki sağlığınızı korumakla kalmayıp aynı zamanda size sağlık akışını artıracak sihri de harekete geçirirsiniz. Küçük ağrılar, lekeler, yaralar ya da izler sihirli bir şekilde kaybolmaya başlar. Enerjinizin canlılığınızın ve mutluluğunuzun önemli ölçüde arttığına tanık olursunuz.

Eğer üzerinizde bir ağırlık varsa bir hayat size çaba gerektiren bir şey gibi geliyorsa ya da yaşınızdan daha genç hissetmiyorsanız o zaman azaltılmış bir sağlıklı yaşıyorsunuz demektir.

Bu canlılık kaybının en önemli sebeplerinden biri minnet eksikliğidir.

Ama bunların hepsi değişmek üzere zira artık vücudumuzun sağlığı için minnetin sihirli gücünü kullanacaksınız.

Vücudumuzun belirli bir parçası ile ilgili yazılmış her bir satırı okuduktan sonra gözlerinizi kapatın ve yazılmış satırı içinizden tekrarlayın.

Bu sırada vücudunuzun o parçası için elinizden geldiğince minnet duyun.

Unutmayın neden minnettar olduğunuzu düşünürseniz minneti daha derinden hissetmenize yardımcı olur ve minneti kadar derinden hissederseniz vücudunuzda inanılmaz sonuçlarını daha hızlı hisseder ve gözlemlersiniz.

Sağlık için Minnet Çalışması:

Bacaklarınızı ve ayaklarınızı düşünün; onlar hayatımızdaki ana ulaşım araçlarınız. Bacaklarınızı neler yapmak için kullandığınızı düşünün: onlarla dengede durduğunuzu, ayakta durduğunuzu, oturduğunuzu, egzersiz yaptığınızı, dans ettiğinizi, merdiven çıktığınızı, araba kullandığınızı ve en önemlisi yürüdüğünüzü. Bacaklarınız ve ayaklarınız evinizde dolaşmanızı, banyoya yürümenizi, içecek bir şey almak için mutfağa gitmenizi ve arabanıza yürümemizi sağlar. Bacaklarınız ayaklarınız sayesinde mağazalarda sokaklarda havaalanında ve sahilde yürürsünüz. Yürüyebilme yetisi bize hayattan zevk alma özgürlüğünü verir!

Bacaklarım ayaklarım için teşekkür ederim, deyin ve bunu içinizden hissedin.

Kollarımızla ellerinize ve gün içinde kaç tane şeyi alıp tuttuğunuzu düşünün. Elleriniz hayatınızın en önemli araçlarıdır ve onları durmadan kullanırsınız. Eliniz sayesinde yazar, yemek yer telefon ya da bilgisayar kullanır, duş alır, giyinir, tuvaleti kullanır, bir şeyleri elinizle alıp tutar ve kendiniz için her şeyi yaparsınız. Ellerinizi kullanamasaydınız işlerinizi görmede diğer insanlara bağımlı olurdunuz.

Kollarım, ellerim ve parmaklarım için teşekkür ederim, deyin.

Muhteşem duygularınıza düşünün. Tat alma duyunuz size gün içinde yemek yerken ya da bir şeyler içerken pek çok kez haz veriyor. Soğuk algınlığından bilirsiniz tat alma duyumuzu yitirdiğimizde yemek yeme zevki de kaybolur.

Muhteşem tat alma duyumuz için teşekkür ederim, deyin.

Koku alma duyumuz sayesinde hayatın güzel kokularını tecrübe edebiliyorsunuz: çiçekleri, parfümleri, temiz çarşafları, ocakta pişen akşam yemeğini, bir kış gecesi yanan odunları, bir yaz günü havasını, yeni biçilmiş çimleri, yağmurdan sonraki toprak kokusu,

Harika koku alma duyum için teşekkür ederim, deyin

Eğer dokunma duyumuz olmasaydı, sıcağı soğuktan, yumuşağı sertten ya da pürüzlü pürüzlüden ayırt edemezsiniz. Asla nesnelere dokunamazsınız ya da sevginizi fiziksel yolla ifade edip karşılığında fiziksel yolla sevgi alamazsınız. Dokunma duyumuz sevdiklerinize sarılmanıza onlara dokunmanıza olanak tanır. Ve bir insanın elinin dokunuşunu hissetmek hayattaki en değerli şeylerden biridir.

Dokunma duyum için teşekkür ederim, deyin

Gözlerinizin nasıl mucizeler yarattıklarını düşünün. Onlar sayesinde sevdiklerinizin ve arkadaşlarınızın yüzlerini görebiliyor, kitap, gazete ve e-postalarınızı okuyabiliyor, televizyon izleyebiliyor, doğanın güzelliğini ve en önemlisi hayattaki yolunuzu görebiliyorsunuz. Bir saatliğine gözlerinizi bağlayın ve normalde yaptıklarınızı yapmayı deneyin o zaman gözlerimizin değerini daha çok bileceksiniz.

Her şeyi görmemi sağlayan gözlerime teşekkür ederim, deyin

Kendi sesinizi ve başkalarını seslerini duymanızı, onlarla konuşmanızı imkân veren kulaklarınızı düşünün. Kulaklarınız ve işitme duyumuz olmadan telefon kullanamaz, radyo dinleyemez, müziği, sevdiklerinizin konuşmalarını ya da dünyanın seslerini duyamazsınız.

İşitme duyum için teşekkür ederim, deyin

Eğer beyniniz olmasaydı, tüm bu duyularınızı kullanamazdınız. Beynimiz tüm duygularınız aracılığı ile saniyede bir milyon mesajı algılar hayatı algılamamızı ve tecrübe etmenizi sağlayan beynimizdir ve dünya üzerinde onu taklit edebilecek bir bilgisayar teknolojisi yoktur.

Beynim ve muhteşem zihnin için teşekkür ederim, deyin.

Sağlığınız, vücudunuz hayatınız için 7/24 durmaksızın çalışan milyonlarca hücrenizi düşünün. Teşekkür ederim, hücrelerim, deyin. Hayatınızı devam ettiren organlarınızı düşünün. Vücudunuzdaki her şeyi durmadan filtreden temizleyen ve yenileyen organlarınızı. Onlar bunu sizin düşünmenize bile gerek kalmadan otomatikman yapıyor. Mükemmel şekilde çalıştığınız için teşekkür ederim organlarım, deyin.

Ama vücudunuzdaki her bir duyudan sistemden, işlevden ve organdan en mucizevi ise şüphesiz kalbinizdir. Kalbiniz diğer tüm organlarınızın hayatını yönetiyor, çünkü vücudumuzdaki her bir sisteme hayat akışını o sağlıyor.

Güçlü ve sağlıklı kalbim için teşekkür ederim, deyin.

Şimdi bir kâğıt parçası ya da kart alıp üzerine büyük harflerle yazın.

SAĞLIK ARMAĞANI BENİ CANLI TUTUYOR.

Kâğıdı alın ve bugün sıklıkla görebileceğiniz bir yere koyun.

Bugün en az 4 değişik zamanda kâğıtta yazan cümleye bakın da onu çok yavaş okuyun her bir kelimeden sonra duraksayıp sağlık artmağınınız için minnet duyun.

Sağlığınız için minnet duymak sağlığınızı korumanız için şarttır ama aynı zamanda sağlığınızın giderek artan bir hayat enerjisi ve şevk ile daha da iyileşmesini garantiler.

Kaynak: Magic/ Rhonde Byrne

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

"Sabah uyandığında, hayatın ve gücün için sabah ışığına Teşekkür et. Yiyeceğin yemek ve yaşam sevincini için teşekkür et. Teşekkür etmek için bir sebep göremiyorsan hatayı kendinde ara.

Shawnee kızılderililerinin reisi

Antik efsanelere göre bir insan Sihri hayatına getirmek için önce 'sihirli kelimeleri' söylemelidir. "Teşekkür ederim"

Size bu iki kelimenin hayatınıza ne kadar büyük önem taşıdığını anlatamam.

Nankörlük ettiğimizde, minnet duymadığımızda sadece alırız. Hayattaki her şeyi çantada keklik sayarız. Bu şekilde davrandığımızda istemeyerek kendimizden almış oluruz. Çekim yasası benzerler birbirini çeker der. Dolayısıyla eğer bir şey için minnet duymazsak sonuçta bizden bir şeyler alınacak demektir. Unutmayın kimde minnet yoksa o kadın ya da erkeğin elindekiler ondan alınacaktır.

Kur'an'da minnettarlıkla ilgili şöyle der:

Aşağıdaki pasaj ise kutsal metinlerdeki Matta İncilinden alıntıdır:

Tıpkı mıknatısın metali çekmesi gibi minnetinizde manyetiktir ve ne kadar çok minnet duyarsanız daha çoğunu çekersiniz. Bu evrensel bir kuraldır.

Ve Sihirli formül şudur:

Sihirli kelimeleri, "teşekkür ederim" bilinçli olarak düşünüp söyleyin.

Sihirli kelimeleri, "teşekkür ederim" daha bilinçli düşünüp söyledikçe daha çok minnet hissedeceksiniz.

Minneti bilinçli olarak düşünüp hissettikçe daha çok bolluk bereket elde edeceksiniz.

Hayatta size verilenler için şükretmeniz gerektiğini pek çok insandan duymuşsunuzdur. Ama elinizdekilere şükretmenin onların kıymetini bilmenin yapabileceğiniz en güçlü alıştırmalardan biri olduğunu ve tüm hayatınızı değiştirebileceğini fark etmemiş olabilirsiniz.

Ne kadar küçük olurlarsa olsunlar, sahip olduklarınız için minnet duyduğunuzda o şeylerin hemen arttığını göreceksiniz. Ne kadar az olursa olsun paranız için minnet duyarsanız maddi durumunuz mucizevi bir şekilde iyiye gider. Eğer bir ilişki için minnet duyarsanız onun daha da güzelleştiğini görürsünüz. Eğer işiniz için minnet duyarsanız o hayallerinizdeki iş olmasa bile bazı değişikliklerle daha çok zevk alacağınız bir iş haline gelecek ve karşınıza birden kariyer fırsatları çıkmaya başlayacak.

Aksi takdirde, eğer elimizdekileri şükretmiyorsak kazara hayatımızdaki olumsuzlukları saymak gibi tuzağa düşebiliriz. Diğer insanları eleştirip yargılarken, trafikten kuyruk beklemekten, gecikmelerden, devletten, yeterince paramız olmadığından ya da havadan yakınırken hep olumsuzlukları sayıyoruzdur. Olumsuzlukları saydığımızda artarlar ama bundan da önemlisi saydığımız her olumsuzlukta birlikte yolumuzda çıkacak olumlu şeyleri de yok ederiz. Ben ikisini de denedim hem elindekilerin kıymetini bilmeyi hem de olumsuzlukları saymayı ve sizi temin ederim elindekilerin kıymetini bilmek hayatınıza bolluk bereket getirmenin tek yolu.

Sabah ilk iş ya da gün içinde mümkün olduğunca erken elinizdekileri şükredin. Bunların ister elde ister bilgisayarda bir listesini yapın ya da tüm nimetlerini bir arada tutmak için özel bir günlük kullanın. Bugün hayatta minnet edeceğiniz şeylerden oluşan 10 maddelik bir liste yapacaksınız.

Minnetin sihrinin sizin duygu miktarınıza bağlı olduğunu unutmayın.

Dolayısıyla listenizdeki her bir madde ile birlikte onun için neden minnettar olduğunuzu yazın.

İşte listenizi hazırlarken kullanabileceğiniz bazı fikirler:

....sahip olduğum için minnettarım, çünkü....

....İçin çok mutlu ve minnettarım çünkü....

....İçin tüm kalbimle teşekkür ediyorum çünkü....

....şükrediyorum çünkü....

10 maddelik listeniz bitirdikten sonra geriye dönüp her birini ya içinizden ya da yüksek sesle okuyun. Her maddenin sonuna geldiğinizde sihirli kelimeleri 3 kez söyleyin.

Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim.

Ve her bir nimet için mümkün olduğunca çok minnet hissedin.

28 gün boyunca bu sihir alıştırmasını tekrarlayın

Böylece tüm hücrelerinizi ve bilinçaltınız onunla doldurabileceksiniz ancak o zaman hayatımız tamamen kalıcı olarak değişecek.

Eğer arada bir gün kaçırırsanız büyük olasılıkla o ana dek yaptıklarınızın ivmesini kaybedersiniz. Sihri azaltmadığınızdan emin olmak için başa dönün en baştan başlayın.

Kaynak: Magic/ Rhonde Byrne

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Bizler canlı maddenin içinde sıkışmış ışığız. En dış katmanda fiziksel bedene yakıt sağlayan enerji bulunur.

Hepimiz fiziksel bedenimizi saran ışıltılı enerji alanına sahibiz.

Bedeninizin etrafında, kollarınızın genişliğinde mavi, yeşil, kızılımsı mor ve sarı renklerde titreşen yarı saydam çok renkli bir küre ile sarılı olduğunu hayal edin. Bu yaşam gücü haznesi sağlığımız için kanın taşıdığı besinler ve oksijen kadar elzem bir canlı enerji denizidir.

Bu elzem yakıtı takviye ederek sağlığımızı ve canlılığımızı koruyabilir aktif ve sağlıklı geçireceğimiz yılları uzatabiliriz.

Bu ışıltılı enerji alanı, nasıl yaşadığımızın, yaşlandığımızın, şifalandığımızın ve ölebileceğimizin şablonunu içerir.

Işıltılı enerji alanı çevresel ve duygusal kirliliğin bir sonucu olarak zehirli hale geldiği zaman çakralar tıkanır. Bu pistonlarına kirli motor yağı bulaşmış bir makineye benzer. Çakralar bu kalıntıları biriktirir ve ağır dönmeye başlar böylece enerjimiz olmaz, çabuk bunalır ve sinirleniriz.

Duygusal veya fiziksel stres altında olduğumuz zaman bu rezervleri hızla tüketiriz. Depolarımızdaki yakıt tehlikeli ölçüde azalır. Işıltılı enerji alanımız bir pil gibi kendini yenilemesi gerekir. Yaşadıkları travmatik bir olaydan sonra -mesela bir evliliğin yıkılmasından veya sevilen birinin kaybedilmesinden sonra- aniden yaşlanan insanları hepimiz görmüşüzdür. Işıltılı rezervleri ne kadar iyi koruduğumuz ve yenilediğimiz ne kadar uzun ve sağlıklı yaşayacağımızı belirliyor gibi görünüyor.

Işıltılı enerji alanında hiç hastalık izi yoksa kişi hasta olunca büyük bir hızla iyileşir. Öte yandan hastalık izleri bağışıklık sistemini baskılayabilir ve bir hastalığa yakalandığımızda sağlığımızı geri kazanmamız aşırı uzun sürebilir. Hiçbirimiz günler ve haftalar içinde iyileştirebilecekken hastalıktan kurtulmak için aylarımızı vermek istemeyiz. Hastalığın başlamasına yol açan olumsuz izi sildiğimiz zaman, bağışıklık sistemi hızla bu hastalığı yok edebilir.

Psikolojik şifalanma bir izin içinde hapsolmuş duygusal enerjiyi serbest bırakmamıza yardım ederek buna neden olan acı verici olayı anlamamızı sağlar. Fakat onun zihinsel olarak anlamak bunun altında yatan izin silmez. Sanki bir kesik temizlenmiş ama sarılmamış gibidir. Haftalar veya aylar içinde duygusal enerji tekrar izin etrafında toplanır ve onu yeniden harekete geçirir. Uzun zaman önce şifalandığımızı sandığımız psikolojik konuları o çirkin yüzlerini yeniden gösteri ve yıkıcı davranışlar yeniden ortaya çıkar. Aydınlatma yöntemi ile izin etrafındaki enerjiler yakıldıktan sonra altta yatan izler silinir. Artık karbon kopya da o eski gerçekte yeniden organize edecek bir model kalmamıştır.

Çakralar ışıltılı enerji alanındaki izlerde bulunan geçmiş travmaların ve acıların bilgisini sinir sistemine iletir. Onlar nörofizyolojimizi şekillendirir, ruh halimizi ve duygusal ve fiziksel esenliğimizi etkiler. Çakralar aynı zamanda bütün insan davranışlarını düzenleyen iç salgı bezleriyle bağlantılıdır.

Işıltılı enerji alanımızdaki rezervleri artırmanın bir yolu çakralarımızı temizlemektir.

İlk adım çakrada kabuk bağlamış olan tortuyu ve enerji kalıntılarını yakmaktır.

Bu enerjileri bir çakrada aynen bir kesiği temizlediğimiz gibi temizlemeliyiz. Bir yerimizi kestiğimiz zaman hemen o bölgeyi yıkarız çünkü pisliğin içeriye girmesine izin verirsek iltihaplanır ve iyileşmez. Işıltılı enerji alanında da aynı süreç gerçekleşir. Tek fark bir kesiği su ve sabunla temizlerken bu karanlık enerjileri ateşle temizleriz.

Aydınlatma yöntemi bir izin etrafında hapsolmuş enerjileri yakar ve ışığa dönüştürür. Yani imajinasyon (hayal etme) ile bir ateş topu hayal ederek o bölgede tüm dengesiz toksik enerjilerin yakılarak temizlendiğini evrene yolladığınızı sevgiye dönüştüğünü imgeliyoruz.

Bir çakradaki toksik enerjiler yakıldığı zaman o çakranın doğal tohumları büyüyebilir. Artık kanımızda korku yaşamadığı zaman şefkat çiçeklenir; artık bir çakramızda kıtlık olmadığı zaman evrenin engin sevgisini deneyebiliriz. Artık çakramız da keder olmadığı zaman dünyayı değiştirebiliriz. Işıltılı mimarimiz değişir. Değişim önce çekirdek enerji seviyesinde gerçekleşir ve sonra zihin onu kavrar.

Çakrayı dengelemek

Bu sabahları duş alırken yapılır. Sol elinizi omurgamızın altında tutun ve sağ elinizi teninizin 5-6 parmak üstünde tutarak bir çakrayı arayın. Parmak uçlarınızla bir daire çizerek çakrayı 3 veya 4 kez saatin ters yönünde çevirin. (bedeninizin saatin ön yüzü olduğunu hayal edin) parmaklarınızı su ile temizleyin. Bu çakranın duvarlarını, yapışmış tortuyu ve toksinleri atar. Bunu birinden diğerine geçerken parmaklarınızı su ile temizleyerek 7 çakrada tekrarlayın. Çakraların üstündeki yoğun pamuk helva gibi enerji hissetmeye çalışın. Şimdi birinci çakranıza geri dönerek onu saat yönünde 3 veya 4 kez döndürün. Bu egzersiz her bir enerji girdabının en iyi frekansta dönmesinde sağlayarak çakraların hızını artırır.

Artık temiz bir çakra ışıltılı enerji alanındaki rezervleri yeniden doldurmak ve sağlığımızı korumak için doğal enerjiyi çekebilir.

Kaynak: Şaman şifacı Bilge/ Dr Alberto Villoldo

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL

Çin tıbbı bir yandan çok da duygusal davranmayın derken diğer yandan da duygularınıza gem vurmayın der. Peki bu "altın ortalamayı" ya da dengeyi nasıl tutturacağız. Bunun cevabı hayatın doğal akışı içerisinde ortaya çıkan tüm duyguları kabullenmektir. Bu duyguları kontrollü bir biçimde ifade etmeniz altlarında kalıp boğulmayacağınız anlamına gelir.

Duyguyu kabullenin.

Duygunuzun farkına varın ve adını koyun, örneğin "endişeli hissediyorum" deyin. Bu duyguya sahip olmaya hakkınız olduğunu savunun.

Duygunun yönünü değiştirin.

Genel geçer yöntemlere başvurup bunu gülerek şarkı söyleyerek ya da dans ederek yapabilirsiniz.

Daha belirli bir yöntem için "1 dakikada imdada yetişen nefes rutinini", "Çin gülümseme nefesleri tekniklerini", ya da hissettiğiniz ile ilgili organ önerdiğiniz "altı iyileşme sesi"nden uygun olanını kullanabilirsiniz. Bu organın bulunduğu alana "hafif vuruş" da yapabilirsiniz.

*Bir dakikada imdada yetişen nefes rutini

Oturun uzanın ya da ayakta durun; artık nasıl rahat hissediyorsanız. Burnunuzdan nefes alın ve ağzınızdan hızlıca verin, bunu yaparken de dilinizi dışarı çıkartıp "Haaaaa" diye ses çıkarın. Bu kesik kesik nefes aldığımız için ciğerlerinize birikmiş kirli havayı temizler. 3 kere tekrarlayın.

Gözlerinizi kapatarak beşe kadar sayın ve burnunuzdan nefes alın sonra da 5'e kadar sayarak burnunuzdan nefesinizi verin. Oksijeni derinlere çektiğinizi göğüs kafesinizi ta karnınızın altına kadar içiniz hava ile doldurduğunuzu düşünün.

*Altı iyileşme sesi

Nefesinizi uzun uzun verirken sesi de çıkarın bunu yaparken sese karşılık gelen organı ya da organın bulunduğu bölgeyi düşünün. Buraya mutlu pozitif hisler yollayın ve eskimiş kötü enerjinin sis misali dağıldığını hayal edin. Her organ için bunu 5 kere tekrarlayın ideal sonuç için 3 set yapın.

1. Ciğerlerimiz için sssssss.

2. Böbrekleriniz için çuuuuuu.

3. Karaciğeriniz için şııııııııııı.

4. Kalbiniz ve ince bağırsağınız için haaaaaa.

5. Mideniz sağlığınız ve pankreasınız için huuuuuuu.

6. San jiao (üçlü ısıtıcı) - bu kabaca bu gövdenize denk gelir- hörrrrrrr.

Gülmenin en iyi ilaç olduğunu söyleriz, gülme ile açığa çıkan titreşimlerin vücudunuz üzerinde hem duygusal hem de fiziksel iyileştirici etkileri vardır. Vücut kendiliğinden ortaya çıkan gülmeyi de zorlama gülmeyi ayırt edemez.

*Hafif vuruş

Vücudumuza fazla germediğiniz yumruğunuzu hafifçe vurursunuz. Qi akışınız hızlanır. Anında bir canlılık hissine kavuşursunuz. Eğer bunu nazikçe yaparsanız son derece rahatlatıcı olduğunu görürsünüz. Araştırmalar bu tekniğin hem akıl sağlığı hem de bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermiştir.

Vücut uzuvlarına hayatı organlarımızın üzerine nazik ve yavaşça vuruş uygulayarak yaşlı hasta ve hasarlı hücreleri tümüyle yok edebiliriz.

Vücut kendi kök hücrelerini yollayarak cildi organları bezeleri ve tüm vücut parçalarını onarır ve yeniler.

Düzenli alıştırma yapın.

Teknik son derece basit gibi görünebilir ama bunu yapmamız lazım.

Eğer sık sık içine düştünüz bir duygu ise her gün bu duygunun yönünü değiştirmeye yönelik alıştırma yapmalısınız.

Duygusal acil yardım

Size özellikle huzursuz eden bir duygunuz varsa Mantak Chia bu etkili duygudan kurtulma tekniğini önermiştir.

1- Kendinize bu duygunun sizi kötü bir insan yapmadığını bu durumdan öğrendikleriniz ve kendinizi geliştirebileceğinizi söyleyin.

2- Sizi rahatsız eden duyguyu düşünün bunu açığa çıkarın tam olarak ne olduğunu kestire biliyor musunuz?

3- Şimdi tümüyle bu duyguya teslim olmanıza izin verin. Duyguyu büyütün ona bağırıp çağırın, ayak uçlarınıza kadar bunu hissedin.

4- Titreyin. Tüm vücudunuz en az 1 dakikalığına ciddi anlamda titretin. Duyguyu serbest bıraktığınızı vücudunuzdan kovduğunuzu hayal edin.

5- Derin bir nefes alıp verin duyguyu da bu nefesiniz ile birlikte dışarı attığınızı hayal edin. Duyguya "artık gidebilirsin" deyin.

6- Duygunun size anlatmaya çalıştığı şeyin ne olduğu üzerinde düşünün. Bu durumdan ne öğrenebileceğiniz sorgulayın. Bunu hemen de fark edebilirsiniz cevap birkaç hafta sonra da aniden kafanızda belirebilir.

Endişelenmeden yapamıyorsanız.

Baş parmağınızı diğer elinizin avucu ile gevşekçe kavrayın, yani eliniz tüm baş parmağınızı sarmalı. Birkaç derin nefes alın. Hangi eli kullandığınızı önemi yok.

Size neşe getireceğinden emin olduğunuz şeylerin bir listesini yapın.

Çin irfanı bunların kalbinize enerji açısından güçlendirdiğini düşünür.

Listenizde masaj yaptırmak gibi şaşaalı ve pahalı bir şey de olabilir ormanda uzun bir yürüyüşe çıkmak da, ancak listenin ufak şeyler içermesine dikkat edin.

Kendinizi kötü hissettiğinizde listenizdeki şeylerden herhangi birini yapın.

Kaynak: Kendini İyileştirmenin 2500 Yıllık Tarihi Yang Sheng/ Katie Brindle

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

İnstagramda: Nrlblog

Facebookta: NRL