SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Meme büyütme ameliyatı

Meme büyütme ameliyatı , genelde göğüslerin boyutunu artırmak ve aynı zamanda göğsün simetrik bir görünümünü elde etmek için meme implantların kullanılmasıdır. Ayrıca hamilelik sonrası kadınlarda oluşan göğüslerde sarkma, hacim veya doku kaybı gibi durumlarda da meme büyütme ameliyatları yapılmaktadır.

Meme Büyütme Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Meme büyütme ameliyatlarında en kalıcı çözüm ve en çok kullanılan yöntem olarak protez yerleştirme öne çıkmaktadır. Protezlerin boyutu meme ve göğüs kafesi yapınıza, beden ölçülerinize, istediğiniz meme büyüklüğü ve şekline göre seçilecektir. Elbette bu noktada hastanın beklentisi ve isteği en önemli konu olacaktır ancak doktor hastanın isteğinin uygun olup olmadığını da hastaya aktarmalıdır.

Bu tip operasyonlarda oluşturulacak kesilerin yerlerine göre farklılık arz etmektedir.

Meme başından, memenin hemen alt kısmından ve koltuk altından girilerek protez yerleştirilir. Meme de cepler hazırlanarak silikon protezler, meme dokusunun hemen altına ya da göğüs kasının altına kolaylıkla konulabilecektir. Bu tip operasyonlar çoğunlukla genel anestezi altında yapılmakta ve ameliyatın kapsamına göre 45 dakika ile 60 dakika aralığında sürmektedir.

Ameliyatın olduğu gün hastanın hastanede kalır ertesi gün ise hastaneden taburcu edilerek evine dönebilir. Evde de 3 – 4 günlük bir istirahat süresinin ardından kişi günlük yaşantısına yeniden ve sorunsuz bir şekilde dönebilmektedir.

Meme Büyütme Ameliyatı Sonrası

Meme büyütme ameliyatı sonrasında hastada bir miktar şişlik görülebilir. Fakat iyileşme süreci içerisinde bu şişlikler azalmaya başlayacaktır. Bu durum genellikle oluşan ödem sebebiyle meydana gelir. Yine ilk günlerde silikon implantlar sonrasında az miktarda ağrı da yaratabilir. Ancak bu ağrı ilk günlerde gerçekleşir ve genelde sonrasında geçer.

Yine meme büyütme ameliyatı sonrasındaki birkaç günün ardından memedeki bantlar da alınabilir. Aynı zamanda meme büyütme ameliyatı sonrasında bir süre hastanın sporcu sutyeni olarak nitelendirilen sütyenlerden kullanması istenmektedir. Bu sütyenler memenin olması gereken şekline girmesine yardımcı olur.

Zaman içinde ödemler çözüldükçe memenin şekli de gittikçe iyileşmekte ve doğallaşmaktadır. Memenin tam şeklini alması ise 4 veya 6. ayı bulabilmektedir. Meme büyütme ameliyatı sonrasında emzirme ile ilgili bir problem yaşanmamaktadır. Meme büyütme ameliyatı esnasında meme dokusu çıkartılmadığı için süt kanallarının hasar görmesi gibi bir durum da söz konusu olmamaktadır. Bu nedenle meme büyütme ameliyatı sonrasında kadınlar bebeklerini sorunsuz emzirebilirler.

Yazının devamı...

Vücut güzelliğinin en önemli unsurlarından biri olan popo estetiği

Popo büyütme sadece popoyu daha büyük hale getirmek değildir, vücudun proporsiyonunu düzeltmek ve yeniden şekillendirmektir. Burada hacmin yeniden dağıtılması, hacmin çekici olmayan bir bölgeden alınarak daha hoş kıvrımlı bir pozisyona taşınması söz konusudur. Bu perspektiften bakıldığında, çok iri bir kadın bile bir aday haline gelmektedir, çünkü daha yakından muayene edildiğinde görülür ki, büyük kaba etlerde, uygunsuz bir şekilde dağılmış olan yağ mevcutken, uygun estetik bölgelerde ise yağ hacmi eksiktir.

Soru artık kimin popo büyütme ameliyatı için aday olduğu değildir, daha çok belirli bir hasta için hangi büyütme prosedürünün en iyi seçim olduğudur.

Popo estetiğinde en çok tercih edilen yöntemi ise yağ transferi yoluyla yapılan estetik ameliyatlardır. Özellikle popoda sarkma, şekil bozukluğu gibi durumlarda başvurulan yöntemlerden biri olan yağ transferine, Brezilya tipi popo kaldırma ameliyatı da denilmektedir. Vücutta fazla yağ dokusu bulunan bölgelerden alınan bu yağ kitleleri, özellikle poponun üst kısmına enjekte edilerek daha kalkık, dik ve hacimli  bir popo görünümü elde edilecektir. Popoda görülebilecek şekil bozukları da liposuction yöntemi ile de kolaylıkla giderilebilir.

Popo estetiği ameliyatı sonrası iyileşme

hasta ameliyattan sonraki gün taburcu edilir ve beşinci günde yara ve dren muayenesi için görülür. Drenler, genellikle ameliyattan 3-5 gün sonra çıkartılır. Drenler çıkarılana dek oral antibiyotik kullanılır.

Ameliyat sonrası takip kontrolleri, ameliyatın 2. Haftasından sonra 1. ayda görülür, ardından ameliyattan 3 ay sonra ve son olarak da 6 ay ve 1 yıl sonra görülür.

İlk 2 ilâ 3 hafta için, özel hazırlanmış yastıklar ile oturması, midesi üzerine yatması, yüzükoyun pozisyonda veya ayakta durması önerilir.. Hasta, evin etrafında küçük yürüyüşlere çıkabilir, fakat yara friksiyonu ve travmasından kaçınmak için aktivitelerini sınırlaması istenir.

Ameliyatın üçüncü haftasında, hastaya oturma ve araba kullanma izni verilir ve esneme egzersizleri yapmaya teşvik edilir. Hasta ameliyat sonrasında genellikle 2 ilâ 3 hafta içinde işine geri dönebilir.

Spor salonuna dönmek ise yaranın durumuna bağlıdır. Eğer her şey yolundaysa, hasta ameliyattan 6 hafta sonra egzersizlerine kaldığı yerden devam edebilir. Eğer yarada risk varsa, idmanlara başlamadan evvel 2 ilâ 3 ay beklemek gerekebilir.

3 aydan sonra hastaya her türlü aktivite için izin verilir.

Sonuçlar ne kadar kalıcıdır?

Bu cerrahınıza da oldukça bağlı bir durum olmakla birlikte genel olarak sonuçların uzun ömürlü olduğu düşünülür. Kaçınılmaz olarak enjekte edilen yağların bir kısmı kaybolacaktır, enjekte edilen yağın yaklaşık %65-70’inin kalıcı olması umulur.

BBL’den sonra kilo alırsam ne olur?

BBL’den sonra kilo alırsanız, yağ hücrelerinde de kilo alırsınız ve bu ağırlığın nasıl dağılacağını tahmin etmeniz mümkün değildir.

BBL’den sonra gebe kalırsam ne olur?

Farklı insanlar gebelikte farklı yerlerinden kilo alırlar. Dolayısıyla, bir BBL’den sonra gebe kalırsanız – kilo almanız doğal olur. Ancak, ne kadar kilo aldığınızı denetleyebilirsiniz.

Hamilelikten sonra vücudunuz tekrar değişir, bu nedenle nasıl görüneceğiniz konusunda bir garanti yoktur. Poponuz daha da büyüyebilir ya da bir rötuşa ihtiyaç duyabilirsiniz.

BBL’den sonra iz kalır mı?

 Brezilya poposu işleminden sonra genellikle ortalama 5 mm boyunda noktasal  izler kalabilmektedir. Bu izler 1 sene içerisinde belli belirsiz hale gelebilmektedir.

 

Yazının devamı...

Aşırı kilo alıp verme sonrasında karın germe ameliyatı

Karın germe ameliyatları kimlere uygulanabilir?

Aşırı kilo alıp vermeye bağlı olarak ya da hamilelik sonrasında karın bölgesinde sarkma bombeleşme bulunuyorsa ve bunun yanı sıra karın kaslarında gevşeklik, ön kısımda diyet ve spora rağmen inatçı bir yağlanma mevcutsa, karın germe ameliyatı başarıyla uygulanabilecektir. Bunun yanı sıra karın bölgesinde çatlaklık ve sarkmalar bulunan hastalarda da oldukça başarılı sonuç alınabilir. Bu ameliyat için genellikle bayanlar başvursalar da zaman zaman benzer şikâyetlerle erkek hastalarda da bu girişimleri gerektirecek deformiteler ortaya çıkabilmektedir. 

Özellikle doğum yapmış olan hastalarda sarkmış ve elastikiyetini kaybetmiş deri dokusu kilo vermekle ancak kısmen düzelmekte hatta bazen daha sarkık bir görünüme ulaşabilmektedir. Bu hastalarda çözüm sadece fazla olan derinin alınmasıdır. Bu ameliyat için gelen kimi kişiler karnındaki fazlalıklardan rahatsız olduklarını bu yüzden istedikleri kıyafetleri rahatça giyemediklerini ifade ederler. Bu ameliyatlarda bazı hastalarda fazla olan yağ dokuları da beraber alınarak bel kıvrımının daha incelmesi ve belirginleşmesi sağlanabilir. 

Karın germe ameliyatı nasıl uygulanmaktadır?

Hastanın karın bölgesindeki fazla yağlanmanın ve deri fazlalığının çıkarıldığı ve karın kaslarının gerilerek sağlamlaştırıldığı bir operasyon şeklidir. Karın germe operasyonları, bu bölgedeki şekil bozukluklarını düzeltme amacıyla yapılan işlemlerdir; kilo verdirici ve zayıflama amacıyla yapılması yanlıştır. Ama operasyon sonrasında bir kısım yağ dokusu vücuttan çıkarılacağı için kilo verilmesi elbette söz konusu olacaktır. Vücuttan yağ çıkarılması yoluyla sağlanan zayıflama, normal diyetle verilen kiloya göre vücudunuzda fark edilir bir etki doğuracaktır.

Karın germe ameliyatları uygulandığı bölgeye göre ikiye ayrılmaktadır. Mini karın germe operasyonu sadece göbek altında kalan kısma uygulanan işleme verilen addır. Bu tür ameliyatlarda göbek deliğinin yeri değişmez. Sadece göbek altı kısımda cilt sarkması, gevşeklik ve çatlaklar söz konusu ise bu tip operasyonlarla oldukça başarılı sonuç alabilmek mümkündür.

Tam karın germe ameliyatında göbeğin yeri değişeceği için bu bölgede de bir kesi söz konusu olacaktır. Bu tip ameliyatlarda öncelikle liposuction uygulanmaktadır. Hastanın durumuna göre kalça kısmına da liposuction uygulaması gerekebilir. İç çamaşırın içinde kalacak bir yerden kesi açılarak gevşemiş kaslar birbirine dikilir ve sıkılaştırılma sağlanır. Göbek deliği altında kalan fazla deri de çıkarılacaktır.

Karın germe ameliyatı sonrasında nelere dikkate edilmesi gerekmektedir?

Hastanın ameliyat sonrası 1 veya 2  gece hastanede yatması gerekmektedir. İlk birkaç gün karın bölgesinde şişlik ve ağrılar olabilmekte ve bu durum  ağrı kesiciler ile kontrol altına alınmaktadır. Ameliyat sonrası drenler ortalama 3-5 gün içerisinde alınmaktadır. Dikişler ise ameliyattan sonra kendiliğinden eriyerek kaybolmaktadır.

Hastanın normal hayatına dönmesi iki hafta ile dört hafta arasında sürecektir. Karın germe ameliyatı sonrasında bir süre korse giymeniz istenebilir. 3 ay boyunca ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır.

Ameliyat sonrası 2-3 hafta içerisinde ilk sonuçlar ortaya çıkmaya başlar. Ancak kesin sonuçlar için en az 2-3 ay beklemek gerekir. Bu süre içerisinde yapılan işleme bağlı şişlik giderek kaybolur ve ameliyatın etkisi ortaya çıkar. Vücudun formunu alması için bir süre özel bir korse giymeniz uygundur. Kesi izlerinin incelmesi ve son halini alması altı ay ile bir yılı bulabilir.

Ayrıca ameliyat sonrası hastaların çoğunda, düzenli egzersiz ve diyetle başaralı sonuçlar yıllarca korunabilir.

 

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

Op. Dr. Gökhan Haytoğlu

Yazının devamı...

Çekici dudaklar

Kişinin yüzüne uygun doz ve şekilde uygulandığında kişiyi en mutlu eden işlem nedir diye sorsanız dudak dolgusu derim.

Dudaklar, kuşkusuz, özellikle biz kadınların yüzlerindeki en önemli ayrıntı. Hem doğal, hem de çekici görünmesi ise son zamanlarda en çok talep edilen şey oluyor. Peki hem dikkat çeken çekici dudaklara sahip olup, aynı zamanda da kişinin kendisinindir gibi doğal durması mümkün mü? Evet mümkün. Kişiye uygun olarak belirlenen dolgu dozu seanslara bölerek uygulanırsa çok daha doğal bir sonuca ulaşıyor. Ve istemediğimiz ‘ördek dudak’ görünümünden kurtulup ‘sana bir güzellik gelmiş’ görünümüne kavuşuyoruz.

Son dönemde adını sıkça duyduğumuz ‘French kiss’ dudak dolgusu ismini çekiciliği, mükemmel sonucu ve konforundan alıyor. En sevdiğimiz ve yapısal olarak vücudumuzda da bulunan hyalüronik asit dolguların güçlü antioksidan olan mannitol ile birleşmesi; dokuya son derece uyumlu ve doğal hacimli dudaklara sahip olmasını sağlamaktadır.

Dudak dolgusu için kullanılan hyalüronik asit 6-12 ay süreyle kalıcıdır. Dolgunun kalıcılığı kişinin mimik yapma alışkanlıklara, çevresel şartlara ve dolgu maddesinin yapısına göre değişir. Fakat düzenli olarak dudak dolgusu yaptıran kişilerde dudak dolgusunun kalıcılık süresinin uzadığı gözlenmektedir.

Peki biz dudak dolgusunu sadece dolgunluk vermek ve şekil düzeltmek için mi kullanıyoruz? Hayır. Farkında olmasak da yıllar içinde hacim kaybına uğrayan dudak hacmi aslında genç ve dinamik yüz hatlarının önemli bir parçası. Yani yılların izlerini sildiğimiz diğer uygulamalarda düşük dozlarda dudak dolgusunu tedavimize eklediğimizde dudak hacmini büyütmeden genç ve dinamik bir görünüme kavuşmayı sağlıyoruz.

Yani işin özü, özün sözü, dudaklar gençlik ve güzelliğin en önemli unsurlarından oluşunu yıllardır kaybetmedi; kaybedeceğe de benzemiyor...

Op. Dr. Gökhan Haytoğlu

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

www.gokhanhaytoglu.com

Yazının devamı...

J-Plasma Enerjisi

Hem erkekler hem de kadınlar, spor ve diyet uygulamaları ile inatla gitmeyen ve istenmeyen bölgelerini; sıkılaştırmak, vücutta sarkmaya ve gevşemeye başlayan bölgelerine vücut estetiğinde yeni bir teknoloji olan j-Plasma ile genç bir görünüm kazandırmak istemektedirler. Özellikle 25 ile 50 yaş aralığındaki hastalar bu grubun içerisine girmektedirler. J - Plasma genellikle yaşlanma süreci, kilo kaybı veya hamilelik sonrası cildi gevşek hastalar için de tercih edilen bir tedavi yöntemidir..

J –Plasma nedir?

J – Plasma, dokuların sarkmaya ve gevşemeye başladığı bölgelerde cildi sıkılaştırmak için helyum gazıyla birlikte çalışan yenilikçi bir radyo frekans (RF) dalga biçimi teknolojisidir. Deri ve altta yatan kas dokuları arasındaki yapıları hedefleyerek çalışır. J-Plasma tedavilerinin sonucu her zaman hedeflenen bölgelere göre daha sıkı ve daha genç bir görünüm kazandırmayı amaçlar.

Vücudun hangi bölgeleri için uygulanır?

Vücudun hemen hemen herhangi bir bölgesi J-Plasma kullanılarak tedavi edilebilir. Bu bölgeler ;
Karın bölgesi
Kalça bölgesi
Basen
Selülit tedavisi
Diz bölgesi
Uyluk bölgesinin iç ve dış kısımlarında
Boyun ve gıdı bölgesi
Sırt bölgesi

Liposuction ameliyatına J-plasma teknolojisi

J-plasma daha dramatik bir sonuç elde etmek için liposuction gibi diğer tedavilerle ile birleştirilebilir. Liposuction ve J-plasmayı birleştirerek, hastaların cildi aynı anda sıkılaşırken aşırı yağ birikimleri de çıkarılabilmektedir. Birçok hasta da bu iki tedavi yönteminin kombinasyonu kullanılarak şaşırtıcı sonuçlar elde edilebilmektedir. Liposuction, aşırı yağları giderirken J Plasma, tedavi alanı üzerindeki cildi sıkılaştırır ve gençleştirir.

J- Plasma sonrası iyileşme süreci

Hastalar genellikle 5 veya 7 gün sonrası gündelik ve iş hayatlarına geri dönebilirler. J-plasma ameliyatından sonra tam iyileşme; tedavi edilen bölgelerin boyutlarına göre değişebilmektedir. İlk hafta boyunca minimal morluklar, şişme ve kuru bir cilt görünümü oluşur. Tam iyileşme 3 ila 6 ay aralığında devam etmektedir.

Op. Dr. Gökhan Haytoğlu

Estetik ve Plastik Cerrah

www.gokhanhaytoglu.com

Yazının devamı...

Güzelliğinizi Yansıtın

Yaz aylarının sona ermesi ile birlikte , yüz bölgesine yapılacak bazı estetik işlemlerinin kış aylarında kişilerin daha dinamik ve canlı göstermesini sağlamaktadır. Bu sayede elmas dolgu uygulaması kişide ışıltı ve yenilenen bir cilde sahip olmaktadır.

Elmas dolgu, cilt nemlendirmesinin optimal seviyesini geri kazanmak , cilt elastikiyetini ve sıkılığını arttırmak için ve içerisindeki doğadaki en kuvvetli antioksidanlardan olan sorbitol içermesi de kişinin yenilemesine ve gençleştirmesine yardımcı olmaktadır.

Elmas Dolgu nasıl uygulanır?

Elmas Dolgu’nun çapraz bağsız hiyalüronik asit ve mannitol içermesi cildin üst tabakasına ince iğnelerle ile uygulanır. Uygulamaya başlamadan önce yüze aneztezik krem sürülür ve ağrı olması engellenir, sonrasında küçük enjeksiyonlar ile cildin ihtiyacı olan alanlara uygulama yapılır.

Elmas Dolgu Uygulamasının sonuçlarını ne zaman görülür?

Elmas Dolgu uygulamasının sonuçları, uygulamadan sonraki günlerde görmeye başlayacaksınız. Elmas Dolgu’nun etkisi, gözle görünür canlanma ve nem, devam eden seanslarla kendini daha iyi göstermeye başlayacaktır.

Elmas Dolgu’nun kalıcılığı ne kadardır?

Uygulamanın cildinize kazandırdığı canlılık ve parlaklık 6 ay ile 12 aya kadar devam eder. Sonuçların kalıcılığı kişinin metobolizma hızına, genetik yapısına ve çevresel faktörlere(Alkol,sigara,stress gibi ) bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Uygulama Alanları nelerdir

Cilt tonunun iyileştirilmesi
İnce kırışıklıkları giderme
Cilt elastikiyetini geri kazandırma
Cilt yaşlanma belirtilerinin giderilmesi
Boyun ve dekolte bölgesinde oluşan kırışıklıkların tedavisi
Cilde parlaklık vermesi
Kuru ve susuz kalmış ciltleri nemlendirmek
Yüz ifadeleri sırasında görünen dermal çizgileri gidermek

Op. Dr. Gökhan Haytoğlu

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

www.gokhanhaytoglu.com

Yazının devamı...

Güzelliğinizi Yansıtın

Kadın vücudunda estetik güzelliğine en çok önem verilen bölgelerden biri olan göğüsler, kadın kimliği ile pekişmiş ve dünya tarihinde bereket ve doğumun simgesi olarak görülmüştür. Meme güzelliğinin bu kadar önemsendiği ve göz önünde tutulduğunda da dolayı dünya üzerinde en çok uygulanan estetik operasyonlardan biri olan meme büyütme ameliyatları genellikle göğüslerini küçük bulan kadınlar tarafından tercih edilmektedir. Meme büyütme estetik operasyonları bunun yanı sıra göğüsleri arasında asimetriklik bulunanlar, herhangi bir nedenle memesini kaybedenler ve zamanla ya da kilo alıp verme ile göğüslerde sarkma ve içi boşalmış bir görünüm oluşması nedeniyle de uygulanmaktadır.

Meme büyütme ameliyatlarında hekimler. daha kalıcı sonuç alınan silikon implantları tercih edilerek yapılan meme büyütme operasyonları daha çok ilgi görmektedir. Meme büyütme ameliyatlarında kullanılan silikon protezler sadece bu bölge için üretilmiş, sağlığa kesinlikle zarar vermeyen, delinmeyen, memenin içine dağılmayan ürünlerdir. Silikon protezlerin içi de silikon jellerle dolu olduğu için dışarıdan herhangi bir kesici aletlerle darbede bulunulmadığı sürece delinmesi söz konusu değildir. Meme büyütme operasyonu geçirdikten sonra anne olmayı düşünen ve çocuklarını emzirmek isteyenler için de oldukça güvenilir ameliyatlardır, silikon implantlar süt kanallarına zarar vermemektedir. Bu operasyona karar veren hastalar, silikon protezlerin biçimine ve büyüklüğüne doktorlarının da görüşü alınarak karar verilmektedir. Bu protezlerin seçiminde hastanın vücut ölçüleri ve göğüs genişliği de dikkate alınarak daha doğal bir görünüm elde edilecektir. Böylelikle dışarıdan meme büyütme operasyonu geçirdiğiniz belli olmayacaktır.

Operasyon süresi ortalama 1 saat kadardır. 1 gece hastanede kalındıktan sonra ertesi gün taburcu olunmaktadır. Operasyon sonrasından itibaren 1-2 hafta içinde göğüsler tam olarak iyileşme sağlar. Göğüs şekli hemen ortaya çıkar. Meme estetiği görünümün dışında hem fiziksel hem de özgüvenin artmasına yardımcı olur.

Op. Dr. Gökhan Haytoğlu
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

www.gokhanhaytoglu.com

Yazının devamı...

Daha Zarif Bir Yüz Hattı

Yaş ilerledikçe yüze hacim veren yağ dokuları azalıyor, zamanla bu yağ dokularını yerinde tutan destek dokuları ve deri gevşiyor; sonuçta yer çekiminin etkisiyle aşağıya doğru yer değiştiriyor. Böylece dolgun olması gereken elmacık kemiklerini üzeri boşalmakta ve yüz çehresinin yapısı bozulmaktadır.

Zamanla , cilt içindeki hyalüronik asidin azalması yanaklarımızdaki gençlik elastikliğinin kaybolmasına ve sarkmaya neden olur . Yanaklardaki yağ dokusu aşağıya doğru kaymaya ve ağız köşelerinden buruna uzanan nazolabial kıvrımlara daha fazla baskı yapmaya başlıyor. Bu kıvrımlar daha fazla belirginleşiyor. Hyalüronik asit içeren yüz dermal dolguları cildin kaybettiği su ile birlikte yüze hacim kazandırarak çizgileri ve kırışıklıkları pürüzsüzleştiriyor. Böylece cilde gerekli olan elastikiyet kazandırılarak hem orta yüz bölgesi hacim kazanarak, elmacık kemikleri daha çıkık ve belirgin oluyor. Ayrıca yanaklarda lifting etkisi kazanıyor.

Uygulama süresi işlem yapılacak olan bölgeye göre ortalama olarak 15 ile 25 dakika arasında sürmektedir. İşlem öncesinde bölgeye acı hassasiyetini minimum seviyeye indirmek için lokal anestezik krem sürülür. Krem etkisini 15 dakika içerisinde gösterir. Daha sonrasında ise işleme başlanabilir.

Yüze yapılan dolgu uygulama sonrasında günlük hayata hemen dönebilirsiniz. Kalıcı olmayan bu uygulamaların etki süresi işlem yapılan bölgeye göre değişmekle birlikte 9-18 ay aralığında bir etki göstermektedir. Tekrar uygulanmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Belirli periyotlarda uygulanması durumunda kalıcılık süresinin uzadığı gözlenmektedir.

Op. Dr. Gökhan Haytoğlu

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

www.gokhanhaytoglu.com

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.