SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Leke tedavisini neden kış aylarında yaptırmalısınız?

En basit haliyle cilt üzerinde oluşan lekeler, yanlış tedavi uygulamaları, sivilceler ya da güneşten kaynaklanmaktadır. Güneş lekeleri en sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Güneş lekeleri, cildin yapısını etkileyen zararlı güneş ışınlarından kaynaklanır. Güneşten gelen UV ışınları, cilt pigmentasyonundan sorumlu olan melanositlerde artışa neden olur. Bu artışın sonunda ciltteki melanin seviyeleri yükselir ve ciltte lekeler oluşmaya başlar. Bu lekelerin yoğunluğu zaman zaman azalabilir veya artabilir.

Cilt güneşe maruz kalmaya devam ettikçe yeni lekeler oluşur ve var olan lekeler daha koyu ve belirgin hale gelir. Güneş lekesi oluşumunu etkileyen bir diğer faktör ise genetik yatkınlıktır. Güneş lekeleri, açık tenli, hassas ciltli ve genetik yatkınlığı olan kişilerde daha yaygındır. Ayrıca hormon seviyelerindeki değişiklikler ve yanlış kozmetik uygulamalar ciltte kolaylıkla lekelere neden olabilir.

Ciltteki tüm lekelerin tedavisi Thulium ile mümkün

Ciltteki lekeler en sık görülen cilt problemlerinden biridir. Ciltteki lekeler hamilelik veya diğer ilaçların kullanımı gibi birçok sorundan kaynaklanabilir. Cilt lekeleri Thulium lazer ile çok kısa sürede tedavi edilebilir. Güneş ışığı, hamilelik ve doğum kontrol hapları özellikle yaz aylarında bu lekeleri artırabilir. Son teknoloji ve onaylı Thulium lazer ekipmanının kullanımı uzman ellerde çok güzel sonuçlar alınabilir. Thulium lazer tedavisi basit, ağrısız ve tüm cilt tipleri için uygundur.

Thulium lazer ile cilt lekelerini tedavi ederken, lazer ilk olarak cilt tabakasında ortalama 100 mikron genişliğinde 30.000 mikrokanal açmak için kullanılır. Bu açık mikro kanallar sayesinde cilt için hazırlanan serum cildin alt katmanlarına ulaşabilir. Lazer yöntemiyle açılan mikrokanallar aracılığıyla özel serumun pigmentlerinin cildin alt katmanlarına doğal olarak ulaşmasını sağlayarak cilt bütünlüğünü oluşturmaya çalışır. Ayrıca cilt parlak ve doğal bir görünüme kavuşabilir. İşlem sırasında hastanın tercihine göre lokal anestezi uygulanabilir. Cilt yapısı ve leke düzeyine göre tedavi süreci belirlenir. 4 uygulamadan sonra lekeler gözle görülür şekilde iyileşir. Yan etkilerinin olmaması ve tedavi sonrası iyileşme süresinin kısa olması sıklıkla tercih edilmesinin en önemli nedenleridir.

Thulium lazer uygulamalarının en büyük avantajı seans süresinin çok kısa olmasıdır. Bir tedavi süreci, sonuçlara ulaşmak için yaklaşık 7 ila 10 dakika sürer. İşlem sırasında anestezi gerekmez ve hasta ağrı veya acı hissetmez. Thulium lazer leke için uygulanacak ise doza göre cilt üzerinde işlem sonrası oluşan kızarıklık süreside değişmektedir. Yoğun enerji uygulandığında ortalama 1 hafta kum tanesi şeklinde aşırı soyulma olmadan minik cilt döküntüleri olmakla beraber iğnesiz mezoterapi şeklinde daha düşük enerji uygulandığı için ciltte 3-4 saat içinde kaybolan sadece kızarıklık oluşmaktadır. Yüksek doz uygulamada seans aralığı 8 hafta iken düşük doz uygulamasında seans aralığı 2 haftadır.

Thulium lazer tedavisi sonrası özel bir uygulamaya gerek yoktur. İşlem sonrası cildi güneştin olumsuz etkilerinden korumak gerekir. Aksi halde güneş tekrar leke sorunlarına yol açabilir. Bu sebeple leke tedavilerinin kışın yaptırılması kişilere kolaylık sağlarken işlemden alınacak etkiyi de artıracaktır.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Dolgu hangi bölgelerde kullanılıyor?

Dolgu uygulamaları, görünüm ve sağlık sorunlarını gidermenin en yaygın yollarından biridir. Yaşlanma belirtileriyle savaşmanın ve size parlak, genç bir görünüm kazandırmak için uygulama yapılır. Sıklıkla tercih edilmesinin temel nedeni içeriğinin güvenli olması ve herhangi bir sağlık sorununa yol açmamasıdır. Dolgu işleminin yapılması için uygun olmayan kişiler ise; bağışıklık sistemi sorunları, iyileşmeyen yara izleri, şeker hastalığı ve bazı maddelere alerjisi olan kişilerdir.

Dolgu uygulanabilecek alanlar; elmacık kemikleri, çene çizgisi ve dudak belirginleştirme, dudak ince çizgileri, derin şekilde oluşan yara ve sivilce izleri, çöken gözaltının doldurulması ve dudak – burun kenarlarında oluşan çizgilerdir.

Dudak bölgesine dolgu işlemi: Yaşla birlikte dudaklar incelir, hacim ve şekil kaybeder. Hyalüronik asit içeren dolgu uygulamaları orijinal şeklini geri kazandırmak için tercih edilir.

Burun - ağız bölgesine dolgu işlemi: Zamanla yağ dokusunun kaybı ile bu bölgelerde çizgiler oluşmaya başlayabilir. Bu çizgiler kişiyi yorgun ve solgun gösterebilir. Cildi canlandırmak ve kırışıklıkları azaltmak için hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri kullanılabilir.

Yanaklar, şakaklar ve alt çene bölgesine dolgu işlemi: Yaşlanma nedeniyle bu bölgelerdeki sarkmalar için dolgu kullanılmaktadır. İşlem sayesinde kişi daha genç ve dolgun bir cilde sahip olacaktır.

Kaş düşüklüğü sorununa yönelik dolgu işlemi: Hem sağlık açısından hem de görünüm açısından kişinin yaşam kalitesi olumsuz etkilenir. Yapılacak dolgu ile kaşlar yukarı kaldırılır ve kişinin görüşü ve görünüşü iyileştirilir.

Dolgu yönteminin sıklıkla tercih edilmesinin nedenlerinden biri de uygulama ve iyileşme sürecinin çok kolay olmasıdır. İşlemden önce bir uzmana danışarak dolgu yapılacak bölgelerin belirlenmesi gerekir. İşlemde ise lokal anestezi için krem ??kullanılır ve bölgenin uyuşması beklenir. Uyuşukluğa ulaşıldığında, dolgu uygulama işlemine başlanır. Uygulama yapılacak bölgeye göre değişmekle birlikte yaklaşık 30 dakika sürer. İğne ile yapıldığı için iğne izlerinin 1-2 saat kalması normaldir. İşlemden 2 saat sonra iz kendiliğinden kaybolur. Uygulamadan hemen sonra normal hayatınıza dönebilirsiniz.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Daha şekilli bir vücut için hangi işlem tercih edilebilir?

Liposuction sanılanın aksine bir kilo verme yöntemi değil, vücut şekillendirme yöntemidir. Vücutta biriken fazla yağları yok ederek kişinin rahatsızlık duyduğu alanları azaltmak için tasarlanmıştır. Bu işlem sonucunda vücut şekillendirilir ve istenilen görünüm elde edilir. Liposuctionın kalıcı bir kilo verme yöntemi değil, destekleyici bir tedavi olduğu unutulmamalıdır.

Ameliyat sonrası kişi sağlıklı beslenmeyi ve düzenli egzersiz alışkanlıklarını yaşam düzenine dahil etmelidir. Aksi halde kişi tekrar kilo alabilir. Yağ aldırma olarak da bilinen liposuctionın amacı bölgesel zayıflamadır. Bu yöntem sayesinde bel, basen, popo, kol gibi yağ kaybına dirençli bölgelere uygulanabilmektedir.

Liposuction işlemi hakkında merak edilenler

Liposuction işlemi lokal anestezi ile başlar. Yağ dokusuna özel üretilmiş bir liposuction kanülü ile ulaşılır. Kişinin istek ve ihtiyaçlarına göre yağ miktarı alınarak zayıflama sağlanır. Bu nedenle insanlarda kilo kaybından farklı olarak lokalize incelme görülür. Günümüzde kadınlar ve erkekler farkında olmadan estetik sorunlar yaşamaktadır. Liposuction estetik kaygılardan çok sağlık sorunlarına yönelik geliştirilmiş bir cerrahi işlemdir. Bu nedenle kalıcı kilo kaybı için liposuction yapılmamalıdır. Uygulama kararı mutlaka bir uzman tarafından verilmelidir. İyileşme süreci kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Daha etkili ve sağlıklı sonuçlar için 1 ay boyunca kişiye özel korse giyilmesi önerilir. 1 ay içinde net bir etki gözlenir.

Vaser liposuction

Vücut şekillendirme yöntemlerinde tercih edilen liposuction, vaser liposuctiondır. Vaser liposuction tedavisinde yağ dokusunu şişirmek için yağ dokusuna belirli bir miktar sıvı enjekte edilir. Özel bir kanül yardımı ile şişmiş yağ dokusu ses enerjisi verilerek eritilir. Ses enerjisi kullanılarak eriyen yağ dokusu liposuction ile sıvılaştırılır ve dışarı atılır.

Vaser liposuction yapılmadan önce birtakım ön işlemler yapılmalıdır. Kişileri bu sürece hazırlamak için toksik maddelerin vücutlarından atılması gerekir. Operasyon öncesi yapılan diyetle vücuttaki toksinler atılır, operasyon daha hızlı ve kolay olur.

İşlem sürecinde nelere dikkat edilmelidir?

Toksinlerden arınmış olan vücut ayrıca önceden tüketilen gıdaları sindirmesini sağlamak ve metabolik aktiviteyi yavaşlatmak için yaklaşık 10 saat aç kalmalıdır. Bu faktörlere dikkat edilerek ve bu aşamalardan geçtikten sonra kişi ameliyata alınır. Ameliyatın süresi doktora ve hastaya uygulanan bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Ameliyattan sonra hasta doktor gözetiminde birkaç gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edilir ve taburcu olduktan sonraki ortalama 5 gün içinde günlük hayatına dönebilir.

Uygulama işlemi sırasında lokal yağ dokusuna ultrasonik ses dalgaları gönderilir, yağ yapısındaki bağlar yok edilir ve yağ dokusu eritilir. Bu sayede yağ sıvı halde çekilerek vücuda pürüzsüz bir görünüm kazandırılır. Uygulama işlemi sırasında ortaya çıkan yağlar özel bir kanül yardımı ile alınır. Bu işlemden sonra vücutta şişlik veya morluk oluşması çok daha azdır, bu da hastanın kısa sürede günlük hayatına dönmesini sağlar.

İşlem sonrası dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Bunlar; sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak, işlem sonrası korse kullanımına özen göstermektedir.

Cerrahi bir işlem olduğu için mutlaka alanında uzman ve tecrübeye sahip hekimler tarafından uygulama yapılmalıdır. Yanlış uygulamalar geri dönüşü zor sağlık sorunlarına yol açabilir.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Nazolabial dolgu nedir?

Nazolabial dolgu, burun kenarlarından ağız kenarına inen çizgilerin giderilmesi için kullanılan bir dolgu uygulamasıdır. Bu çizgiler yaşlanma, genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak zamanla derinleşerek yüz ifadelerinde değişikliklere neden olabilir; yüzde mutsuz ve üzgün ifadeler ortaya çıkabilir. Bu durumdan şikayetçi olan kişiler nazolabial kıvrım dolgu işlemini tercih ederek ifadesini olumsuz etkileyen çizgilerden kurtulabilirler. Nazolabial kıvrım dolgusu, burun kenarlarından ağız kenarlarına uzanan derin çizgilerin oluşumuna yol açan yağ kaybını ortadan kaldırır ve istenilen hacmi sağlayarak bu bölgenin derinleşmesini ortadan kaldırır.

Nazolabial kıvrım dolgu enjeksiyonları derin çizgileri gidermenin en acısız, pratik ve başarılı yoludur

Nazolabial bölge yüzde en çabuk sarkmaya meyilli alanların başında gelmektedir. Bu nedenle nazolabial bölgeye erken yaşta müdahale etmek, estetik açıdan büyük önem taşımaktadır. Bunun için yüzün gerginliğini sağlayacak lifting müdahaleleri ve elmacık kemiklerinin gereken volümün kazandırılması, nazolabial dolgu müdahalesinden önceki adım olmalıdır. Yanakların çökmesi daha fazla kırışıklık ve nazolabial bölgesinin derinleşmesini gösterir. Nazolabial dolgu özellikle her iki duruma sahip olanlar için önerilir. Bu dolgu yöntemi engelleyici bir hastalığı olmadığı sürece genç yaşlı herkes için uygundur.

Dolgu uygulamaları için en sağlıklı dolgu maddeleri hyalüronik asit içerenlerdir. Hyalüronik asit vücuttaki temel maddelerden biri olduğu için daha doğal ve sağlıklı sonuçlar sağlar. Hyalüronik asit içeren dolgu maddeleri alerjik reaksiyonlara neden olmaz, vücuda kolayca uyum sağlar ve dokuya zarar vermez.

Uygulama hakkında merak edilenler

Uygulama şekli ve uygulanacak doz, hastanın ihtiyacına göre uzman hekim kontrolünde belirlenir. Uygulama öncesi bölge dezenfekte edilir ve anestezik krem veya isteğe bağlı lokal anestezi uygulanabilir. Bu nedenle uygulama sırasında hastanın ağrı hissetmesi engellenir. İnce bir iğne veya kanül ile enjekte edilir. Diğer dolgu uygulamalarından farklı olarak nazolabial kıvrım dolgularında tek seferde maksimum dolgu yapılması tercih edilmez. En doğal ve sağlıklı sonuçlar için daha az uygulama kullanılarak yapılır. Değişiklikler için hastanın gülümsemesi ve yüz ifadeleri gözlemlenmelidir. Hastanın daha simetrik, sağlıklı ve estetik bir görünüme kavuşması için uygulama iki ayrı şekilde yapılabilir.

Uygulama yapıldıktan hemen sonra etki görülür

2 hafta içerisinde dolgu kişinin yüzüne oturarak nihai görünümüne kavuşur. Dolgunun kalıcılık süresi kişiden kişiye değişir. Tedavi edilen hastalarda gözlemlenen ortalama süre 9 ila 18 ay arasında değişmekteydi. Bu süre kişinin çevre koşullarına, dolgunun kalıcılığına ve sigara kullanımına bağlı olarak azalır veya artar.

Uygulamanın herhangi bir yan etkisi yoktur. Kızarıklık, morarma ve şişlik geçici ve normaldir. Bu sorunlar 1-2 gün içinde kendiliğinden geçecektir. Görünüşünden rahatsız olan kişiler, kızarıklık ve morlukları daha hızlı gidermek için kremler kullanabilirler. Uygulanacak dolgu işlemi kişinin tüm yüz görünümüne etkileyeceği için mutlaka uzman hekim kontrolünde yapılmalıdır.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Kırışıklıklara son

Biyolojik lifting güzellik uygulamalarına yenilik getirmek ve cilt için daha uzun süreli etkiler yaratmak için hyalüronik asit ve trehaloz moleküllerini birleştirir. Kozmetik uygulamalarda hyalüronik asit sıklıkla cildi nemlendirmek ve daha genç bir görünüm sağlamak için kullanılmaktadır. Biyolojik lifting aşısında "trehaloz", hyalüuronik asidin etkisini artırırken aynı zamanda cilde dayanıklılık da sağlar.

Aktif içerikli trehaloz yüzümüzde kullanılan hyalüronik asit bazlı ürünlerin su tutma kapasitesini artırır. Trehaloz bir enerji molekülü olduğundan, cildin hücre fonksiyonunu desteklemek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi yeniden üretmesine de yardımcı olur.

Biyolojik lifting yüze uygulandıktan sonra kırışık azaltma, cilt germe, gençleştirme ve sıkılaşma etkisi gösterir. Ayrıca diğer aşılardan daha hızlı etki eder. Bu yöntemde tüm yüz üzerinde etki yaratmak için 6 nokta tekniğini kullanır.

Hangi noktalara uygulanır?

6 nokta tekniğinde aşıların ikisi çene hattına, dördü yanak bölgesine uygulanır. Özel bir iğne kullanarak yüze uygulanır. Uygulama sonrasında ciltte kızarıklık ve kabarcıklar görülebilir. Bu belirtiler normaldir ve gün içinde kendiliğinden geçer.

Biyolojik lifting aşısının etkisi ilk kullanımdan hemen sonra etkisini gösterir. Cildin nemi artmaya başlar ve cilt yenilenmesi birkaç hafta içinde belirginleşir. Her tedavide olduğu gibi tedavi seanslarının sayısı kişiye özel belirlenir. Ancak tedavi planı genellikle 3-4 hafta ara ile 2 ila 3 kür olarak belirlenir. Bundan sonra 6-8 ayda bir tek aşı yapılması aşının etkisinin kalıcı olmasını sağlayacaktır.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Kilo verme sonrasında sarkık oluşumu birçok kişinin problemi

Ani kilo değişiklikleri, hamilelikte aşırı kilo alımı ve çoğul gebelikler karın sarkmasına yol açabilir. Bu sorunların neden olduğu sarkık veya aşırı karın görünümünden karın germe ile kurtulabilirsiniz. Karın germe hareketleri, karnın belirli bir bölgesindeki fazla yağ dokusunun çıkarılmasıdır. Bu işlem sonucunda düz, sıkı bir karın görünümüne sahip olunabilir.

Tam karın germe ve mini karın germe yöntemi

Tam karın germe: Tam karın germe yöntemi üst ve alt karın için tercih edilen yöntemdir. Hamilelik sonrası rahatsızlık veya aşırı kilo kaybı yaşayan kişiler için çok uygundur. Aynı zamanda diyet ve egzersizle karın bölgesi ile baş edemeyen kişiler de bu yöntemi tercih edebilirler. Doğum yapmayı düşünen veya kilo verebilecek kişiler için ameliyatın ertelenmesi gerekebilir.

Mini karın germe yöntemi: Mini karın germe yöntemi göbek deliği altında sarkma sorunu yaşayan kişiler için uygundur. Bu yöntemde daha kısa bir kesi tercih edilir. Bikini bölgesinden cerrahi kesi yapılır. Operasyon, orta ve alt karın bölgesindeki fazla yağlar gerdirilerek yapılır. Fazla kilolu kişilere bu yöntemi uygulayabilmeleri için ameliyat öncesi kilo vermeleri gerekmektedir. Herhangi bir kilo verme yöntemi ve ameliyatı olmadığı için kişilerin ameliyattan sonra kendilerini kontrol etmeleri gerekmektedir.

İşlem süresi yaklaşık 3-4 saat arasında değişmektedir. Ameliyattan sonra kontrol amaçlı bir gün hastanede kalınması gerekir. Ameliyat sonrası korseleri doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Ameliyattan sonraki 10 gün boyunca hastalar kontrollü bir şekilde günlük hayata dönebilir.

Karın germe ameliyatının birçok faydası vardır

Genel vücut duruşu iyileştirilir: Karın ameliyatı, gevşek karın kaslarını eski haline getirebilir ve daha sıkı görünmesini sağlayabilir. Ameliyattan sonra kişinin duruşu düzelecek ve sırt ağrısı azalacaktır.

Karın fıtığı problemlerini azaltabilir: Karın fıtığı sorunları karın dokusunun dışında ortaya çıkar. Bu sorunu yaşayan kişiler karın germe ameliyatı sonrasında oluşan rahatsızlık ve karın şişliğinden kurtulabilmektedir.

Ameliyat sonrası hakkında merak edilenler

Kişi ameliyat olmaya karar verdikten sonra ameliyata hazırlık süreci başlar. Ameliyattan önce soğuk algınlığı gibi bulaşıcı hastalıklar bulunursa ameliyat ertelenebilir. Ameliyat planlaması çok önemli bir adımdır.

İşlem alanın genişliğine bağlı olarak operasyon 2 ile 5 saat arasında sürebilir. Ameliyat sırasında karın derisi kasıktan serbest bırakılır. Bölgedeki karın kaslarındaki zayıflık veya fıtıklar tedavi edilir. Ameliyat sonrası morluk ve ödem normaldir. İlk gün yürümeye başlayabilirsiniz ancak doktorunuzun tavsiyesi üzerine yorucu egzersizlerden kaçınmalısınız. 4-6 hafta özel korse kullanılması önemlidir. Korseyi çıkardıktan 6 hafta sonra normal fiziksel aktivite başlayabilir. Tam iyileşme 6 ay ile 1 yıl arasında değişmektedir.

Unutmayın; ameliyat sonrası istenilen görüntülerin elde edilebilmesi için doktor ve danışanın birbirini tanıması önemlidir. Uygulanacak yöntem danışanın istek ve beklentilerine göre belirlenir.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Göğüslerde asimetri nasıl tedavi edilir?

Genel olarak göğüslerin büyüklükleri birbirinden farklıdır. İnsanları rahatsız etmeyen farklılıklar sorun yaratmadığı için gözden kaçabilir. Ancak memede; meme hacmi, meme başı seviyeleri, meme çap farklılıkları ve şekil farklılıkları belirgin ise kişi estetik ve sağlık sorunları yaşıyor olabilir. Belirgin bir asimetri varlığında kişi dar kıyafetler giymekten hoşlanmaz ve kendini güvende hissetmez.

Asimetrinin en sık görülen nedenleri nelerdir?

Emzirme sonrası gelişen asimetri: Doğum ve emzirme sürecinin tamamlanmasından sonra meme hacminde azalma ve sarkma görülebilir veya mevcut asimetrinin belirginleşmesine neden olabilir.

Büyük göğüslerin sarkmasının neden olduğu asimetri: Bazı sebeplerden dolayı büyük göğüsler zamanla sarkabilir. Bu sarkma meme asimetrisine neden olabilir.

Gelişimsel sorunlar: Genetik faktörlerden dolayı meme gelişimi sırasında düzensiz meme gelişimi yaşayabilirsiniz.

Tedavi bireysel ihtiyaçlara ve memenin durumuna göre yapılır. Yöntemin ana içeriği göğüsler arasındaki farklılıkları tespit etmektir. Farkı doğru hesaplamak için çok hassas ölçüm cihazlar ve hesaplar kullanılmaktadır.

Uygulanabilecek prosedürler, bir meme boyutu normal, diğeri daha küçükse yağ enjeksiyonları veya silikon implantlar tercih edilebilir. Tersi durumda ise daha büyük olan memeye küçültme işlemi uygulanarak memeler dengelenir. Sarkma durumunda ise dikleştirme yöntemi tercih edilmektedir.

Meme büyütme işlemi

Meme boyutlarının farklı olduğu durumlarda tercih edilen meme büyütme prosedürüdür. İşlem sırasında vücuttan alınan yağ hücreleri veya silikon implantlar kullanılabilir. Bu dokuların kalıcı olması için kök hücrelerin enjekte edilmesi gerekebilir. Uygun cerrahi yaklaşım ve implant tipi cerrah ile birlikte belirlenmelidir. Yaygın implant türleri; düz, dokulu, yuvarlak veya damla modelidir. Ameliyattan önce sigara bırakılmalıdır. Sigaradaki zararlı maddeler dokuları iyileşmeyi zorlaştırabilir. Genel anestezi altında yapılan operasyon yaklaşık 2 saat sürer ve operasyondan sonra 1 gece hastanede kalmanız gerekebilir.

Meme küçültme işlemi

İri göğüslü kişiler ergenlik döneminden itibaren rahatsızlık duyarlar ve bol, kamuflaj kıyafetleri tercih ederler. Ayrıca iri göğüsler fiziksel aktiviteyi zorlaştırır ve yaşam kalitesini düşürür. Meme küçültme ameliyatı sayesinde hem sağlık hem de estetik kaygılar kolaylıkla giderilebilmektedir. Ameliyatın amacı, göğüslerin kişinin vücuduna uygun büyüklükte olmasını sağlamaktır. Ameliyat genel anestezi altında yapılır ve göğüsteki dokular alınır. Lolipop veya ters T kesi yöntemi, yara izlerini önlemek için ilk tercihtir. Ameliyattan sonra bir gün hastanede yatışı gerekir. Gerekli kontroller ve pansumanlar tamamlandıktan sonra kişi hastaneden taburcu edilir. Özel bir sutyen kullanılır ve dikişler 2-3 haftada kendiliğinden erir, alınan dikişler kullanılmamaktadır. 1 hafta evde dinlendikten sonra hasta günlük hayatına devam edebilir.

Merak edilenler…

Sağlık açısından aciliyet gerektirmeyen uygulamalar için kişinin cinsel olgunluğunu tamamlamış, en az 3 yıl önce adet dönemi başlamış ve 18 yaşından büyük olması önerilir.

Bu durumun aksine “virgin hipertrofisi” denilen aşırı göğüs büyümesi olan genç kızlarda bu süreç beklemeden de ameliyat edilebilir. Ameliyattan sonra mutlaka doktorun önerdiği süre boyunca özel sutyen ve korseler kullanılmalıdır. Kişi 5-6 gün sonra günlük hayatına dönebilir. 8-10 gün boyunca ağır cisimleri kaldırmamanız ve sırt üstü yatmanız tavsiye edilir.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Yaşlanma izleri ilk olarak gözlerimizde ortaya çıkıyor!

Zamanla göz kapağı kasları gücünü kaybedebilir ve göz kapağının sarkmasına neden olabilir. Bu problem yaşlılarda daha sık görülür ve insanların yaşam kalitesini düşürebilir. Sarkık göz kapakları estetiğin yanı sıra görme bozukluklarına da neden olabilir.

Göz kapağı düşüklüğünün birden fazla nedeni olabilir

Göz kapağı düşüklüğü yaşla birlikte göz kapağı kaslarının zayıflamasının sonucudur. Yaşlandıkça göz kapaklarınızı kaldıran ve açık tutan kaslar zayıflar. Zayıf kaslar ağırlaşır ve yerçekiminin etkisi altına girer. Bazı durumlarda kas zayıflığı doğuştan olabilir.

Bazen bir gözde, bazen iki gözde de düşüklük olabilir. Sarkma tedavi edilmezse göz bebeğine kadar uzayabilir ve bu durum görüşü kısıtlayabilir. Düzenli olarak okuyup yazan kişiler, düşük göz kapaklarını daha çabuk fark edebilirler. Sağlık sorunlarının yanı sıra kas dokusu azalmaya başladıkça kişi yorgun görünebilir.

Tercih edilen tedavi cerrahidir

Göz kapağı düşüklüğü probleminin tedavisi için genel anestezi altında, küçük kesilerle yapılan ameliyatlar tercih edilebilir. Kesi açıldıkça sarkan göz kapağı kaldırılır ve zayıflayan kas güçlenir. Yaklaşık 45 dakika süren operasyonun ardından hasta taburcu edilerek günlük hayatına devam edebilir. Şişlik ve morarma belirtileri ortaya çıkabilir ancak, bu belirtiler normaldir. Tedavi gerektirmeden zamanla kendi kendine geçecektir.

Dikişler ameliyat sonrası 10. günde tedavi sürecini tamamlamak için alınır. Yapılacak işlem kişinin yüz şekline göre belirlenmeli ve mutlaka bir uzman tarafından yapılmalıdır.

Göz kapağı ameliyatlarında açılan kesilerin izleri üst kapakta tam kapak kıvrım yerindedir. Alt göz kapağında ise kirpik diplerinde kalır. Bu nedenle üst kapak olan kesiler birinci aydan itibaren görünmez, alt kapakta olan kesiler ise ikinci aydan itibaren tamamen soluklaşır.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.