SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Dekolte bölgesi meme estetiğiyle desteklenebilir!

Dekolte bölgesi, memenin sutyen tarafından kapatılmayan üst kısmını içerir. Bu alanın özelliklerini etkileyen birçok faktör vardır. Göğüsleri sarkık veya küçük olan hastalar dekolte bölgesini doldurmak isterken, büyük göğüslü hastalar dekolte bölgesini küçültmek isterler. Meme küçültme hastalarının dekoltelerinin görünümünde genellikle bir sorun yoktur.

Genellikle doğumdan sonra göğüslerin sarkması ve hacminin azalmasından sonra dekolte bölgesinde boşalma görülür. Meme dokusu azalır ve memenin üst kısmında meme dokusu yokmuş gibi görünmeye başlar. Bu hastalar destekli sutyen takarlarsa ancak göğüslerinin görünümünden memnun olurlar. Bu hastalar genellikle bedenlerinden daha büyük destekli sutyen giyerler, bu da göğüslerini daha büyük gösterir.

Dekolte bölgesi sağlamanın tek çözümü bölgeye kalıcı bir hacim vermektir. Göğüsleri büyük olan hastalarda göğüslerin ağırlığı ve dekolte bölgesi biraz boş görünebilir. Bu hastalarda meme küçültme, memenin yerçekimine bağlı olarak düşmesini engelleyebilir ve meme dokusu göğüs duvarında hafif çıkıntı yapabilir. Göğüsleri küçük veya sarkık olan ve göğüsleri boş olan hastalarda bu durum söz konusu değildir.

Dekolte bölgesine yapılan uygulamalar

Dekolte bölgesini doldurmak için silikon meme implantları ilk tercihtir. İmplant seçiminde memenin doğal sınırlarına ve meme tabanının çapına uygun boyuta öncelik verilmelidir. Göğüs implantı vücuda ne kadar büyük yerleştirilirse, dekolte bölgesi o kadar fazla doldurulur. İmplantların kasların altına ve üstüne yerleştirilmesi de dekoltenin dolgunluğunu etkileyebilir. Daha doğal bir etki isteyen hastalar için kas üstü implantlar daha doğal bir görünüm sağlayabilir. İmplantın şekli de dekolte bölgesinin dolgunluğunu etkiler.

Yuvarlak implantlar sadece göğüsleri büyütmekle kalmaz, aynı zamanda dekolte bölgesini de doldurur. Damla şeklindeki implantın görünümü normal meme çevresini görünümünü sağlar. Dairesel implantın yandan görünüşü kubbe şeklindedir. Benzer büyük hacimli yuvarlak implantlar daha dolgun bir dekolte görünümü sağlasa da damla şeklindeki meme implantları daha doğal bir meme konturu oluşturur. Damla şeklindeki meme implantları, özellikle zayıf ve meme dokusu olmayan kadınlarda daha doğal bir etki sağlayabilir.

Nelere dikkat edilmelidir?

Göğüsleri sarkık olan kadınlara silikon implant dikleştirme ameliyatı ile birlikte yapılsa bile dekoltelerindeki dolgunluk küçük göğüslü ve gergin cilde sahip kadınlarda olduğu kadar dolgun değildir. Bunun nedeni, meme sarkmasına neden olan meme derisinin operasyondan sonra biraz gevşemesi ve silikon implantın yeterince yüksekte tutulamamasıdır. Daha fazla meme dolgunluğu için daha büyük implantların yerleştirilmesi de memelerin ağırlığını artırabilir ve tekrar sarkmaya neden olabilir. Bu hastalarda amaç damla şeklinde doğal meme konturu ve dekolte görünümü sağlamak olmalı ve aşırı büyük implantların yerleştirilmesinden kaçınılmalıdır.

Dekolte bölgesini doldurmanın bir başka yolu da yağ enjekte etmektir. Yeterli meme dokusuna sahip hastalarda silikon meme büyütme işlemini istemiyorsa meme büyütme ve yağ enjeksiyonu aynı anda yapılabilir. Silikon meme implantları kadar olmasa da bu yöntem dekolte bölgesini doldurmak için kullanılabilir.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Burun ameliyatı tüm yüzümüzü etkiler!

Burun, yüzün en önemli ve belirgin organıdır. Bir kişinin ifadesinin güzel görünmesi için burnun görünümünü yüz hatlarıyla eşleştirmek önemlidir. Görünümün yanı sıra kemik ve burun kıkırdağı bükülmesi gibi sağlık sorunları da kişilerin yaşam kalitesini düşürebilmektedir. Burun ameliyatı ile kişinin sağlık sorunları giderilebilmekte ve istediği görünüme kolaylıkla kavuşabilmektedir.

Günümüzde burun estetiğinde fonksiyonel rinoplasti ameliyatı sıklıkla yapılmaktadır. Fonksiyonel rinoplasti, ameliyat sırasındaki sağlık sorunlarını çözdüğü ve görünümde istenilen değişiklikleri sağladığı için tercih edilmektedir. Fonksiyonel burun ameliyatına rinoplasti ve septoplasti denir.

Tek işlemde hem sağlık hem görünüm sorunlarını giderebilirsiniz

Fonksiyonel burun ameliyatı ile kişiler tek bir ameliyatla kişilerin sağlık sorunları ve görünüm açısından isteklerine cevap verebilmektedir. Yaygın sağlık sorunları; kemiklerin ve kıkırdakların bükülmesi, burundaki tümörler ve burun deliklerinden yetersiz hava akışıdır. Fonksiyonel burun ameliyatına uygun kişiler üç kategoriye ayrılır: Sağlık sorunu olanlar, dış görünüşünden şikayet edenler, sağlığını ve görünüşünü değiştirmek isteyenlerdir.

Ameliyat sonrası bunlara dikkat!

Ameliyattan sonra doktor kontrolünde bir gün sonra hastaneden taburcu edilebilir. Genel anestezi altında yapılan operasyon gerçekleştirilir. Ameliyattan on gün sonra hastanın iyileşme süreci tamamlanır. Ancak yaklaşık üç hafta içinde bu kişi davranışlarına dikkat etmelidir. Özellikle yüz bölgesini korumalıdır. Ameliyat öncesi ve sonrasında hasta ile doktor arasındaki ilişkiyi ve istekleri net bir şekilde belirtmek, sonucun başarısı için önemlidir. Hastalar beklentilerini açıklamalı ve uzman hekim ameliyat sonrası görünümü mümkün olduğunca detaylı anlatmalıdır. Bu sayede operasyon sonrası kişinin memnuniyeti artar.

İşlemler kişiye özel planlanmalıdır

Burun ameliyatı için hastaların beklentilerini karşılamak için birçok önemli kriter vardır. Bunlardan ilki cerrahi operasyonların hastaların istek ve ihtiyaçlarına özel olarak planlanmasıdır. Görünüm ve sağlık açısından planlanması gereken birkaç nokta vardır. Örneğin; insanların sağlıklı nefes almaları ve kendilerine uygun yüz ifadeleri vardır. Rinoplastinin temel amacı, insan yüzünün şekline uygun burun görünümünü elde etmek için burnun fonksiyonunu korumak ve iyileştirmektir. Ayrı planlanmış bir operasyonda daha gerçekçi bir sonuç elde edebilmek için kişinin yüz ve burun yapısı ve cilt durumu detaylı olarak kontrol edilmelidir. Herkesin burun yapısı ve özellikleri farklıdır. Burun ameliyatının en önemli noktası, insan yüzünün yapısına uygun burun görünümünün elde edilmesidir. Başarılı bir rinoplastide hastanın yüz hatlarına uygun simetrik ve doğal bir geçiş ve görünüm elde edilir.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

6 nokta lifting aşısı nedir? Faydaları nelerdir?

6 nokta biyolojik lifting, kozmetik uygulamalarda hyaluronik asit sıklıkla cildi nemlendirmek ve daha genç bir görünüm sağlamak için kullanılır. Biyolojik lifting aşısı, güzellik uygulamalarına yenilik getirmek ve cilt için daha uzun süreli etkiler yaratmak için hyaluronik asit ve trehaloz moleküllerini birleştirir.

6 nokta biyolojik lifting cildi genç tutar!

Biyolojik lifting aşısında hyaluronik asidin yanına "trehaloz" adı verilen başka bir molekül eklenir. İlk kez aşılama için kullanılan "trehaloz", hyaluronik asidin etkisini artırırken aynı zamanda cilde dayanıklılık da sağlıyor. Aktif içerikli trehaloz yüzümüzde kullanılan hyaluronik asit bazlı ürünlerin su tutma kapasitesini artırır. Trehaloz bir enerji molekülü olduğundan, cildin hücre fonksiyonunu desteklemek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi yeniden üretmesine de yardımcı olur. 6 nokta biyolojik lifting aşısının bileşenleri, kollajen üreten fibroblastların genç kollajen üretmesine yardımcı olur.

Nasıl uygulanır?

Biyolojik lifting aşısı yüze uyguladıktan sonra kırışıklıkları giderme, cildi kaldırma, gençleştirme, sıkılaştırma etkisini gösterir. Ayrıca biyolojik lifting aşısı diğer aşılardan farklı olarak daha hızlı etki eder. Bu yöntemde tüm yüz üzerinde bir etki yaratmak için 6 noktalı bir teknik kullanır. Bu alanlardan ikisi çene hattına, dördü yanak bölgesine uygulanır. Biyolojik lifting aşısının kullanımı çok kolaydır. Tanımlanan alana uygulamak için özel bir iğne kullanılır. Uygulama sonrası ciltte kızarıklık ve kabarcıklar görülebilir. Bu semptomların görülmesi normaldir ve gün içinde kendiliğinden geçer.

Biyolojik lifting aşısı 20 yaş üzeri herkes için uygundur!

Özellikle yüz bölgesinde elastikiyet kaybı, sarkma ve kırışıklıkları olan kişiler için aşılama en ideal yöntemlerden biridir. Cerrahi yöntemlerden korkan kişiler için bu uygun bir yöntemdir. Dolgu uygulamalarını sevmeyen ve cildi sıkılaştırmak ve lifting etkisi sağlamak için dolgu miktarını artırmak istemeyen kişiler biyolojik lifting aşısını tercih edebilirler.

Biyolojik lifting aşısının etkisi ilk kullanımdan hemen sonra etkisini gösterir. Cildin nemi artmaya başlar ve cilt yenilenmesi birkaç hafta içinde belirginleşir. Her tedavide olduğu gibi tedavi seanslarının sayısı kişiye özel belirlenir. Ancak tedavi planı genellikle 3-4 hafta ara ile 2 ila 3 kür olarak belirlenir. Bundan sonra 6-8 ayda bir tek aşı yapılması aşının etkisinin kalıcı olmasını sağlayacaktır.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Yorgun bakışlara etkili çözüm!

Kaşlar bakışlara derinlik ve anlam katar. Zamanla, kaş dokuları düşmeye başlar ve yüz bölgesinde özellikle bakışlarda yorgunluk ve yaşlanma hissi uyandırır. Düşük kaşlar, kaşların ortasında ve alın çizgisinde kırışıklıklara neden olabilir.

Yorgun bakışlara sebep olan düşük kaşlar tek gözde veya her iki gözde de görülebilir. Bazı durumlarda belli belirsiz sarkmalar meydana gelir ve bazı durumlarda sarkık kaşlar göz bebeği seviyesine kadar düşebilir. Bu ve benzeri durumlarda görme kısıtlanır ve kişi görme kaybı yaşayabilir. Zayıf kaşlar ayrıca yorgun bir görünüme neden olabilir.

Kaş kaldırmanın birçok yöntemi mevcuttur

İple kaş kaldırma yöntemi

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte birçok kaş kaldırma yöntemi geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden biri de iple kaş askılama işlemidir. Bu basit bir işlemdir çünkü ameliyat gerektirmez. Kaşlar, bu işlem için özel olarak yapılmış bir ip ile yukarı doğru hareket ettirilebilir. İşlem yaklaşık 30-40 dakika sürer ve lokal anestezi altında yapılır. İşlemden sonra dikiş kullanılmadığı için iz kalmaz.

Fokus odaklı ultrason yöntemi

Diğer bir yöntem ise fokus odaklı ultrason yöntemidir. Bu yöntemde kaş bölgesine elektromanyetik ses dalgaları uygulanır. Ses dalgaları cilt dokusunu ısıtarak kolejen üretimi artışı ve sıkılaşma ile kaş bölgesinin kendini yenilemesine yardımcı olur. Kişideki kaş düşüklüğüne göre uygulanacak seans sayısı değişiklik gösterebilir. İşlem süresi genellikle yaklaşık 20 dakika sürer.

Botoks yöntemi

Kaş kaldırmanın bir diğer yöntemi de botoks işlemidir. Botoks ile kaş kaldırma yöntemi ameliyattan korkan kişiler için oldukça uygundur. Botoks ile kaş kaldırma yönteminde süreç kaş analizi ile başlar. İşlem, belirlenen yere botoks enjekte edilerek gerçekleştirilir. Uygulama sürecinde özel bir ince uçlu iğne kullanıldığı için kişi ağrı hissetmeyecektir. İşlem sonrası kızarıklık ve şişlik müdahale gerektirmeden kendi kendine kaybolacaktır. Operasyon sonrası kaldırılan kaşlar ile düşük ve yorgun ifadesi giderilerek kişi canlı ve genç bir görünüme kavuşur.

Browlift (kaş kaldırma) cerrahi yöntemi

Düşük ve yorgun kaş görünümünün aksine kalkık kaş görünümünü elde etmek için en çok tercih edilen yöntemlerden biri de kaş kaldırma cerrahisidir. Günümüzde Bella eyes, cat eyes olarak da adlandırılır. Bu yöntemde kaşlar kaldırılır ve gözler olduğundan daha çekik görünür. Bu işlem; göz kenarlarından, kaz ayaklarından ve göz kapaklarından düşmeye başlayan kişiler tarafından tercih edilmektedir. Uygulama sayesinde kişi bu sorunlardan kurtularak istediği enerjik ve genç görünüme kavuşabilir.

Kaş kaldırma yöntemi cerrahi bir işlemdir, bu nedenle alanında uzman bir plastik cerrahlar tarafından yapılmalıdır. En avantajlı yönü iz kalmaması ve kesiğin tamamen saçlı deride kalmasıdır. Ameliyattan sonra 1 gece hastanede kalınarak ortalama 7 gün normal hayata dönülebilir.

Bu işlemleri yaptırmaya karar verdiğinizde mutlaka alanında uzman bir doktora danışmalısınız. Bu süreç tüm yüzü etkilediği için sadece gözler değil yüzün tamamı değerlendirilmelidir. Uzmanlar yüz hatlarınıza göre bir program uygulayacaktır.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Kimler göz altı ışık dolgusu tercih etmelidir?

Yüz bölgesinde en çok dikkat çeken yerlerden biri de göz altı bölgesidir. Genetik veya çevresel faktörler sonucu göz altı morlukları oluşabilir. Bu morluk ve torba benzeri görünüm rahatsızlığa neden olabilir. Özellikle yetişkinlik döneminde morluk ve torba görünümünü kapatmak için makyaj veya farklı kozmetik yöntemler kullanmaya çalışmak bu sorunun daha hızlı ilerlemesine neden olabilir. Bu soruna yönelik uygulanacak olan ışık dolgusu ile göz altı bölgesinde oluşan tüm sorunlardan kolayca kurtulabilirsiniz.

Göz altı sorunlarında en etkili yöntem ışık dolgusudur!

Göz altı çukurluklarına en etkili yöntem ışık dolgusudur. Işık dolgusu işlemi kısa sürede tamamlanır. Etkisi yaklaşık 1-2 yıl sürebilen bir yöntemdir.

Göz altı ışık dolgusu, göz altında morluk ve çukurluk olan 18 yaş ve üzeri herkesin yaptırabileceği bir işlemdir. Yetişkinlik döneminde veya yaşlılığa geçiş döneminde bu dolgu işleminden etkili bir şekilde yararlanabilirsiniz.

Etkilerini işlem sonrasında hemen fark edebilirsiniz!

Bu işlem yapıldığı andan itibaren etkisini göstermeye başlar. Uygulama süresi yaklaşık 35 dakikadır. Kişiye ve göz altındaki problemin boyutuna göre bir veya birden fazla tedavi gerekebilir. Işık dolgusu oldukça etkili ve uzun ömürlü bir yöntemdir.

Göz altı ışık dolgusu nedir?

Hyaluronik asit içeren göz altı ışık dolgusu, jel formunda enjekte edilebilir bir dolgu maddesidir. Bu dolgu sayesinde göz altı morluk ve çukurluk problemlerinden kurtulabilir, uygulama alanını aydınlatabilirsiniz. Göz altınızdaki hücreler yenilenir. Uygulamada kullanılan jel sayesinde göz çevresinde gençlik ve nemlendirme, beslenme ve güzelleşme görülür.

İşlemin kalıcılığı, kişinin yaşam tarzı ve yaşının yanı sıra dikkat edilecek hususlara gösterilen dikkat düzeyine göre de değişebilmektedir. Ancak genellikle etkisini uzun süre gösteren bir dolgu işlemidir. İşlemden sonra bir süre göz çevresinde kozmetik kullanılmamalıdır. Doktorun talimatlarına kesinlikle uyulması gerekir. Bu nedenle hayatınızda her zaman doğal olmayan kimyasal ürünler kullanmaktan kaçınmalı ve geçici olarak stresten uzak durmalısınız.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Ameliyatsız gençleşmek mümkün!

Doğuştan hacim kaybı olan veya yaşla birlikte hacim kaybeden yanaklar yüzün olduğundan daha yaşlı ve yorgun görünmesine neden olabilir. Highlight dolgu (bilinen adıyla yanak dolgusu) ile yanaklarınız dolgunlaştırılabilir, daha genç ve daha canlı bir görünüm elde edebilirsiniz.

Highlight dolgu, hyaluronik asit veya otolog yağ hücrelerinin enjeksiyonlarını içeren bir işlemdir. Doğal görünüm elde etmek için yanak tasarımı ve enjeksiyon tekniği doğru uygulanması sonuç için oldukça önemlidir. Kaybedilen hacmi yüzün orta kısmına dağıtırken doğal gerginlik ve ışık elde etmek için germe noktalarına uygulanmalıdır. Bu sayede elmacık kemiklerinin gergin görünümünün yanı sıra doğal ışık ve gölge oluşturulur. Bunun için yanaklarda 8 noktaya yada 5 noktaya da lifting amaçlı dolgu uygulanmalıdır. Bu sayede yanakların yapay şişmesi önlenebilir.

Highlight dolgu ile 15 dakikada gençleşin!

Highlight dolgusu ile derin kırışıklıklar giderilir ve elmacık kemikleri istenilen hacmi elde edilir. Yanaklar ve elmacık kemikleri arasında doğal ışık oluşturur. Bu sayede aynı anda germe, hacim ve kontur yapılabilir.

Enjeksiyonun işlemi ortalama 15 dakika sürer ve kullanılan malzemeye bağlı olarak etkisi 8 ila 15 ay arasında sürebilir. Kişinin isteğine göre işlemin etkisi azaldıkça enjeksiyon işlemi tekrarlanabilir. Lokal anestezi kullanımı ve çok ince uçlu enjeksiyon malzemelerinin kullanılması nedeniyle işlem sırasında ağrı olmaz. Herhangi bir yara izi yoktur ve herhangi bir iyileşme sürecine gerek yoktur. Yanak dolgusunun etkisi hemen görülmeye başlar ve son şekil iki hafta içinde oluşur.

Highlight dolgusu, yanaklarında dolgunluk olmayan ve genel sağlığı iyi olan herkes için uygundur. Enjeksiyondan sonra cildin hassasiyetine bağlı olarak kolayca kapatılabilen çok hafif morluklar olabilir.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Benler neden koparılmamalıdır?

Günümüzde evde steril olmayan şekillerde benlerin kopartılması yaygınlaşmaya başlamıştır. Çok tehlikeli olan bu işlem çeşitli enfeksiyon sorunlarına yol açabilir.

Zamanla koltuk altı, boyun ve çeşitli yerlerde oluşan benler insanlar için oldukça rahatsız edici bir durumdur. Bu tip benler sağlığa zararlı değildir. Ancak benlerin uzman hekim kontrolü olmadan koparılması oldukça tehlikelidir. Benlerinin görülme yerleri de tehlike arz edebilmektedir. Genital bölgede benler ortaya çıkarsa, en kısa sürede uzman hekime danışılması gerekmektedir.

Benlerin ortaya çıkmasında birçok neden rol oynamaktadır. Enfeksiyonlar, kilo kaybı, menopoz, hamilelik ve hormon seviyelerindeki değişiklikler bu nedenlerden bazılarıdır. Ayrıca zayıflamış bağışıklık sistemi ve stres de benlerin oluşmasında yol açabilir.

Benler, en çok ter bezinin olduğu yerlerde çıkar

Benler, en çok ter bezinin olduğu yerlerde çıkar. Bu yerler en çok boyun, koltuk altı ve kasık bölgesidir. Aile üyelerinde ben görülen kişilerde ben çıkma olasılığı daha yüksektir.

Benler kontrolsüzce koparılmamalı!

Benler görünüm olarak rahatsızlık vermeye başladıysa bir cilt uzmanına danışmak ve onun gözetiminde çıkarmak en sağlıklı ve tercih edilmesi gereken yoldur. Bunun aksine kişi kendi kendine ben koparma işlemi yapmaya çalışırsa çeşitli enfeksiyonel sorunlara yol açabilir. Bu sağlık sorunları farkına varılmadığında ilerleyerek kişinin hayatını dahi tehlikeye sokabilir. Alanında uzman hekimler benlerin durum ve konumunu inceleyerek kişiye en uygun olan yöntemi tercih edecektir. Ben tedavisinde sıklıkla tercih edilen yöntemler ise; CO2 lazer, radyo frekans ve cerrahi ile alma yöntemleridir.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

Yazının devamı...

Lazer ile leke tedavisi

Lekesiz ve genç bir yüz görünümü için günümüzde sıklıkla tercih edilen yöntem thulium lazerdir.

Cilt bakımı için özel bir lazer olan thulium lazer kullanıldığında, lazer cildi yenilemek için kullanılır. Bunu yaparken cilt yüzeyi herhangi bir zarar görmez. İşlem esnasında ve sonrasında lazer etkisi ile oluşan kızarıklık yaklaşık 30 dakika içinde geçmektedir. Lazer ışınlandıktan sonra cildin ihtiyacı olan bileşenler uzman hekim tarafından belirlenerek ciltte açılan mikrokanallar aracılığıyla deri altı dokulara taşınır.

Cildin sağlıklı bir görünüme kavuşmasını sağlar

Cildin ihtiyaç duyduğu bileşenler içten dışa yenilenmeye başlar. Bu sayede cilt parlaklık kazanır, siyah gözenekler temizlenir ve sağlıklı görünüm elde edilir. Thulium lazer teknolojisi, epidermis ile dermis arasındaki bölgeyi etkileyen bir teknolojidir. Cilt bakımının yanı sıra güneş lekeleri ve çillerde de sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir.

Lekelere son!

Cilt lekelerini tedavi etmek için thulium lazer kullanırken, ilk olarak lazer cilt tabakasında ortalama 100 mikron genişliğinde 30.000 mikrokanal açmak için kullanılır. Bu açık mikro kanallar sayesinde cilt için hazırlanan kokteyl cildin alt katmanlarına ulaşabilir. Cilt tonunun bütünlüğünü oluşturmaya çalışır. İşlem sırasında hastanın tercihine göre lokal anestezi yapılabilir. Thulium lazer ile birlikte kullanılır ve cilt yapısına ve leke seviyesine göre tedavi süreci belirlenir. Genellikle 4 seans tedaviden sonra lekeler önemli ölçüde iyileşir. Yan etki olmaması, tedavi sonrası kısa iyileşme süresi thulium lazerin tercih sebeplerindendir.

Ciltte lekeler en sık görülen cilt problemlerinden biridir!

Ciltte lekeler güneş ışığı, hamilelik ya da diğer ilaçların kullanımı ya da bazen doğum kontrol haplarının kullanımı gibi birçok sorundan kaynaklanabilir. Thulium lazer kullanımı cilt lekelerini çok kısa sürede tedavi edebilir. Özellikle yaz aylarında güneş ışığı, hamilelik ve doğum kontrol haplarının kullanılması bu lekeleri daha da artıracaktır. En gelişmiş ve onaylı thulium lazer ekipmanının kullanımı çok kolaydır.

Kısa sürede sonuçları gözlemleyin

Thulium lazer uygulamasının avantajı seans sürelerinin kısa olmasıdır. Bir seans yaklaşık 7 ila 10 dakika sürer. İşlem esnasında anesteziye gerek duyulmaz. Hasta ağrı veya acı hissetmez. Aynı zamanda ertesi gün sosyal hayata dönülebilir. İşlem sonrası ciltte iz, leke veya kızarıklık neredeyse görülmez. Tulium lazer tedavisi sonrası özel bir uygulama gerekmez. Tüm cilt tiplerine güvenle uygulanabilir. Mevsim fark etmeksizin her zaman uygulama yapılabilir. İşlem sonrası leke oluşma olasılığını azaltmak için güneşten korunmaya dikkat etmek gerekir.

Op. Dr. İlsun Aka

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi

www.ilsunaka.com.tr

www.instagram.com/drilsunaka

 

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.