Cinsellik ve üreme dürtüsü; her bireyin doğuştan getirdiği ilkel dürtüler arasında yer alır. Medenileşen ve dürtülerine farklı etik yargılar ve anlamlar çizen birey için bu dürtüler, daha sosyal ve duygusal anlamlara bürünerek gelişmektedir. Toplumsal etik kurallar, sosyal statü ve roller gereği kurumlaşan birliktelikler her ne kadar temelde ilkel cinsel dürtüler üzerine kurulu olsa da içerik olarak zenginleşmiştir. Bu nedenledir ki, evliliklerin sosyal ve duygusal boyutuyla birlikte dürtüsel tatmin isteyen bir gerçeği barındırır. Bu dürtü sağlıklı ve yeterli doyum vermediği zaman bazı sorunları doğurabilmektedir.

Vajinismus bir cinsel işlev bozukluğudur

Vajinismus, cinsel birleşmenin istenildiği halde gerçekleşememesi veya ağrılı/acılı bir şekilde gerçekleşmesidir. İlişkinin ve evliliğin temel ilkel dürtüsünde yaşanan bu aksama hem kadının hem de erkeğin psikolojik ve sosyolojik olarak olumsuz etkilenmesine neden olur. Özellikle vajinismusla tanışan çiftlerin bu semptomların sadece kendilerine has olduğunu düşünmek ve bireysel olarak algılamak ilk tepkiler arasındadır. Vajinismusun en sık rastlanılan cinsel işlev bozukluklarından olduğunu bilmeyen çiftler için sorgulanan ilk konu kendi cinsel kimlikleridir.

Vajinismus eşler arasında sorunlara yol açar

Erkek eş, kendini ve eşinin duygularını sorgulamaya başlar. Yetersiz, eşinin kendisini yeteri kadar sevmediği hissine kapılabilmektedir. Bu durum kırgınlık ve öfkeyi beraberinde getirebilmektedir. Kadın eşte ise eksiklik, utanç, beceriksizlik, mahcubiyet duyguları kendini göstermeye başlar. Eşe karşı hissedilen bu yetersizlik duygusu ve mahcubiyet kişiliği sindiren ve pasifize eden bir duyguyu ortaya çıkarabilmektedir. Eşinin cinsel isteğini tatmin edemeyen kadın için vajinismus, aldatılma korkusunu da ortaya çıkarabilmektedir. Bu anlamda yıpratıcı bir sürecin de sinyali verilmiş olur.

Vajinismus sosyal hayatı da etkiler

Kadın kimliğini zedeleyen ve özgüven eksikliğine yol açan vajinismus; daha da ilerleyen zamanlarda sosyal kısıtlamaları da beraberinde getirebilmektedir. Evlilik süresi uzadıkça, sosyal baskılar çocuk sahibi olunması yönünde artar. Henüz ilişki aşamasını gerçekleştirememiş çiftler için bu baskı oldukça yıpratıcı olabilmektedir. Bu beklentilere maruz kalmamak için vajinismus çiftlerinin zaman içerisinde kendi kabuklarına çekildikleri gözlemlenmektedir.

Tedaviyi ertelemekten kaçının

Tedavi ertelendikçe bu sorunlar giderek daha da kemikleşir ve evlilik ilişkileri zarar görmeye başlar. Evliliğin yanı sıra bireysel yıpranmalar da söz konusu olmaktadır. Tüm bu yaşanılan olumsuzluklar uzun vadede ciddi yaralar açabilmektedir. Bu nedenle; çok kısa sürede ve kalıcı olarak tedavi edilebilen vajinismusla yüzleşmek ve ortadan tamamen kaldırmak mümkün olduğu unutulmamalıdır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Op. Dr. Tamer Gültekin

http://www.drtamergultekin.com/

İlk geceye dair anlatılan hikâyeler, kadınların dünyasında şehir efsanelerine dönüştü. Yaşanılan olumsuz deneyimler abartılarak dile getirildiğinde “ilk gece” ye dair çarpıtılmış birçok olumsuz bilgi bilinçlerde yer işgal etmeye başlar. Kültürel olarak sürekli baskılanan kadın cinselliğinin üzerine bir de şehir efsanesine dönen ilk gece hikâyeleri de eklenince “ilk gece korkusu” birçok kadın için kaçınılmaz olmaktadır.

Korkunun temeli çarpıtılmış bilgiler

Cinselliğe dair edinilen birçok korkunun temelinde; çarpıtılmış bilgiler yer almaktadır. Toplumsal ve kültürel imajların belli bir amaçla oluşturduğu cinsellik algısı, kadınların sınırlarını daraltmakta ve sağlıklı bir cinsel hayatın yaşanmasını zorlaştırmaktadır. Bunun en bilinen örneği de; cinselliğin uzun yıllardır kadınlar için bir görev olarak kabul edilmesi ve tamamen erkek merkezli bir aktivite olarak algılanmasıdır.

Uzmana başvurmaktan çekinmeyin

İlk geceye dair korkularla en sağlıklı baş etme yöntemi; doğru bilgilendirmedir. Bilinmezlik, her insan için korku ve gerginlik kaynağıdır. Gerginlik ve stres algıda birtakım çarpıtmalara da neden olabilmektedir. Cinsel deneyimler özneldir. Her insanın algısı, duygu yoğunluğu ve ilişki dinamikleri farklıdır. Bu nedenle; başka biri tarafından edinilmiş bir cinsel deneyim başkalarına referans olmamalıdır. İlk gece deneyiminde yaşanılan olumsuzlukları genelleyerek kaçınılmaz bir son algısı oluşturmamak gerekir. Cinselliğin sağlıklı ve yetişkin her birey için doğal bir aktivite olduğu hatırlanmalıdır. Bu nedenle; ilk cinsel deneyimden önce uzmana başvurmak ve doğru bilgi edinmek önemlidir.

Korkunun sebebi vajinismus olabilir

İlk gece korkusunu aşamayan ve daha yoğun yaşayan kadınlarda; vajinismus semptomları görülmeye başlar. Birleşme korkusu olarak kendini gösteren vajinismuslarda, ön sevişme sırasında her şey normalken birleşme olacağı sırada istemsiz kasılma, bacakları kapatma, eşi itme, titreme, ağlama vb. belirtilerle kendini gösterir. Vajinismus tedavisinde; bilişsel cinsel terapilerle eşlerin anatomi ve cinsellikle ilgili doğru bilgi edinmeleri sağlanmaktadır. Davranışsal cinsel terapilerle eşlerin uyumu sağlanır ve istemsiz kasılmaların kontrol edilebilir hale gelmesi için egzersizler önerilir. Daha ileri düzeydeki semptomlar için alternatif destekleyici birçok yöntem bulunmaktadır. Vajinismus, profesyonel destek alınarak kısa sürede ve kalıcı olarak tedavi edilebilen bir semptom olduğu hatırlanmalıdır. Kalitesi yüksek cinsel yaşam, yetişkin her birey için hayat konforunu arttıran bir unsurdur. Cinsel hayatın kalitesini arttırmak ve konfor alanlarını geliştirmek ise çaba ister. Bu çabayı göstermek kişinin kendine yapacağı en güzel yatırımdır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Op. Dr. Tamer Gültekin

http://www.drtamergultekin.com/

Cinsellik algısı ve yaşayış şekli kültürden kültüre değişkenlik gösterir. Hangi kültürden olursa olsun üreme ve cinsel tatmin duygusu her insanın doğuştan getirdiği ilkel dürtülerdendir. Bu dürtünün ortaya çıkma şekli, bastırılması veya tatmin edilmesi kültürel farklılıklardan etkilenir. Geleneksel ataerkil ve manevi yönelimler açısından toplumumuzda cinsellik algısı özellikle kadınlar için dış etkenler tarafından şekillenen ve yönlendirilen bir konudur. Bu etkiler arasında kadınların cinselliği doğal dürtüsel bir dinamik olmaktan çıkararak tabular ve sınırlar içerisinde yaşamaya zorunlu hale getirmektedir. Cinsel yasaklar ve tabular içerisinde şekillenmeye çalışan kadın cinselliğini yeniden keşfetmek ve kalitesini yükseltmek için bazı ipuçlarımız var.

Cinsellikte iletişim önemli
Cinsel istek sağlıklı her yetişkin için normaldir. Cinsel istek duymak ayıp veya utanılacak bir durum değildir. Vücudunuzu tanımak için küçük keşif turlarına çıkmakla başlayabilirsiniz. Vücudunuzla barışmanız ve kendinizi beğenmeniz önemlidir. Kadın bedeni erkeklere göre daha fazla erojen bölge barındırır. Bu bölgeleri keşfetmek cinsel aktivite sırasında sizi daha kaliteli bir noktaya taşıyacaktır. Bu keşifler sırasında eşinizden veya partnerinizden destek almak ilişkinize heyecan katacaktır. Keşfedilen bölgeler hakkında eşiniz veya partnerinizle konuşmak aranızdaki cinsel bağları güçlendirecektir. Aynı şekilde eşinizin veya partnerinizin vücudunu tanımak için keşif turlarına devam edin ve konuşmaktan çekinmeyin. İletişimi güçlü çiftlerin cinsel hayatları her zaman daha avantajlıdır.

Vücudunuzu tanıyın…
Genital bölgenizi tanımak önemlidir. Kadınlar için temel orgazm organı klitoristir. Yaygın sinir uçlarından oluşan bu organın genital bölgedeki yerini keşfetmek, haz duygusunu aktifleştirmek için önemlidir. Genital bölgenizi tanımak için bir el aynası kullanıp kendinizi inceleyin. Vajinanın 1/3 lük kısmını kaplayan pelvik kasların düzenli hareket etmesini sağlayın. Kegel egzersizi olarak bilinen vajina kaslarını, idrar tut/bırak şeklinde düzenli çalıştırmak vajina içerisinde kan akışını hızlandıracak ve cinsel isteğin artmasına yardımcı olacaktır. Bununla birlikte kegel egzersizi vajinanın sıkılaşmasını da sağlayacaktır. Mastürbasyon yapmak yetişkin ve sağlıklı her bireyin hayatında olan normal bir aktivitedir. Kendi sınırlarınızı keşfetmeniz, hayal dünyanızı geliştirebileceğiniz bir imkan oluşturur. Bireysel olarak veya eşiniz/partnerinizle birlikte mastürbasyon yapmak haz duygusunu keşfedeceğiniz ve bunu nasıl yöneteceğinizle ilgili deneyim kazandıracak iyi bir aktivite olacaktır.

Profesyonel destekten kaçınmayın
Cinsel aktivitenin kalitesini düşüren en önemli etkenlerden biri de ilişki sorunlarıdır. İlişkinizde herhangi bir konuda sorun yaşıyor ve mutsuzsanız cinsel hayatınız da bundan olumsuz etkilenecektir. Eşinizle veya partnerinizle ilişki sorunlarınız varsa bunu çözmek için profesyonel destek almanız, iletişiminizi güçlendirmeniz önemlidir. Hem kadın hem erkek için öz bakım cinsel performansı etkileyen bir konudur. Vücudunuzun temizliği ve bakımı partnerinizin size daha rahat ve istekli yaklaşmasına yardımcı olacaktır. Öz bakımın eksik olduğu ilişkilerde cinsel isteksizlik görülebilmekte ve bu durum cinsel tiksintiye kadar gidebilmektedir. Cinsellik uzun bir keşif yolculuğudur. Sabırla ve merakla yapılan her keşif sizi bir basamak yukarıya taşıyacaktır. Keşfiniz sırasında karşılaştığınız dirençler veya cevabını bulamadığınız konularda uzman desteği almaktan çekinmeyin. Her birey, sağlıklı ve tatmin dolu bir cinsel hayatı hak eder.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Op. Dr. Tamer Gültekin

http://www.drtamergultekin.com/

İdrar kaçırma her yaş grubundan kadını etkileyen bir sağlık sorunudur. Menopoz ve menopoza yakın dönemlerde görülme sıklığı artmaktadır. Birçok nedeni olmakla birlikte en önemlileri; zor vajinal doğumlar, obezite, diyabet, hipertansiyon ve yaşam şekli sayılabilir.

Toplumda sık görülmesine rağmen kadınlar bu konuyu dile getirmekten veya başka bir yakınına sormaktan çekinirler ve tedavisi olup olmadığını genellikle bilmezler. Bu durum zaman içinde sosyal yaşamlarını etkiler ve evden dışarı çıkamaz hale gelebilirler. Bu durum zamanla depresyona kadar giden psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir.

Tedavisi mümkün!

Aslında idrar kaçırma, tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır ve birkaç çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan en sık görülenleri; stres ile oluşan idrar kaçırma (öksürünce, hapşurunca, ağır kaldırınca, gülünce oluşan idrar kaçırma tipi), sıkışma ile oluşan idrar kaçırma (tuvalete yetişememe şeklinde idrar kaçırma tipi) ve birde bunun ikisinin bir arada bulunduğu mixt tip idrar kaçırmadır. Bunların ayrımını jinekolojik muayene, hastanın öyküsü ve birtakım tetkikler yardımı ile yapmaktayız. Teşhis sonrası hasta için en uygun tedavi şekli seçilmektedir. Medikal tedavi, cerrahi tedavi ve lazer tedavisi idrar kaçırma rahatsızlığının tedavi seçeneklerini oluşturmakta olup hangisinin uygulanacağı ise hastanın durumuna göre karar verilmektedir.

Lazer tedavisinin avantajları nelerdir?

Lazer tedavisi, günümüzde medikal amaçla kullanılan yüksek teknolojik lazer cihazları ile yapılmaktadır. Özellikle stres ile oluşan yani öksürünce, gülünce ve benzeri durumlarda oluşan idrar kaçırma tipinde çok etkili bir tedavi şeklidir. Hastane yatışı gerektirmeyen, klinik koşullarında 45 dk'da yapılabilen ağrısız işlemlerdir. Hasta işlem sonrası günlük yaşantısına dönebilmektedir. Son derece konforlu ve etkili bir tedavi yöntemi olan lazerle idrar kaçırma tedavisi tüm dünyada yaygın olarak yapılmaktadır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Op. Dr. Tamer Gültekin

http://www.drtamergultekin.com/

Vajina, insan vücudunun diğer dokularında olduğu gibi yaşla birlikte bir takım değişimlere uğramaktadır. Bu değişimlerden en belirgin olanı bağ dokusundaki kollajen ve elastin denilen iki proteinin sentezinin azalmasıdır. Bununla birlikte nasıl ki vücudun diğer bölgelerinde (yüz, kol vs.) sarkmalar ve gevşemeler oluyorsa vajina dokusunda da yaşla bir kollajen azalmasına bağlı gevşemeler olmaktadır. Ayrıca vajinal doğumlar, obezite, sigara kullanımı gibi sebeplerin eklenmesi ile vajinanın destek dokusu olan ve sıkılığını sağlayan bağ dokusu gevşemekte ve vajina genişlemektedir.

Vajinal genişleme özellikle cinsel fonksiyon açısından sorun teşkil etmekte ve kadının kendine olan özgüveninde azalmaya sebep olmaktadır. Bu nedenlerden dolayı vajina daraltma operasyonları kozmetik jinekolojinin ana konularından biri haline gelmiştir.

Vajinal daraltma işlemi cerrahi operasyon ile yapılabildiği gibi, ileri teknoloji medikal lazer sistemleri kullanılarakta cerrahi uygulanmadan yapılabilmektedir. Hasta için uygun olan yöntemin seçiminde yapılan jinekolojik muayene ciddi önem arz etmektedir. Muayene sonucuna göre tedavi şekli cerrahi veya lazer olarak belirlenir.

Lazerle vajinal daraltma

Lazer uygulanarak yapılan vajinal daraltma işlemi, ağrısız, konforlu ve kısa süreli bir işlemdir. Hastanın anestezi almasına ve hastanede yatmasına gerek kalmamaktadır. Hasta işlem sonrası günlük işlerine devam edebilmektedir. Doğru yapıldığı zaman uygun hastalarda oldukça etkili bir yöntemdir.

Cerrahi vajinal daraltma

Cerrahi vajinal daraltma, genel anestezi altında yapılan ve vajen dokusunun bir kısmının çıkarıldığı bir operasyondur. Operasyon sonrası belirli bir iyileşme süresi gerekmektedir.

Vajinal daraltma işlemleri, kadının sağlıklı bir cinsellik yaşaması ve kendine olan özgüvenini sağlaması için tüm dünyada yaygın olarak yapılan medikal prosedürlerdir.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Op. Dr. Tamer Gültekin

http://www.drtamergultekin.com/

Kadınlarda genital bölgenin renk değiştirmesi yani koyulaşması veya kararması ciddi bir kozmetik sorun oluşturmaktadır. Aynı şekilde bu sorun koltuk altı gibi vücudun farklı bölgelerinde de görülebilmektedir. Hastalar genellikle yazın bikini giyerken oluşan görüntüden şikayetçi olmaktadır. Bu durum kişinin özgüvenini düşürebilmektedir.

Genital bölgede neden renk değişimi oluşur?
Genital bölge renk değişikliği, genellikle o bölgeye uygulanan tüylerin alınması amaçlı işlemlerden kaynaklanabilirken bazende hormonal bozukluklardan kaynaklanabilmektedir. Bu durumun ayırt edilmesi için hastanın ilk önce jinekolojik olarak muayene edilmesi şarttır. Eğer hormonal bir problem varsa tedavi için yapılıcak uygulamaların herhangi bir faydası olmamaktadır.

Genital beyazlatma işlemi nasıl yapılır?
Genital beyazlatma işlemi yurt dışında yoğun bir şekilde uygulanan bir sorun olup, kozmetik jinekoloji (genital estetik) kongrelerinin ana başlıklarından birisini oluşturmaktadır.

Tedavide kullanılan yöntemler tüm dünyada standart hale gelmiş protokollerden oluşmaktadır. Burada önemli olan hangi hastada hangi tedavi yapılacağını ön görmektir. Her tedavi modeli her hastada işe yaramayabilir veya tedavi işe yaramadığı gibi durumu daha da kötüleşebilir. Bu nedenle tedavi kişiye özel olmak zorundadır.

Tüm dünyada tedavi için kullanılan teknikler içinde ilk olarak lazer uygulamaları gelmektedir. Medikal lazerler çok çeşitli olup hepsinin kendine özel bir kullanım alanı bulunmakatadır. Doğru lazer doğru hastada kullanıldığı zaman sonuçlarda çok başarılı olmaktadır. Burada önemli olan doğru merkez ve doğru doktoru seçmektir.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Op. Dr. Tamer Gültekin

http://www.drtamergultekin.com/

Cinsel isteksizlik hem erkeklerde hem kadınlarda son dönemlerde artmakta olan bir cinsel işlev bozukluğudur.

Cinsel İsteksizlik Nedir?

Cinsel isteksizlik, yeterli uyarana sahip olunduğu halde cinsel istek yaşanmama durumudur. Bu durum hem erkeklerde hem kadınlarda görülebilmektedir. Bir diğer tanıma göre cinsel isteksizlik, her türlü cinsel aktivite ve fanteziden uzaklaşma eğilimidir. Halk arasında cinsel soğukluk olarak bilinen cinsel isteksizlik tedavisi mümkün bir cinsel işlev bozukluğudur.

Cinsel istek ise gerek kadın gerekse erkekte partneriyle cinsel aktivitede bulunma ve fantezi yaşama isteğidir. Sağlıklı olan her bireyde cinsel istek görülmektedir. Aynı zamanda cinsel istek bireyin, doğuştan getirdiği temel dürtülerden biridir. Kadınlarda görülen cinsel isteksizlik “frijit” olarak bilinir veya “cinsel soğukluk” olarak adlandırılır.

CİNSEL İSTEKSİZİLİK TÜRLERİ

Primer Cinsel İsteksizlik: Cinsel kimliğin geliştiği ve olgunlaştığı yaşlardan itibaren, kişinin hiçbir cinsel aktiviteye ilgi göstermemesi ve arzulamamasıdır.

Sekonder Cinsel İsteksizlik: Cinsel kimliğin gelişip olgunlaştığı dönemde var olan cinselliği yaşama ve arzulama isteğinin bir dönem sonra gözlemlenememesidir. Genellikle yaşanan olumsuz deneyimlerin ardından gözlemlenmektedir.

Durumsal Cinsel İsteksizlik: Durumsal cinsel isteksizlik, cinsel isteğin zaman zaman kaybolması halidir ki, bu durum hemen hemen birçok kişide gözlemlenebilmektedir.

CİNSEL İSTEKSİZLİK NEDENLERİ

Cinsel isteksizlik, türlerine göre nedenleri de değişkenlik gösterir. Gerek kadın olsun gerek erkek olsun cinsel isteksizlik yaşayan kişilerde nedenler hemen hemen ortaktır.

Primer tip cinsel isteksizlik nedenleri, genellikle uyaran eksikliğinden kaynaklanabilmektedir. Cinsel yönden izole bir hayat süren kişilerde cinsel isteksizlik görülebilmektedir. Bununla birlikte hormonal değişiklikler, hormonların fazlalığı veya azlığı cinsel isteksizliğe neden olabilmektedir. Bu nedenle detaylı bir hormon testi yaptırmak faydalı olacaktır.

Sekonder tip cinsel isteksizlik nedenleri ise, genellikle yaşanan olumsuz cinsel deneyimlerden kaynaklanır. Partnerle uyumsuzluk, partnerin kişisel bakımına önem vermemesi, ilişkinin içinde barındırdığı öfke, kırgınlıklar, sosyal değişiklikler, maddi sıkıntılar, iş değişiklikleri, depresyon gibi nedenlerle ortaya çıkabilmektedir.

Durumsal cinsel isteksizlik ise hemen birçok kişide görülebilmektedir. Yorucu iş temposu, partnerle yaşanan tartışmalar, geçici maddi sıkıntılar veya partner değişimi durumsal cinsel isteksizliğe neden olabilmektedir.

Cinsel isteksizlik yaşa bağlı olarak da görülebilmektedir. Kadınlarda menopoz döneminde cinsel isteksizlik görülme oranı oldukça yüksektir.

Cinsel isteksizlik nedenleri, fiziksel olabileceği gibi psikolojik nedenlere de bağlı olabilmektedir. Ülkemizde yaygın görülen cinsel isteksizlik nedeni psikolojik kökenlidir.

Cinsel isteksizlikte fiziksel nedenler: Cinsel isteksizliğe neden olan en önemli ve sık görülen fiziksel etken, kullanılan ilaçların yan etkileridir. Antidepresan, doğum kontrol hapları ve kortizon içeren ilaçlar, cinsel isteksizliğe neden olabilmektedir. Bunlarla birlikte, menopoz döneminde olan kadınlarda cinsel isteksizlik görülme oranı da oldukça yüksektir. Bir takım kronik rahatsızlıklar, örneğin kalp, şeker, tansiyon, dolaşım bozuklukları, tiroid hastalıkları cinsel isteksizliğe neden olan etkenlerden bazılarıdır. Cinsel isteksizliğin fiziksel nedenleri arasında hormonal değişimler de yer alabilmektedir. İlişki esnasında kadınlarda görülen ağrılı ilişki (disparoni) cinsel isteği azaltan etkenlerdendir.

Cinsel isteksizlikte psikolojik nedenler: Cinsel isteksizlik hem kadınlarda hem erkeklerde görülebilen, tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır. Cinsel isteksizlikte fiziksel etkenlerin yanı sıra psikolojik etkenler de olabilmektedir. Kadın ve erkek cinsel isteksizliğinde psikolojik etkenler ortak özellikler göstermektedir. Cinsel isteksizliğin en önemli psikolojik nedeni, partnerlerin veya eşlerin birbirlerine karşı tutumlarıdır. Birbirlerine karşı öfkeli olan, ilişkilerinde sorunlar yaşayan çiftler zaman içerisinde cinsel isteksizlik şeklinde kendini gösteren psikolojik tepkiyi vermeye başlarlar. Bununla birlikte tarafımıza cinsel isteksizlik şikayetiyle gelen hastaların büyük bir çoğunluğu, partnerlerinin veya eşlerinin kişisel bakımına önem vermemesinden dolayı cinsel isteksizlik yaşadığını ifade etmektedir. Eşlerin ruha hitap ettiği kadar göze de hitap etmeye özen göstermesi, kişisel bakımına dikkat etmesi, temiz olması önemlidir. Bir diğer etken de sosyal değişikliklerdir. Yeni bir iş hayatına başlamak, işten ayrılmak, ekonomik sıkıntılar, yakın birinin vefatı, yoğun stresli ortamda bulunmak, depresyon, güven duygusunun eksik olduğu ilişkiler cinsel isteksizliğe neden olan etkenler arasında sayılabilir.

Cinsel isteksizlik tedavisi

Cinsel isteksizlik tedavisi, diğer cinsel işlev bozukluklarında olduğu gibi iki aşamalı olarak ele alınmalıdır. Öncelikle şikayetin kaynağının fiziksel olup olmadığı araştırılmalıdır. Fiziksel bir etken varsa medikal tedavi ile sorun giderilebilir. Yaşanan şikayet uzun bir dönemi içeriyorsa medikal tedaviyle birlikte cinsel terapi almakta fayda vardır. Cinsel isteksizlik tedavisinde, problemin kaynağı psikolojik nedenlere dayanıyorsa süreç yaklaşık on – on iki seans süren psikoterapi ve cinsel terapilerle tamamlanabilir. Hastanın direnci, nedenlerine bağlı olarak bu süreç daha da uzayabilir, daha kısa da sürebilir. Cinsel isteksizlik tedavisi, diğer cinsel işlev bozukluklarında olduğu gibi tedavisi mümkün bir semptomdur.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Op. Dr. Tamer Gültekin

http://www.drtamergultekin.com/