Merhabalar!!!..... Nisan ayının yeşillikleri olan dereotu, nane, tere bitkilerinin özelliklerini, nasıl yetiştiğini, hangi toprak istediklerini……… kısaca bu yeşillikleri tanımaya ne dersiniz? Haydi başlayalım o zaman…

DEREOTU; Zararlı böcekleri iten yararlı böcekleri çeken aromatik yapısı ile mutfakta sıkça tercih edilmektedir. İlkbaharda ekilmesi en uygun zamandır. Bol ışık isteyen bu bitki gübreli toprakta rahatlıkla yetişir. Bahçede ve saksıda kolaylıkla gelişim gösterir. Dağınık büyüdüğü için geniş alan ister. Toprak kurudukça su verilmelidir. Sebze bahçesinde; diğer yeşilliklerin dışında üretilmelidir. Dereotu bitkisi güzel kokusu nedeniyle çabuk hastalanabilir. Bu nedenle bitkide hastalık görülür görülmez doğal ilaçlarla ilaçlanmalıdır. Dereotu hem çelik hem tohum ile üretilmektedir. Tohumların kolayca çimlenmesi için nemli bir bez arasında 3-4 saat bekletilip toprağa öyle ekilmelidir. Tohum ekimi veya çelikten ekimi sonrasında mutlaka bitkiye can suyu verilmelidir.

NANE; Ballıbabagiller ailesinden olup yaklaşık 25 türü vardır. Çok yıllık otsu grubuna girmektedir. Nane için en uygun zaman ilkbahar mevsimidir. Yapısında bulunan maddeler nedeniyle aromatik bitki grubuna girmektedir. Nane toprağı süzek olmalı, ph derecesi 7 ve organik gübre bakımından zengin olmalıdır. Güneşli alanlardan hoşlanan nane bitkisi yarı gölge yarı güneşli alanlarda iyi gelişme gösterir. Nane bitkileri çok sulanmayı sevmez. Toprak kontrol edilerek su verilmelidir.

TERE; Turpgiller familyasından olan bitki yapısında bulunan maddelerden dolayı aromatik bitkiler sınıfındadır. Tere yarı gölge yarı güneşli ortamlarda, organik gübre bakımca zengin topraklarda sağlıklı gelişmektedir. Tere bitkisi hem tohum hem çelik ile üretilmektedir. Tohum ile üretimde seçeceğiniz saksının derinliği fazla olmamalıdır. Saksı altında drenaj için delikler olmalıdır. Organik bakımdan zengin toprağa ekeceğiniz tere tohumlarının aralıkları, derinlikleri min. bir santim olmalıdır. Tohumları ektiğiniz saksıyı cam önüne yani bol güneş ışığı alan yere veya balkonunuza koyabilirsiniz. Ekimi yaptığınız tere tohumlarını n can suyu vermeyi unutmayınız.

ÖZLEM ÖZDEMİR TAŞ////YÜKSEK PEYZAJ MİMARI

Merhabalar!!! Haydi! ..’ Hep beraber Neden evimizde bitki olmalı?’ sorusuna 10 adımda cevap bulalım?

Bitkiler içinde bulunduğumuz havanın kalitesini yükseltir. Daha fazla oksijen salımı yapar. Havadaki yararlı gazları ortaya çıkarır. Odanızda bulunan zehirli kimyasal gazları temizler. Özellikle kimyasal ürünlerden çıkan zehirli gazlar, sigara dumanı, is ve pas gibi olumsuz atıkları bulunduğu ortamda en aza indirir ve havanın taze olmasını sağlar. Özellikle benjamin, hedera, calathea, areca, spaty, kentia…. gibi salon bitkileri bulundukları ortamın havasını yüksek oranda temizler.

Bazı salon bitkileri etrafına koku yayar (gardenia, hedera, kalanchoe,rosa.,…). Bu kokuların bulunduğu ortamdaki hava insana mutluluk verir, kişinin kendini iyi hissetmesini sağlar.

Bitkiler bulundukları ev ortamında insanların daha iyi düşünmesini sağlayarak zihinsel sağlığını iyileştirir. Bitkilere bakmak, onlarla ilgilenmek kişiye sorumluluk aşılar ve daha iyi düşünmesini sağlar.

Bitkiler; ses seviyesini azaltıcı özelliği nedeniyle hem iç hem dış mekanda çokca tercih edilmektedir. Gürültülü apartman dairelerindeki yüksek ses miktarını en aza indirerek ses izolasyonu yapar ve ses kalitesini rahatlatır.

Salon bitkileri rahatlatıcı etkiye sahiptir. Bitkinin yaprağı ile, çiceği ile vermiş olduğu etkinin paralelinde insanlarda görülen günlük stresi azaltır. Ortamı ferahlatır. Özellikle yatak odasına uygun türden konulan iç mekan bitkileri kişinin rahat uyumasını sağlar.

Konsantreyi arttırıcı özelliği ile çalışma odalarında sıkça tercih edilir. Ofis bitkileri (yucca, draceana, benjamin…) bulundukları ortamda kişilerin dikkat ve konsantrasyonunu arttırarak daha verimli çalışılmasını sağlar.

Pozitif enerji kaynağı olan iç mekan bitkileri etraftaki negatif enerjiyi yok eder.Özellikle eğrelti otu,kasımpatı, lavandula, saintpaula…… gibi iç mekan bitkilerinin etkileri fazladır.

Uzun süre kapalı ortamlarda toksik maddelerin fazla birikmesi insan sağlığına (baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı) olumsuz etki yapar. Oysa iç mekan bitkileri ile bitkilendirilmiş odalar insan sağlığını olumlu derecelerde etki ederek hastalara iyileşme sağlar.

Ev içerisine uygun türde bitkiler koyulduğunda mekanları güzelleştirir. Estetiği yüksek olan salon bitkileri tüm odalar için kullanıldığında her odaya ayrı bir hava katar.

Odanızdaki istemediğiniz görüntüleri gizler. Odanız büyük ise bitkilerle sınırlandırarak ev içerisinde doğal perde oluşturur. Çok ışık alan yere bitkilerle gölgeleme sağlanabilinir.

BİTKİLERİN VERDİĞİ POZİTİF ENERJİ SİZİ SARMASI DİLEĞİMLE……………………. SAĞLIKLI GÜNLER.

Ev günlerimiz; devam ediyor. Bu aralar yaşadığımız sağlık sorunu nedeniyle enerjimiz düşük olabilir. Ama umudumuzu kaybetmek yok, hep birlikte enerjimizi yüksek tutabiliriz. Bunun birçok yöntemi var. Bunlardan biri doğanın saf enerjisini yaşantımıza çekmek. Elimizin altında bulunan malzemelerle, yapacağımız küçük dokunuşlarla; bitkilere bakım sağlayarak evimizin pozitif enerjisini yükseltebiliriz. Nasıl mı? Haydi başlayalım!

Unutmayın sağlıklı ve bakımlı bitkiler çevresine pozitif enerji yayar. Bu nedenle tüm ev bitkilerinizin bakımını ihmal etmeyin. Onlar güzelleşirse çevrede güzelleşir.

Saksısı küçük gelen bitkilerinizi mevcut saksısından bir numara büyük saksıya alın. Saksının sağlam olmasına ve saksı altında delik olmasına dikkat edin. Saksıda su birikmemesi için bu önemlidir.

Görünümü güzel olmayan bitkilerinizin kuruyan, sararan kısımlarını el veya makas yardımı ile kesin/kopartın. Sarmaşık olan bitkilerinizi plastik veya ahşap çubuklar ile destekleyin.

Susuz kalmış bitkilerinizi toprak kurudukça iki veya üç günde bir sulayın. Sulama yapacağınız kap ayrı olsun. Kullanacağınız su oda sıcaklığında olmasına dikkat edin.

Yapraklı bitkilerinizin en az haftada bir olmak şartı ile su püskürterek nem ihtiyacını karşılayın. Nem ihtiyacı karşılanmış bitkiler sağlık gelişim gösterir.

Evinizde kullanmadığınız, kavanozları, sepetleri,kutuları….. saksı olarak değerlendirebilirsiniz. Evinizde hem şık hem doğal bir görünüm sağlayarak geri dönüşüm sağlamış olursunuz.

Yapraklı bitkilerinizin yarı odunlaşmış yapraklarını su dolu bir bardak içine koyarak köklenmesini sağlayın. Kaktüs veya succulent bitkilerinizi fazla olanları kökten ayırarak çoğaltabilirsiniz.

Haşlanmış yumurta, haşlanmış sebze sularınızı dökmeyin. Beş litrelik su şişelerinde biriktirin. Bitkilerinize doğal sıvı gübre elde etmiş olursunuz. Biriktirdiğiniz suyun şişesini kullanmadan önce çalkalayın. Bitkilerinize en az haftada bir bu su ile sulayın.

Mutfağınızdan arta kalan muz ve yumurta kabuklarını yine bitkilere doğal gübre için ayırın. Sağlam ve temiz bir kap içerisine muz ve yumurta kabuklarını küçük parçalara ayırın. Ayırdığınız parçaları zayıf ve solmuş bitkilerinizin toprağına karıştırın. Ardından su verin. Canlandığını yakın zamanda göreceksiniz.

Soğanlarınız veya sarımsaklarınız yeşil filiz vermeye başladı ise hemen küçük saksılara dikin. Diktiğiniz sarımsak ve soğan fidelerini insektisit zararına uğramış bitkinizin yanına koyun. Zamanla bitkide böceklenmenin azaldığını görebilirsiniz.

Meyvelerinizin (elma,limon,erik…) ve sebzelerinizin (domates, biber, salatalık..) çekirdeklerini atmayın. Çimlenmesini sağlayın. Çekirdekleri nemli bir peçeteye sarın, birkaç gün nem içerisinde bırakın ve dış kabuğun yumuşamasını sağlayın. Sonra çekirdekleri fazla derin olmayan topraklı saksıya yüzeyden minimum bir santim aşağısına ekin ve can suyunu verin. Zamanla büyümüş fidelerinizi bahçe içinde değerlendirebilirsiniz.

.

SAĞLIKLI, HUZURLU VE MUTLU GÜNLERİ HEPBİRLİKTE YAŞAMAK DİLEĞİMLE……

Enerjimizin düşük olduğu bu dönemde doğanın tüm güzelliği; içimizi ısıtsın. Bitkileri tanımak, bitkilerle uğraşmak bize pozitif enerji verir. O halde bu pozitif enerjiyi almak için mart ayının bol vitamini ve doğal antibiyotiği olan limon meyvesini tanımaya ne dersiniz? Haydi o zaman başlayalım!!!

•Limon bitkisi turunçgiller ailesinden olup Latince ismi ‘citrus limon’ dur.
•Bahçe ve saksılarda kolaylıkla yetiştirilmektedir.
•Ortalama 3-7 m boylanmaktadır.
•Çicekleri beyaz olup kokuludur. Çiceklenme dönemi bahar dönemi ve yaz başlangıcıdır.
•Düzensiz büyüme gösteren limon ağaçları dikildikten bir yıl sonra form budaması istemektedir.
•Budama meyve döneminden önce yapılmalı, meyve veren dallar kesilmemelidir. Meyveli durumunda ise kalın ve zarar görmüş dallar kesilmeli bitkinin daha fazla güneş ışığı alması sağlanmalıdır.
•Yaşlı limon ağaçlarının daha çok meyve vermesi ve meyve kalitesinin yüksek olması için form, gençleştirme budamaları yapılmalıdır. Budamadan doğru orantıda verim almak için uzmandan yardım alınmalıdır.
•Tropik ve subtropik bitkisi olan limon ağaçları saçak kök yapısına sahiptir. Bu nedenle dikim yapılacak alanın toprak derinliği ve genişliği bitki için yeterli olmalıdır.
•Güneşi ve ışığı çok severler.
•Limon ağacı sağlıklı gelişebilmesi için toprağı tınlı, kumlu, gübreli ve drenajı çözümlü topraklarda yer alması gerekir.
•Toprak ph derecesi 5,5-6 olmalıdır.
•Tohum, aşı ve çelikle üretilmektedir.
•Toprak kurudukça su verilmelidir. Çicekli dönemdeyken su azaltılmalıdır.
•Limon ağaçları çok rüzgar alan yerde bulundurulmamalıdır. Rüzgar alan yerlerde bitkinin çicekleri zarar görür, meyve kalitesi ve oranı düşer.
•Limon ağaçlarının yapraklarında bitlenme, yaprak kıvırcıklığı ve yaprak sararması gibi durumlar çokca görülmektedir. Bu gibi durumlara rastlandığında hemen müdahale edilmelidir. Yaprak sararması için azot miktarı fazla olan gübre kullanılmalı, bitlenme içinde böcek türüne göre uygun insektisit ilaçlarından kullanılmalıdır.
•Limon ağaçlarının meyvelerinin yapısında bulunan vitamin ve mineraller in sayesinde hem kozmetik hem ilaç sektöründe oldukça tercih edilmektedir.
•Mutfağın baş tacı olan limonlar çorbalarda salatalarda sıkça tercih edilmektedir.
•Yapısında bulunan asitler, enzimler nedeniyle zararlılardan koruyucu özelliği vardır. Antibakteriyel ürünlerin yapımında limon bitkisinden yararlanılmaktadır.

Baharı mis kokularla, yemyeşil bir ortamda, taptaze bitkilerin yanında geçirmek istiyor musunuz? Cevabınız EVET!! ise haydi o zaman bahçede bahar temizliğine yapmaya başlayalım!!!

• Öncelikle bahçe makasınızı, tırmığınızı, küreğinizi, çapanızı, hortumunuzu hazırlayın.

• Öncelikle bahçe makasınızı, tırmığınızı, küreğinizi, çapanızı, hortumunuzu hazırlayın.

• Bahçe aletlerinizin kullanabilirliğine ve temiz olduğuna dikkat edin.

• Malzemelerinizi kontrol ettiyseniz, bahçede bulunan tüm bitkilerinizi gözden geçirin.

• Hasar görmüş bitkilerinizin kırılan veya kurumuş kısımlarını bitki makası ile kesin.

• Hava sıcaklığını baz (15-18 derece) alarak ibreli bitkilerinize (servi,mazı..) form budaması yapın.

• Meyve ağaçlarınızın dal çatısına bakarak kalın veya hasar görmüş kısımlarını kesin. Bitkinin daha fazla güneş almasını sağlayın. Bu konuda uzmandan yardım alın. Dikkat; yanlış kesim bu yaz ağaçlarınızdan meyve alman engeller.

• Sebze bahçelerinizi gözlemleyin. Sebze bitkilerinizin toprağını tırmık veya el küreği ile havalandırın, bitkilerin kurumuş kısımlarını temizleyin.

• Tüm bahçenizin mevcut toprağını kürek, çapa ve tırmık yardımı ile tazeleyin, havalandırın.

• Çim alanlarınızı kontrol edin. Yağmurdan, kardan etkilenen kısımları var ise bir an evvel çim tamiratına başlayın. Çim tamiratı yaparken çimin genel durumunu ön planda tutun. Yosunlaşma var ise yosun ilacı kullanın, çimi azalmış ise azalan bölümleri temizleyin ve yama çimi yapın.

• Bitkilerinizin çeşidine ve ihtiyaç durumuna göre ilkbahar gübresi verin. Doğal veya suni gübreler bitkinin ihtiyaçlarını karşılar.

• Bahçenizde yüzme havuzu veya süs havuzu varsa havuz iç temizliği yapın. Su sirkülasyonunu kontrol edin. Hasar görmüş kısımları tamir edin.

• Çardak, pergola gibi oturma birimlerinizi temizleyin. Boyasını yenileyin ve cila atın.

• Bitkilerinizin dallarında gövdesinde veya yapraklarında böceklenme, mantarlaşma gibi durumlar var ise hastalık durumuna göre ilaçlamaya yapın.

Unutmayın! Bahçe bakım yapıldıkça güzelleşir, yenilenir!!!

HUZUR, MUTLULUK, SEVGİ KALBİNİZDE VE ÇEVRENİZDE EKSİK OLMAMASI DİLEĞİMLE…..

Hemen herkes gül bitkilerini çok sever. Bahçelerimizde, evlerimizde, balkonumuzda büyük veya küçük olarak yetiştiririz. Ağaç güller, çalı güller, sarmaşık güller, bodur güller her zaman çicek severlerin gözdesi olmuştur. Bahar mevsimi gelmeden güllerinizin baharda daha sağlıklı daha çok çicekli olmasını ister misiniz? Cevabınız evet ise başlayalım!!!

•Öncelikle saksıda veya bahçede olan güllerinizi detaylı inceleyin. Çünkü yerine konumuna, boyutuna ve cinsine göre istekleri farklı olur.
•Soğuk hava nedeniyle kırılmış veya zarar görmüş bitkilerinizi tesbit edin. Kırılmış olan dalları temiz bir budama makası ile kesin ve kesilen yere aşı macunu sürün. Eğer rüzgar nedeniyle gülleriniz savrulmuş ise bir veya birkaç destek çubuğu ile bitkiniz destekleyin, rüzgara karşı bitkinizi koruyun.
•Bitkinizde erken tomurcuklanma var ise tomurcukları budayın veya seyreltme budaması yapın. Erken gelişen bitki bahar mevsiminin hava değişiminden (don, çiğ, rüzgar…) çabuk etkilenir. Bu da bitkinizin sağlıksız gelişimine neden olur.
•Gülleriniz ister saksıda ister bahçedeki toprak alanınızda olsun mutlaka mevcut toprağı kontrol edin. Toprağını havalandırın ve hayvan gübresi ile besleyin. Bu işlem bitkinin sağlığını olumlu yönde fayda sağlayacaktır.
•Saksıda gülleriniz var ise bahçenizin veya balkonunuzun bol güneş ışığı alan yere konumlandırın. Güller güneş ışığını çok severler.
•Saksıdaki ve/veya bahçenizdeki güllerin topraklarındaki suyu kontrol edin. Yağmur, kar nedeniyle birikmiş ve sabit kalmış suyu toprağından uzaklaştırın. Fazla su topraktaki kökleri çürütür. Kökleri çürüyen güller zamanla ölmesine neden olur.
•Hava sıcaklığı 15-20 derecelerde olduğunda bitkileri gençleştirme budaması yapın. Güllerin bahar mevsimi itibari ile çok çicek açması için bitkiye gençleştirme budaması yapılmalıdır. Özellikle yaşlı dallar; dal başlangıcından budanmalı, budanan yerlere aşı macunu sürülmeli ve çok güneş ışığı alması sağlamalıdır.
•Bahar döneminde güller yapı itibariyle çok çabuk hastalanır. Bu nedenle hangi cins ve tür olursa olsun güllerinizi sağlıklı tutun. Toprağına doğal böcek kovucu gübreler yaparak da bunu sağlamış olursunuz. Tarçınlı, sarımsaklı veya ısırgan otu suları ile bunu sağlamış olursunuz.

ÇİCEKLERİN POZİTİF ENERJİSİ SİZİ SEVGİ İLE SARMASI DİLEĞİMLE……..

Yemek Masasına Bitki Aranjmanı

Yemek masalarınızı renklendirecek, güzelleştirecek saksılı bitki aranjmanları yapmaya ne dersiniz? Cevabınız evet ise haydi gelin başlayalım?

Öncelikle en sık kullandığınız masanızı seçin.

Masanın büyüklüğü saksı aranjmanınız için önemlidir. Büyük masalar için büyük boy saksılı aranjman , küçük masalar için küçük boy saksılı aranjman kullanabilirsiniz.

Seçeceğiniz saksının masadaki görünümü oldukça önemlidir. Saksı rengi, deseni ve formu hem masayı güzel gösterir hem bitkileri vurgular. Bu nedenle mutfağınıza uyumlu saksı türü belirleyin.

Aranjman için seçeceğiniz saksı; mutfağınızda kullanmadığınız şirin mini bir tencere, derin tabaklar, şekilli sunum kaseleri olabilir. Bu seçimler mutfağınıza farklılık katacaktır.

Seçeceğiniz bitkiler sizin bakabileceğiniz türlerden olmalıdır. Unutmayın! Her bitki bakım yapıldıkça güzelleşir, bakıldıkça capcanlı olur.

Saksı içerisine koyacağınız bitkiler ortamın ısı, ışık ve güneşlenme durumuna uyumlu olmalıdır. Çok ışık isteyen bitkileri az ışık alan bir yere koyarsanız zamanla bitkinin çürümesine neden olursunuz.

Saksı içerinde kullanacağınız toprak; seçtiğiniz bitki türlerine hitap etmelidir. Örneğin; Kaktüs aranjmanı veya succulent aranjmanı yapacağınız saksıya mutlaka kaktüs toprağı koymalısınız. Yapraklı bitki aranjman saksınıza torflu toprak koymalısınız.

Yaptığınız saksı aranjmanların içine küçük heykeller, oyuncaklar, maket oturma bankları, maket havuzlar koyarsanız saksınız farklı bir görselliğe sahip olur.Daha dikkat çekici daha renkli ve hareketli bitki görünüme sahip olursunuz.

Saksı aranjmanınızın sulamasını düzenli yaparsanız bitkiler sağlıklı gelişimini sürdürür.

Aranjmanınızın içindeki bitkiler çok uzun olmamalıdır. Göz hizasının altında olmalıdır.

Aranjman bitkilendirmeniz gözü yormamalı, ferahlatıcı ve dinlendirici olmalıdır.

Saksı içerisine kullanacağınız bitkiler birbiri ile uyumlu sağlamalıdır. Aynı yaşam koşullarında yaşamını sürdüren bitkiler tercih edilmelidir. Succulentler, kaktüsler aynı arajmanda olabilir.