Yeni aldığınız bitkiler eve getirdiğinizde birkaç gün sonra yaprakları bozuluyor mu, çicekleri dökülüyor mu? veya size gelen hediye bitkiniz solmaya mı başladı? Özenle baktığınız bitkiniz birden bire böceklenmeye mi başladı?......bu soruları zaman zaman yaşadınız değil mi? Haydi o zaman bu sorulara adım adım cevaplar bulalım?

1- Öncelikle her bitkinin ayrı bakım isteklerinin olduğunu unutmayın.

2- Bitkilerde ışık, ısı çok önemlidir. Fazla ışık ve ısı bitkinin yaprak fizyolojisini değiştirirken az ışık ve ısı ise bitkinin gelişiminde duraksamalara neden olur. Zamanla bitkinin kaybına yol açar.

3- Unutmayın ev bitkileri direk güneş ışığı istemezler. Direk güneş gören bitkilerinizin yaprak renginde değişimler oluşmaya başlar, bitkinizin ölmesine neden olur.

4- Su her bitkinin can ihtiyacıdır. Bu can ihtiyacı ev bitkilerinde periyodik olarak verilmelidir. Fazla sulama bitkinizin köklerinin çürümesine, az sulama ise bitkinizin kurumasına sebep olur. Az su ve çok su isteyen bitkilerinizi belirleyin. Sulamalarınızı ona göre yapın. Örneğin succulent’ler az su isterken benjamin, difenbachia gibi yapraklı bitkiler daha çok isterler.

5- Toprak bitkilerinizin yaşam alanıdır. Bu yaşam alanları her bitkide farklılık gösterir. Bitkinin ihtiyacına göre tercih edilmeyen toprak türü; belli bir süre sonra bitkilerin hastalanıp ölmesine neden olur.

6- Bitkilerinizi topraklarını yenilerken mutlaka yeni toprağı veya kullanılmış temiz toprakları tercih edin. Özellikle kullanılmış toprakların hastalıklı olmamasına dikkat edin. Hastalıklı ve böcekli topraklar yeni dikim yaptığınız bitkinin köklerinin böceklenmesine hastalanmasına neden olur.

7- Saksılar ev bitkilerinizin yaşam alanlarının sınırlarıdır. Zamanında saksısı büyütülüp değiştirilmeyen bitkilerin yaprakları dökülmeye, çicekleri solmaya başlar. Bitkiler hastalanır. Bitkinizin ve mevcut saksısının büyüklüğüne göre uygun zamanda bir boy büyük saksı ile değişimi yapın. Bu işlem bitki köklerinin rahat gelişimini sağlar.

8- Ev bitkileri sağlıklı gelişmesi ve hastalanmaması için sadece toprağındaki vitamin ve mineraller yetmez. Vitaminsiz, besinsiz kalan bitkiler çabuk hastalanır. Bitkilerinizin ihtiyacına göre her ay özellikle gelişim döneminde biraz daha fazla olmak şartı ile gübre verin. Gübreleri sıvı veya granül şeklinde verebilirsiniz. Bitkinizin yaprakları soluk ise azot ağırlıklı, çicekleri zayıf ise fosfat ağırlıklı gübreler tercih edin.

9- Eğer ev bitkilerine doğal gübre verme tarafındaysanız evdeki malzemelerle buna katkıda bulunabilirsiniz. Yumurta kabukları, tarçın, patates suyu, sarımsak suyu ve muz kabukları en doğal gübrelerdir.

10- Bitkilerinize çok dikkatli bakmanıza rağmen yaprağında veya çiceğinde böcekler gördüyseniz mutlaka etrafındaki bitkilere, bulunduğu yeri inceleyin. Bitkilerde böceklenme bulaşıcıdır. Hasta olan bir bitkiden sağlam olan bitkiye kolayca geçebilirler.

YÜKSEK PEYZAJ MİMARI///ÖZLEM ÖZDEMİR TAŞ

Öncelikle; bahçeniz ister büyük olsun ister küçük olsun her daim bakımı ve ilgiyi eksik etmeyin.

Bahçenizde soğuklara dayanıklı olmayan bitkilerinizi tespit edin ve soğuktan korumak için bitki koruma örtüleri alın. Hava sıcaklığı düştüğü andan itibaren bitkilerinizi bu örtülerle sarın.

Eğer bitkileriniz saksıda ise kapalı balkonunuza, terasınıza alın.

Bahçe bitkilerinizi ilaçlamaya devam edin. Çünkü hava sıcaklığı düşene kadar bitkilerdeki böceklenme ve hastalık yayılması devam eder.

Bahçenizdeki bitki budamalarına ve yaprak, dal temizliğine; hava sıcaklığı düşene kadar devam edin.

Çim alanlarınızı kontrol edin. Herhangi bir böceklenme, mantarlaşma, kelleşme var ise ona göre tespitlerde bulunun ve ilaçlama, gübreleme yapın.

Bahçenizde bozulmuş, kırılmış veya zarar görmüş mobilyalarınızı tamir edin. Tamir edilmemiş bahçe mobilyaları bahçenizi bakımsız görünmesine ve böceklerin yaşamasına neden olur.

Yazın ektiğiniz çicekler yavaş yavaş bozulmaya başlar, onların yerine bahçenizin güneş- gölge durumuna göre sonbahar çicekleri ekmeye başlayın.

Sonbahar çiceklerini ekmeden önce ekeceğiniz alanın toprağını tazeleyin ve gübreleme yapın. Bu işlem sonbahar çiceklerinizin daha güçlü ve sağlıklı gelişmesine katkıda bulunur.

Sebze bahçelerinizin yabani ot temizliğine ve bitki koruyucu ilaçları vermeye devam edin. Sebze bahçelerinizin toprağını Eylül ayı boyunca havalandırın ve hayvan gübresi vermeyi ihmal etmeyin. Havalandırılmış ve gübrelenmiş sebze bahçesi hava sıcaklık değişimlerine karşı dayanıklı olacaktır ve sebzelerin daha güzel gelişimini sağlayacaktır.

Meyve ağaçlarının diplerinde dökülmüş meyveler varsa onları temizleyin. Temizliği yapılmamış meyve ağaçlarında böceklenme gözükmektedir. Mey ve ağaçlarının daha fazla güneş alamsı için ve de soğuk daha da artmadan önce mutlaka seyreltme budaması yapın.

Eylül ayında yağan yağmurlar bitkilerinizi sulayacağından, bitki sulamalarınızı azaltabilirsiniz. Ama bitki su ihtiyacını takip etmeyi unutmayın.

Öncelikle biber yetiştireceğiniz mekanı belirleyin. Balkonunuzda mı? Pencere önünde mi? yoksa Terasınızda mı yetiştirmek istiyorsunuz?

Unutmayın biberleriniz için belirlediğiniz mekan; saksınızın boyutunu ve biberinizin türü seçiminde önemli rol oynamaktadır.

Seçtiğiniz mekanın güneş almasına ve havadar olmasına dikkat edin.

Kaç saksıda biber yetiştireceğinize karar verin. Saksı seçerken saksınızın derin, geniş ağızlı ve sağlam olmasına önem verin.

Örneğin; Küçük cin biber yetiştirmek isterseniz daha küçük bir saksı, çarliston veya dolmalık biber yetiştirmek isterseniz büyük saksı modeli tercih edin.

Saksıların altlarına drenaj için delik açın.

Biberlerin sulamasını takip edebilmeniz için seçtiğiniz saksıların tabaklı olanlarını tercih edin. Bu sayede bitkinin doygun su alıp almadığını gözlemleyebilirsiniz.

Sıra geldi toprak seçimine….! Geçirgen, su tutma kabiliyeti orantılı, besin ve organik maddece zengin ,kumlu, tınlı ve ph değeri 6-6,5 toprak tercih edin.

Saksınızın büyüklüğüne göre önerilen toprak miktarı alın. Saksınıza toprağı yerleştirmeden önce saksı dibine küçük kiremit parçaları ve küçük taşlardan koyun. Bu parçalar toprağın suyun doğru bir şekilde süzmesini sağlar.

Saksıların dibine yerleştirdiğiniz parçaların üzerine; önerilen toprağı saksının yüzeyine gelecek şekilde koyun.

Biberinizi tohum ile üretmek isterseniz; Biber tohumlarını saksınızın her tarafına orantılı gelecek şekilde yerleştirin. Yerleştirme işlemi bittikten sonra tohumları kapatacak şekilde önerilen topraktan örtün ve elinizle toprak yüzeyine hafifçe bastırarak saksı yüzeyini düzleştirin. Ardından süzgeçli bir suluk yardımı ile ilk can suyunu verin (evinizde bulunan biberlerin içindeki biber tohumlarını kullanabilirsiniz).

Tohum ile üretimde dikkat edilmesi gereken nokta tohumların saksı dibine doğru ekilmemelidir. Yani ekim derinliği yüksek olmamalıdır.Tohumlar toprak yüzeyinin 2-3 cm aşağısında olmalıdır.

Biberinizi Fide ile yetiştirmek isterseniz; Bitki marketlerinden veya fidanlıklardan satın aldığınız biber fidelerini kendi saksılarından dikkati bir şekilde, köklerine zarar vermeden çıkartın ve önceden hazırladığınız saksınıza belli aralıklarla dikimini gerçekleştirin. Saksınızın boyutuna göre saksı fidelerini bir veya birden fazla yerleştirebilirsiniz. Unutmayın fideler hızlı büyüdüğünden ve büyüyen fideler birbirlerini sıkıştırmaması için çok sık dikim yapmayın. Dikimi yapılan fidelerin can suyunu verin.

Fide ile yetiştirdiğiniz biberleriniz ilk zamanlarda hızlı büyüme gösterebilir bu nedenle saksılarda bir veya birden fazla destek çubuğu bulundurmalısınız. Destek çubukların biber dallarını koruyarak, kırılmasına veya zarar görmesine engel olur.

İster tohum ister fide halinde biberlerinizi üretin ama mutlaka düzenli sulamayı ihmal etmeyin. Su bitki gelişimi için önemlidir.

ŞİMDİDEN KOLAY GELSİN…………!

Isırgan otu; kolay büyüyen ve gelişen yabani ot türüdür. Bu nedenle saksıda ve bahçelerde rahatlıkla yetiştirilir.

Yol kenarları, ırmak kenarları, nemli topraklar, hayvan gübresinin bulunduğu yerler ve ormanların ışık gören seyrek yörelerinde oldukça sık yetişen ısırgan otu çok faydalı şifalı bitkiler grubundadır. Isırgan otu hem çelikle, hem kökten ayırma ile hem de tohum ile kolaylıkla üretilebilinir. Tohum ile üretim zamanı ilkbahar ve sonbahardır. Çelikten ve kökten ayırma yöntemi ile üretim zamanı ise yılın hemen her döneminde çoğaltılabilinir. Unutmayın ısırgan otunun rahat, hızlı gelişebilmesi için toprak ısısı 15-30 derece olmalıdır.

Isırgan otunun saksıda yetiştirmek istiyorsanız; dikeceğiniz saksının; geniş yüzeyli olmasına ve fazla derin olmamasına dikkat edin. Saksının alt tarafında drenaj delikleri olmalıdır. Bitkiyi yetiştireceğiniz toprak; kumlu, torflu ve organik gübre bakımından zengin olmalıdır.

Isırgan otu fidelerini saksıya sık dikmeyin mutlaka fideler arasında mesafe bırakın. Dikimini yaptığınız ısırgan fidelerin ilk suyunu vermeyi ihmal etmeyin. Can suyu bitkinin köklerinin toprağa kolay alışmasını sağlar.

Dikim yapacağınız ısırgan otu fidelerini elinize alamdan önce mutlaka uzun kollu eldiven takın. Çünkü ısırgan otunun yaprak yüzeyleri tüylü ve tırtıklıdır. Çıplak elle ellendiğinde kaşıntıya neden olur.

Isırgan otunun bahçeye dikmek istiyorsanız, mutlaka geniş bir alan hazırlayın. Fide mesafelerini düşünerek dikimini gerçekleştirin. Yarı gölge yarı güneş alan yere dikin. Yetiştirdiğiniz ısırgan fidelerini rahatlıkla toplayacağınız bir alan dikiminizi gerçekleştirin. Unutmayın ısırgan otunu toplandıkça tekrar aynı yerden çıkar, bu nedenle ısırgan otunuzun bakımını ihmal etmeyin.

Isırgan otu; gerek kozmetik alanda gerek tibbi alanda çokca kullanılan bir yabani ot türüdür. Bu nedenle bahçenizden, sofralarınızdan eksik etmeyin.

….

Yaz mevsiminin bu son ayında bahçede yapılacak işleri beraber gözden geçirelim;

Susuzluktan veya bakımsızlıktan dolayı kurumuş, dökülmüş ve ölmüş bitkilerinizin budamasını temizliğini yapın. Temizliği yapılmamış bitkiler; hem bahçenizi kötü gösterir hem de bitkiler arasında hastalık oluşmasına neden olur.

Bahçenize daha önceden istediğiniz veya belirlediğiniz saksılı bitkilerinizi dikebilirsiniz. Bahçenize diktiğiniz ağaç, çicek, çalı bitkileri bahçenizin havasını değiştirecektir. Bitkinizi diktikten sonra can suyu vermeyi unutmayın. Çünkü yeni dikilen bitkilerin toprağa çabuk adapte olması için ilk sulama önemlidir.

Bitki gruplarında, çicek gruplarında, meyve-sebze kısımlarında yabani otlar oluşmuş ise mutlaka temizleyin. Yabani otlar bitkilerinizin topraktaki vitaminine, besinine ortak olur. Zamanla bitkinizin gelişimini engeller, bitkinizi zayıflatır.

Bahçenizin çim alanı nasıl? kontrol edin ve eksikleri not alın. Çünkü çim bahçenizin güzel gösteren en önemli unsurdur

Çim alanlarınızda ara ara açıklıklar var ise yama çim yaparak tek görüntü elde edebilirsiniz. Çiminizde yosunlaşma var ise çim alt yapınızı kontrol edin. Drenajını sağlamlaştırın. Drenajı kötü olan çim alanlar da yosunlaşma ve mantarlaşma hastalıkları sıkça görülmektedir.

Çim alanlarınızı belli periyotlarda havalandırın. Bu işlemi el çapası veya havalandırma makineleriyle yapabilirsiniz. Havalandırma çiminizin topraktaki köklerinin rahat gelişimine katkıda bulunarak çiminizin sağlıklı gelişimini sağlar.

Çiminizin alt yapısı kadar üst yapısı da önemlidir. Bu nedenle çimlerinizin boylarını uzatın ve belirli zaman aralıklarla biçmeyi ihmal etmeyin. Çiminizin sulamasını yaz boyunca kontrollü bir şekilde yapın. Otomatik sulama sisteminizi kontrol edin.

Sebze bahçelerinizi ve meyve ağaçlarınızı gözlemleyin. Bu mevsimde böceklenme ve mantarlaşma hastalıkları sıkça görülmektedir. Bitkinizin yaprağında, dalında, gövdesinde veya toprağında böcek, mantar gördüyseniz mutlaka bir yetkiliye (ziraat müh./teknikeri, bahçevan) kişiye danışarak ilaç alın ve ilaçlama yapın. Unutmayın zamanında yapacağınız ilaçlama bitkinizin verimin arttıracaktır.

Bahçenizde süs havuzunuz var ise havuz içini temizlemeyi ihmal etmeyin. Temizlenmemiş havuz içinde yosunlaşma sıkça görülür buda bahçenizde koku oluşmasına neden olur.

Yaz mevsiminin vazgeçilmez meyvesi olan Karpuzu yakından tanımaya ne dersiniz? Haydi başlayalım!

Karpuz meyvesi tek yıllık olup, toprak üstünde sürünerek büyür ve gelişir.

Karpuz bitkisinin dalları uygun ortamda 2-4 metre arası uzayabilmektedir. Gövdesinde hafif tüyler yer almaktadır.

İyi havalanabilen, derin, kumlu, tınlı ve su tutma kapasitesi yüksek topraklarda iyi gelişme göstermektedir. Toprağın ph derecesi 6-7 arasında olmalıdır. Toprağında herhangi bir hastalık olmamalı ve drenaj sorunu olmamalıdır.

Karpuz yetiştiriciliğinde daha çok hibrit ve standart tohum kullanılmaktadır. Tohum ekiminde toprak sıcaklığı minimum 12-15 derecede olmalıdır.

Karpuz yetiştiriciliği genelde sonbahar mevsiminde başlanılır. Ahır gübresi ile toprak tazelenmelidir.

Karpuz sıcak ve ılık iklim koşullarında daha güzel gelişme göstermektedir.

Karpuzda verimin yüksek olması için kök bölgesindeki toprakta yeterli nem olmalıdır. Karpuz fideleri alana dikilip iyi bir can suyu verildikten sonra uzun süre su istemezler. Karpuz meyve oluşum döneminde az sulanmalıdır. Eğer meyve büyüklüğü 5-10cm boyutlara yaklaşmışsa sulama periyodu normal seviyede olmalıdır.

Karpuzun iyi gelişmesi için çevresinde hızlıca gelişen yabani otlardan temizlenmelidir.

Karpuz yetiştirme sırasında toprak ara ara çapa yardımı ile havalandırılmalıdır.

Yaz sıcağı her yeri ısıtmaya devam ediyor. Evlerimizin içi, ofislerimiz çok sıcak. Biraz serinlemek, biraz dinlenmek, biraz keyif yapmak için yeşil alanlara kaçıyoruz. Şöyle çimlerin üzerinde dinlenmek, güneşlenmek hepimizin hoşuna gider. Toprak ve çim yüzeyine dokunmak ve kokusunu duymak, insanı motive eder, rahatlatır, dinlendirir. Eğer sizde yaz keyfini yemyeşil çim üzerinde çıkarmak istiyorsanız, çim alanlarınıza yaz bakımı yapmayı ihmal etmeyin. Haydi gelin yaz bakımında yapmanız gereken işleri beraber sıralayalım;

Öncelikle mevcut çiminizi kontrol edin. Görünümünü, rengini, dokusunu tespit edin. Çim aralarında açıklıklar, yosunlaşmalar, yanıklar var ise bunları da not almayı ihmal etmeyin.

Çiminizin görünümündeki renk değişikliği iki şekilde açıklanır. Ya ek çimlendirme yapılırken farklı çim çeşidi kullanılmıştır. Ya da atılan gübre yeterli tesirde olmamıştır.

Çiminizin renk değişikliği gübreden kaynaklanıyor ise mevcut çiminizin her tarafına eşit gelecek şekilde gübreleme yapın. Özellikle amonyum nitrat ağırlıklı gübre kullanırsanız daha etkili olacaktır.

Çim alanlarınızın boyunu yaz mevsiminde uzun tutmayın. Yerinize göre uygun tutulan çim boyutu daha fazla güneş ve ışık alır. Kök yapısı güçlü olur, hastalıklara karşı dirençli olur.

Bu mevsimde çiminizi sulamayı ihmal etmeyin. Su yaz mevsiminde çimleriniz için çok önemlidir. Çiminiz küçük boyutta ise manuel sulama, büyük boyutta ise otomatik sulama sistemini kullanın. Sulamanızı sabah erken saatlerde uygulayın.

Mevcut çiminizde ara ara yosunlaşmalar var ise biran evvel mücadeleye başlayın. Çünkü yosunlu çim hızlı yayılır, kokar ve kötü görüntüye neden olur. Bu durum ile 2 şekilde mücadele edebilirsiniz. Kazıma yöntemi ve ilaçlama yöntemi. Kazıma yönteminde bir tırmık yardımı ile o bölgeyi temizleyin. Eğer çim alanınız büyük ise bu işlemi mekanik kazıyıcılar ile temizlemeniz gerekmektedir. İlaçlama yönteminde ise; demir sülfat ağırlıklı ilaçlar kullanarak sorunlu bölgedeki yosunları kurutup temizleyerek kullanabilirsiniz. Özellikle zirai ilaç satan yerlerde yosun temizleyici ilaçları bir uzmana danışarak alıp kullanabilirsiniz.

Yaz mevsiminde çimlerde yabani ot çok görülmektedir. Yabani ot çiminizin görüntüsünü bozar, kalitesini düşürür ve zamanla çimini yok eder. Mevcut çiminizi yanlış gübreleme sonucu yabani ot oluşumuna sebep vermiş olabilirsiniz, ya da çiminizin kalitesinde farklılıklar kullanmış olabilirsiniz. Bu durumdan ya yabani otları elle temizleyerek kurtulabilirsiniz, ya da zirai ilaç satan yerlerde bir uzmana danışarak alacağınız ilacı kullanarak kurtulabilirsiniz.

Unutmayın çiminizde gereksiz gübre, ilaç ve su kullanımı çiminizin sararmasına, kahverengileşmesine, zayıflamasına, hastalanmasına neden olur. Bu nedenle çim alanınızın ihtiyacına ve bulunduğunuz yerin hava şartlarına göre bakımını yapın. İşte o zaman yemyeşil çim üzerinde yaz keyfini çıkarmış olursunuz.