SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

EVLERİN GÜZELLER GÜZELİ ÇİCEĞİ''MENEKŞELER''

EVLERİNGÜZELLER GÜZELİ ÇİCEĞİ ‘’’’

v Latince ismi SAİNTPAULA olup ülkemizde AFRİKA MENEKŞESİ olarak bilinmektedir.

v Afrika menekşeleri Doğu Afrika da Kenya-Tanzanya sınırında KİLİMANJARO ve USAMBARA dağlarında keşfedilmiştir.

v Yıl boyunca çicek açtığı için tercih edilen , evlerimizin vazgeçilmez bitkisidir.

v Çicek renkleri;mor,beyaz,pembe ve karışımlı olarak piyasa da yer almaktadır.

v Bakımı zor değildir.

v Evde ki menekşeler geniş ağızlı-yayvan tipli saksılarda yetiştirilmelidir , saksı altları delikli ve tabaklı olmasına dikkat edilmeli,Saksılar mümkün olduğu kadarıyla seramik veya toprak tipinde olanlardan seçilmelidir.

v Menekşelerin çok hızlı gelişmesi ve çok çicek açmasını isteniyorsa mevcut sakssıı yılda 1 kez değiştirilmelidir.

v Menekşe saksılarında ki toprak nemli,hafif,torflu ve gübreli,Ph oranı ise 5,5-6,5 olmalıdır.

v Menekşelerin çok iyi geliştikleri toprak karışımı şu şekilde hazırlanır:1 ölçek torf,1 ölçek perlit,1 ölçek vermikülit,1 ölçek ponza malzemeleri kapta karıştırılır ve bu karışıma menekşeler dikilir.(bu malzemeleri fidanlıklardan veya bitki malzemeleri satan zirai dükkanlardan-marketlerden temin edebilirsiniz.Ayrıca ölçek dediğimiz şey; saksı kapınızın büyüklüğüne göre 1 kaşık,1kepçe,1 bardak,1 kova olabilir..)

v Menekşeler evlerin her tarafını güzelleştirir ve her ortama uyum sağlar..

v Menekşe bitkileri direk güneşten hoşlanmazlar ama aydınlık ve ışık alan yerlerden hoşlanırlar.

v Menekşeleri genellikle evlerde pencere önüne konulur. Işığı ve sıcaklığı sevdiği için burada çok iyi gelişme gösterir.

v Sıcaklık isteği 15-30 derece arasındadır. Menekşeler en az 10-15 derecede yaşarken ,sıcaklık arttıkça en iyi gelişme gösterir.

v Sulama sık olmamak şartı ile toprak kurudukça su verilmelidir. Özellikle saksı tabaklarına konulan su gelişimlerini olumlu yönden etkiler. Saksı tabağındaki su ev sıcaklığına göre 10-15 günde bir değiştirilmelidir.

v Sulama yapılırken yapraklara su değdirilmemelidir.Yaprakları tüylü ve kırılgan bir yapıya sahip oldukları için üzerinde kalan su yaprağın çürümesine neden olur.

v Menekşeler hızlı gelişen bitkilerdir ve ilkbahar - yaz mevsimlerinde 10 günde bir ;sonbahar -kış mevsimlerinde 20 günde bir sıvı veya tablet gübre ile gübrelenmelidir. Özellikle piyasada menekşeler için satılan gübreler tercih edilmelidir.

v Nemli,havadar ortamları sever ama çok cereyan da kalınan bölgeler menekşeler için iyi değildir.

v Menekşelerdeki çicek noksanlığı;ısı,ışık,sıcaklık ,sulama ve saksı gibi faktörlerin yetersiz ,eksik olmasından kaynaklanır ve bunun neticesinde bitkide yeterli çicek olmaz veya hiç çicek vermeyebilir.

v Menekşeler yaşlandıkça az çicek vermeye başlar. Yaşlı olan bitkinin boyun denilen kısmı toprak seviyesinden yukarıya kalın formda uzar, yapraklar tepede toplanmaya başlar ve çicek sayısını azaltır.Bu durumda bitkinin gövdesi temizlenmeli ve gövdeden steril bir bıçak yardımı ile kesilip daldırma yöntemi ile toprağa dikilmeli ve bitkiyi geçleştirilmelidir.

v Zayıf, bakımsız ve çok yapraklı olan menekşeler çiceklerini az veya hiç açmazlar.

v Menekşeler;tohumla,çelikle,doku kültürleriyle üretilirler.Tohum ve doku kültürleri ile üretim genellikle büyük seralarda sık kullanılan bir yöntem olup,evlerde daha çok çelikleme yöntemleriyle üretim yapılır.

v Menekşelerden alınan taze yaprakları; geniş ve içi su dolu bir kapta köklendirilerek dikilebilinir veya direk toprağa dikim yapılarak çelikleme üretim yapılır.

v Menekşe yapraklarını perlit ve torflu karışım olan gübreli siyah toprakta köklendirilirse daha çabuk gelişim gösterir.

v Ekilen her menekşe yaprak çeliklerini toprağa alışması için hemen sulanmalı ve nemli, bol ışık alan yere konmalıdır.

v Menekşelerde külleme,yumuşak çürüklük hastalığı,Yaprak-çicek yanıklığı,beyaz sineklenme,kök-kök boğazı çürüklüğü…..gibi hastalıklar görülmektedir.İl k önlem olarak hastalıklı kısmı bitkiden uzaklaştırmak ve ortamın ısı,sıcaklı ve sulama durumlarını kontrol etmek gerekir.Hastalık veya zararlı hala geçmemişse zirai ilaç satan yerlerden hastalık durumuna göre ilaç alınıp biran evvel ilaçlama yapılmalıdır.

TEŞEKKÜR EDERİM………….

ÖZLEM ÖZDEMİR TAŞ///////PEYZAJ MİMARI…

Yazının devamı...

EKİM AYINI EKİM YAPMADAN BIRAKMAYIN

· EKİM AYI sonbahar mevsiminin en güzel ayıdır.

· Özellikle bu ayda bitkilerin yaprak dökülmeleri yoğun olarak gözükmektedir.

· Dökülen yapraklar ; hem görüntü hem de bahçede mantari hastalıkların oluşmaması açısından toplanılmalı ve mekandan uzaklaştırılmalıdır.

· Bahçe toprağında yapılacak belleme,krizma,çapa ve fidan çukuru açmak gibi işlemlerin yapılması için en ideal ay EKİM AYI dır.

· Her çeşit kaplı bitkilerin(saksı-naylon poşet-cam kap…gibi) dikim zamanıdır.

· Çim yüzeyler son kez havalandırma tırmığı ile havalandırılmalıdır.

· Çimlerde görülen hastalıklı veya zarar görmüş kısımları ; bu ayın sonuna kadar tohum ekilerek tamir edilmelidir.

· Zayıf ve güçsüz gözüken çimleri ilkbahara yetiştirmek ve kış soğuklarından korumak için bu ay içerisinde kışlık gübre atılmalıdır. Potasyum ağırlıklı İnorganik gübreler daha etkili olup üç aylık zaman periyotlu olan gübrelerden tercih edilmelidir.

· Kışlık soğanlar ve çiceklerin ekimi için en uygun aydır.(lale,sümbül,cylamen,çuha….)

· Kışlık soğanları ve kışlık dönemsel çicekleri ekmeden önce dikim yapılan bahçe veya saksıdaki toprağı tazelendirilmeli, havalandırılmalı ve gübrelendirilmelidir.

· Saksıda bulunan bitkileri saksıları ;ufak geliyorsa hemen mevcut saksının bir numara büyüğüne dikim yapılarak değiştirilmelidir.

· Kış mevsiminden etkilenebilecek bitkiler tesbit edilmeli ve onları kapalı mekanlara, kışlık bahçelere veya seralara alınmalıdır.

· Eğer hassas bitkiler bahçede dikili ise toprak yüzeylerine saman ,ağaç kabuğu, turba,organik gübre ile kaplanmalı, bitkinin topraktan sonraki üst kısımlarına ise on –onbeş derecenin altına düştüğü zaman dilimi içerisinde naylon örtü ile kaplayarak korunmalıdır.

· Meyva ağaçlarının üzerinde meyva kalmış ise o meyvalar toplanılmalı yere düşen çürümüş meyvalar da toplanarak oradan uzaklaştırlımalıdır.

· Meyva ağaçlarını yeni sezona hazırlamak için kirpi dal uzantıları ve zarar görmüş kırık yaralı dalları kesilmelidir.

· Meyva ağaçlarının diplerini havalandırılmalı ve organik gübre ile toprak yüzeyi örtülmelidir.

· Meyva ağaçlardaki kalın dallarında yaralanma varsa yara yerlerini aşı macunu ile kaplayarak çürümesi,hastalanması engellenmelidir.,

· Sebze bahçelerin topraklarını havalandırın, yabani otları temizleyin ve gübre ile tazelendirin.

· Yeni kışlık sebze fidelerini belli aralıklarla topraklara dikin.

KOLAY GELSİN……

ÖZLEM ÖZDEMİR TAŞ////PEYZAJ MİMARI

Yazının devamı...

Yapraklı bitkilerde sonbahar etkileri

(Bitkiler, yaşam döngüsü için yaprak döken -akasya,ıhlamur…gibi- ve yaprak dökmeyen - sedir, çam, ginko….gibi diye ikiye ayrılır )

·Sonbahar mevsiminin güzel ve yoğun yağmurları; Bitkilerin özellikle yapraklı bitkilerin ilkbahar mevsiminde yeni yaprak ve sürgün oluşumunda yardımcı olur.

·Sonbahar mevsiminden itibaren yapraklı bitkiler, köklerinde depo alanları oluşturur.

·Tüm yapraklı bitkiler mevsim boyunca ortamın ısı ,sıcaklık ve nemine göre yapraklarını hızlı veya yavaş bir şekilde döker.

·Sonbahar mevsiminde bitkilerin yaprakları dökülmeden önce yaprak rengi sarıdan turuncuya, kırmızıdan kahverengine döner.

·İlkbahar ve yaz mevsimlerinde bitkiler güneş ışığını fotosentez yaparak enerjiye dönüştürür.Fotosentez bitkilerin yapraklarına renk veren klorofil pigmentinin oluşmasını sağlar.Sonbahar ve kış mevsiminde yeterli ışık ve su bulamadığından bitkiler klorofil pigmentini azaltır ve bitkinin bünyesinde bulunan renkler ortaya çıkar.(sarı-turuncu-kahverengi-kırmızı..)

·Klorofil pigmentinin azalan bitkilerin yaprakları doğal döngüsü için sonbahar mevsiminde dökülür.

·Yapraklı bitkiler, ilkbahar ve yaz mevsiminde çok çalışıp yapılarında enerji ve besin depolar; sonbahar ve kış mevsimlerinde ise bu depoladıkları besinleri azami düzeyde kullanırlar.

·Bitkiler sonbahar ve kış mevsimleri boyunca elde ettikleri besinleri; ilkbahar mevsiminde yeni dal ve sürgün elde etmek için kullanırlar.

·Bitkiler , sonbahar mevsiminde üst kısımlarını dinlenmeye geçirirken alt kısmını yani kök kısmını yoğun çalışma içerisine sokar.

·Bitkiler zarar görmüş kısımlarını veya hastalıklı kısımlarını bu mevsimde kendi bünyelerince onarmaya çalışırlar.

·Dökülen her yaprak bitkinin mevcut toprağına kalkan görevi üstlenir ve bazı canlılara yaşam alanı oluşturur.

·Sonbaharda dökülen her yaprak toprağa karışarak değerli bir gübre haline dönüşür.

·Sonbahar mevsiminde savunmasız kalan yapraklı bitkilerin zarar görmüş kısımlarına veya oyuk olmuş kısımlarına böcekler ,yumurtalarını bırakarak bütün bir mevsim onları dış şartlardan korur.

ÖZLEM ÖZDEMİR TAŞ///PEYZAJ MİMARI

Yazının devamı...

'Eylül ayı' bahçeye hoş geldi

Sonbahar mevsiminin ilk ayı olan EYLÜL AYI; bahçelere hareketlilik getirdi.Bitkilerinizin olumsuz hava şartlarından korunması ve bitkilerinizin daha güzel gelişmesi için aşağıdaki durumları yapmanızı tavsiye ederim.

· Öncelikle evlerinizde bulunan bitkilerinizin ve bahçede bulunan bitkilerinizin kurumuş yapraklarını ve dallarını temiz bir makas veya bıçak yardımı ile bitkiden uzaklaştırın.

· Saksılı bitkilerinizin saksılarını uzun süre değiştirmediyseniz şu zamanda değiştirin.Mevcut saksıdan bir numara büyük saksı temin edin,saksı dibine biraz taş veya ufaltılmış kiremit parçalarından yerleştirin,bitkinize uygun toprağı bu taş parçaların üzerine dökün bitkinizin köklerine çok zarar vermeden yeni saksıya oturtun,eğer bitkiniz çok kök yapmışsa köklerini el yardımı veya ufak el tırmığı ile kaşıyarak bitkinin havalanmasını sağlayın,saksıya yerleştirdiğiniz bitkinin yanlarına ve her tarafına eşit şekilde yeni topraktan dökün ve elinizle bastırarak bitkiyi saksıya sabitleyin.

· Bitkilerinizin sulamalarına düzenli olarak kontrol edin.

· Hastalanmış bitkilerinizi tesbit edin .Hastalık durumuna göre fungusit ve insektisit ilaçlamaları rutin bir şekilde rüzgarsız ve yağmursuz havalarda yapmaya devam edin.

· Bu ay da yağmurların artması ile bahçelerde solucan ve salyangoz canlıları çok görülmeye başlar. Eğer bitkilerinize zarar verecek düzeyde çok ise zirai ilaç satan yerlerden alacağınız ilaçlarla ilaçlama yaparak bu canlıları bahçenizden uzaklaştırın.

· Yazın zarar görmüş çimlerinizi onarın. Kelleşmiş kısımlara yama çimi yapın.Güçsüz zayıf kalmış kısımlara da NPK gübreleri veya demir sülfat gübrelerinden metrekareye 30 gr gelecek şekilde çimlerinize serperek gübreleyin.

· Yazın uzun biçtiğiniz çimleri makinanızın kısa bıçak programı ile çimlerinizi kısaltın. Böylelikle çim toprağı ve kökleri daha çok güneş ışığı alacaktır.

· Uzun süre havalandırılmamış çimlerinizi bir tırmık yardımı ile havalandırın.

· Çimlerinizde yabani otlar var ise otları temizleyin veya yabani ot ilaçları ile çimlerinizi güneşli havada ilaçlayarak temizleyin.

· Bahçenizde veya saksılarınızda bulunan ilkbahar ve yaz soğanlarınızın çicekleri geçmiş ise bitkileri topraklarından çıkartın, soğan kısımlarını gazeteye sararak kuru ve havadar yerlerde saklayınız .

· Bahçeniz çok rüzgar alan bir yerde ise zayıf boylu bitkilerinizi destek çubukları ile sabitleyin bitkinizin rüzgardan zarar görmesini engelleyin.

· Bahçenizde tohum vermeye başlayan bitkilerinizin tohumlarını toplayın kuru havadar yerlerde saklayın ,ilkbahar mevsiminde ekmek için saksı toprakları içine dikin seralarda muhafaza edin.

· Bahçenizde gülleriniz varsa kurumuş ve yanmış kısımlarını temizleyin son kez potasyum ağırlıklı gübre vererek çiceklerini besleyin.

· Ortancanızı ,sardunyanızı,orman gülünüzü….ve daha birçok bitkinizi bu ayda üretmek için çelik alıp üretin.

· Kış sebzelerinizi dikim yerlerini belirleyin ve dikim yastıkları hazırlayın.

· Bahçelerinizde bulunan ibreli bitkilerin budamasını bu ayda yapın.Özellikle leylandilerinizi ,limoni selvilerinizi ,mazılarınızı form ve stabil budamalarını yapabilirsiniz.

· Yine meyva ağaçlarınızı bu dönemde budayın. Bitkinin fazla ufak dallarını ,zarar görmüş kısımlarını kesin.Meyva ağaçlarınızda görülen ;bit,tırtıl…gibi zararları engellemek için ilaçlamaya devam edin.

· Bazı çok yıllık bitkiler; tohumlarını bulundukları toprağı üzerine bırakırlar. Bu tohumları toprağın içine gömün ve bastırın. İlkbaharda tekrar aynı yerinde çıkacaktır.

· Sonbahar-kış mevsimde yaşayabilecek çok yıllık çiceklerinizin ,soğanlı bitkilerinizin (cylamen,menekşe,çuha…..)yerlerini belirleyin ve topraklarını tazeleyip gübreleyin.

· KOLAY GELSİN………..

Yazının devamı...

İnci gibi değerli incir ağacı

·Ülkemizin hemen her yerinde yetişir.

·Urticales takımının Moracae familyasındandır.

·Latince ismi FİCUS CARİCA dır.

·Subtropik bir bitkidir.

·Kışın yapraklarını döker.

·Ülkemizde meyvaları kuru veya yaş olarak tüketilir.

·Meyveleri çıktığından hasat zamanına kadar mayıs –ekim aylarında, daha yüksek sıcaklıklar;meyve olduğunda ve meyvayı kurutma döneminde 30 derece ortalama sıcaklık isterler.

·Kuru incirin ticareti için üretimi; daha çok Büyük ve Küçük menderes havzalarından elde edilmektedir.

·Kışları ılık ,yazları sıcak ve kuru yerler isterler.

·İncir ağacı yetişme açısından toprak isteği seçici değildir. Hemen her tip toprakta yetişir.

·Ticaret için üretilen incir ağaçlarının toprağı; derin, kumlu-killi,kireçce zengin,yeterli organik materyallere sahip türden olmalıdır.

·Toprağın ph değeri 6-7.8 nötr ve nötr yakın olmalıdır.

·Bitki 10-15 metreye kadar boy yapabilirler.

·Yaprakları parçalı ve tüylüdür, Meyvaları ise elips-yuvarlağımsı etli katlı derili dir.

·İncir ağacı dioik bir meyva olup dişi ve erkek çicekleri içeren meyveler ayrı ağaçlar üzerindedir.

·İncir ağaçları tohumla kolayca her yerde rahatlıkla çoğalabilir. Aşılama ve çelik alma yöntemleri ile üretilen meyvelerin kalitesi daha güzel ve lezzetlidir.

·İncir ağacının ömrünün uzun olması ve ürün kalitesinin yükselmesi için her sene budanmalıdır.

·İncir ağacının budamaları şöyle sınıflandırılır. Şekil budaması-Ürün budaması-Gençleştirme budaması

·İncir ağacını bahçenize dikmek için en uygun zaman sonbahar yani bitkinin yapraksız olduğu zamandır.

·Yabani otlar incir ağaçlarını çok sevdiğinden dolayı bitki dipleri sürekli temizlenmelidir.

·İncir ağacı susuzluğa dayanıklıdır.

·İncir ağacının meyveleri ilaç sanayisinde, kozmetik ürünlerde çok kullanılmaktadır.

·Meyvaları güçlü oranda lif içerir.Tansiyona,kemik güçlenmesine, kabızlığa, kansızlığa…… gibi birçok probleme çözüm getirir.

ÖZLEM ÖZDEMİR TAŞ/////PEYZAJ MİMARI

Yazının devamı...

Çiçeği ile gözümüzü, çayı ile sağlığımızı, varlığı ile hayatımızı şenlendiren bitki 'Hibıscus'

·Malvaceae ailesinin Hibiscus cinsi olana bu bitkiyi halk arasında’’Japon gülü,Hatmi ve Çin gülü ‘’olarak tanırız.

·Ağaç hatmi’’Hibucus syrıacus’’ Japon gülü ‘’rosa cinensis ‘’olarak bilinir.

.Anavatanı Güneydoğu Asya dır.

.Sıcak iklimi severler.

.Güneşli yerlerden hoşlanırlar.

.Potasyum bakımından zengin yumuşak topraklarda iyi gelişme gösterir.

·Yaprak döken bir bitkidir.

·Boyları ;yetiştirilme tarzına göre 50cm den 3 metreye kadar uzayabilir.

·Suyu seven bu bitki yaz boyu çicek açar.

·Çicek renkleri beyaz,lila,mor,pembe ve kırmızımsıdır.

·Kışın donlardan etkilenir.

·Dış mekanda yetişen bu bitkinin bazı türleri iç mekanda saksıda da yetişir.

·Fazla bakım istemeyen bu bitki zorlu toprak koşullarına dayanıklılık gösterir.

·Bitki özellikle yaz aylarında hastalanır. Yaprak biti,pamukçuk ve kornişon gibi hastalık türleri bu bitkide sıkça görülür.Uygun insektisit ilaçları ile ilaçlanmalıdır.

·Bitki yılda 3 defa budanmalıdır. İlkbahar(form ve çicek verme)-sonbahar(koruyucu)-yaz(hastalıklara karşı).

·Gübre açısında çok seçici değildir. Ama özellikle çicekli dönemdeyken(yazın)potasyum,fosfat ve magnezyum ağırlıklı gübre kullanılmalıdır.

·Çok fazla çeşidi (500 yakın)vardır. Özellikle kurak topraklarda yetişen hatmi ler tohumla her sene kendisini yineler.

·Peyzaj alanlarında daha çok çalı ve ağaç formları kullanılır.

·İlaç sanayisinde bu bitkinin çicekleri kullanılır.

·Hibuscus bitkisinin içeriğinde bulunan bazı özellikler , vitaminler göz önüne alınarak bitki çayı olarak kullanılmaktadır.Bu çay özellikle kış aylarında kullanılır çünkü bağışıklık sisteminin korur,vucudu virüs lere karşı kalkan görevi üstlenir.

ÖZLEM ÖZDEMİR TAŞ/////PEYZAJ MİMARI

Yazının devamı...

Bilinen bitkilerin bilinmeyen sırları

Ağaçlar, Çalılar, Otlar, Çicekler ve birçok benzer organizmayı içinde bulunduran canlılar alemini oluşturur.

Hayat döngüsünde önemli yeri kapsar.

Bitkiler tek yaşayabilirler ama genelde topluluk halde yaşarlar.

Bitkiler bulundukları yerin iklimine suyuna toprağına göre çeşitlilik göstererek büyür ve gelişir.

Bitkilerin bulundukları yerin özelliğine göre oluşturduğu örtüye BİTKİ ÖRTÜSÜ, Herhangi bir bölgenin hava ,su toprak özelliklerine göre büyüyen ekolojik yapı içeren bitki kümesine VEJETASYON denir.

Dört sınıf vejetasyon sınıfı vardır. ORMAN, ÇALI, OT, TUNDRA.

Bitkilerin sinir sistemi yoktur. Dış uyarıları plazma ve hormonlar sayesinde alır-iletir.

Bitkiler besinlerini yüzeyleri aracılığı ile ozmoz olayı ile alır.

Bitki hücresi selüloz ceperden oluşmuştur.

Bitkiler klorofil maddesi sayesinde CO2 özümler ve güneş ışığı ile inorganik maddelerden organik maddeler imal ederler.

İbreli bitkiler yapraklarını genelde dökmez ama kendi döngüsünü sağlaması için az da olsa yaprak değişimi yapar.

Ağaçlar karbondioksiti emen tek canlıdır.

Ağaçların gövde sinden yassı olarak kestiğinizde halkalar olduğunu görürsünüz bu halkaların sayısı ağacın yaşını belirler.

Ağaçların yosun tarafı kuzeyi gösterir.

Zeytin ağacı 1000-1500 yıl yaşayabilir ve bir meşe ağacı palamudunu 50 yaşından sonra verir.

Böcek ile beslenen tropik bitkiler vardır.

Bambu ağaçları çok hızlı büyür, her sene gövdeleri biraz daha kalınlaşır ve çok güçlü bir yapıya sahip olurlar.

Bitkiler tohumlu bitkiler ve tohumsuz bitkiler olmak üzere ikiye ayrılır.

Bitkiler genelde özbeslek canlılardır.

Bitki hücreleri kare şeklinde gözükür.

Bitkiler geceleri karbondioksit verirler.

Bitkiler insanlara sosyolojik, psikolojik açısından çok fayda sağlar.

ÖZLEM ÖZDEMİR TAŞ/////PEYZAJ MİMARI.

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.