Revizyon rinoplasti, ikinci veya daha fazla kere tekrarlanan burun ameliyatlarını ifade eder. Bu tekrarın çeşitli sebepleri olabilir. Hastanın estetik beklentileri karşılanmamış ya da fonksiyonellik sağlanamamış olabilir. Revizyon rinoplastinin hem anlamı ve kapsamı hem de tedavisi ve iyileşme süreci, ameliyatı isteyenlerin merak ettiği öncelikli konulardandır.

Revizyon Rinoplasti Nedir?

Revizyon rinoplasti, daha önce burun estetiği ameliyatı olan fakat çeşitli sebeplerden ötürü bu işlemi tekrarlamak isteyen kişilere ve işlemin tekrarlanması gerektiği durumlarda yapılan bir operasyondur.

Ameliyat kişinin beklentilerini karşılamamış olabilir, zaman içerisinde burun görünümünde değişim meydana gelmiş olabilir ya da fonksiyonel sorunlar çözülmemiş olabilir. Bu noktada revizyon burun estetiği devreye girer.

Revizyon Rinoplasti Tedavi Aşamaları

Revizyon rinoplasti tedavisinin temelde 3 aşaması vardır: Konsültasyon, operasyon ve ameliyat sonrası bakım.

Konsültasyon: Konsültasyon hastanın beklentilerini anlamak ve hastanın operasyona uygunluğunu teyit etmek anlamında sonra derece önemlidir. Bu süreçte,

Hasta;

-Daha önceki burun ameliyatının içeriğini anlatır.

-Hangi beklentilerinin karşılanmadığını aktarır.

--Negatif deneyimlerini ve önceki burun ameliyatı sonucunun ne anlamda sorun teşkil ettiğini paylaşır.

Doktor;

-Fiziksel muayene yapar.

-Hastanın genel sağlık durumunu öğrenmek için çeşitli testler ister.

-Hastanın önceki burun ameliyatı operasyonunun kapsamını değerlendirir.

-Estetik ya da fonksiyonel sorunların çözümüne dair profesyonel bakış açısını aktarır.

-Hastayı devam eden süreç hakkında detaylı şekilde bilgilendirir.

Hasta ve doktor ortak paydada buluştuğunda ise ameliyat günü kararlaştırılır.

Operasyon: Revizyon rinoplasti tedavi prosedürü, uygulanacak burun operasyona göre değişkenlik gösterir. Revizyon operasyonu daha önceki ameliyattan daha komplike olabilmektedir.

Kemik düzeltme, yeniden şekillendirme, yeniden konumlandırma, kıkırdak düzeltme vb. tedavilerden hangisi uygulanacaksa, o yöntemin operasyon adımları izlenir ve son aşamada kesi, dikişlerle kapatılır. İyileşme sürecini hızlandırmak adına hastaya atel takılır. Böylece süreç sonlanmış olur. Bu noktada, ameliyatsız uygulamalarda sürecin daha farklı işleyeceğini de eklemek gerekir.

Revizyon Rinoplasti Ameliyat Sonrası Süreç

Tıpkı operasyon yöntemi ve aşamaları gibi, iyileşme süreci de revizyon rinoplasti türüne bağlı olarak değişebilmektedir. Majör invaziv ameliyatlara kıyasla, minimal invasiv uygulamalar daha hızlı iyileşir ve daha az yan etki oluşur. Ateller ameliyattan bir hafta sonra çıkarılır. Hasta şişlik, morarma ve ağrı gibi yan etkiler deneyimleyebilir. Ağrı için cerrah, ağrı kesici reçete eder. Şişme ve morarma ise zaman içerisinde geçecektir. Kimi durumlarda tam iyileşme 7-8 ayı bulabilmektedir, bu süre daha büyük operasyonlarda 1 seneyi geçebilmektedir. Hastanın doktor talimatlarına ameliyat sonrası bakım önerilerine uyması ve doktor kontrollerine aksatmadan gitmesi, iyileşme sürecini hızlandıracaktır.

Kepçe kulak sorunu kulakta görülen şekil bozukluğudur. Vücudun işleyişini, şayet altta yatan farklı etmenler yoksa, negatif etkileme gibi bir durumu pek olmamakla birlikte, estetik açıdan hayli rahatsız edici olabilmektedir. Hem kepçe kulak probleminin dünya çapında yaygın biçimde görülmesi hem de kişilerin yoğun olarak tedavi talep etmesi neticesinde kepçe kulak estetiği popülerliğini korumaya devam etmektedir.

Modern tıbbın gelişmesi sayesinde, kepçe kulak düzeltme operasyonları hızlı, kolay ve etkili şekilde yapılabilmektedir. Ameliyat aşaması, operasyon sonrası iyileşme süreci, estetik değişimin niteliği ve kepçe kulak ameliyatı fiyatı gibi konular, bu operasyonu olmak isteyenlerin araştırdığı unsurlardan birkaçıdır.

Kepçe Kulak Estetik Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Kepçe kulak, ya da bilinen diğer adıyla yelken kulak, büyük oranda kulağın kıkırdak yapısı ile alakalıdır. Kulak kıvrımının yetersizliği, kulak kepçesi çukurunun genişliği veya kıkırdak gevşekliği dolayısıyla ortaya çıkar. Kepçe kulak nasıl düzelir sorusunun yanıtı, bu sorunlardan hangisinin var olduğuna göre değişebilir.

Tedavisi mümkün olan kepçe kulak görünümünün en etkili yöntemi cerrahi müdahaledir. Estetik cerrahi ameliyat hastane ortamında gerçekleştirilir, majör riskler taşımaz.

Ameliyat öncesinde kontroller yapılır, hastanın medikal geçmişi ve kişisel özellikleri de dikkate alınır. Genel anestezi altında uygulanır ve operasyon süresi yaklaşık olarak 45 dakika ila 1 buçuk saat arasıdır. Kıkırdak, doğal görünüme göre şekillendirilir ve hasta ameliyat olduğu aynı gün taburcu edilir. Kepçe kulak ameliyatı sonrası, hasta kısa bir süre özel kulak bantları takar. Uygulama sırası ve sonrasında duyu kaybı yaşanmaz. Yaklaşık 2 haftalık iyileşme sürecini takiben yelken kulak görünümü ortadan kalkar.

Kepçe Kulak Ameliyatı Neden ve Kimlere Yapılır?

Kepçe kulak, çocukluktan itibaren sorun teşkil eden bir şekil bozukluğudur. Tedavi edilmediği takdirde kişinin özgüvenini ve hatta sosyalleşme becerilerini olumsuz etkileme riski taşır. Estetik olmayan görünüm çoğunlukla her iki kulakta birden oluşur, elbette tek kulakta da görülebilir. Hastaların saç ile kulaklarını kapamaya çalışma, şapka takarak gizleme gibi edimler geliştirdiği gözlemlenmektedir. Her ne kadar işlevsel bir sorun teşkil etmese dahi, insan psikolojisini olumsuz etkilemektedir.

Bireylerin mutsuz hissetmesine ve özellikte çocukluk döneminde diğer çocuklar tarafından alay edilmesine sebep olan kepçe kulak sorunu estetik operasyon ile giderilir. Bu bakımdan, operasyonların, hayat kalitesini artırma gibi bir avantajı olduğunu söylemek mümkündür. Kepçe kulak nedenleri çeşitlidir ve çoğunlukla genetik yatkınlık durumu mevcuttur. Kulak kıkırdağının gevşek olması, üst kulak kıvrımlarının oluşmaması, düz kulak kepçesi görünümü, kulak kepçesiyle kulağın arkasındaki kemik bölgesinin geniş olması kepçe kulak estetik ameliyatı kapsamında tedavi edilir. Bu tür şekil bozukluklarına sahip çocuk ve yetişkinler ameliyat olabilmektedir.

Kepçe kulak sorunundan mustaripseniz kısa süren ve kalıcı olan estetik uygulamalar ile hem bu fiziksel durumu hem de kepçe kulak görünümünün psikolojik ve sosyal negatif etkilerini tamamen ortadan kaldırabilirsiniz.

Burun ucu estetiği, detaylara verilen önemin rinoplasti alanındaki yansımalarından biridir. Hem burnun hem de genel olarak yüzün en fazla dikkat çeken bölgelerinden olan burun ucu, kısa süren etkili uygulamalar ile estetik bir görünüme kavuşabilir.

Burun ucu estetiği, diğer adı ile Tip Plasti yaptıranların ve yaptırmayı düşünenlerin sayısı hayli fazladır. Standart rinoplasti burun kemiğindeki sorun ve deformasyonların düzeltilmesini sağlarken, burun ucu ameliyatı burnun önündeki kıkırdak bölümüne odaklanır. Kişinin, burun ön kıkırdağına ya da burun deliklerine yönelik estetik kaygıları varsa, çözümü tip plastidir. Uzman hekimlerin önderliğinde ve teknolojik ekipman desteği ile kısa sürede ve kolay şekilde burun ucuna istenilen görünüm kazandırılır.

Burun Ucu Estetiği Süreci Nasıl İşler?

Burun ucu estetiği, burnunun genel görünümünden memnun olup burun ucu bölgesinden hoşnut olmayanların tercih ettiği operasyonları ifade eder. Sürecin ilk aşamasında hastanın şikayetleri dinlenir. Hastanın yaşı, sağlık sorunları, yüz anatomisi yapısı ve genetik özellikleri göz önünde bulundurularak sorunun kaynağı saptanır. Böylece talepler ve medikal veriler doğrultusunda bir çerçeve çizilmiş olur. Daha sonra hastaya hem ameliyat hem de tedavi öncesi ve sonrası hakkında bilgilendirme yapılır. Kararlaştırılan uygun tarihte burun ucu ameliyatı gerçekleştirilir. Ameliyat süresi yaklaşık olarak 45 dakika ila 1 saattir. Elbette, uygulama türüne göre bu süre değişkenlik gösterebilir.

Burun ucu estetiği fiyatları da işleme göre farklılaşabilmektedir.

Burun Ucu Estetiği Kapsamında Neler Yapılır?

Tip plasti ameliyatlarında, burnun genel yapısal bozukluklarına müdahale edilmez, belirli alanda şekillendirme operasyonları yapılır. Örneğin, eğri ya da kemerli burun kemiği olan hastalar için bu prosedür uygun olmayabilir. Burun ucu estetiği ile hastalar;

-Burun ucu düşüklüğü problemini giderme / Burun ucu kaldırma,

-Burun ucu inceltme,

-Burun ucu küçültme,

-Burun deliklerindeki şekilsel bozukluğu düzeltme,

-Burun ucu açısını değiştirme,

gibi taleplerini karşılayabilme imkânına sahiptir.

Hem kadın hem de erkek hastalar arasında oldukça popüler olan estetik cerrahi operasyonlarından biri de yüz germe ameliyatıdır. Yüz germe operasyonu, tüm orta yaşlı kişilerin ortak şikâyeti olan kırışık ve sarkıkları ortada kaldırarak hastaların daha genç ve çekici bir görünüme kavuşmasını sağlar. Uzun yıllardan beri klasik yöntemle uygulanan yüz germe ameliyatı günümüzde, bu yöntemin yanı sıra, endoskop eşliğinde gerçekleştirilen yöntemle de uygulanabilmektedir.

Bu yazımızda yüz germe operasyonu hakkında hastalarımızın en çok sorduğu beş soruya cevap vereceğiz.

1-Yüz germe ameliyatında risk var mı?

Yüz germe operasyonu yaptırmak isteyen hastaların bilmek istediği ilk şey ameliyatın herhangi bir risk taşıyıp taşımadığıdır. Cerrahi bir işlem yaptırmak demek genel anestezi almak demektir; genel anestezi her zaman için az da olsa risk taşır. Fakat bu çok küçük bir ihtimaldir. Ameliyat işinin ehli ve becerikli bir cerrah tarafından gerçekleştirildiği sürece bir şeylerin ters gitme olasılığı neredeyse yok gibidir.

2-Yüz germe ameliyatı kalıcı sonuçlar verir mi?

Vücudumuzda en çabuk yaşlanan bölge ne yazık ki yüzümüzdür. Yüzdeki yaşlanma belirtileri çoğu zaman kişiyi gerçekte olduğundan daha yaşlı göstermektedir. Yüz germe ameliyatı yaşlanma etkilerini uzun bir müddet ortadan kaldırmakla birlikte, yaşlanmayı durduramaz. Genel olarak ameliyat etkilerinin 5-10 yıl kadar kalıcı olacağını söyleyebiliriz. Cildinize iyi davranırsanız ameliyat sonuçları 10 yıldan uzun süre bile ilk günkü gibi kalabilir. Ameliyat sonuçları etkisini yitirdiğinde cerrahi işlem tekrarlanabilir veya medikal yöntemler uygulanabilir.

3-Öyleyse, yüz germe ameliyatından neler beklemelisiniz?

Her cerrahi prosedüre gerçekçi beklentilerle girmekte yarar vardır. 20 yıl önce hayal bile edilemeyen sonuçları bugün modern tıp ve gelişen teknoloji sayesinde kolayca elde edebiliyoruz. Fakat tıbbın da belirli sınırları olduğunu unutmamak gerekir. Yukarıda belirttiğimiz gibi, yüz germe ameliyatı mucizevî bir şekilde yaşlanmayı durduramaz sadece yaşlanma belirtilerini iyileştirebilir. Gerçekçi beklentilerle girdiğiniz ve iyi bir plastik cerrah tarafından gerçekleştirilen yüz germe ameliyatı özgüveninizi yeniden kazanmanızı ve daha mutlu olmanızı sağlayacaktır.

4-Ameliyat bitti. Peki, şimdi hastaları nasıl bir süreç bekliyor? İyileşme süreci nasıl işliyor?

Yüz germe ameliyatı ağrılı bir operasyon değildir. Ameliyattan sonraki ilk günler bile hastalar acı çektiklerini söylemezler. Çoğu hastayı asıl rahatsız eden şey işlemden sonra oluşan şişlik ve morluklardır. Bir-iki hafta içinde bu morluk ve şişlikler kademeli olarak azalmaya başlasa da, tamamen yok olmaları daha uzun sürebilir. Bu süreç hastadan hastaya değişmektedir. İyileşme sürecinde on beş gün yorucu ve aktivitelerden uzak durmak ve cildi güneşe karşı korumak büyük önem taşımaktadır. Güneş hem ödemi arttırabilir hem de yara oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle, gün içinde dışarı çıkmak zorunda kalırsanız mutlaka yüksek korumalı güneş kremleri tercih etmelisiniz.

5-Peki ya yara izleri?

Yüz germe ameliyatında, kulağın önünden başlayıp arkasında biten bir kesi yapılır. Ameliyattan sonra yara izi kalsa bile, bu iz saçların arasına kolayca gizlenebildiğinden dolayı sorun yaratmaz. Yara izi ortalama dört hafta içinde silikleşmeye başlar ve tamamen iyileştikten sonra neredeyse hiç göze çarpmaz.

Yüz germe, yaşlanma belirtilerinin önüne geçen ve daha estetik bir yüz görünümüne kavuşmanızı sağlayan operasyonları ifade eder.

Popülerliği giderek artan yüz germe uygulamaları artan imkânlar ve yenilikler sayesinde artık çok daha kolay ve etkili şekilde yapılmaktadır. Elbette, işin uzmanı bir doktor ve nitelikli ekip zaruridir. Bu ameliyatın çeşitleri, kimler için uygun olduğu, komplikasyonları, iyileşme süreci ve kalıcılığı gibi konular özelinde detaylı bilgi vermek de bu bakımdan önem arz eder. Ameliyatlı ve ameliyatsız şekilde uygulanabilen yüz germe işlemleri hakkında gerekli bilgiye sahip olmanız hem beklentilerinizi netleştirmenize hem de öncesi-sırası-sonrası süreçlerde daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.

Fakat öncelikle, yüz gerdirme nedir ve kimlere uygulanır gibi daha temel soruları yanıtlamak faydalı olacaktır. Yüz germe operasyonları, genellikle belli bir yaştan sonra belirginleşen ve artan, derideki kırışma, gevşeme, sarkmaları gidermek için tercih edilir. Bununla birlikte, yüz gerdirme operasyonları için net bir yaş sınırı ya da aralığı vermek pek doğru değildir. Kişinin, yüzünde yaşlanma belirtilerini fark etmiş olması ve yüzünün daha yorgun göründüğünü düşünmesi bu uygulamalara yönelmesinde etkilidir. Hızlı kilo verme operasyonlarından sonra da yüz germe sıkça akla gelmektedir. Yapılan başvuru sonrası kişinin talepleri dinlenir, gerekli test / muayeneler yapılır. Bunların neticesinde operasyona uygunluğa karar verilmesi yeterlidir.

Yüz germe ameliyatı öncesi hakkında bilmeniz gerekenler:

Yüz germe ameliyatı öncesinde, her operasyonda olması gerektiği gibi, ilkin hastanın işleme hazır olması sağlanır. Muayene sonucunda hastaya özel planlama yapılır. Yüz germe çeşitleri hakkında kapsamlı bilgilendirme sağlanır. Yaşlılık etkilerini azaltan bu operasyon sürecinde neler yapılacağından ve işlemin aşamalarından bahsedilir. Hem operasyon hem de iyileşme süresinin ne kadar olacağı, devam eden süreçte hastaya ne gibi avantajlar sağlayacağı aktarılır. Hastanın psikolojik olarak da sürece hazırlıklı olabilmesi adına bu bilgilendirmelerin yapılması çok önemlidir.

Yüz germe ameliyatı sonrası hakkında bilinmesi gerekenler:

Yüz germe uygulaması sonrası iyileşme evresi başlar. Ameliyat yaklaşık olarak 2 ila 6 saat aralığında sürmektedir. Uygulamanın sonrasındaki gün de genellikle hasta taburcu edilir. Operasyon sonrası değişikliğin fark edilmesi ise yaklaşık bir ay sürer. Elbette, tüm bunlar hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir. Yüz germe ameliyatı sonrasına dair öne çıkan ve dikkat edilmesi gereken diğer faktörler:

-Ameliyattan kısa süre sonra yüzün yoğun güneş ışınlarına maruz kalmaması tavsiye edilir.

-İlk etapta bölgesel morluk ve şişlik olması normaldir. Bu dönemde, fiziksel hasar meydana gelmemesi adına, hastadan boyunluk takması istenir.

-Yüz germe ameliyatlarının sonuçları uzun sürelidir. Bununla birlikte, kişinin fiziksel yapısı ve yaşam koşulları da kalıcılık üzerinde etkilidir.

-Stresli yaşam tarzından kaçınmanız, yoğun sigara ve alkol tüketmemeniz önemlidir.

-Ameliyat olduktan sonra kişisel bakım gerekliliklerini ihmal etmemeniz, özellikle orta ve uzun vadede avantaj sağlayacaktır.

-İlk birkaç hafta zorlayıcı fiziksel aktivitelerden kaçınmanız, güneşe çıkacaksanız yüksek faktörlü koruyucu kremler kullanmanız önerilir.

Hassas bir uygulama olan yüz germe operasyonu ile yaşlılık belirtilerinin önüne geçebilir, daha estetik bir yüz görünümüne sahip olabilirsiniz.

Burnumuzun şekli tüm yüzümüzü ve ifademizi doğrudan etkiler. Yüzün tam merkezinde yer alması sebebiyle büyük bir öneme sahip olan burun, yüz güzelliğini ve çekiciliğini belirleyen organdır desek yanlış olmaz. Burun şeklinden görsel olarak memnun olmayan milyonlarca kişi her yıl burun estetiği operasyonu yaptırmaktadır. Operasyon öncesinde, cerrah seçimi yaparken çok dikkatli olmak gerekir. Burun estetiği ameliyatlarında başarı birden çok değişkene bağlıdır; fakat bu etkenlerin belki de en önemlisi ameliyatı gerçekleştiren cerrahtır.

Doğru doktor seçimi yapmak riskleri azaltır. Rinoplasti (burun estetiği) operasyonlarının %25’inde revizyon cerrahisine ihtiyaç duyulduğu bilinmektedir. Revizyon ameliyatı hem hasta hem de cerrah açısından daha zorludur. Hasta ikinci bir burun ameliyatına girmenin psikolojik açıdan yüklerini taşırken, cerrah da daha zor ve karmaşık bir prosedür gerçekleştirmek zorunda kalır. İşte bu durumla karşılaşmamak için baştan doğru seçim yapmak önemlidir.

Burun Estetiğinde Doktor Seçimi Nasıl Yapılmalı?

Burun estetiği yaptırmaya karar vermek kolay değildir. Eğer kesin kararınızı verdiyseniz sırada ikinci aşama yani doktor seçimi yapmak vardır. Bu aşamada titiz ve dikkatli davranmanız şarttır. Tek bir cerrahla görüşüp hemen karar vermektense, birkaç cerrahtan bilgi almak daha yararlı olabilir. Unutmayın ki doktor seçimi tüm cerrahi prosedürler için ciddi bir karardır.

Burnunuzu emanet edeceğiniz cerrahın deneyimi ve kabiliyeti ameliyat başarısını doğrudan etkileyecektir. İyi bir cerrah seçimi yapabilmek için, cerrahın başarı oranı ve hasta memnuniyeti göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun için araştırdığınız cerrahın yaptığı burun ameliyatlarını inceleyebilir, hastaların öncesi ve sonrası fotoğraflarına bakabilirsiniz.

Tüm cerrahi ve estetik prosedürlerde olduğu gibi, burun estetiği operasyonlarında da bir takım riskler bulunmaktadır. Tam donanımlı bir hastanede gerçekleştirilen burun ameliyatlarında sağlık açısından risk yok denecek kadar azdır. Diğer taraftan, burun estetiğinde en büyük risk ameliyat sonucunun hastanın beklentileriyle uyuşmamasıdır. Bunu önlemek için, cerrahınıza beklentilerinizi iyice ifade etmelisiniz. Örneğin bazı hastalar burunlarının daha fazla kalkık olmasını isterken bazı hastalar bu görüntüden hoşlanmaz. Burun estetiğinde esas olan doğal ve güzel bir sonuç elde etmektir. Bu noktada cerrahın estetik algısı devreye girmektedir.

Hastanın ameliyata girerken gerçekçi beklentilere sahip olması ve ameliyattan sonra doktorun talimatlarına birebir uyması da işlemin başarısını etkileyen diğer faktörlerdir. Kısacası, hasta ve cerrah arasındaki iletişim sağlıklı bir ameliyat ve iyileşme süreci için çok önemlidir.

Estetik ameliyatları her ne kadar büyük bir hızla popülerleşse de kimse bir anda cerrahi bir operasyona girmeye karar veremez. Hatta estetik ameliyatların en zor kısmı ameliyata karar verme aşamasıdır desek yanlış olmaz. Gerçekten de çok sayıda hastanın burun estetiği yaptırmaya karar vermesi yıllar almaktadır.

Rinoplasti uzun yıllardır hem Kulak, Burun, Boğaz hem de Plastik Cerrahi’nin alanına giren ve uygulanan bir prosedürdür. Burunlarının görünümünden mutsuz olan kadın ve erkekler böyle yaşamak yerine rinoplasti cerrahisine yönelmeyi tercih etmekteler. Her ne kadar işinde uzman ve becerikli bir cerrahın elinden çıkan rinoplasti ameliyatlarıyla harika sonuçlar elde etmek mümkün olsa da, bu ameliyatı yaptırmayı düşünen kişilerin kafasında bir takım soru işaretleri olması kaçınılmazdır.

Hastaların en büyük endişesi ameliyat öncesi ve sonrası çekilen tüm zahmetlerden sonra iyi bir sonuç elde edememektir. Burun estetiği ameliyatı hem maddi hem de manevi olarak hasta için yük demektir. Ameliyat sonrasında iyi bir sonuç elde edilirse hasta çektiği zahmetlerin tam olarak karşılığını almaktadır; ancak aksi durumda ikincil bir rinoplasti operasyonuna ihtiyaç duyulabilir.

İkinci bir ameliyat hastaya tekrar maliyet çıkardığı gibi psikolojik olarak da ilk operasyona göre daha yıpratıcı olabilir. Elbette her revizyon (ikincil) rinoplasti operasyonu çok büyük bir kusuru gidermek için uygulanmaz. Hatta bazen ameliyatsız müdahaleyle burundaki ufak tefek kusurlar düzeltilebilmektedir. Ancak ilk işlemde büyük bir hata yapılmış ve sonuç beklentileri hiçbir şekilde karşılamamışsa, revizyon işlemi daha büyük ve komplike bir operasyon olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda ‘’Burun estetiği yaptırmaya değer mi?’’ sorusuna kesin bir cevap vermenin zor olduğu anlaşılmaktadır. Doğru doktorla doğru hasta buluştuğunda ortaya çıkan sonuç her iki taraf için de tatmin edici olmakla birlikte her zaman düşük de olsa bir şeylerin yolunda gitmeme riskinin bulunduğunu unutmamak gerekir. İyi bir rinoplasti cerrahı tarafından gerçekleştirilen ameliyatlardaysa bu risk son derece düşüktür. İşte bu nedenle, burun estetiği yaptırmaya karar verdiyseniz işinin ehli, deneyimli ve kabiliyetli bir cerrah arayışına girmelisiniz. Bu konuda, hastaların yorumları ve değerlendirmeleri size yardımcı olabilir. İyi bir cerrah ve ekibi, donanımlı bir klinik ya da hastane ortamı, kaliteli malzemeler ve her hastaya uygun olarak planlanan bir ameliyat süreci beraberinde başarıyı getirmektedir. Ancak tüm bunların yanında hastaya da iş düşmektedir. Sizin de doktorunuzun tüm tavsiyelerini dikkate almanız, reçete edilen ilaçları eksiksiz ve düzenli olarak kullanmanız ve doktorunuzun onaylamadığı aktivitelerden belli bir süre boyunca mutlaka uzak kalmanız şarttır.