SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Hangi alın germe yöntemi sizin için daha uygun?

Gözler ve kaş bölgesi kişinin diğer insanlarla iletişiminde dış dünyaya açılan ilk penceresidir. Kişilerin duygularını ifade etmesinde kaş ve göz şekli en az sözler kadar etkilidir. Kişinin bakışlarını ve kaş yapısının temelinde bulunan alın bölgesi ister doğuştan gelen faktörlerle isterse yıllar için oluşan yaşlanma belirtileriyle, kişinin daha yorgun ve yaşlı görünmesine neden olabilir. Sarkmış ve kırışıklarla dolu bir alın kişinin mutsuz olmasına neden olabilir. İşte bu tarz durumlarda alın germe operasyonu ile çok kısa sürede yaşlanmanın olumsuz etkilerini tersine çevirmek mümkündür.

Alın germe operasyonu temel amacı kişinin daha genç ve dinç bakışlar elde etmesini sağlamaktır. Kişinin alın bölgesinde sarkma varsa alın derisi gerilerek kaşlar yukarıya doğru kaldırılır. Bazı durumlarda bu işlem göz kapaklarındaki düşüklüğün giderilmesinde için bile o kadar etkilidir ki ekstra bir göz kapağı ameliyatı ihtiyacının önüne geçilebilir. Ancak çoğu zaman alın germe operasyonları göz kapağı operasyonu ile kombine edilerek daha iyi sonuçlar alınması sağlanabilir. 40 yaş üstü kadın erkek fark etmeksizin herkes için gerçekleştirilebilen alın germe her türlü yüz ve alın şekli için uygundur.

Estetik alın germe ameliyatları iki farklı yöntemiyle yapılmaktadır. İlki klasik alın germe ameliyatı diğeri ise endoskopik alın germe ameliyatı şeklinde gerçekleştirilir.

Klasik alın germe ameliyatında her iki şakak arasında saçlı deri içerisinde yapılan ince bir kesi ile alın derisi kaldırılarak yukarı çekilir. Alında kırışıklık yaratan ve kaşların aşağı düşmesine neden olan kaslar yine yukarı doğru gerdirilir. Alın derisi göz çukurunun üst kemik kemerinden serbestleştirilir ve fazla deri çıkarılarak atılır. Birçok hasta alnında yara izi görüneceğinden korkmaktadır ancak yapılan ince kesi, saçlı derinin altına gizleneceği için gönül rahatlığı ile hasta içi rahat bir şekilde yeni alnının yeni görüntüsünün tadını çıkarır.

Diğer bir yöntem olan endoskopik alın germe ameliyatı ise teknolojik yöntemler ile klasik yöntemin birlikte uygulandığı bir tekniktir. Bu yöntemde saçlı deri içerisinde 4-5 tane ve 2 cm uzunlukta dikey kesiler uygulanır. İşleme adını veren Endoskop mikro kameraları ile alın bölgesi rahatlatılır ve daha gergin bir hale getirilir. Endoskop cihazları ve özel cerrahi araçlar ile gerçekleştirilen bu yöntemde alın ve kaş dokusu altındaki kemik yapısı da tespit edilir. Endoskopik alın germe ameliyatı saç çizgisi düşük ve alın mesafesi 5 CM’den daha dar olan hastalar için uygundur. Endoskopik alın germe tekniği alın yaşlanmasının erken dönemlerindeki hastalar için çok daha uygun bir seçenektir.

Genetik olarak kaşların alındaki üst kemik kemeri seviyesinde konumlandığı hastalarda alın sarkması nedeniyle olan kaş düşmesi çok bariz hale gelir. Bu hastalarda erken dönemde endoskopik alın germe ile iyi sonuçlar elde edilebilir. Fakat herhangi bir cerrahi girişim geçirmeyen hastalarda 40’lı yaşların sonuna doğru gelindiğinde alındaki çizgilerde derinleşmeye başlar ve alın derisi bollaşarak sarkar. Bu durumda endoskopik alın germe ile yeterli sonuç alınamayabilir çünkü alından bir miktar deri çıkartılmasına ihtiyaç duyulur. O zaman klasik alın germe yöntemi ile alın gerilir.

Alın germe ameliyatı en fazla 3 saat içerisinde tamamlanır. Operasyon genel anestezi altında gerçekleştirilir. Alın germe ameliyatından sonraki 3 ile 4 gün boyunca alın bölgesinde şişlik ve morluk görülebilir. Hasta ağrı kesiciler ile önüne geçilebilen hafif ağrılar yaşayabilir. Bir haftadan kısa süren iyileşme dönemi tamamlandığında hasta sahip olduğu yenilenmiş ve gençleşmiş görüntüsü ile birlikte, duygularını çok daha dinç bakışlar ile ifade etmeye başlar.

Yazının devamı...

Hangi durumlarda revizyon rinoplasti estetiğine ihtiyaç duyulur?

Daha önce gerçekleştirilmiş olan burun ameliyatının olumsuz sonuçlarının ortadan kaldırılması adına gerçekleştirilen rinoplasti ameliyatına revizyon rinoplasti estetiği ya da sekonder rinoplasti denilmektedir. Düzeltme burun estetiği olarak da adlandırılan bu operasyonda hastanın genel görünümünü ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyen rinoplasti sonuçları gerek küçük dokunuşlarla gerek ise daha ciddi teknikleri düzeltilir.

Genel literatüre göre, yapılmış olan rinoplasti ameliyatlarının sonrasına %5 ile %10 oranları arasında tekrar bir Burun Düzeltme Ameliyatı ihtiyacı duyulmaktadır. Her bir burun estetiği kişinin sahip olduğu nefes problemleri gibi rahatsızlıkların yanında kişinin yüz şekline vücut tipine ve burun kondisyonuna göre planlanır. Bazı hastalar için kemik törpüleme ihtiyaç duyulurken bazı hastalara kıkırdak nakli gerekebilir bu nedenle her bir rinoplasti kişiye özeldir. Ve sonuç olarak burun içinde bulunan kemik ve kıkırdak dokusunda kalıcı değişiklikler yapılarak, burun şekli ve fonksiyonlarında iyileştirmeler gerçekleştirilir. Ancak operasyon sonrasında hastaların dörtte biri, rahatsızlıklarının devam ettiğinden veya istedikleri estetik görüme sahip olamadıklarından ötürü şikayetçi olabilmektedir. Bu durumda revizyon rinoplasti ile hastanın şikayetçi olduğu problemlerin düzeltilmesi yoluna başvurulur.

Tipik bir rinoplasti ameliyatının nihai sonuçlarına ulaşması için operasyondan sonra yaklaşık bir yıl geçmesi gereklidir. Bu nedenle rinoplasti sonuçlarından memnun olmayan hastaların revizyon rinoplasti ameliyatına başvurmaları için en 6 ay ile 1 yıl arasında beklemeleri gerekmektedir. Cerrah tarafından yapılan muayene sonrasında kişinin revizyon rinoplasti operasyonu yaptırıp yaptıramayacağı bir uzman tarafından değerlendirilir. Eğer hasta bu süreden daha kısa zamanda sekonder rinoplasti yaptırmak istiyorsa elde edeceği sonuçlar yeterince verimli olmayacaktır. Ancak bazı durumlarda ciddi anlamda şekilsel bozukluklar ve burun ucu düşmesi gibi problemler yaşanmaya başlandıysa 3. Aydan itibaren sekonder rinoplasti ameliyatının uygulanması uygun görülebilir.

Rinoplasti sonrasında burun ucu istenilenden daha dar veya daha geniş olabilir. Burun delikleri asimetrik bir görünüm alabilir veya burun ucu beklenenden daha sarkık veya daha dik olabilir. Burun ile dudak arasındaki bölgenin uzunluğu yüz şekline uygun olmadığı için yapay bir görüntü elde edilebilir. Bazen de burnun yan duvarlarında çökme oluşur ve buna bağlı olarak nefes alma güçlüğü ortaya çıkabilir. Burun sırtındaki kemerli görünüm devam ediyor olabilir ya da tam tersi burun sırtında çökme olabilir.

Tüm bunların yanında daha önce var olan septum deviasyonu probleminin devam etmesi, burun içinde veya dışında aşırı skar dokusunun gelişimi, yumuşak doku problemleri olabilir. İşte yukarıda saydığımız tüm bu nedenler ve daha fazlası için revizyon rinoplasti ameliyatına ihtiyaç duyulabilir.

Revizyon rinoplasti estetiği major ve minör olmak üzere ikiye ayrılır. Minör operasyonlar hafif bir törpüleme işlemi gibi daha ufak dokunuşları içinde barındırırken majör operasyonlarda çok daha kapsamlı işlemler gerçekleştirilir.

Revizyon burun estetiği yaptırmak isteyen bir hastaya ilk operasyonundan sonra iyileşme sürecinde büyük bir problemle karşılaşmadıysa ve dokuların iyileşmesi sorunsuz bir şekilde gerçekleştiyse, primer rinoplasti operasyonu nu yani ilk operasyonunu gerçekleştirilen doktorun başvurması tavsiye edilir. Ancak burada önemli olan hastanın, doktoruna olan güvenidir. Hasta, doktoru tarafından gerçekleştirilecek ikinci operasyonunda başarısız sonuçlar getireceğini düşünüyorsa o zaman sekonder rinoplasti alanında uzman başka bir uzmanın yardımına başvurmalıdır. Revizyon rinoplasti operasyonları ilk defa uygulanan rinoplasti operasyonlarına göre daha meşakkatlidir. Cerrahın ilk ameliyata bağlı olarak oluşmuş değişikleri tespit edip ona göre ilerlemesi gerekmektedir. Bu durum bazen operasyon sürelerinin beklenenden uzun sürmesine neden olabilir.

Her ne kadar zor bir karar olsa da önemli olan kişinin kendini mutlu ve özgüvenli hissedeceği görünüme sahip olabilmesidir. Bu uğurda gerçekleştirilen ilk operasyon, istenen sonuçları vermediyse hasta muhakkak doktoru ile görüşmeli ve zaman kaybetmeden yeni bir rota çizilmelidir.

Yazının devamı...

Burun deliği estetiği

Burun delikleri kişinin yüz görünümünü güzelleştiren ve çekiciliğini arttıran önemli bir unsurdur. Özellikle simetrik olmayan burun delikleri birçok kişiyi burnundaki diğer kusurlardan daha çok mutsuz edebilir. Bu nedenle burun deliği tasarımı, bir burun estetiği ameliyatının başarı göstergelerinden biri olmaktadır. Asimetrik burun delikleri burnun hem fonksiyonel hem de görsel açıdan çok daha verimli olmasını sağlar.

Bir rinoplasti ameliyatının çok daha doğal sonuçlara sahip olmasını sağlayan şey burun delikleridir. Simetrik ve normal büyüklükteki oval burun delikleri burun ameliyatı sonuçlarının çok daha doğal görünmesini sağlar. Özellikle nefes alma işlevinin hakkıyla yerine getirebilmesi için burun deliklerinin yeterli genişlikte olması gerekmektedir. Bazı durumlarda burnun aşırı dar olması nedeniyle burun delikleri doğuştan küçük olabilmektedir. Bu gibi durumlarda burun kanatlarının genişletilebilmesi adına vücudun diğer bölgesinden alınan kıkırdak ile burun bölgesine greftleme işlemi gerçekleştirilir. Bu işlem hem burnun duvarının yükseltilmesi hem de genel yüz görünümünün daha çekici hale getirilmesi açısından önemlidir. Geniş veya açık burun delikleri için ise rinoplasti operasyonlarında genellikle burun deliğinin yanakla birleştiği kısımdan doku alınarak burunda daraltma işlemi gerçekleştirilir. Ancak bazen burun yapısının bir parçası olan burnun taban dokusundan da parça alınması da gerekebilir. Bu durum burun deliklerinin içeri doğru daraltılmasını sağlar. Burun deliklerinin simetrik hale gelmesi kişinin genel yüz ifadesini tamamıyla değiştirebilir ve daha sağlıklı bir imaj verebilir, öyle ki bazı durumlarda burun deliklerindeki asimetrinin giderilmesi ile kişinin burnu üzerinde başka bir operasyon yaptırmasına gerek bırakmayabilir. Ancak burun deliklerindeki asimetrinin en büyük nedenlerinden biri burun eğriliğidir. İnsan burnu için 0.5-1 derecelik eğim aralığı normal standartlarda kabul edilir. Erkeklerde estetik kaygılar nedeniyle burun eğriliğine tolerans kadınlardan fazladır. Rinoplasti ameliyatının asıl hedefi burun eğriliği ve asimetrik burun delikleri gibi problemleri normal fizyolojik sınırlara getirmektir. Ameliyat öncesinde 3-4 derecelik bir eğriliğe sahip olan burnu ameliyattan sonra 1 derecenin altına indirilmesi ise ameliyatı hedefine ulaştırmış sayılır.

Burun ameliyatı öncesinde ise cerrahın muayenesinde hastanın şikayetçi olduğu burun için hangi operasyon çeşidinin gerçekleştirileceğine karar verilir. Dijital ortamda kişinin sahip olacağı yeni burun görüntüsü tasarlanarak hastaya sunulur. Hasta, psikolojik olarak operasyon fikrine ve yeni görünümüne hazırlanır.

Rinoplasti ameliyatlarında burun deliği tasarımının başarılı olmasında önemli olan birçok faktör vardır. Bunlardan ilki cerrahın deneyim ve el becerisidir. Daha sonra işin içine biraz matematik girer ve altın oran ile kişiye en uygun burun deliği boyutları hesaplanır. Kişinin burun delikleri arasındaki mesafe gözün iç kenarlarındaki mesafe ile doğru orantılı olmalıdır. Hastanın nefes alması için yeterli büyüklükteyse ve yüzünün genel şekline uyumluysa burun deliklerine daha önceden planlanmış olan şekil verilir.

Burun deliği estetiği sonrasında hastanın iyileşme süreci ilk olarak hastanın cilt yapısına bağlıdır. Bugün kullanılan son teknikler ile hastaların iyileşme sürecini büyük oranda kısaltmıştır. Hasta, yaklaşık bir hafta içerisinde iyileşerek işinin başına geri dönebilir ve gündelik yaşamına rahatlıkla devam edecek hale gelir.

Burun deliği estetiği ameliyatı, kişinin estetik görünümü iyileştirmesinin yanı sıra yaşam kalitesini de olumlu yönde geliştirir. Yeterli miktarda nefes alabilen hastalar, genel sağlığı etkileyen alerji gibi problemlerinden kurtulabilir. Burun deliklerinde asimetrik görünümden rahatsız olan ve 18 yaşını geçmiş bütün bireyler burun deliği tasarımı için rinoplastı ameliyatı başvurusunda bulunabilir

Burun deliği asimetrisi ve bu konudaki tedavi seçenekleri hakkında daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz. Sorularınızı yanıtlamaktan memnuniyet duyacağız.

Yazının devamı...

Daha genç göz kapakları mümkün mü?

İnsanların diğer insanlar ile iletişim kurma sürecindeki en önemli organların birisi gözlerdir. Yüzümüzün tam merkezinde bulunan gözlerin fonksiyonları kadar estetik görünümleri de önemli bir ayrıntıdır. Göz kapakları gözü çevreden gelebilecek toz ve yabancı cisimlere karşı korur ve gözdeki nemin kornea yüzeyine eşit şekilde dağılmasını sağlayarak gözdeki kuruluğun önüne geçer. Deri ve kaslardan oluşan göz kapakları aynı zamanda göze giren ışık miktarını dengeler.

Göz kapaklarının formu bir insanın iyi veya kötü, yaşlı ya da genç görünmesini sağlayabilir. İleri yaş, olumsuz hava koşulları, sigara kullanımı ve genetik yatkınlık gibi birçok faktör düşük göz kapağı gibi problemlerin yanında, göz kapağında yaşlanma ve yıpranma belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Meydana gelen bu olumsuz değişiklikler kişiyi normalden daha yorgun ve mutsuz gösterebilir. Bu tarz problemlerden rahatsız olan kişiler göz kapağı estetiği yani diğer adıyla blefaroplasti işleminin yardımına başvurabilir.

Fakat her bir hastanın birbirinden farklı ihtiyaçları vardır. Bu nedenle her hastanın ihtiyaçlarının doğru bir şekilde belirlenip en doğru göz kapağı estetiği uygulamasının yapılması çok önemlidir. Bu nedenle göz kapaklarını gençleştirmeyi düşünenlere yol gösterici olacağına inandığımız bu yazımızda daha genç göz kapaklarına sahip olmak için uygulanan ameliyatı çeşitlerini inceleyeceğeyiz.

Blefaroplasti

Üst göz kapağı estetiği yani blefaroplasti göz kapaklarına yapılan bir operasyon olup Plastik Cerrahi Uzmanı tarafından göz çevresindeki sarkmış deri ve fazla kas dokusunun çıkarılarak buradaki dokuların gerdirilmesine yönelik uygulamaların tümünü ifade eder. Bazı kişilerin üst göz kapaklarında fazladan boğumlar oluşabilir. Sarkık cilt yapısına sahip olan göz kapakları bazen görme bozukluğuna bile neden olabilir. Bu tip göz kapakları için göz kapağı kaldırma ameliyatı tercih edilmektedir. Üst göz kapaklarındaki fazla deriyi alarak buradaki sarkmayı azaltan göz kapağı estetiği ile kişi daha genç ve dinlenmiş bakışlara sahip olur.

Göz kapağı estetiği alt ve üst göz kapaklarına ayrı ayrı uygulanabileceği gibi aynı anda ikisine birden de uygulanabilir. Alt göz kapağı uygulamaları yanak pozisyonu dikkate alınarak gerçekleştirilir. Göz altı torbası mevcut ise yine bu görünüm düzeltilir.

Pitozis Ameliyatı

Pitozis, göz kapaklarındaki kasların deformasyonu sonucunda görülen göz kapağı düşüklüğü problemidir. Göz kapağı hastalıkları arasındaki en yaygın problemlerden biridir. Göz kapağı düşüklüğü bir veya her iki göz kapağında birden görülebilir. Bazı hastalarda kalıtımsal olarak sonradan ortaya çıkabildiği gibi doğuştan da görülebilir. Kişilerde yaşlanma, travma veya sinir felci gibi sebeplere bağlı olarak kendini gösterebilir. Pitozis ameliyatı, blefaroplasti uygulamasından farklı olarak incelenmelidir. Çünkü pitozis ve blefaroplasti arasındaki temel fark; pitozis bir hastalık semptomu iken blefaroplasti ise göz kapaklarının estetik kaygılarla yeniden şekillendirilmesine yönelik bir uygulamadır. Pitozis fark edilmez ve blefaroplasti tedavisi uygulanırsa hasta pek çok risk ile karşı karşıya kalabilir.

Kaş Estetiği

Bazı hastalarda göz kapağına müdahale etmeden kaş kaldırma estetiği ile daha genç bakışlar yakalamak mümkündür. Kaş estetiği uygulamalarında botoks ve askı tekniği ile kaş kaldırma işlemleri uygulanabilirken, uygun görülmesi halinde ameliyatla kaş kaldırma operasyonları da gerçekleştirebilir. Yaşlanma nedeniyle göz çevresinde sarkma belirtisi yaşamayan hastalarda bu yöntem tek başına uygulanarak daha kalkık kaşlar elde edilebilir. Kaş estetiği ile göz ucu da kaşla birlikte yukarı çekilir. Eğer hastanın yaşı ilerlemiş ve bu durum göz çevresinde kendisini gösteriyorsa kaş estetiği, yüz germe ameliyatları ve göz kapağı estetiği ile kombine şekilde uygulanabilmektedir. Bu nedenle bu operasyonları yaptırmayı düşünen herkesin merak ettiği göz kapağı estetiği fiyatları kişinin ihtiyaçları, yaşı ve göz çevresinin kondisyonuna göre değişkenlik gösterecektir.

Hastalar göz kapağı estetiği ameliyatından sonra iyileşme sürecine girdiklerinde ilk 3-4 gün boyunca genellikle şişlik, kızarıklık ve morluklar gibi durumlarla karşılaşabilirler. Hastanın yüzündeki ödem genellikle üçüncü gün maksimum düzeye ulaşır, sonrasında ise bu şişlikler ve morluklar hızla kaybolur. Yaklaşık 6 hafta sonra hasta nihai sonuca ulaşır ve günlük aktivitelerinin tamamını gerçekleştirebilecek duruma gelir.

Prof. Dr. Selçuk İnanlı

KBB ve Yüz Cerrahisi Uzmanı

Site : http://www.selcukinanli.com/

Instagram: https://www.instagram.com/rinoplasti/

Facebook : https://www.facebook.com/prof.dr.selcuk.inanli/

Yazının devamı...

Septum deviasyonu nedir?

Septum deviasyonu nedir?

Burun deliklerinin arasında kıkırdak ve kemikten oluşan ince bir duvar bulunmaktadır. Bu ince duvar Septum olarak adlandırılır. Septum tipik olarak burnun tam merkezine oturur ve burun deliklerini eşit olarak ikiye böler. Ancak birçok insanda durum böyle değildir. İnsanların %80’i genetik faktörlerden, yaralanmalardan veya travmalara bağlı olarak gelişen nedenlerden dolayı sağa veya sola doğru eğilmiş bir septuma sahip olabilir. Bu çarpıklık Septum Deviasyonu olarak adlandırılır. Septum deviasyonu rahatsızlığına sahip birçok insan ya herhangi bir semptom yaşamazlar ya da var olan semptomları fark etmedikleri için tedavi görme ihtiyacı duymayabilirler. Fakat burun, insan sağlığı için çok önemli bir duyu organıdır. En önemli görevlerinin başında akciğere giden havayı temizleyip nemlendirerek ciğerlerin kurumasını önlemek gelir. Bunun yanı sıra insanların koku alma duyusunu gerçekleştirmeyi sağlayan sinirler de burunda bulunur. Dolayısıyla burun ile ilgili bir rahatsızlık vücudun geri kalanını büyük ölçüde etkilemektedir. Örneğin tıkalı bir burun nefes almayı, uyumayı veya rahatlamayı ciddi anlamda zorlaştırabilir.

Septum deviasyonu semptomları genel olarak nefes almada zorluk, sinüzit veya nazal mukoza zarının iltihaplanması ile kendini gösterir. Bunların yanında diğer semptomlar genellikle solunum yolu enfeksiyonu, soğuk algınlığı veya alerji ile karıştırılır. Hafif bir septum deviasyonunda görülen yaygın semptomlar ise şunlardır; genel veya tek tarafta daha yoğun olan burun tıkanıklığı, sinüs enfeksiyonları, burun kanamaları, sık sık kabuklanma veya kuru burun, mukoza zarlarının kurumasından kaynaklanan hava akışının artması nedeniyle genellikle daha büyük burun deliğinde uyku sırasında sesli solunum, yüz ağrısı, geniz akıntısı, baş ağrıları, horlama, nefes alırken veya nefes verirken ıslık sesi görülmektedir. Ağır vakalarda ise genellikle tıkalı burun nedeniyle uyku apnesi en önemli semptomlardandır. Septum deviasyonu problemini düzeltmenin tek yolu ameliyattır. Septoplasti, septum deviasyonunu problemini düzeltmek için gerçekleştirilen cerrahi prosedüre verilen isimdir, yamuk septum düzelterek burundaki hava akışını düzeltir.

Septoplasti ameliyatı nasıl gerçekleştirilir?

Septoplasti ameliyatının süresi ve kullanılan anestezi, septumun eğriliğinin seviyesine bağlıdır. Operasyon 60-90 dakika arasında sürebilir ve genel anestezi kullanılarak gerçekleştirilir. Cerrah hastanın burnunun içinde bir ufak kesi yapar ve bu sayede septumu burnun merkezine doğru hareket ettirir. Bu işlem sırasında septumun bazı parçalarını kesmesi veya çıkarması gerekebilir. Septoplasti ameliyatı burnu yeniden şekillendirmek veya yeniden boyutlandırmak için rinoplasti (burun estetiği) ile birleştirilebilir. Septoplasti sadece burun fonksiyonlarını iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda burnu da estetik olarak çok daha hoş hale getirmektedir. Bu nedenle hastanın en az 18 yaşında olması ve gelişimini tamamlamış olması tavsiye edilmektedir. Ameliyattan sonra burun üzerindeki atel yaklaşık bir ile iki hafta boyunca kullanılmaya devam edilirken bandajlar bir veya iki gün sonra çıkarılır. İyileşme döneminde, hastanın burnunun tekrar sağlıklı bir görünüme sahip olması ve hastanın iyi hissetmeye başlamasından önce yaklaşık 2-4 hafta boyunca nefes almada zorluk ve ufak ağrılar yaşanabilir. Septoplasti sonrasında iyileşme süresi hastadan hastaya farklılık gösterebilir. Ameliyat sonrasında hastanın sulu ve yumuşak gıdalarla beslenmesi gerekir. Hasta operasyondan yaklaşık 3 saat sonra yumuşak gıda alımına başlayabilir. Ortalama bir iyileşme süresi 1-4 hafta arasında olsa da septoplastinin nihai sonuçlarının görülebilmesi için operasyondan sonra 12 ay kadar bir süre geçmesi gerekebilir. Genellikle hasta ameliyatın ikinci gününden sonra normal hayatına ve beslenme düzenine döner ve kendi işlerini tek başına yapabilir. Septoplasti ameliyatı birçok kişinin nefes almasını ve yaşam kalitesini iyileştirmesine yardımcı olmaktadır. Eğer siz de Septum Deviasyonu problemi yaşıyorsanız ve kalıcı bir tedavi elde etmek istiyorsanız septoplasti hakkında daha fazla bilgi almak için bize bir mesaj gönderebilirsiniz.

Prof. Dr. Selçuk İnanlı

KBB ve Yüz Cerrahisi Uzmanı

Site : http://www.selcukinanli.com/

Instagram: https://www.instagram.com/rinoplasti/

Facebook : https://www.facebook.com/prof.dr.selcuk.inanli/

Yazının devamı...

Etnik rinoplasti

Nesilden nesle geçen genetik aktarımlar ile her bir etnik grup kendi etno-kültürel, melez ve coğrafi özelliklerine ait yüz fenotipleri ve burun karakteristiklerine sahip olmaktadır. Genetik çeşitliliğin ortaya koyduğu bu durum estetik alanına da tezahür etmiştir. Şöyle ki; kişinin sahip olduğu etnik kökenlerine ait karakteristik özellikler göz önüne alınarak kişinin yüzündeki orantısızlıkların estetik amaçlı düzeltilmesi Etnik Estetik Cerrahi, bu amaçla gerçekleştirilen burun ameliyatı ise Etnik rinoplasti olarak adlandırılmaktadır.

Etnik rinoplasti operasyonlarında, kişilerde bulunan etnik farklılıkların ameliyat yoluyla tektipleştirilmesi değil, aksine kişinin sahip olduğu karakteristik burun özelliklerinin yüz ile uyumu korunarak, varsa burundaki işlevsel sorunların düzeltilmesi ve estetik bütünlüğün sağlanması amaçlanır.

1800’lü yıllardan itibaren yapılan antropolojik çalışmalar ile dünya üzerinde Kafkas, Afro-Amerikan, Afrikalı, Orta Doğulu, Latin Amerikalı, Asyalı ve İspanyollar gibi birçok farklı etnik grup olduğu tespit edilmiş ve bu etkin gruplar incelenerek her birinin farklı karakteristik fiziksel özellikleri olduğu anlaşılmıştır. Etnik rinoplasti her bir etnik grubun farklılık gösteren özelliklerine ve gereksinimlerine cevap verebildiği için günümüzde giderek popülerleşmeye başlayan bir rinoplasti yöntemidir. Farklı genetik özelliklerden ötürü değişen burun tipleri için yapılan rinoplasti ameliyatlarında kullanılan yöntemler de farklılık göstermektedir.

Etnik rinoplasti ile burunda kıkırdak azaltma veya çoğaltma işlemlerinin yanı sıra yeniden şekillendirme ve modelleme yapılmaktadır. Kafkas kökenliler için yapılan klasik burun küçültme ameliyatları çıkıntılı kemiğin ve kıkırdak dokusunun alınmasını gerektirmekte iken Afro-Amerikan kökenli kişilerde ve Asyalılarda etnik rinoplasti daha çok burun büyütme, kıkırdak ekleme ve burun tabanını daraltma şeklinde gerçekleştirilmektedir. Hastaların yüzüne uygun bir burun elde etmek için kıkırdak greftleri ve anti-alerjen implantlar kullanılabilir. Eklenen implantlar ve kıkırdak greftleri sayesinde burun hatları daha belirgin hale getirilir. Operasyonlarda tercih edilen kesi yöntemleri ise ikiye ayrılır. Açık ve kapalı şekilde gerçekleştirilen operasyonların arasındaki en önemli fark iyileşme sürecinde hissedilir. Kapalı bir şekilde gerçekleştirilen etnik rinoplasti, açık bir rinoplasti ameliyatına oranla daha hızlı iyileşmektedir.

Hastalar genel olarak rinoplasti ameliyatı olmayı isterken sahip oldukları benzersiz özellikleri ve karakteristik yüz yapılarını korumak istemektedir. Etnik rinoplasti, hastaların yüz oranlarına ve genel görünümlerine uygun bir burun kontürüne sahip olmasını sağlamaktadır. Etnik rinoplasti, her bir etnik grubun sahip olduğu yüz standartları hakkında deneyim ve uzmanlaşma gerektiren özel bir alandır. Operasyon öncesinde hastanın burnunun yüzüne olan oranı hesaplandıktan sonra yüze en uygun burun şekli tasarlanır. Elde edilen doğal sonuçlar ile hastanın arzuladığı görünüme kavuşması sağlanır. Burun yeniden şekillendirilirken yüzün asimetrisi dengelenir ve yan profilden bakıldığında belirgin bir değişiklik elde edilir. Tüm bunların yanında eğer travmalardan, kazalardan veya doğuştan meydana gelmiş olan nazal septum deviasyonu problemi varsa aynı ameliyatta söz konusu deviasyon da düzeltilir. Tüm bunların sonucunda hastanın yaşam kalitesinde ve özgüveninde artış görülür.

Bu konuda unutulmaması gereken en önemli nokta etnik rinoplasti yaptıracak olan kişinin 18 yaşından büyük olması ve gelişimini tamamlamış olmasıdır. Bu sayede etnik rinoplasti sonrasında elde edilecek sonuçlar kalıcı olacaktır. Çünkü ameliyat sonrasında yaşayacağı fiziksel değişime psikolojik olarak hazır olmayan hastalara etnik rinoplasti önerilmemektedir.

Ameliyat sonrasında görülen şişlik ve morarmalar 3 ile 4 hafta arasında büyük ölçüde iyileşmektedir. Bu süreçte hasta, doktor önerisi ile verilen burun spreyini kullanarak burnunu nemli tutmalıdır. Rutin hayatına devam eden hastanın yaklaşık 4 hafta kadar ağır egzersizlerden kaçınması gerekmektedir. Etnik rinoplasti sonucunda burunun nihai görünümüne ulaşılması için 1-1,5 yıl arasında bir süre geçmesi gerekmektedir.

Yazının devamı...

Daha genç göz kapakları mümkün mü?

İnsanların diğer insanlar ile iletişim kurma sürecindeki en önemli organların birisi gözlerdir. Yüzümüzün tam merkezinde bulunan gözlerin fonksiyonları kadar estetik görünümleri de önemli bir ayrıntıdır. Göz kapakları gözü çevreden gelebilecek toz ve yabancı cisimlere karşı korur ve gözdeki nemin kornea yüzeyine eşit şekilde dağılmasını sağlayarak gözdeki kuruluğun önüne geçer. Deri ve kaslardan oluşan göz kapakları aynı zamanda göze giren ışık miktarını dengeler

Göz kapaklarının formu bir insanın iyi veya kötü, yaşlı ya da genç görünmesini sağlayabilir. İleri yaş, olumsuz hava koşulları, sigara kullanımı ve genetik yatkınlık gibi birçok faktör düşük göz kapağı gibi problemlerin yanında, göz kapağında yaşlanma ve yıpranma belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Meydana gelen bu olumsuz değişiklikler kişiyi normalden daha yorgun ve mutsuz gösterebilir. Bu tarz problemlerden rahatsız olan kişiler göz kapağı estetiği yani diğer adıyla blefaroplasti işleminin yardımına başvurabilir.

Fakat her bir hastanın birbirinden farklı ihtiyaçları vardır. Bu nedenle her hastanın ihtiyaçlarının doğru bir şekilde belirlenip en doğru göz kapağı estetiği uygulamasının yapılması çok önemlidir. Bu nedenle göz kapaklarını gençleştirmeyi düşünenlere yol gösterici olacağına inandığımız bu yazımızda daha genç göz kapaklarına sahip olmak için uygulanan ameliyatı çeşitlerini inceleyeceğeyiz.

Blefaroplasti

Üst göz kapağı estetiği yani blefaroplasti göz kapaklarına yapılan bir operasyon olup Cerrah tarafından göz çevresindeki sarkmış deri ve fazla kas dokusunun çıkarılarak buradaki dokuların gerdirilmesine yönelik uygulamaların tümünü ifade eder. Bazı kişilerin üst göz kapaklarında fazladan boğumlar oluşabilir. Sarkık cilt yapısına sahip olan göz kapakları bazen görme bozukluğuna bile neden olabilir. Bu tip göz kapakları için göz kapağı kaldırma ameliyatı tercih edilmektedir. Üst göz kapaklarındaki fazla deriyi alarak buradaki sarkmayı azaltan göz kapağı estetiği ile kişi daha genç ve dinlenmiş bakışlara sahip olur.

Göz kapağı estetiği alt ve üst göz kapaklarına ayrı ayrı uygulanabileceği gibi aynı anda ikisine birden de uygulanabilir. Alt göz kapağı uygulamaları yanak pozisyonu dikkate alınarak gerçekleştirilir. Göz altı torbası mevcut ise yine bu görünüm düzeltilir.

Pitozis Ameliyatı

Pitozis, göz kapaklarındaki kasların deformasyonu sonucunda görülen göz kapağı düşüklüğü problemidir. Göz kapağı hastalıkları arasındaki en yaygın problemlerden biridir. Göz kapağı düşüklüğü bir veya her iki göz kapağında birden görülebilir. Bazı hastalarda kalıtımsal olarak sonradan ortaya çıkabildiği gibi doğuştan da görülebilir. Kişilerde yaşlanma, travma veya sinir felci gibi sebeplere bağlı olarak kendini gösterebilir. Pitozis ameliyatı, blefaroplasti uygulamasından farklı olarak incelenmelidir. Çünkü pitozis ve blefaroplasti arasındaki temel fark; pitozis bir hastalık semptomu iken blefaroplasti ise göz kapaklarının estetik kaygılarla yeniden şekillendirilmesine yönelik bir uygulamadır. Pitozis fark edilmez ve blefaroplasti tedavisi uygulanırsa hasta pek çok risk ile karşı karşıya kalabilir.

Kaş Estetiği

Bazı hastalarda göz kapağına müdahale etmeden kaş kaldırma estetiği ile daha genç bakışlar yakalamak mümkündür. Kaş estetiği uygulamalarında botoks ve askı tekniği ile kaş kaldırma işlemleri uygulanabilirken, uygun görülmesi halinde ameliyatla kaş kaldırma operasyonları da gerçekleştirebilir. Yaşlanma nedeniyle göz çevresinde sarkma belirtisi yaşamayan hastalarda bu yöntem tek başına uygulanarak daha kalkık kaşlar elde edilebilir. Kaş estetiği ile göz ucu da kaşla birlikte yukarı çekilir. Eğer hastanın yaşı ilerlemiş ve bu durum göz çevresinde kendisini gösteriyorsa kaş estetiği, yüz germe ameliyatları ve göz kapağı estetiği ile kombine şekilde uygulanabilmektedir. Bu nedenle bu operasyonları yaptırmayı düşünen herkesin merak ettiği göz kapağı estetiği fiyatları kişinin ihtiyaçları, yaşı ve göz çevresinin kondisyonuna göre değişkenlik gösterecektir.

Hastalar göz kapağı estetiği ameliyatından sonra iyileşme sürecine girdiklerinde ilk 3-4 gün boyunca genellikle şişlik, kızarıklık ve morluklar gibi durumlarla karşılaşabilirler. Hastanın yüzündeki ödem genellikle üçüncü gün maksimum düzeye ulaşır, sonrasında ise bu şişlikler ve morluklar hızla kaybolur. Yaklaşık 6 hafta sonra hasta nihai sonuca ulaşır ve günlük aktivitelerinin tamamını gerçekleştirebilecek duruma gelir.

Prof. Dr. Selçuk İnanlı

KBB ve Yüz Cerrahisi Uzmanı

Site : http://www.selcukinanli.com/

Instagram: https://www.instagram.com/rinoplasti/

Facebook : https://www.facebook.com/prof.dr.selcuk.inanli/

Yazının devamı...

Kepçe kulak ameliyatında zaman

Kepçe kulak olarak tabir edilen çıkık kulaklara sahip çocuklar genellikle akranları tarafından zorbalığa ve alaya maruz kalmaktadır. Çocukların küçük yaşlarda arkadaşları tarafından maruz bırakıldıkları bu davranışlar neticesinde bazı sosyal ve psikolojik sorunlar yaşarlar. Geleceklerinde de izler bırakacak bu durum çocuklarda özsaygının yitirilmesine, sosyal adaptasyon zorluklarına ve akademik performans düşüklüğüne neden olabilecektir. Çocuklar bu zorbalığa genellikle okul yıllarında maruz kaldıkları için otoplastinin (kulak estetiği) çocuk okula başlamadan önce yapılması, çocuğun psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

Kepçe kulak ameliyatı ile kulaklar normal boyut ve konuma getirilerek yeniden şekillendirilmektedir. Otoplasti, kulakların tam olarak gelişmesinin ardından istenilen yaşta yapılabilen, oldukça başarılı netice veren ve nispeten kolay bir operasyondur. Kulak ile baş arasındaki açının 30 ya da 40 derece kadar olması idealdir fakat 40 derecenin üzerinde bir açıya sahip kulak, daha belirgin ve dışarı çıkık görünecektir. Bu yapıdaki kulaklara kepçe kulak denilmektedir. Çocuğun kulak gelişiminin yüzde seksen beşinin tamamlaması yaklaşık olarak beş yaş civarına denk gelmektedir. Bu nedenle kepçe kulak ameliyatları büyük çoğunlukla beş ile yedi yaş arasında gerçekleştirilmektedir. Bu yaşlara gelen bir çocuğun kulak kıkırdakları cerrahiye dayanabilecek güçte ama hala şekil verilebilir esnekliktedir. Kepçe kulak operasyonları için ideal olan bu yaşlar, ayrıca çocuğun öz bilinci oluşmaya başlamadan gereksiz zorbalığa maruz kalmasını önlenmesine yardımcı olabilir. Bu operasyon için herhangi bir yaş sınırlaması bulunmadığından kepçe kulaklarından şikâyetçi olan her yaşta hastanın rahatlıkla başvurabildiği, yetişkinler arasında da oldukça yaygın bir estetik ameliyat yöntemidir.

Çocuklara uygulanacak en ideal yaş beş ile yedi yaş arasında olmasına rağmen öncelikle çocuğunuzun bu operasyona hazır olması gerekir. Öncelikle çocuğunuzun da bu değişime istekli olması ve operasyon talebinin ondan gelmesi önemlidir. Operasyonla ve iyileşme süreci ile ilgili onu doğru bilgilendirmeniz ve gerekirse bir pedagogdan yardım almanız önerilir. Çocuğunuzu operasyona psikolojik olarak da hazırlamanız gerekir. Çocuğunuzun anlayabileceği dilde konuşarak ona gerekli temel talimatları öğretebilirsiniz. Kepçe kulak ameliyatı, özellikle çocuklar için genel anestezi altında yapılmaktadır. Çocuğunuzun tıbbi geçmişi ile ilgili doktorunuzu tam aydınlatmanız bu nedenle oldukça önemli olacaktır.

Kulak estetik operasyonu iyileşme sürecinde de bazı talimatlara uyulması gereken bir cerrahi operasyondur. Ameliyattan sonra hastanın iyileşme sürecinde bir hafta on gün boyunca bandaj sarılmakta ve pansuman edilmesi gerekmektedir. Çocuklar çoğunlukla bu süreci kolay ve kısa sürede atlatmakta ve bir hafta içinde de okula dönebilmektedir.

Kepçe kulak ameliyatından sonra hastanın işe ya da okula dönebilmesi için yedi ile on günlük bir iyileşme sürecini kendisine tanıması gerekmektedir. Bu süreçte ödem ve morarma azalarak, duyulan rahatsızlıklar da azalacak ve bandajlar sökülecektir. Çocuklar için özellikle bu operasyonun okulların tatil olduğu süreçte yapılması derslerinden geri kalmasını önleyecektir. Böylece çocuklar daha normal görünümlü kulakları ile okula başlayabilir.

Kulak estetik operasyonlarını yaş dışında sınırlayan bir başka neden de hastanın sigara kullanmasıdır. Sigara komplikasyonları artırarak iyileşmenin gecikmesine ve skarlaşmanın artmasına neden olabilecektir. Hastanın sağlıklı bir operasyon ve iyileşme süreci geçirebilmesi için operasyondan birkaç ay evvel sigarayı bırakması önerilmektedir.

Kulakta mevcut bir hastalık veya enfeksiyon söz konusu ise öncelikle bu hastalığın tedavi edilmesi, enfeksiyonun da temizlenmesi gerekmektedir. Operasyon için önce hastanın sağlıklı olması beklenir.

Kepçe kulak ameliyatı ebeveynlerin atması gereken zor adımlardan biridir, sizin ve çocuğunuzun güvenebileceği bir cerrah bulup içiniz rahat olarak bu operasyonu yaptırabilirsiniz.

Prof. Dr. Selçuk İnanlı

KBB ve Yüz Cerrahisi Uzmanı

Site : http://www.selcukinanli.com/

Instagram: https://www.instagram.com/rinoplasti/

Facebook : https://www.facebook.com/prof.dr.selcuk.inanli/

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.