SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Badem göz estetiği nedir, nasıl yapılır?

 

Badem göz estetiği nedir?

Badem göz estetiği, halk tarafından “Çekik Göz Estetiği” olarak da tanımlanmaktadır. Bu ameliyat, gözleri daha iri, çekik ve çekici hale getirmek amacıyla yapılmaktadır. Plastik cerrahlar, doğuştan ya da sonradan oluşmuş, göz kenarlarının aşağı doğru düşüklüğünü gidermek ve göze daha estetik bir görüntü kazandırmak için uzun zamandır yapılan bu ameliyatı yapmaktadır. Bu işlem, son yıllarda badem göz estetiği adıyla da anılmaktadır.

Badem göz ameliyatı nasıl yapılır?

Gözlerin dış kenarları, genellikle gözün iç kenarlarından birkaç milimetre yukarıda yer alır. Bazen gözlerin dış kenarlarında meydana gelebilen ya da doğuştan gelen düşüklük, bakışların yorgun görünmesine sebep olur. Bu ameliyatla plastik cerrah, gözün dış kenarlarını yukarıya ve dışa doğru konumlandırır.

Lokal ya da genel anestezi altında gerçekleşebilen bu ameliyat 30 dakika- 1 saat arasında sürer. Hasta gündelik hayata 2-3 günde dönebilir.

Badem göz işlemi gözü küçültür mü?

Hayır, işlem sadece gözlere daha çekik bir form verir.

İşlem göze zarar verir mi?

Bu işlem deneyimli bir plastik cerrah tarafından yapıldığı takdirde oldukça başarılı geçen, sorunsuz ve başka dokulara zarar vermeyen bir ameliyattır.

Badem göz estetiği işlemi fiyatları nasıldır?

Badem göz estetiği ameliyatının kaç TL sorusu internette sıkça karşımıza çıkıyor ve hastalarımız tarafından da soruluyor. Her estetik işlemin fiyatının, hastanın durumuna, kombine başka uygulama gerektirmesine bağlı olarak değiştiğini söyleyebiliriz.

Bu işlemlerde bütçe ameliyatsız yöntemlerle cerrahi yöntem seçimine göre de değişiklik gösterir. Detaylı bilgi için kliniğimizi arayabilir, web sitemizi www. sukruyazar.com.tr adresinden ziyaret edebilirsiniz.

Badem göz estetiği yaptıranlar memnun mu?

Badem göz işleminin hastalar tarafından fiyatı kadar merak edilen bir başka konu da badem göz estetiğini yaptıranların memnun olup olmadığıdır.

Evet, özellikle deneyimli bir hekim tarafından yapıldığı takdirde ve uygun hastalarda daha genç ve enerjik bir görünüm sağlar. Bu estetik işlem, en sık talep edilen cerrahi operasyonlar arasındadır.

Badem göz estetiği sonuçları kalıcı mı?

Bu ameliyatın yani cerrahi müdahalenin sonuçları kalıcıdır. Bazı durumlarda bu ameliyat kaş asma, alın germe ve orta yüz germe operasyonları ile desteklenmektedir. Ameliyatsız yöntemlerle bu türden kalıcı bir etki yaratmak mümkün değildir.

Ameliyatsız yöntemlerle badem göz estetiği yapılabilir mi?

İp askılarla, kaşların şakaklara doğru gerdirilmesi ve bazen de yanakların da kaldırılmasıyla benzer bir etki, ameliyatsız da sağlanabilmektedir. Yapılan bu işlem, yaklaşık 30-45 dakika kadar sürer. Botoks ve dolgu işlemi de bu amaçla yararlanılan yöntemler arasındadır.

Ancak ameliyatsız yöntemlerle alınacak sonuç hem etki, hem kalıcılık bakımından sınırlıdır.

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.sukruyazar.com

Yazının devamı...

DOĞUMDAN SONRA ESTETİK

DOĞUMDAN SONRA TOPARLANMADA AMELİYATSIZ ÇÖZÜMLER

Hamilelik süreci ve doğumla birlikte annelerin vücudunda önemli değişimler meydana gelir. Doğum sonrası geçen süreyle birlikte vücut eski haline gelmeye başlasa da her zaman doğum öncesi formunu tam olarak geri kazanamaz. Ameliyatlı ve ameliyatsız çeşitli yöntemlerle annelerin doğum sonrasında istedikleri görüntülere kavuşması mümkündür.

Cool Shape ile bölgesel incelme mümkün

Hamilelik sırasında alınan kilolar ya da bölgesel yağlanma gibi sorunlar birçok annenin kabusudur. Cool Shape teknolojisiyle tek seansta incelme sağlamak mümkün. Göbek, alt ve üst karın, sırt, basen, bacak, kollar ve bel bölgelerinde rahatlıkla uygulanabilen Cool Shape (soğuk lipoliz) teknolojisiyle, birikmiş fazla yağ kütleleri herhangi bir acı ya da ağrıya yol açmadan dondurulur. Dondurulan bu yağ dokuları vücut tarafından kendiliğinden yok edilir. Uygulama süresi 1 saat olan bu işlem, tek seans şeklinde gerçekleşir ve 3.haftadan sonra istenen vücut şekli ortaya çıkar. Gerekli durumlarda işlem 3 ya da 6 ay sonra tekrarlanabilir.

Sarkma ve çatlaklar için ThermaCell

ThermaCell Radyofrekans teknolojisi ciltte toparlanma ve sıkılaşma sağlamanın yanı sıra hamilelik döneminde meydana gelen çatlakların hafifletilmesinde de kullanılır. Radyofrekans enerjisinin cilde zarar vermeden cilt altı tabakaya etki etmesini sağlayan ThermaCell teknolojisi, kollajen ve elastin üretimini destekler. ThermaCell Radyofrekans uygulaması çatlak tedavisi, toparlanma ve sıkılaşmanın dışında gözeneklerin sıkılaşması, aknelerin giderilmesi, sivilce izlerinin yok edilmesi gibi birçok alanda da etkilidir.

Doğum sonrası ameliyatsız estetik yöntemlerinden biri de AWT teknolojisidir. Selülitlerin giderilmesi, vücuttaki ödemlerin atılması, cildin sıkılaşması ve toparlanmasında etkili olan AWT teknolojisi ThermaCell ile birlikte uygulandığında memnuniyet verici sonuçlar alınmaktadır.

Sezaryen izleri için Thulium Lazer

Sezaryen yöntemiyle doğum yapmış anneler, Thulium Lazer yöntemiyle sezaryen izlerinden büyük ölçüde kurtulabilir. Thulium Lazer teknolojisi, derinin kontrollü olarak hasara uğratılması sonrasu cildin kendini yenilemesini sağlayan oldukça etkili bir yöntemdir. Thulium Lazer ile sadece ameliyat izleri değil ince kırışıklıklar, yara izleri de tedavi edilebilir ve cildin sıkılaşması sağlanır.

Doğum sonrası estetiğinde cerrahi işlemler

Hamilelik ve doğumun yol açtığı deformasyonlar ameliyatsız yöntemlerle istenen ölçüde yok edilemeyecek seviyedeyse, doğum sonrası estetik ameliyatları devreye girer. Bu kapsamda karın, kol ve bacaklarda germe işlemleri, meme büyütme, küçültme ve dikleştirme operasyonları, kalça estetiği, bel ve sırt bölgesini şekillendirmeye yönelik cerrahi girişimler yapılabilir.

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

Şükrü Yazar Klinik

www.sukruyazar.com

Yazının devamı...

Doğum ve emzirme süreci sonrası meme estetiği

Hamilelik ve doğum süreci kadınların vücudunda çok sayıda değişikliği beraberinde getirir. Gerek hormonal değişiklikler gerek kilo alımı gerek emzirme süreçleri tüm vücutta olduğu gibi meme dokusunda da deformiteye neden olur.

Hamilelik sürecinde kilo alımı ve doğumun ardından emzirme nedeniyle memeler büyür. Süt kanallarındaki genişlemeyle birlikte meme dokusu bu süreçlerde genişler ve esner. Ancak emzirme süreci tamamlandığında süt kanalları küçüleceği için memelerin içi boşalır, sarkma ve gevşeme meydana gelir.

Doğum sonrası meme estetiği nasıl yapılır?

Hamilelik ve doğum sonrası memede meydana gelen deformitelerin giderilmesi için annenin vücut yapısına göre meme büyütme, küçültme ve dikleştirme ameliyatlarından yararlanılır. Bu ameliyatlar “Torsoplasti” denen “Annelik Estetiği”nin önemli bir parçasıdır.

Doğum sonrası meme estetiği kapsamında tek başına meme dikleştirme ameliyatı yapılabileceği gibi, hastanın durumuna göre meme büyütme ya da küçültme işlemleri de gerçekleştirilebilir. Gerekli durumlarda meme protezlerinden yararlanılarak meme büyütme ile birlikte dikleştirme de yapılabilir. Aynı şekilde hamilelik sürecinde fazla kilo alan hastalarda, küçültme ve dikleştirmenin bir arada yapılacağı ameliyatlarla da meme şekillendirme sağlanır.

Meme dikleştirme ameliyatında, eğer meme volümü yeterli ise memedeki fazla deriler alınarak, memenin şekillendirilmesi sağlanır. Gerekli durumlarda meme ucu da olması gerektiği yere taşınır. Bu ameliyat sonrası memedeki sarkma ve gevşemeler giderilerek, memelerin daha dik ve dolgun görünmesi sağlanır. Eğer meme volümü yetersiz ise yani memeler hem sarkık hem küçükse, memenin şekillendirilmesi için meme protezlerinden yararlanılarak meme büyütme ile birlikte dikleştirme ameliyatı yapılabilir.

Eğer memelerde sarkma yok ve sadece içi boşalmış ise meme büyütme işlemi ile meme yapısı istenen forma getirilebilir. Bu işlem için vücut ölçülerine uyumlu olacak büyüklükte ve biçimde meme protezlerinden yararlanılır. Bu protezlerin seçimini doktor ve hasta birlikte yaparlar.

Eğer memeler büyükse anneye küçültme ve dikleştirme işlemleri yapılarak bu bölgeye istenen şekil verilebilir.

Bu işlemler süt kanallarına zarar vermez, yeniden emzirmeye engel teşkil etmezler.

Doğum sonrası meme estetiği ameliyatlarıyla hastaların vücudu doğum öncesi formuna kavuşur.

Ameliyat planlaması nasıl yapılır?

Doğum sonrası meme estetiği ameliyatları için emzirme sürecinin tamamlanmış olması ve üzerinden en az 3 ay kadar bir zaman geçmesi tercih edilir. Kısa vadede yeni bir gebelik planlanıyorsa, bu estetik ameliyatların bir süre daha ertelenmesi gerekir.

Ameliyat nasıl gerçekleşir?

Muayene sırasında hastanın durumuna göre sadece dikleştirme ya da dikleştirmeyle kombine şekilde büyütme ve küçültme ameliyatlarından uygun olanı belirlenir. Normal şartlarda meme dikleştirme ve büyütme ameliyatları 2 saat civarında sürer. Küçültme ameliyatları da alınacak dokunun büyüklüğüne göre 2-5 -3 saat arası sürebilir. Kombine ameliyatlarda sürenin ne olacağı detaylı muayenenin ardından netlik kazanır.

Bu ameliyatlar genel anestezi altında yapılır. Hastalar çoğunlukla ertesi gün taburcu edilir. Belli bir süre hastaların özel sutyen kullanması gerekir.

Doğum sonrası meme estetiğinde başarıya ulaşmak için

Bu ameliyatlarda istenen sonuca ulaşılması, hastanın durumunun ve memedeki deformitenin iyi tahlil edilmesine bağlıdır. Hamilelik ve doğum sonrası meme deformasyonlarının ameliyat dışında tedavisi yoktur. Alanında tecrübeli plastik cerrahlar tarafından gerçekleştirilen doğum sonrası meme estetiği ameliyatlarında başarı ve memnuniyet oranı oldukça yüksektir.

Tüm bu işlemler, eğer anne yakın zamanda bir doğum daha planlıyorsa doğum ertesi yapılmalıdır.


Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.sukruyazar.com

Yazının devamı...

Altın iğne ile gelen gençlik

Ameliyatsız estetik alanında etkili uygulamalardan birisi olan “Altın İğne Tedavisi”, sağlıklı, canlı, gergin, parlak, daha genç ve pürüzsüz bir cilt hedefler.

Altın İğne olarak tanınan “Mikro iğneli Fraksiyonel Radyofrekans” uygulaması cilt gençleştirmenin yanı sıra; skarlar akne ve akne izlerinin azaltılması, cilt tonunun dengelenmesi, gözeneklerin sıkılaşması gibi tedavilerde de kullanılır.

Uygulama altın kaplı mikro iğnelerle yapılıyor

Altın İğne tedavisinde altınla kaplı mikro iğneler aracılığıyla radyofrekans enerjisi cilt altına ulaştırılır ve cildin kolajen üretimi tetiklenir. Kendisini onaran cilt, yaklaşık 20 gün sonra daha canlı, daha genç bir görünüme kavuşur.

Bu uygulamanın en önemli özelliği, epidermis ve dermisteki problemleri aynı anda tedavi edebilmesidir. İşlem sonrasındaki günlerde skarlar azalır, deri gerilir, akne izleri iyice görülmez hale gelir. Akneli cildin korkulu rüyası olan genişlemiş gözenekler büyük oranda küçülür. Kırışıkların ise daha da ince çizgiler haline geldiğini gözlemleyebilirsiniz.

Uygulama kişiye özel başlıkla yapılıyor

Uygulama, her seferinde kişiye özel başlıklarla yapılır. Radyofrekans enerjisini verirken üst deri yalıtımlı iğneler sayesinde korunur. Uygulama, yaklaşık 35-40 dakikada tamamlanır.

Bu işlem, boyun ve dekolte bölgelerindeki sarkma ve kırışıklıkları da azaltır.

Kilo alıp vermeyle, hamilelik sonrasında kalça, bel çevresi, bacaklarda oluşan çatlaklar veya ergenlerin birden boy atmasıyla oluşan sırtındaki çatlakların tedavisinde de Altın İğne ile etkili sonuçlar alınabilir.

Ciltteki kusurları giderme üzerindeki etkileri bilimsel çalışmalarla kanıtlanan bu işlemde, yan etkiler de oldukça azdır. İşlem sonrasında uygulanan alanda en fazla kızarıklık ve ödem oluşur. Bu da kısa süre sonra geçer. Altın İğne her mevsimde uygulanabilir, ancak işlem sonrasındaki günler mutlaka güneş koruyucu krem kullanılmalıdır. İşlemin olumlu etkisi ise 1,5- 2 yıl devam eder.

Prof. Dr. Şükrü Yazar
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.sukruyazar.com

Yazının devamı...

Profesyonel cilt bakımı neden gerekli?

Cildin her daim sağlıklı, temiz, canlı ve taze görünebilmesi için rutin olarak zaman ayırıp cilt bakımı yaptırmak gerekir. Cildin hassasiyeti de düşünülürse, mutlaka uzman ellerin profesyonel olarak gerçekleştireceği bakımın ihmal edilmemelidir.

Metropol insanının maruz kaldığı hava kirliliği, stres, hazır ve yağlı yiyecekler, az su tüketiminin yanı sıra sigara ve alkol tüketimi cildin çok çabuk yıpranmasına yol açıyor. Özellikle yoğun iş temposu nedeniyle profesyonel cilt bakımı için zaman ayıramayan kişilerin ciltlerinde akne, leke; cilt kalınlaştığı için derin kırışıklıklar, siyah noktalar ve geniş gözenekler görülebiliyor. Cildin bu sağlıksız görüntüsü kişinin kendisini de rahatsız ediyor. Dolayısıyla uzman kişilerce profesyonel cilt bakımının aylık ve yıllık rutinlerine mutlaka uyulup, bu sorunların katlanmasına mani olmak gerekiyor.

Genel olarak yapılan profesyonel cilt bakımında bilindiği gibi öncelikle cilt temizlenir. Peeling’le gözeneklerin açılması sağlandıktan sonra ölü deri ciltten uzaklaştırılır. Buhar banyosundan sonra cildin toksinlerden arınması sağlanır. Bu işlemlerden sonra siyah noktalar cilt tahriş edilmeden boşaltılır. Cilt dezenfekte edilir, maske işleminin ardından özel kremlerle cilde masaj yapılır.

Profesyonel Cilt Bakımında Cihaz da Önemli

Öte yandan gelişen teknolojiyle bu işlemlerin sürecini kısaltan özel cihazlar da işimizi kolaylaştırıyor. Medikal cilt bakımı dediğimiz "Hydrafacial" ile güvenilir, acısız ve hızlı bir şekilde cilt problemlerinin birçoğunu çözebiliriz. Hydrafacial'daki vakum sistemi sayesinde cilt derinlemesine temizlenir. Vakum ve sıvı ile yapılan Peeling’in ardından tahriş etmeden cildin üst tabakasında mikrodermabrazyon sağlanır ve ardından ciltteki sorunlara göre özel serumlar uygulanır. Böylelikle kırışıklıklar azalır, cilt tonu düzelir, siyah noktalar gider, tıkalı geniş gözenekler sıkılaşır, lekeler azalır ve elastikiyet kaybı ortadan kalkar.

Ayrıca "Led Terapi Tedavisi" olarak bilinen uygulama ise sivilceleri ve akneleri oluşumuna neden olan bakterileri ortadan kaldırılır. Kırmızı led tedavisi ile cilt sıkılaştırılır.

Evde Cilt Bakımı Yapanlar Dikkat!

Profesyonel cilt bakımının önemini vurgulamak istememin nedenlerinden birisi de, evde yapılan cilt bakımından sonra ortaya çıkacak olan cilt sorunlarının önüne geçebilmektir. Cilt analizi yapılmayan ve doğal yollarla kulaktan dolma bilgilerle, asidik özelliği yüksek olan maddeler, çeşitli yağlarla kişi cildine zarar verebilir. Her bitkisel yağ, her evde yapılan maske, her cilt yapısına uygun olmayabilir. Bilinçsizce yapılan bu işlemler cildin çeşitli bölgelerin derisinde incelme, sebum dengesini bozmaya neden olabilir. Evde siyah nokta temizliği ise hem tahriş edebilir hem de siyah noktanın çıkarıldığı yer yeterinde dezenfekte edilmezse enfeksiyon kaparak iz kalmasına neden olabilir. Bu nedenlerle cilt bakımını profesyonel ellere ve cihazlara bırakmak en güvenilir yol olacaktır.

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

Şükrü Yazar Klinik

www.sukruyazar.com

Yazının devamı...

Burun ameliyatı ve nefes ilişkisi

Burunda gözle görünmese de iç kısmında kemik ya da kıkırdak dokusundan kaynaklı sorunlar (burun kemiği eğriliği/septum deviasyonu ve konka hipertrofisi) sağlıklı nefes almayı engeller.

Estetik amaçlı olan müdahalelerin yanı sıra deviasyon, konka hipertrofisi (büyümesi) gibi sağlık sorunları için de buruna operasyon yapmak gerekebilir. Müdahale edilmeyen sorunlar; horlama, nefes darlığı, ağız kuruluğu, geniz akıntısı ve çabuk yorulma gibi belirtiler gösterir, tedavi edilmezse daha farklı sağlık sorunlarına da yol açabilirler.

Plastik cerrahinin alanı sadece burnun estetik görünümünü düzeltmekle sınırlı değildir. Aynı zamanda hastaların kemik ve kıkırdak eğriliğinden, konka hipertrofisinden kaynaklı nefes sorunlarını da kapsar.

Rinoplasti, Septoplasti ve Septorinoplasti

Burun estetiği için plastik cerrahlar başvuran hastaların, nefes alıp verme konusunda şikayetleri olmasa da burun içinin muayene edilmesi gerekir. Hastanın burun içi anatomisi ile birlikte, varsa nefes alıp vermesini engelleyen sorunlar belirlenir ve burun ameliyatları buna göre şekillenir.

Septum burun boşluğunu ikiye ayıran anatomik yapıdır. Bu anatomik yapı kemik ve kıkırdaklardan oluşmaktadır. Burun boşluğunda nefes alma fonksiyonunda rol alan anatomik yapılardan bir diğeri de konkalardır. Septum ve/veya konkaların anatomik yapılarındaki bozukluklar nefes alma fonksiyonunu bozabilmektedir. Bu yapılardaki bozuklukların yani nefes almayı engelleyen kemik ya da kıkırdak eğriliklerinin düzeltilmesine yönelik operasyonlara Septoplasti ameliyatı denir. Konkalara yönelik işlemlere yada ameliyatlara da Konkaplasti ameliyatı denir. Yalnız estetik amaçla yapılan burun ameliyatları ise Rinoplasti olarak adlandırılır. Hem estetik hem de fonksiyonel amaçla yapılan burun ameliyatları ise Septorinoplasti şeklinde anılır.

Deneyimli ve uzman plastik cerrahlarca gerçekleştirilen bu ameliyatlar sonrası hasta hem estetik olarak yüzüne uygun, doğal ve estetik bir buruna sahip olur, hem de daha rahat ve sağlıklı nefes almaya başlar.

Bir burun ameliyatı; hastanın hem estetik beklentilerini olanaklar ölçüsünde karşılamayı hem de burnun asıl işlevi olan nefes alıp vermeyi en mükemmel hale getirmeyi amaçlamalıdır. Plastik cerrahınızın mesleki yetkinlik ve tecrübesinin size sağlık ve estetiği bir arada sunacağından eminseniz, içiniz rahat şekilde bu ameliyatı olabilirsiniz.

www.sukruyazar.com

Yazının devamı...

Radyofrekans ve HIFU ile hem incelin hem sıkılaşın

Ciltte yaş almayla beraber oluşan kırışıklık ve sarkmaları tedavi eden Radyofrekans ve Fokuslu Ultrason (HIFU), aynı zamanda en zararsız ve pratik zayıflama yöntemleri arasında yer alıyor. Bu iki yöntem kombine edildiğinde zayıflama etkisinin yanı sıra; daha sıkı ve genç bir vücuda ulaşmanız mümkün.

Pandemi döneminde evlerimizden çıkmadığımız şu aylarda hareketsizlik nedeniyle çoğumuz kilo alabiliyoruz. Ayrıca, kasların yeteri kadar hareket etmemesiyle birlikte vücutta sarkmalar da meydana geliyor. Bu sarkmaları toparlamak ve incelmek için teknolojinin bize armağan ettiği HIFU (Radyofrekans ve Fokuslu Ultrason) ve Radyofrekans uygulamalarına güvenle başvurabiliyoruz.

Pandemi Döneminde Güvenle Kullanılabilir

Herhangi bir cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulmadan, pandemi döneminde de çekinmeden yapılabilecek olan bu iki yöntem, dinlenme süreci de gerektirmediği için son derece pratiktir.

HIFU, zayıflama amaçlı kullanıldığında cildin, bağ dokusuna zarar vermeden yağ hücrelerine atış odaklı çalışır. Öte yandan kolajen üretimini tetiklediği için deride sıkılaşma ve gerilme meydana gelir. Kol içi, bacak içi, karın, sırt yağları, kalça ve göğüs askısı toparlamada oldukça etkilidir.

Radyofrekans ise uzun yıllardır kullanılan, sadece zayıflama değil, cilt germe ve selülitler için başvurulan uygulamalar arasında yer alır. Zayıflama amaçlı kullanıldığında, radyo dalgaları, cilt altına gönderilen yüksek bir sıcaklıkla; bölgesel yağların kitlesel olarak erimesini sağlar. Selülitlerde de çok etkili olan Radyofrekans, özellikle bel yağları, kalça, basen, karın, baldır yağlarını eriterek, sarkmaları toparlar. Radyofrekans yöntemi sayesinde kırışıklık ve sarkmalar da giderileceği için kişi yaptırdığı seanslardan sonra 8-10 yaş daha genç bir görünüme kavuşuyor.

HİFU ve Radyofrekans işlemleri uzun dinlenme süreçleri gerektirmediği için çalışma hayatından uzak kalmak istemeyenler için rahatlıkla tercih edilebilir. Deformasyonları ileri seviyede olmayan hastalar için güvenli memnun edici seçenekler sunabilirler.

Tek Seansta Bile Etki Görülebilir

Bölgesel yağlanmayı azaltmak veya sıkılaşmak isteyen kişiler için bu iki yöntem kombine veya ayrı ayrı uygulanabilir. Tek seanstan sonra bile ciltteki değişimleri görmek mümkündür. Ancak kişi, incelme ve sıkılaşmak için hangi yöntemin kendisi için uygun olacağına doktora başvurmadan karar vermemeli. Hastanın çok fazla kilolu olması durumunda diyetisyen eşliğinde belirli bir kiloya gelerek bu yöntemlerin uygulanması, tedavinin işe yaraması açısından çok önemlidir.

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.sukruyazar.com

Yazının devamı...

Cildinizin güzellik iksiri: İksir 715

İksir 715 ile cilt kalitenizi yükseltin

Ciltte zamanla istenmeyen görüntüler ortaya çıkar. Yaş almak, güneş ışınları, kirli hava, genetik faktörler, hareketsizlik, stres, sağlıksız beslenme, sigara kullanmak, az su içmek gibi etkenler cildin yıpranmasına, kırışıklıkların derinleşmesine, cansız, mat ve soluk görünmesine yol açar.

Fransa'da geliştirilen İksir 715, son dönemde rağbet gören cilt yenileme, gençleştirme uygulamalarından biridir. İksir 715’in formülünde bulunan yüksek konsantrasyonlu hyalüronik asit, cildin erken yaşlanmasını önlemeye destek olur ve cildin yoğun şekilde nemlenmesini sağlar. Bu ürünün içeriğindeki mineral ve amino asitler; cildin ipeksi, sağlıklı, canlı ve parlak bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur.

İksir 715 bir mezoterapi ürünüdür

İksir 715 bir mezoterapi ürünüdür. Mezoterapi, cildin görünen katmanlarının görünümünü iyileştirmeye yarar. Bu bağlamda cildin ihtiyaç duyduğu maddeler, kişiye göre hazırlanarak uygulama yapılır. İksir 715 de diğer mezoterapi uygulamaları gibi cildin canlı ve parlak bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur. Bilinen bir yan etkisi olmayıp, hastanın durumu ve beklentileri değerlendirildikten sonra rahatlıkla uygulanabilir. İksir 715 işlemi, hekim görüşü de alınmak şartıyla PRP, botoks gibi uygulamalarla aynı anda yapılabilir.

En etkili işlemlerden biri

İksir 715, uzun saatler süren tedavi ve işlemlere zaman ayıramayan, ancak cilt kalitesini artırmak isteyenler için uygun bir yöntemdir. İlk uygulamadan itibaren gözle görülür iyileşmenin beklendiği İksir 715; muayenehane ortamında yapılabilecek en etkili işlemler arasında yer alır. Bu işlem 20-30 dakika kadar zaman alır. Uygulama sonrası ödem oluşmaz ve hasta günlük yaşantısına hemen geri dönebilir.

İlk uygulamada etki

İksir 715, mezoterapi ile dolgu arasında kalan alandaki ihtiyaca yönelik olarak geliştirilmiştir. İksir 715’in etkileri ilk uygulamadan itibaren fark edilir.

Uygulama alanları

İksir 715, ihtiyaca göre boyun, dekolte, el sırtı ve cildin elastikiyetini kaybetmiş bölgelerinde güvenle uygulanabilir. İlk uygulamada 3’er hafta aralıklarla 3 seans uygulanan İksir 715, sonraki süreçlerde 3-4 ay aralıkla birer seans şeklinde uygulanması tavsiye edilir.

İksir 715’i plastik cerrah ya da dermatoloji uzmanı uygulamalı

Estetik amaçlı cilde enjekte edilen botoks, dolgu, mezoterapi gibi işlemler, bu alanda uzmanlık eğitimi almış plastik cerrahlar ya da dermatologlar tarafından yapılmalıdır.

www.sukruyazarklinik.com

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.