13.06.2025 - 10:53 | Son Güncellenme:
İsrail'in saldırı tehditlerinin ardından Tahran'ın merkezinden en az 4 şiddetli patlama sesi duyulurken saldırının Tahran'ın batısında ve kuzeydoğusunda gerçekleştiği bilgisi İran medyasına yansıdı. İran devlet televizyonu, İsrail'in İran'a düzenlediği saldırılarda İsfahan eyaletindeki Natanz Nükleer Tesisi'ni de vurduğunu duyurdu.
HEDEF NÜKLEER ZENGİNLEŞTİRME PROGRAMI
İsrail Başbakanı Netanyahu, "İran'a operasyon gerektiği kadar sürecek. İran'ın nükleer zenginleştirme programının kalbine saldırdık. Natanz Nükleer tesisindeki bilim insanlarını hedef aldık. İran'ın farklı bölgelerindeki nükleer tesisleri ve onlarca askeri hedefi vurduk, ilk aşama tamamlandı." dedi.
İsrail ordusu, İran'ın nükleer programını vurmak için önleyici, hassas ve kombine bir saldırı başlattıklarını duyurdu. Açıklamada, "İran'ın farklı bölgelerindeki nükleer hedefler de dahil olmak üzere düzinelerce askeri hedefe yönelik saldırıları içeren ilk aşama tamamlandı." ifadesi kullanıldı. İran'ın nükleer silaha sahip olmaya "her zamankinden daha yakın" olduğu iddia edilen açıklamada, İran'ın silahlarının İsrail ve tüm dünya için tehdit oluşturduğu savunuldu.
İran devrim muhafızlarına yakınlığıyla bilinen Tesnim Haber Ajansı, İsrail'in Tahran'daki Devrim Muhafızları Ordusu merkezini ve nükleer bilim insanlarını hedef aldığını belirtti.
ÖNEMLİ BİLİM İNSANLARI HAYATINI KAYBETTİ
Saldırıda, Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Selami'nin hayatını kaybettiği kaydedildi.
Nükleer bilimci Muhammed Mehdi Tehrançi ile Feridun Abbasi'nin de hayatını kaybettiği kaydedildi.
İran'ın yarı resmi haber ajansı Tesnim'e göre, İsrail'in sabaha karşı İran'ın farklı kentlerine düzenlediği saldırılarda Abdulhamid Menuçehr, Ahmed Rıza Zülfikari, Emir Hüseyin Fıkhi, Motlabizade, Muhammed Mehdi Tehrançi ve Feridun Abbasi adlı nükleer bilim insanları yaşamını yitirdi.
Saldırıda hayatını kaybedenlerden Feridun Abbasi, İran'ın Atom Enerjisi Kurumu Başkanı olarak bir dönem görev yaptı. Abbasi, 2010'da İsrail'in suçlandığı suikast girişiminden yaralı kurtulmuştu.
Yaşamını yitiren diğer bilim insanı Muhammed Mehdi Tehrançi ise İslami Azad Üniversitesi Rektörlüğü görevini yürütüyordu.
İran'ın nükleer enerji elde etmek için başlattığını söylediği, ancak başta ABD olmak üzere bazı ülkelerin nükleer silah üretmek için başladığını iddia ettiği proje.
İRAN NÜKLEER PROGRAMI NEDİR?
İran nükleer programı 1950'lerde Barış için Atom programının bir parçası olarak ABD’nin yardımı ile başlatıldı. ABD’nin ve Batı Avrupalı hükumetlerin İran’ın nükleer programına desteği, cesaretlendirmesi ve katkısı 1979’da Şah rejimini deviren İslami devrime kadar sürdü.
1979’daki devrimden sonra İran hükûmeti programı durdurdu ve daha sonra devrim öncesine göre daha düşük bir Batı desteği ile yeniden canlandırıldı.
İran nükleer programı bir dizi araştırma merkezi, uranyum madeni, bir nükleer reaktör ve bir uranyum zenginleştirme merkezi içeren uranyum işleme yapılarından oluşmaktadır. İran’ın ilk nükleer santrali Buşehr-I’in Mart 2008’de üretime geçmesi beklenmekteydi. Ancak 4 Eylül 2011 tarihi itibarıyla bu tesis devreye alınmış bulunuyor.