Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’de Sezen Aksu’nun “Ağlamak güzeldir” şarkısını mırıldanabilecek insan sayısı milyonlarla ifade edilebilir.

Naim Süleymanoğlu, Türkiye mayosuyla Seul Olimpiyatları’nda rekorlar kırarken TRT spikerinin anonsu “Ağlamak istiyorum” olmuştu.

Ağlamakla kavgalı olan bir millet değiliz biz sonuçta.

Dünya üzerindeki tüm hayvanlar fiziksel bir acı duyduklarında ağlarlar, duygusal sebeplerden dolayı ağlayan hayvan sayısı çok azdır.

Buna karşın insan hayatı boyunca fiziksel acıdan çok duygusal bir tepki olarak ağlar.

Haberin Devamı

Yazının konusu biz değiliz ama liderler.

Hayvanlara, sıradan insanlara hak gördüğümüz ağlama hakkı, liderler söz konusu olduğunda birden tartışmalı hale geliyor.

Birçok insanın içindeki Darwinci yan, ağlamakla güç arasında ters orantılı bir ilişki kuruyor.

Bu ilişkiyi kuranlar ağlamayı güçsüzlük olarak algılıyor.

Tamamen hatalı bir değerlendirme bu ve aslında tarihe baktığımızda ağlamanın garipsenmediği dönemler de çok fazla.

★★★

Her ağlayış güçsüzlük ya da çaresizlik ifadesi değildir.

Mesela bir zamanlar Galler Başbakanı olan Vaughan Getting’in güven oylaması öncesi parlamentoda ağlamasıyla, Obama’nın ABD Başkanı olarak 20 çocuğun öldürüldüğü bir okul katliamından sonra düzenlenen törende ya da gittiği Aretha Franklin konseri sırasında ağlaması aynı şey değil ki.

Lider özelliklerini hemen herkesin kabul ettiği Rusya Devlet Başkanı Putin de bir miting sırasında ağlamıştı. O gözyaşlarının Putin’in daha zayıf algılanmasına yol açtığını düşünen kimse var mı?

Ya da tahta oturduğu 70 yıl boyunca duygularını kontrol etme konusundaki mahareti ile herkesin hayran olduğu Kraliçe Elizabeth, adına yapılmış yat hizmetten kaldırılırken kamuoyu önünde gözyaşlarını tutmadığında, kraliçelik gücünü mü kaybetti? Aksine, Kraliçe Elizabeth’in en fazla eleştirildiği dönem Lady Diana için yeterince üzülmemesi, ağlamaması olmuştu. Gözyaşları bazen aldatıcı da olabilir.

Mesela Afganistan ve Irak savaşlarını başlayan Başkan Bush’un bir madalya töreninde ağlaması onu iradesiz bir adam yapmadı ama vicdanlı bir adam olarak hatırlanmasını da sağlamadı.

Haberin Devamı

Demek ki kamuoyu için liderlerin ağlaması değil hangi olayda gözyaşı döktüğü ve neler yaptığı daha önemli.

★★★

Tarih boyunca ağlamaya farklı tepkiler verildiğini söylemiştim ya, açayım.

İngiltere’deki tarihçiler, antik Roma ve Yunan dönemlerinde ağlamakla güç arasında bir ilişki kurulmadığını, ağlamanın zayıflık olduğu algısının rönesans döneminden sonra belirgin hale geldiğini söylüyor.

Buna karşın davranış bilimleri uzmanları, son 30 yılda, halkın ağlayan liderlere bakışının değiştiğini, gözyaşlarının liderin hem empati kurma hem de duygusal zekasının bir işareti olarak yorumlandığını söylüyorlar.

Şimdi Türkiye’den iki ayrı kareyi hatırlatacağım sizlere:

İlk kare CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ait olan kare.

Zamansız ve talihsiz ölümü tüm Türkiye’de üzüntü yaratan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninde Özel gözyaşlarını tutmadı.

Bilerek tutamadı diye yazmadım.

Kardeşiniz bildiğiniz, birlikte hayaller kurduğunuz, ömrünüzün en zor ve en iyi zamanlarında yanınızda olan birisini kaybettiğinizde taşıdığınız sıfatların duygularınızı bastırmasına izin verir misiniz?

Haberin Devamı

Geçmişte yapılan anket ve dosya haberlerinde “Ağlayan bir lidere güvenir misiniz?” sorusunun fazlasıyla sorulduğunu gördüm.

İnsana ait duygu ve tepkiler, samimiyet, neden güvensizlik sebebi olsun ki?

Liderler ağlar mı

★★★

Üzerinden 11 yıl geçti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın annesi Tenzile Erdoğan’ın cenaze törenini hatırlayan var mı?

Cenaze töreninin yapıldığı gün, Kızılcahamam’da CHP’li vekillerin kampı vardı.

İlk haberde, annesinin naaşını taşıyan cenaze arabasından inen, namaz sırasında gözyaşlarını tutamayan Başbakan Erdoğan,

İkinci haberde, Kızılcahamam’da at binen, yürüyüş yapan CHP’li vekillerin haberi vardı.

Bülteni beraber seyrettiğim insanlar, annesinin cenazesinde ağlayan Başbakan Erdoğan ile empati kurmuş, cenazeden sonra gelen neşeli görüntülere daha çok tepki duymuşlardı.

Kendi adıma, Süleyman Demirel adının içimi en fazla ısıttığı zaman, programlarını demans hastası eşi Nazmiye Demirel’in yatış saatine göre ayarladığını duyduğum zaman olmuştu.

Lider güçlü olmalıdır doğru da sevginin de bir güç olduğunu günün birinde fark eder miyiz acaba?

★★★

Türk halkı güçlü ve karizmatik liderler sever, bu tespit doğru mu, doğru.

Fakat Türk halkı aynı zamanda kendilerinden olan liderleri sever.

Ama en çok sevdiği şey samimiyettir.

Hatırlayın, ülkenin önemli siyasi karakterlerinden birisi, daha bu Ramazan’da, artık şehirlerde çok da kalmayan yer sofrasında poz vermiş ama oturuşu ve örtüyü kullanışı doğru olmadığı için samimiyetsizlikle suçlanmıştı.

Ağlayan bir lidere güvenir misiniz sorusuna herkes başka başka cevaplar verebilir ama samimi olmayan bir lidere de kimse güvenmiyor artık.

Savaşlar, soykırımlar falan, birçok alanda dünya geriye doğru gidiyor ama insanca tepkiler konusunda kesinlikle ileriye gidiyoruz...